07-09-2010
|
#6
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Psikanaliz ve Folklor
Aşağıdaki örnekte bir sembolün her zaman somut bir fikri temsil ettiği ve asla genel veya soyut bir düşünceyi temsil etmediği gerçeğine özellikle dikkat göstereceğim Örneğin benim gençlik günlerimde de yaygın olan ama şimdi yerini konfeti atmaya bırakmış olan düğünlerde pirinç saçma âdetini ele alalım Bu bağlamdaki pirincin verimlilik fikrini temsil ettiğine ve bunları evli çifte saçmanın da onlar için bu anlamda bir iyi dilek olduğuna şüphesiz herkes katılacaktır Psikanalizciler pirincin bir verimlilik simgesi, ama bir tohum sembolü olduğunu söyleyecekler ve bununla bilinçaltının incelenmesi sonucunda diğer bütün eylemlerin ve düşüncelerin tohum fikrinden ortaya çıktığının görüleceğini söylemek istediklerini belirteceklerdir Aynı sembolik anlama sahip olan tuz etrafındaki inançların ve geleneklerin ele alındığı çok ayrıntılı bir çalışma yayınladım ve orada sembolizm ve batıl inançlar arasındaki ilişkiyi tartıştım
Bilinçaltı fikirlerinin metaforik süreçlerde temsil edilen fikirlerden sadece daha somut değil aynı zamanda daha kaba olduğu görülecektir, ve bilinçaltı fikirlerin bu kabalığı ve basitliği üzerinde durulması gereken bir meseledir Ortak, fakat şimdilerde unutulmaya yüz tutmuş bir adet olan ve zihnin değişik katmanlarında bir*den fazla anlama sahip bulunan, yeni evlenmiş bir çiftin arkasından eski bir terlik veya ayakkabı fırlatma âdeti ile ilgili ola*rak, bir kişi fırlatılan cismi (doğurgan) kadın cinsel organı için bir sembol olarak düşünebilir ki bu yorum bu olaya eşlik eden meşhur sözle – “Benim ayağımın bu eski ayakkabıya uyması gibi, senin de ona uymanı dilerim ” – veya bohemlerin tavuklar daha fazla yumurta versin diye onları kutsal bir akşamda eski bir ayakkabı içine doldurdukları yemlerle besleme adetleri ile de desteklenebilir
Gelinin ayakkabısı*nı çıkarmak, gelin çiçeğini koparmak veya kuşağını gevşetmek gibi bekâreti bozma anlamı taşımaktadır Folklorda önemli bir yer tutan aynı anlamdaki diğer semboller şunlardır; istiridye kabukları, ayın hilal şekli, sayısız kupalar, kadehler, kaplar ve mücevher kutuları ve kapı girişlerinden yılan taşlarına, içi boş ağaçlardan duvara yaslanmış bir merdivenin altındaki açıklığa kadar bir girişe sahip her türden nesne Belki de en bilinen örnek günümüzde de hala ahır kapılarının üzerinde rastladığımız ters çevrilmiş at nalıdır Bu, doğudaki ülkelerde kötülüğün gözünü kovmak için gösterilen kısrağın veya ineğin gerçek cinsel organından gelmektedir, İrlanda kiliselerinin kapılarının dışında bulunan Shela – na – gig gibi Bu Asherah’ın, kendi çukuruna çevrili ok, haç, palmiye ağacı, yıldız vs gibi çeşitli erkek simgeleriyle bir arada bulunduğu çeşitli şekilleriyle tam benzerlik göstermektedir
Bu birkaç örnek bile tek başlarına bir dizi problem ortaya çıkarmaktadır
Bunlardan sadece ikisinden söz etmeyi düşünüyorum, ve bunların ele alınmasını da bilinçaltının içeriği hakkında bir şeyler söylenene kadar ertelemek zorundayım İlk problem aynı sembolün bir anda kötü şans işareti olarak kullanılırken başka bir anda nasıl iyi şans göstergesi olduğu, ve sembolleştirilen fikirlerin iyi ve kötü şans ile olan ilişkilerinin sürekli olarak nasıl değiştiğidir Daha öncelikli bir soru ise folklor inançları ve geleneklerinde bu kadar büyük bir yer tutan iyi ve kötü şans terimlerinin gerçek anlamları nedir?
İkinci problem cinsellik konusunun kapladığı yer ile ilgilidir Bütün bilinçaltı sembollerinin cinsel olduğu önerilmesine rağmen, ki bu tamamen yanlış bir önermedir, bunların şaşırtıcı bir miktarının, yani belirgin bir şekilde büyük çoğunluğunun bu tabiatta oldukları gerçeği ile yüzleşmek zorundayız, ve bu beklenmedik bulgunun anlamını merak etmekten kendimizi alamayız Şu anda cinsel sembollerin oluşmasını sadece şehvetli bir güdüye yormak oldukça yanlış olur, ve eğer bu genel tarafından da kabul edilirse, prob*lemle ciddi bir şekilde uğraşırken belki de daha az erdemlilik taslamış oluruz Böylesi bir sembolizmin en yüksekleri de dahil bütün dinleri kapladığı şartlar, meseleyi daha aklı başında bir şekilde ele almamız için yeterli olmalıdır Şu anda ise daha biraz önce karşılaştığımız bu iki sorunun birbirleri ile yakından bağlantılı olduğunu ve bunların yaşam ve ölümün en temel konuları ile ilgilendiklerini göstermek istiyorum
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|