|  06-12-2010 | #1 | 
	| 
Şengül Şirin  | 
				  Eski Devletler ve Imparatorluklar 
 
            Eski devletler ve imparatorluklar
 
 Uygarlık kavramının bizde çağrıştırdığı düşünce, teknoloji  alanındaki yaratıcılıktır
  Bu nedenle eski uygarlıklardan söz ederken  onların yaratıcılık özelliğinden yoksun olduklarını görme eğilimimiz  vardır  Buna bağlı olarak durgun toplumlar olduklarını  düşünebiliriz  Ancak kaba taslak bir tarih incelemesi bile bunun pek  doğru olmadığını ortaya çıkarır  Daha işin  başında gözümüze çarpan en büyük özellik,geçmişteki uygarlıkların  siyasal devlet örgütüne dayanmış olmasıdır  Böyle bir örgütlenmenin  temelinde çeşitli sosyal ve ekonomik kurumlar olması gerektiğine  göre,eski uygarlıkların hiç te küçümsenmeyecek işleri  başarmış olduklarını anlarız  
 *
 Eski uygarlıklar zaman süreci içinde  birçok siyasal ideoloji oluşturmuşlardır
  Toplumların her türlü yaşam  alanını kapsayacak biçimde toplumsal kurumlar ve bunların örgütlenme  biçimleri yer almıştır  Hem ideoloji hem de toplumsal kurumların  örgütlenme biçimleri oldukça kapsamlıdır  
 Yönetim  biçimleri totaliter veya o günkü şartlar çerçevesinde demokratik  tarzdaydı
  Devler işlerinin yürütülmesi için zaman zaman aşırıya kaçan  bürokrasileri vardı  Sınıf veya kast sistemleri toplumun temelini  oluşturuyordu  Eski uygarlıklardaki  kentler, günümüzdekilerden hem işlevleri yönünden hem de nitelikleri  bakımından oldukça farklı özellikler gösterir
  O dönemdeki  kentllerin  birkaçı hariç hepsi çok küçüktü  Bazısı kent devlet şeklinde  örgütlenmişti ve nufuslarının büyük bölümünü köylüler oluşturuyordu  Eski  Mısır ve Amerika toplumlarındaki kentler daha da değişik  özelliktedir  Buralarda memur,rahip ve zanaatçılar yerleşmişti,dolayısı  ile kentler küçük tören merkezi konumundaydılar  Eski toplumların başlıca  geçim kaynağı tarım olduğu için tarımla uğraşanların kurdukları kentler  elbette sanayi,ticaret ve mali faaliyetlerin yürütüldüğü merkezler  olamazdı  İnka’larda olduğu gibi bazı kentler de bugünkülere benzer  şekilde siyasal yönetim merkezleriydi  
 *
 Eski uygarlıklardaki toplumsal kurumların örgütlenme  biçimlerinden birisi de yerel yönetimler ve profesyonel  ordulardır
  Özellikle imparatorluklarda tüm toplumu teşkil eden halklar  arasında kültürel farklılıklar olduğu için ve topraklar bir hayli geniş  yer kapladığından profesyonel ordu gereksinimi en yüksek  noktadaydı  Savunma ve fetih için olduğu kadar iç düzenin korunması için  de gerekliydi  Bu konudaki en önemli örneği Roma İmparatorluğunda  görüyoruz  Romalılar,değişik bölgeler ve bağımlı krallıklarda bulunan  çeşitli halkları bir arada tutma başarısı göstermişlerdir  Bu  başarılarının temelinde askerlerine kollektif bir kişilik kazandırmaları  olmuştur  Ordular önemli kaynakların kontrolunu yaparlarken bir taraftan  da ulaşım yollarını geliştiriyorlardı  Nüfus  sayımı eski devletlerin önemli bir özelliği olmuştur
  Devletin  toplayacağı vergi ancak bu yolla belirlenirdi  Vergilendirme şekli ise  kişilerin emeğini kullanmak  veya tarımsal ürünlerden pay almaktı   
 Eski dönemlerde bilim adamları devlet tarafından  desteklenmek  durumundaydılar
  Zira planlama ve yönetim işleri için  bilimsel yöntem gerekir  Eski Mısırlıların 365 günlük takvimi bulmaları  ve Nil nehrinin taşkınlık dönemlerini takip yıldızları gözlemlemek  sayesindedir  Eski uygarlıklardaki  toplumsal kurumların örgütlenme biçimlerine verilecek diğer örnekler  arasında mahkemeleri,site denetçilerini ve dinsel kurumları sayabiliriz
  
 *
 Sümer ve Akad gibi  devletlerin nüfusları ve yerleşim alanları oldukça küçüktü
  Yönetim tarzı  teokratikti ve idareyi rahipler yürütüyordu  Rahip-kral denilen bu tip  devletlerde din adamları insanlar ile tanrı arasında aracılık görevini  üstlenmişlerdi  O günlerin inanışını kabullenen halk,zor kullanmaya gerek  kalmadan topluma yararlı olan dinsel görev ve törenlerde bir araya  gelirdi  İnsanların devlete bağlılığı ve hizmeti bu şekilde güvence  altına alınırdı  Sosyal ve ekonomik yönden güç kazanan kişilerin ordu  liderliğini ele geçirmesi ile sivil yönetim etkili olmaya başladı  Bu  sivil kişiler,yani rahip olmayanlar ordularını beslemek ve onların  donanımını sağlamak için gerekli kaynakları da kontrolleri altına  aldılar  Askeri yayılma da bu şekilde başlamış oldu  Asur,Hitit,Mısır ve  Pers gibi ilk imparatorluklar,fetih yoluyla birleştirilmiş tek tek  devletlerdi  
 *
 Çok güçlü görünmelerine rağmen eski imparatorlukların çok  önemli zaafları,toplumların birliğinin zayıflığı idi
  İmparatorluk  yönetimi konusunda henüz deneyim yoktu, imparatorluk kültürü  yetersizdi  Bu nedenle yapılan fetihler,çok derin olan etnik ve bölgesel  farklılıkları ortadan kaldıramadı veya ayırımları törpülüyemedi  Diğer  taraftan bu tip imparatorlukların  oluşturdukları siyasal örgütlerin  merkezi hükümetlere karşı bağlılığı sağlanamıyordu  O günün şartları  gereğince ulaşım ve haberleşme çok sınırlı olduğu için merkezi hükümet,  çekirdek diyebileceğimiz dar bir alanda bulunuyor,bu alan dışındaki  bağımlı bölgelerin yönetimi yerel yöneticilere bırakılıyordu  Bu  yöneticiler kendi bölgelerine ait geliri gene kendileri  topluyor,ordularını kendi denetimlerine aldıkları zaman  merkeze kolayca  baş kaldırabiliyorlardı  Böyle kopmalar sonucu imparatorluk  zayıflıyor,komşu devletler veya göçebe kabilelerin saldırıları  karşısında dağılıp gidiyordu  *
 
 Eski hükümdarların merkezi bürokrasiyi  geliştirmeleri ve süreç içinde oluşacak dağılmaları önlemek için  çözümler üretmesi gerekiyordu
  Yerel yöneticilerin sık sık  değiştirilmesi,onlarla hükümdar ailesi arasında evlilik bağları  kurulması gibi çareler bulundu  Ayrıca görevlilerin bağlılığını güvence  altına almak için onların akrabalarından bazılarının merkezde rehin  tutulması gibi kurnazlıklar uygulandı  Zaman geçtikçe yerel yönetimleri  denetim altında tutma yöntemleri bir hayli genişledi  Etkili bir casusluk  sistemi kuruldu  Siyasal destek verme karşılığında tüccarlara,kentlere  ve din adamlarına ayrıcalıklar tanındı  Yolların,kanalların,haberleşme  sistemlerinin ve gemiciliğin geliştirilmesi hızlandı  Ama tarihin gelişim  süreci içinde toplumların geçireceği dönüşümler karşısında bu çareler  de yetersiz kalmaya mahkumdu   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
	|  |   |