06-28-2010
|
#2
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar
Ehlikitabın kızlarıyla evlenmek de serbesttir (Mâide 5) Ancak Müslüman kadınların onlarla evlenmelerine Kur'an müsaade etmemiştir, (bk Elmalılı 2 / 773 vd 3 / 1579; Ateş 2/469-472)
Kur'an, ehlikitapla mücadelenin en güzel biçimde yapılmasını emreder Sertlik, ezicilik bunların sadece zulme sapanlarına uygulanacaktır Ankebût suresinin 46 ayeti bu emri verirken, ehlikitaba bakışının evrensel Kur'an enginlik ve rahmetine uygun şu gerekçeyi de gösterir: "  ve onlara deyin ki: 'Biz Müslümanlar bize indirilene de inanmışızdır, size indirilene de Ve bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir Ve biz o biricik ilaha teslim olmuş kişileriz "
Ehlikitap bahsinin en ilginç noktalarından biri, belki de birincisi şudur: Kur'an, ehlikitabın Nasârâ (Hıristiyanlar) bölümünü, Müslümanlara gönül yakınlığı (meveddet) en fazla olan kitle halinde tanıtırken, Yahûd (Yahudiler) bölümünü düşmanlığı en şiddetli kitle olarak gösteriyor Bundan daha ilginci bu tespiti yapan Mâide 82 ayetin, Yahudilerin Müslümanlara düşmanlığının şiddetini anlatırken onları putperestlerden önceye almış olmasıdır Tefsir ilmi tekniği bakımından bunun ifade ettiği mana şudur: Müslümanlara düşmanlıkta en şiddetli tavrı sergileyen iki kitle (Yahudiler ve Tanrı tanımazlar)nin en azılısı Yahudilerdir
Anılan ayetin sergilediği ilginç yaklaşımlardan biri de, Hıristiyanların gönül yakınlıklarının, bu kitle içindeki rauip ve ruhanilerin varlığıyla bunların kibirden uzak bulunmalarına bağlanmasıdır
Biri en yakın, biri en kinci yabancı bu kitlenin tümü, Allah'ın birliği etrafında entegrasyona çağrılmaktadır Âli İmran 64 ayet, bu noktada, tarihin ilk birlik (unification) çağrısıdır Ve bu çağrının esasını, yaratıcı kudretin birliğine iman ile insanın insana kul olmasının reddi oluşturmaktadır Kur'an'ın bu evrensel çağrısını, dinler tarihi ve insanlığın birliği açısından değerlendiren müfessir Elmalılı, espriyi şu güzel cümle ile ifadeye koymuştur: "Dini yüceliş ve gelişme, vicdanların parçalanma—dağılma ifade eden özelliklerinde değil, toplu ve birlik olmalarında ve çerçeveyi geniş tutmalarındadır " (bk Tefsir 2/ 1132)
Kur'an-ı Kerim'in üzerinde olduğumuz ölümsüz mesajı şöyledir: "De ki: "Ey ehlikitap, gelin aramızda aynı olan gerçeği ifade eden söze: Allah'tan başkasına ibadet etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, Allah'a bırakıp da bazımız bazımızı rabler edinmesin "
Bu ayette geçen "bazımız bazımızı rab edinmesin" ifadesinin ne anlama geldiği Hz Peygamber'den sorulduğunda Tanrı Elçisi şöyle buyurmuştur: "Kilise babalarının sözlerini Allah kelamı gibi benimsemek, onları rab edinmek olur Hıristiyanlar bunu yapmıştır " Allah Resulû'nun bu sözünde din bahsinin en önemli noktasına dikkat çekilmiştir Tarih içinde, Allah'ın, insanı mutlu etmek için gönderdiği dinin insanın başına bir felaket kasırgası gibi musallat olması, din adına söz söyleyen birtakım hasta ruhların, gizli bir biçimde kendilerini ilah ilan etmeleri ve bunu da dine fatura etmeleri yüzünden olmuştur
Şu bir gerçek ki, bütün dinler tarihi boyunca, her mekanda, gerçek dine karşı en büyük belayı sergilediği halde kendini o dine maleden bir "sahte din" olagelmiştir Bunun tarihte en tipik ve zalim örneği engisizyondur
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|