07-09-2010
|
#3
|
Şengül Şirin
|
Tarihçe
Tarihçe
Ancak günümüzde, Arabistan'ın Sāmi kökenli ulusların doğum yeri ve anayurdu olduğu teorisi pek fazla yandaş bulmamaktadır Bu durumda, Araplar kısaca; Sāmi dilini konuşan, geçimini ticāretle sağlayan halk olarak tanımlanabilir Müslüman Araplar'ın tarihteki büyük imparatorlukllardan birini kurması; "Arap" kelimesinin, Arabistan'da (Arap Yarımadası) yaşayan herkesi tanımlamak için kullanılmasına yol açmıştır
Sāmi Alfabesinin bulunması, develerin evcilleştirilerek kabîlelerin Arabistan'a göç etmeleri M Ö 2000'lere rastlamaktadır [Araz: 196, 199) Arap Kabîleleri, Suriye ve Mezopotamya'ya akınlar yaparak buralara yerleşmiş; devecilikle geçimlerini sağlamışlardır Asur kaynaklarında, M Ö 853 yılından itibāren zaman zaman saldırıya geçen Arap kral ve kraliçelerinden bahsedilmektedir
Araplar'ın gelişimi ve krallıklar kurmaları, daha çok elde ettikleri ticārî kazançlarla açıklanabilir Babil Kralı Nabunaid (M Ö 556-539), "Baharat Yolu"nun geçtiği Kuzey Arabistan'ı alabilmek için, sekiz yılını Tema'da (Teyma) geçirmiştir
Kuzeybatıda Kedar (M Ö VII ve IV yüzyıllar), yerini daha sonra Nabatiler'e bırakır (M Ö IV yüzyıl - M S II yüzyıl) [Doğrul 1973: 196) Güneybatıda Sabā, Maan, Kataban ve Hadramut, kabîle aşamasını geride bırakarak siyasî bir birlik kurarlar M Ö V yüzyılda oluşturdukları yerel alfabe ile (Güney-Arap Alfabesi), yazılı anıtlar dikmeye, yerleştikleri alanı kitābelerle donatmaya başladılar
Yahudilik ve Hıristiyanlığın ortaya çıkması nedeniyle buralarda bir çok savaşlar olmuş ve bunlar, Hıristiyan Habeşler'in VI yüzyıl başında ülkeyi istilā etmesi ile son bulmuştur 575'te Persler tarafından yıkılmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|