Konu: Bulgaristan
Yalnız Mesajı Göster

Bulgaristan Tarih Kökenler

Eski 06-25-2010   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Bulgaristan Tarih Kökenler



Tarih Kökenler

Günümüz Bulgaristan topraklarının ilk sakinleri Traklar'dı İÖ VIII yy'da Yunanlılar Trak kıyılarında koloniler kurdular İÖ I yy'da Romalılar Trak devletini ele geçirerek burayı Moesia eyaletine dönüştürdüler Bu eyalet, Domitianus zamanında Aşağı Moesia ve Yukarı Moesia olarak ikiye ayrıldı Daha sonra Bizans İmparatorluğu topraklarına katılan Aşağı Moesia, yaklaşık olarak bugünkü Bulgaristan topraklarına denk düşer

VI başında slav kabileleri Bizans imparatorluğuna sızmaya başlayarak, Bulgaristan topraklarına yerleştiler ve yerli halkları bünyelerinde erittiler Bulgarlar ya da Önbulgarlar da aynı dönemde ortaya çıktı; türk-moğol ya da fin asıllı bulgar halkı, 481'den itibaren Aşağı Tuna kıyılarına ve Volga bölgesine yerleşmeye başladı Volga bölgesinde, daha sonra, VI yy'da "Büyük Bulgaristan" adıyla bilinen büyük bir imparatorluk kuracaklardı, iyi süvari oluşlarıyla tanınan Bulgarlar Bizans'ı birçok kez tehdit ettiler

679'da, Asparuh Han yönetiminde, Tuna ile Balkan dağları arasındaki bölgeyi ele geçirerek buraya yerleştiler, iki yıl sonra, yenik Bizans bu toprakların Buigarlar'a ait olduğunu kabul eden antlaşmayı imzalayınca, Bulgar devleti de kurulmuş oldu VIII yy'da Bulgarlar Tervel Han (702-718) yönetiminde topraklarını genişleterek Konstantinopolis'i tehdit etmeye başladılar Bu genişleme IX yy'da Krum Han döneminde de sürdü (803-814) Krum Han Serdica'yı (Sofya) ele geçirdi, Konstantinopolis'i kuşattı (814) Omurtag (814-831) ve Malamir (831-836) Han dönemlerinde Bulgarlar, Amavutluk'u ele geçirdiler, ama Bizans'ı almayı ve Ege denizi'ne ulaşmayı başaramadılar

İlk bulgar krallığı

865'te Boris I, Ortodoks hıristiyanlığı benimsedi Bizans'ın ülkeye bir metropolit atanmasını kabul etmesiyle resmi dili Slavca olan yarı özerk bir ulusal kilise kuruldu Bulgarlar kiril alfabesini kabul ettiler Önbulgarlar yavaş yavaş kabile örgütlenmesinden uzaklaşırken, ülkedeki çeşitli ırk toplulukları da gitgide birbirlerine karışıp tek bir bütün oluşturdular
Boris l'in oğlu Simeon (893-927) hıristiyanlığı yayıp, Makedonya, Arnavutluk ve Sırp topraklarını ele geçirdi 897'de İstanbul'u kuşattı, bundan sonuç alamadı; ancak Bizans imparatorunu vergiye bağladı Oğlu Petır (927-969) Ege denizi'nden Adriya'ya kadar uzanan büyük bir imparatorluğu yönetti, normal olarak Bizans imparatorluğu'nun vârisine özgü olan çar unvanını aldı ve Bizans ile barış antlaşmasının ardından imparatorun kızıyla evlendi Böylece Bulgaristan'ın ilk parlak dönemi başlamış oldu

X yy boyunca, iç çekişmelerin ve ayaklanmaların (Sırplar 931'de özgürlüklerine kavuştu) yıprattığı Bulgaristan imparatorluğu parçalandı Bu siyasal bunalım, en önemlisi bogomiller'inki olan sapkın öğretilerin yayılmasını kolaylaştırdı Aslında, dinsel bir görünüme bürünmüş toplumsal bir hareket olan bogomillik, din adamlarını aradan çıkararak Tanrı ile doğrudan ilişki kurmayı ve büyük toprakların bölüşülmesini salık veriyordu Bu hareket Bulgar devletini yıkan toplumsal karışıklıkların kaynağı oldu Boris II döneminde (969-972) ülkeyi önce Ruslar işgal etti; sonra da 972'de İoannes Tzimis-kes komutasındaki Bizanslılar çarı esir alıp krallığı topraklarına kattılar ve patrikliği ortadan kaldırdılar

Ancak binazslı işgalcilerin katı tutumu, bir soylu olan Sa-muil'in yönetiminde, ulusal bir ayaklanmanın başlamasına neden oldu Başlangıçta başarılı olan Samuil, 986-995 arasında Bosna'dan Tesalya'ya kadar uzanan bir bulgar devleti kurmayı başardı, ama sonradan ardı ardına yenilgilere uğradı (Sperkheios [996] özellikle de Strumica [1014] çarpışmaları) Bizans imparatoru Basileios II (olaydan sonra Bulgaroktonos lakabıyla anıldı), Strumica savaşı sonrasında 15 000 tutsağı, gözlerine mil çektirip Samuil'e gönderdi Samuil birkaç gün sonra öldü 1018'de tüm Bulgaristan, yeniden Bizans'ın egemenliği altına girmişti
İkinci Bulgar İmparatorluğu

Bir buçuk yüzyıllık bizans egemenliğinden sonra, Manuel Komnenos'un ölümünün (1180) ardından balkan halkları başkaldırdılar Petır ve ivan Asen adlı kardeş iki senyörün önderliğinde Bulgarlar, devletlerini yeniden kurup, Tırnova'yı başkent yaptılar; Aşağı Tuna ovasını ele geçirip, Serdica (Sofya) bölgesini, Trakya'yı ve Makedonya'yı fethe giriştiler Asen kardeşlerin öldürülmesi, Bulgarlar'ın ilerlemesini durdurmadı: Marmara denizi kıyılarına kadar ilerlediler İvan II Kaloyan (1197-1207), kendini papa innocentius lll'e "Bulgarlar'ın ve Valaklar'ın" kralı ilan ettirerek, eski bulgar devletini yeniden kurdu Kaloyan Haçlılar ile ittifak içine girip topraklarından birçok kez geçmelerine izin verdi, böylelikle Doğu Roma imparatorluğu'nun çökmesini kolaylaştırdı 1205'te Konstantinopolis Latin İmparatorluğu ile ittifakını bozdu, imparator Flandre-lı Baudouin yenilgiye uğratıldı ve Tirnova'da, kapatıldığı hücrede öldü Ertesi yıl Kaloyan Selanik'i işgal ederek krallığına Ege denizi'ne açılma olanağını sağladı Ancak Selanik'te öldürüldü Ondan sonra ülkeyi, Gasıp Boril (1207-1218) yönetti

Tahtın yasal vârisi ivan III Asen II, Bogomiller'in desteğini alarak, Gasıp Boril'i ülkeden kaçmak zorunda bıraktı (1218) ve 1241'e kadar ülkeyi yönetti İvan III Asen H'nin yönetiminde, krallık bir refah dönemi yaşadı Soylular (Boyarlar) yeniden krala boyun eğdiler Gücünü, kıpçak ve moğal paralı askerlerinin katıldığı 100 000 kişilik ordudan alan krallık yeniden güçlendi Krallık hazinesi, vergilerin düzenli toplanması sayesinde doldu Tarım ve ticaret gelişti, ülke birçok İtalyan tüccarın uğrak yeri oldu Bu dönemde Bulgaristan Balkanlar'ın en güçlü devletiydi: toprakları Tuna'dan Ege denizi'ne, Karadeniz'den Adriya'ya uzanıyordu Usta bir evlilik siyaseti sayesinde Macaristan, Sırbistan ve Nikaia (iznik) Rum imparatorluğu ile ilişki kuran kral, onların yardımıyla Konstantinopolis'i almaya çalıştıysa da başaramadı 1235'te Nikaia, Roma ile ilişkilerini koparmak pahasına, Bulgar kilisesi'nin özerkliğini tanıdı Konstantinopolis' ten sonra Balkanlar'ın ikinci kenti olan Tırnova'nın parlak uygarlığında güçlü bir bizans etkisi vardı Hükümdarın imtiyazları, idari ve dini unvan ve görevler Bizans örnek alınarak düzenlenmişti

İvan III Asen H'nin ölümüyle (1241), büyük bir gerileme dönemi başladı Bu gerilemenin temelinde merkez dışı güçlerin gelişmesi, Latin imparatorluğu'nun çökmesinden (1261) sonra, Bizans'ın yeniden güçlenmesi yatmaktaydı 1272'de moğol akınları başladı Asen sülalesinden hükümdarlar, moğol istilasına engel olamadılar Bir halk ayaklanmasıyla (1277) tahta çıkarılan yeni kral Çoban ivaylo istilacılara karşı direnmeyi başardıysa da, ayaklanma sonradan bastırıldı; Boyarlar üstünlük sağladılar, ivan IV Asen III, 1280'den sonra Konstantinopolis'e sığınmak zorunda kaldı O sırada krallığı tam anlamıyla parçalanmaktaydı: kıpçak kökenli Terlerler moğol egemenliğini tanıdılar ve ülkenin Boyarlar yararına parçalanmasını kabul ettiler

Boyarlar da birçok bağımsız prenslik kurdular1323'te bu prenslerden, Terterler ile akraba olan Mihail Şişman, Şişmanlar hanedanını kurdu ve yeniden bir buigar devleti oluşturmaya girişti Ancak ülkenin feodal beyliklere bölünmesini önleyemedi 1330'da, Köstendil bozgunundan sonra, Bulgaristan Stefan Duşan yönetimindeki Sırbistan topraklarına katıldı Bu durum 25 yıl sürdü Çar ivan VI Aleksandır ölünce (1371) Bulgaristan iki prensliğe bölündü: Sofya ve Vidin prensliği Tam o sırada Türkler de Avrupa kıtasına ayak basmış, Balkan devletlerini tehdit etmeye başlamışlardı Bulgar prenslikleri, patrik Eftimiy'in çabalarına karşın, kendilerini savunacak güçten yoksunlardı Türkler Sofya'yı (1382), Tırnova'yı (1393) ve Vidin'i (1396) ele geçirdiler Haçlı seferinin başarısızlığı ve Haçlılar'ın Nikopolis'te (Niğ-bolu) bozguna uğramaları, Bulgaristan'ın kesin olarak Osmanlı imparatorluğu'na katılması sonucunu doğurdu

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla