06-08-2010
|
#1
|
delishhhh
|
Gemiye Bineyim
BAŞBAKAN'ın gemideki yaralı gazetecileri alınlarından öptüğünü görünce, düşündüm de nasıl yapayım? 
İsrail kurşunu ile vurulmuş gibi başımı-yüzümü sarayım  
Başbakanın gideceği hastaneye girip yatayım  
Başbakan gelince bir gözümü kapatıp, öbürünü açayım  Sanki puromu hemşire almış gibi iki parmağımı havaya "V" yapıp zafer işareti salayım  
Var gücümle bağırayım:
"İsrail şaşırma, sabrımızı taşırma  "
Başbakan beni görüp de başımı okşadığında, kalkmak istiyormuşum da kalkamıyormuş gibi yapayım  
"Sizinle gurur duyuyoruz, Allah razı olsun" diyerek alnımdan öptüğünde ve sorduğunda:
"Siz denizde neredeydiniz? "
"Gemide  "
"İçinde mi? "
Burada düşüneyim  Fazla yüzme bilmediğim için geminin dışında olma olasılığı İsrail kurşunlarından daha kesin netice vereceğinden, nerede olduğumu bileyim:
"İçinde  "
"Nasıl oldu?  "
"İsrailliler geldiler  "
(Burada ise "İsrailliler" deyince medyaya dönerek "Görüyorsunuz işte, gelenler İsraillilermiş" anlamında başını sallayan Başbakanca iyi ki "Japonlar" demediğimi şükredeyim  )
"Adın ne?  "
"Ebu Hasan el Cengiz  "
Başbakanın medyaya dönerek şöyle elediğini duyayım: "Hasan Abi ile bizim Cengiz'in ortalaması gibi yani  Kardeşimiz ikisinin karışmışı bir nevi  "
Devamını tek gözümü açarak dinleyeyim:
"Bu değerli kardeşimiz, İsrail'in Gazze zulmü karşısında gemiye binerek gitmiş, bildiğiniz gibi uluslararası suda, şunu da belirteyim beyaz bayrak çekilmiş
durumda, eşkıyalığa hedef olmuştur  Demek ki sen devlet olamamışsın  "
O anda "Tekrar gideceğim, bize belediyeden bir gemi daha verin  İsrail şaşırma, sabrımızı taşırma  " diye haykırayım  
"Olur" alayım  
Böylece ben de bir "gemicik" sahibi olayım  
BEKİR COŞKUN
|
|
|