Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Uyuşturucuların İnsan ve Çevreye Etkisi

Eski 06-14-2010   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Uyuşturucuların İnsan ve Çevreye Etkisi



Bu riskler çalışma ortamı ve çevre şartlarına gö¬re daha fazla artışlar kaydetmektedir (Uranyum, asbest işlerinde çalışan işçiler, kirli hava vesaire gibi şartlar)
İşin en acı yönü ise 1950'lerde Türkiye'de sigara tüketim alışkanlığının başladığı ve kansere yakalanma süresinin ortalama 30 yıl olması sebebiyle son yıllarda kanserden ölüm sebebinin SÖTi yıllara göre kat kat artmış olması yukarıda yazılanların teyit edil¬mesinden başka bir şey değildir (Larson, 1982)


Kanserin tedavisi için yıllık harcamanın 7,5 milyar doları aştığı ve bunun da bütün hastalıklara ayrı¬lan paranın yüzde 10'unun üstünde olduğu düşünülürse neticenin vahimliği bir kere daha ortaya çıkmaktadır (The Lancet, 1991)
Söz gelimi anne, hamileliği sırasında günde 10, baba 20 sigara içiyorsa bebekleri büyük bir ihtimalle hiç sigara içmeyen bir anne, babanın bebeğinden 225 gr daha küçük doğmaktadır (The lancet ,1986)

Annenin sigara içmesi bebeğin doğum ağırlığını azaltması yanında, babanında içtiği sigara ile doğacak çocuğun kilosunun düşük olmasına sebep olduğu tespit edilmiştir
Bebeğin doğum ağırlığını azaltması yanında çocukluk çağında çok sık görülen astım, solunum hasta¬lıklarmı arttırdığı ve akciğer fonksiyonlarını azalttığı, hayatın birinci ve ikinci yıllarındaki diğer solunum hastalıklarına da sebep teşkil ettiğini yapılan istatistiklerle doğrulanmıştır

Dünyanın en yetkili kurumlarınca "Her türlü uyuşturucular arasında en fazla ölüme ve hastalıkla ra sebep olan madde" olarak nitelenen sigara, her yıl ABD'de 440 bin, Batı Almanya'da 140 bin, İngiltere'de 120 bin, ülkemizde 160 bin kişinin ölümüne ve çok daha fazla insanın da hasta ve ömür boyu sakat kalmasına sebep olmaktadır Bilindiği gibi sigara kurbanları 2 kategoride ele alınmaktadır:

1) Tiryakiler (Aktif içiciler),

2) Duman altı olanlar (Pasif içiciler) Tiryakiler bizzat içerek kendilerini zehirlerken, kapalı yerlerde içmekle de oradaki içmeyenlere daha büyük boyutlu zararlar vermektedirler Bu ikinci gruba "Dumanaltı olanlar" veya "Pasif içiciler" ismi verilmektedir İşte bu gerçekten hareket eden Dünya Sağlık Teşkilâtı (WHO), "31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü nü özellikle, kendileri sigara içmedikleri halde, kapalı yerde ve toplu taşıma araçlarında tiryakilerin dumanına maruz kalarak, sağlıkları en az tiryakiler kadar tehlike altında olan "pasif içiciler" m uyarılması çalışmalarına önem verilmesini kararlaştırmıştır

Çünkü pasif içiciler çevrenin kirletilmesi sebebiyle zarara uğramaktadırlar Bu sebepledir ki bizler bu bilgiler ışığında kapalı yerlerde içilen sigara dumanından kendini ve etrafındakileri korumanın ne derece önemli bir sağlık görevi olduğunu hatırlatmakla yetiniyoruz Sigara dumanı kapalı bir çevre içinde olduğu zaman o ortamdaki canlı, cansız herşeyi olumsuz olarak etkilemektedir

Pasif sigarada lösemi tehlikesi riski ise sigara kullananlarla birlikte yaşayanlarda 68, göğüs kanseri riski 33, gırtlak kanseri riski 34 kez artmaktadır Pasif içicilerin içlerine çektikleri dumanın, toksik kimyasal madde bakımından daha yoğun olduğunu son araştırmalar ortaya koymuştur

Pasif içicinin aldığı dumandaki Benzo-apiren,aktif içicinin aldığından 3 kez daha fazla, Toluen, 6 Bu riskler çalışma ortamı ve çevre şartlarına gö¬re daha fazla artışlar kaydetmektedir (Uranyum, asbest işlerinde çalışan işçiler, kirli hava vesaire gibi şartlar)
İşin en acı yönü ise 1950'lerde Türkiye'de sigara tüketim alışkanlığının başladığı ve kansere yakalanma süresinin ortalama 30 yıl olması sebebiyle son yıllarda kanserden ölüm sebebinin 50'li yıllara göre kat kat artmış olması yukarıda yazılanların teyit edilmeşinden başka bir şey değildir (Larson, 1982)

Kanserin tedavisi için yıllık harcamanın 7,5 milyar doları aştığı ve bunun da bütün hastalıklara ayrılan paranın yüzde 10'unun üstünde olduğu düşünülürse neticenin vahimliği bir kere daha ortaya çıkmaktadır (The Lancet, 1991)
Söz gelimi anne, hamileliği sırasında günde 10, baba 20 sigara içiyorsa bebekleri büyük bir ihtimalle hiç sigara içmeyen bir anne, babanın bebeğinden 225 gr daha küçük doğmaktadır (The lancet ,1986)


Annenin sigara içmesi bebeğin doğum ağırlığını azaltması yanında, babanında içtiği sigara ile doğacak çocuğun kilosunun düşük olmasına sebep olduğu tespit edilmiştir
Bebeğin doğum ağırlığını azaltması yanında çocukluk çağında çok sık görülen astım, solunum hastalıklannı arttırdığı ve akciğer fonksiyonlarını azalttığı, hayatın birinci ve ikinci yıllarındaki diğer solunum hastalıklarına da sebep teşkil ettiğini yapılan istatistiklerle doğrulanmıştır

Dünyanın en yetkili kurumlarınca "Her türlü uyuşturucular arasında en fazla ölüme ve hastalıkla ra sebep olan madde" olarak nitelenen sigara, her yıl ABD'de 440 bin, Batı Almanya'da 140 bin, İngiltere'de 120 bin, ülkemizde 160 bin kişinin ölümüne ve çok daha fazla insanın da hasta ve ömür boyu sakat kalmasına sebep olmaktadır Bilindiği gibi sigara kurbanları 2 kategoride ele alınmaktadır:

1) Tiryakiler (Aktif içiciler),

2) Duman altı olanlar (Pasif içiciler) Tiryakiler bizzat içerek kendilerini zehirlerken, kapalı yerlerde içmekle de oradaki içmeyenlere daha büyük boyutlu zararlar vermektedirler Bu ikinci gruba "Dumanaltı olanlar" veya "Pasif içiciler" ismi verilmektedir İşte bu gerçekten hareket eden Dünya Sağlık Teşkilâtı (WHO), "31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü'nü özellikle, kendileri sigara içmedikleri halde, kapalı yerde ve toplu taşıma araçlarında tiryakilerin dumanına maruz kalarak, sağlıkları en az tiryakiler kadar tehlike altında olan "pasif içiciler" m uyarılması çalışmalarına önem verilmesini kararlaştırmıştır

Çünkü pasif içiciler çevrenin kirletilmesi sebebiyle zarara uğramaktadırlar Bu sebepledir ki bizler bu bilgiler ışığında kapalı yerlerde içilen sigara dumanından kendini ve etrafmdakileri korumanın ne derece önemli bir sağlık görevi olduğunu hatırlatmakla yetiniyoruz Sigara dumanı kapalı bir çevre içinde olduğu zaman o ortamdaki canlı, cansız herşeyi olumsuz olarak etkilemektedir

Pasif sigarada lösemi tehlikesi riski ise sigara kullananlarla birlikte yaşayanlarda 68, göğüs kanseri riski 33, gırtlak kanseri riski 34 kez artmaktadır Pasif içicilerin içlerine çektikleri dumanın, toksik kimyasal madde bakımından daha yoğun olduğunu son araştırmalar ortaya koymuştur

Pasif içicinin aldığı dumandaki Benzoapüren,
aktif içicinin aldığından 3 kez daha fazla, Toluen, 6 kez daha fazla, Dimetinitrosamin 50 kezden daha fazladır


Son ilmi çalışmalar, pasif içici durumundaki yetişkinlerin, çocukların ve 8 haftalıktan fazla embriyonların kanında, idrar ve tükürüklerinde, sigara dumanının yan ürünü olan kotinin tiorinat ve benzeri zararlıların bulunduğunu ortaya çıkarmıştır İngiliz Tıp dergisi (The Lancet) tarafından yapılan araştırmaya göre; bir ailede sigara içenler, içmeyenlere de aynı tehlikeyi yansıtarak, ciddi boyutlu bir tehlike oluşturmaktadır

Sigara dumanı, sigara içmeyenlerde de çeşitli kanserlere sebep olmakta ve bu arada bilhassa löseminin dumana maruz kalanlarda 7 kat daha fazla görüldüğü, ABD'li uzman kuruluşlarca açıklanmıştır

Kirli havada yaşayanların kanında % 2-3 karbon monoksit mevcuttur Sigara içilen kapalı yerlerde bu oran% 15'e çıkar
Sigara içenler ile bunların dumanına maruz kalanlarda kırmızı küreciklerin oksijen taşıma kapasitesi 1/6 ila 1/3 oranında azalır


1989 yılında ABD'de 53 bin kişi başkalarının içtiği sigara dumanı sebebiyle akciğer kanserinden ölmüştür Buda çevre kirlenmesine sigara dumanının katkısı hakkında bize bir fikir vermektedir Mesela; sigaradan bir nefes çekip üfleyen kimse, dumanla birlikte çevreye 70 mgr yanmış madde, 26 mgr karbon monoksit vermekte ve etrafındaki canlıları zehirlemektedir Kapalı çevrede kalmamızla sigara içenlerin yanında yaşayanlar, içene oranla % 40'tan başlayarak, % 100, hatta daha fazla zarar görmektedirler
Günde bir paket sigara içilen evde, çocuklar da 5 ila 10 adet sigara içmektedir Sigara içmediği halde kanser olan 3 kişiden birisi pasif içicidir (ABD Sağlık Bakanlığı Raporu)
İnsan beynine en çok zarar veren 3 olumsuz etkenden birincisi sigara dumanıdır Solunum yollarını tıkayıcı hastalıklarda, hava kirliliği, sigara dumanının yanında hiç kalır (Çavdar, 1991)

Anayasamızın 56 maddesi "Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip" olduğunu, "Çevre sağlığını koruma ve çevre kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların vazifesi" bulunduğunu açıkça beyan ederek "Devletin bu görevleri yerine getirirken kamu ve özel kesimlerde ki kurum lardan da yararlanacağını, bu konuda onları denetle meye tabi tutacağını" da belirtmektedir

Ayrıca anayasamızın 58 maddesi, devletin; gençlerimizi alkol, uyuşturucu kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan korumasını ve bu yolda gerekli tedbirleri almasını amirdir
Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO)'nun sigarayı uyuşturucular arasında zikretmesi, yetkili uzman ve kuruluşların sigarayı "Önlenmesi mümkün olan ölümlerin baş sebebi" olarak kabul ve ifade etmesi, keza sigaranın uyuşturucu niteliği taşıması, kötü ve zararlı alışkanlıkların da başında bulunması hasebiyle yine devletin anayasal görevi ve önemli bir mücadele konusudur

Bu duruma göre sigara içenler kadar, dumanından zarar gören milyonlarca insanımızın korunması gereklidir

Bilhassa sigara içmedikleri halde içenlerden daha fazla zarar gören milyonlarca insanın mağduriyetini önlemek için, resmi ve özel kapalı çalışma yerlerinde, nakil araçlarında ve bekleme salonlarında sigara içmenin bir kanunla düzenlenmesinin gereğine inanıyoruz
Evet, ABD Sağlık Hizmetleri Servisince "Her türlü uyuşturucular arasında en fazla ölüme ve hastalıklara sebep olan madde" olarak nitelenen dünyamızda her yıl milyonlarca insanın ölümüne ve çok daha fazla insanın da hasta ve sakat kalmasına sebep
olan ve toplumumuzda da bilhassa gençlerimiz arasında son yıllarda korkunç boyutlarda artış kaydeden sigara için bir tedbir alınmalıdır


Her sigaranın ömrü 15 dakika kısalttığını, bunun yılda 90 gün, 50 senede ise 13 yıllık bir önemli miktara ulaştığını, (160 yıllık bir ömrün yaklaşık dörtte biri) biliyor musunuz? (Özyazıcı, 1990)

Her yıl İsveç'te binlerce kişi sigaranın yol açtığı hastalıklar yüzünden ölmektedir Ölüm nedeninin çoğunu kalp krizleri oluşturmaktadır Sigara dumanındaki zehirli maddeler damarlarda kireçlenmeye yol açmakta ve sonunda artık kanın akamayacağı tıkanıklıklar meydana gelmekte ve bu da enfarktüslere sebep olmaktadır

Amerika'da Woldwatch Enstitüsü tarafından yayınlanan bir raporda Amerika'da her yıl 5 bin kişinin başkalarının içtikleri sigara dumanı sebebiyle kansere yakalanarak hayatını yitirdikleri belirlendi (ProfDr Fred Plum, 1991), (Yeşilay:639)
Sigaranın sebep olduğu ölüm miktarı genel bir ifade ile trafik kazalarında meydana gelen rakamın 7 katıdır (The Lancet, 1980)


1978 yılında ABD'de 100 binden fazla yangının sigara sebebiyle çıktığı tespit edilmiştir
Dünya Sağlık Teşkilatı'nca (WHO); en çok ölüme sebep olan ve en yaygın uyuşturucu olarak tanıtılan sigara, dünya genelinde l milyar 360 milyon insan tarafından kullanılmakta ve milyonlarca insanın ölümüne sebep olmaktadır
Ülkemizde aktif olarak 20 milyon, pasif olarak 20 milyon, ve toplam olarak 40 milyon insan, sigaranın ölümcül tesiriyle karşı karşıyadır

On yıldır çıkarılması için Yeşilay'ın ter döktüğü sigaranın kamuya ait kapalı yerlerde, yakın ve uzak bütün nakil araçlarında içimini yasaklayacak kanun'un çıkması halinde 20 milyonluk kitlenin bu zarardan büyük ölçüde korunmuş olacağına inanmaktayız

Kaynak
Dr Ahmet MARANKI
Tekel Genel Müdürlüğü Sigara Fabrikası Cibali/istanbul

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla