Şengül Şirin
|
Balıkesir (ilin merkezi kent)
Balıkesir (ilin merkezi kent)
BALIKESİR, Balıkesir ilinin merkezi kent; Bursa'dan sonra, Marmara bölgesi, Güney Marmara bölümünün en büyük kenti ve önemli ticaret ve eğitim merkezi; 149 989 nüf Karayolu ile Ankara'dan 531 km, İzmir'den 170 km, istanbul'dan 398 km uzaklıktadır
(1985); 96 km uzunlukta bir karayolu ile bağlı olduğu limanı Bandırma üzerinden İstanbul'u Ege kıyılarına bağlayan; Bursa ve Kütahya üzerinden iç Anadolu'ya uzanan kara ve demiryolları ile, Biga yarımadasının çeşitli yörelerinden gelen yolların kavşağında çok hareketli bir transit uğrağı •
COĞRAFYA Balıkesir, Türkiye'nin kent dokusuna oldukça yeni sayılacak bir dönemde katılmıştır Kent, başlıca kaynak kollarının birleşerek Susurluk ırmağını oluşturdukları verimli bir ovanın batı kenarını kuşatan tepelerin etekleri ile ova tabanında yayılır Ortalama yükseltisi 120 m olan kentin XIV -XIX yy 'lardan kalma çekirdeğini, Biga yarımadasının içerlerine ve Edremit körfezine uzanan karayolunun izlediği Kazanpınarı deresinin ovaya çıktığı yerin çevresindeki K -B mahalleleri oluşturur Başlıca tarihsel yapıların, iş ve yönetim merkezlerinin, dere boyunca kurulan haftalık pazar yerinin bulunduğu bu çekirdeğin, zamanla, özellikle 1940-1960 arasında daha çok güneye ve ovaya doğru büyük ölçüde genişlemesiyle, Balıkesir'in günümüzdeki kentsel yayılış biçimi ortaya çıkmıştır Bu gelişmeye koşut olarak, geçen yüzyıllarda 15 000 - 20 000 dolaylarında duraklayan, 1940'ta bile ancak 30 000 kadar olan kent nüfusu, özellikle komşu güney Marmara ve Ege yörelerinden gelen göçlerle, 1960'ta 60 000'i aştı,1985'te 150 000'e yaklaştı
Balıkesir'i büyük kent düzeyine getiren bu hızlı gelişmede Cumhuriyet döneminde karayolu ve demiryolu ağının gelişmesi, kentin önemli bir askeri üs haline gelmesi (kolordu, hava üssü), kent ve yakın çevresinde kurulan yeni sanayi kuruluşları (çimento, yem, un) ve öğretim kurumları ile, bunlara bağlı olarak artan ticaret başlıca etkenlerdir XIX yy 'da şiddetli bir depremde yapılarının çoğu zarar gören ve 1950'de büyük bir yangın geçiren kent, son otuz yılda yeniden düzenlenmiş, açılan geniş caddeleri, özellikle batı kesimindeki ünlü parkı ile çağdaş bir görünüm kazanmıştır Ancak, hızlı nüfus artışının sonucu olarak kentin, yamaçlarda türeyen gecekondu mahalleleri ile kuşatılması önlenememiştir
• TARİH Balıkesir'in Roma döneminde kurulan Hadrianotheroe kentinin yerine geçtiği sanılır, ibni Batuta, kentin Kara isa Bey tarafından kurulduğunu ileri sürer Balıkesir, Bizans egemenliğindeyken, Da-nişment Gazi'nin soyundan gelen ve Anadolu Selçuklu uçbeyi olan Karesi Bey tarafından alınarak Karesioğulları beyliğinin yönetim merkezi durumuna getirildi (1303) Karesi Bey'in ölümüyle beyliğin ikiye ayrılmasından sonra da Balıkesir kolunun merkezi olarak kaldı 1345'te Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katılan Balıkesir (Karesi), Fetret* dev-ri'ndeki mücadeleler sırasında, şehzadeler arasında birkaç kez el değiştirdi Daha sonraki yüzyıllarda önemi giderek artan kent, XVIII yy 'a gelindiğinde, merkezi Kütahya olan Anadolu eyaletine bağlı bir mütesellimlikle yönetilen bir sancak merkeziydi Aynı yüzyılda, D 'dan ve G -D'dan gelen tüccarların uğrak yeri olması nedeniyle önemli bir ticaret merkezi durumuna geldi
1818'de Hüda-vendigâr - Kocaeli eyaletine, 1841'de de ayrı bir vilayet durumuna getirilen Hüdavendigâr'a (Bursa) bağlandı 1845'te Manisa(Saruhan) ve Balıkesir'in birleştirilmesiyle oluşturulan vilayetin sınırları içinde yer aldı; ancak kısa süre sonra yeniden Bursa'ya bağlandı 1880'de vilayet merkezi durumuna getirilen Balıkesir, 1888'de yeniden Bursa'ya bağlı sancak merkezi oldu II Meşrutiyetin ilanından sonra, bağımsız bir mutasarrıflık olarak yönetilmeye başlandı (1909) Ulusal mücadele sırasında yapılan kongrelerden biri olan Balıkesir* kongresi, 1919'da burada toplandı 30 haziran 1920'de Yunanlılarca işgal edilen kent, 6 eylül 1922'de kurtuldu Cumhuriyetin ilanıyla II merkezi durumuna getirilen Balıkesir, 1926'da da Karesi yerine bugünkü adını aldı
• SANAT Kentin uğradığı yangın ve depremler, tarihsel yapıların çoğunun günümüze ulaşmamasına neden olmuştur Kent merkezindeki kimi sur kalıntıları, burasının geçmişte bir surla çevrili olduğunu gösterir Kente Ortaçağ'da Poleo Castro denmesi de kalenin varlığını güçlendirmektedir Surların nereden nereye uzandığı bilinmemekle birlikte, kenti yarım daire biçiminde çevrelediği sanılmaktadır
Türk yapılarının tümü Osmanlı döne-mindendlr Cami, medrese, imaret yapılarından oluşan Yıldırım külliyesi bunların en eskisidir Yazıtı olmamakla birlikte kaynaklardan ve vakfiyesinden, 1388'de Ba-yezit I (Yıldırım) tarafından yaptırıldığı bilinir 1818 ve 1897 depremlerinden sonra yapılan onarımlarla özgünlüğünü oldukça yitirmiştir Eski cami de denilen camisi, dikdörtgen planlı, mihraba dik üç sahınlı bir yapıdır Orta şahın yan satımlardan daha geniştir ve bunlar beşer sü-tunlu iki diziyle birbirinden ayrılır Ahşap camekânlı son cemaat yeri sonradan eklenmiştir On iki hücreden oluşan medrese 1897 depreminden sonra camiyle birlikte yenilenmiştir; yalnızca dış duvarları özgün yapıdandır Caminin K -D 'sundaki imaret (misafirhane-zaviye) özgünlüğünü koruması açısından önemlidir Hacı Omur Bey'in yaptırdığı Omurbey camisi (1412), 1635 ve 1925'te büyük ölçüde onarılmıştır Kare planlı yapının duvarları kesme taş ve tuğladandır Karaoğian camisi (XVI yy , onarımı 1908) ve Tahtalı cami (1452) onarımlarla özgün biçimlerini yitirmiş yapılardır
Kentin en önemli tarihsel yapısı olan Zağanospaşa külliyesi, cami, türbe ve hamam yapılarından oluşur Fatih Sultan Mehmet'in veziri Zağanos Mehmet Paşa' nın yaptırdığı İlk külliyenin (1461) yalnızca hamamı özgün biçimiyle günümüze ulaşmıştır 1897 depreminde yıkılan cami, şadırvan ve türbe 1908'de yeniden yapılmıştır Külliyenin camisi, Balıkesir'in en büyük camisidir Dönemin eklektik (seçmeci) üslubunun belirgin olduğu yapının duvarları düzgün kesme taş ve tuğladandır Kare planlı yapı, ortada, dört kalın payeye ve kemerlere oturan kubbe, köşelerde küçük kubbeler,yanlarda tonoz örtülüdür
Köşe kubbeleri ve kemerler ru-mi, palmet, kıvrık dallardan oluşan kalem işleriyle bezelidir İnce işçilikli, ak mermerden minberi, yapının tek özgün bölümüdür 1908'de camiyle birlikte yaptırılmış olan Zağanos Paşa'nın türbesi, caminin güneyinde avlu içindedir; sekizgen planlı, köşeleri sütunlu bir yapıdır Gösterişli mihrabı da son dönem türk sanatının özelliklerini taşır
Zağanos Paşa'nın oğlu Mehmet Çele-bi'nin yaptırdığı ibrahimbey camisi (1465), sonradan harap olduğundan 1739'da tümüyle yenilenmiştir 1899'da Hacı Arif Ağa tarafından onartıldığından Hacıarifağa camisi olarak da bilinir Kesme taştan, kare planlı, kiremit örtülü bir yapıdır
Bunların yanı sıra Kasaplar camisi (1649), Yeşilli cami (onarımı 1786), Şeyh-lütfullah camisi (XIV yy ?, onarımı 1900), Kayabey camisi (1909), Hacıkaya ya da Aiankuyu camisi (1863), Oruçbey mescidi (1471) anılabilecek dinsel yapılardır Kentteki öteki tarihsel yapılar arasında Ka-resibey ya da Karaisabey türbesi (onarımı 1919), Paşasuitan türbesi (1471), Üçpırıarlıoğlu türbesi (1570), Alişuuri medresesi (1862, onarımı 1906), Taşpı-nar hamamı (1401) sayılabilir
Balıkesir sancak beyi Giridizade Mehmet Paşa'nın yaptırdığı Saat kulesi (1827), 1897 depreminden sonra ve 1962'de onarılmıştır Yakınındaki dilimli sivri kubbeli, sütunlarla çevrili şadırvan ise 1908'de Ömer Ali Bey tarafından yaptırılmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|