Şengül Şirin
|
Amerika Birleşik Devletleri-United States of America (USA)
ASKERİ TARİH
Bağımsızlık savaşı'na kadar, geleceğin Amerika Birleşik Devletleri topraklarına yerleşmiş sömürgecilerin güvenliği, ingiliz garnizonları tarafından sağlandı Ayrıca, kuruluşlarından hemen sonra, on üç eyalet kendilerini korumak üzere, bölgesel milis örgütleri oluşturdu; bunların çekirdeği olan minute men, sürekli alarm durumunda kaldı 3 temmuz 1775'te, Washington on üç eyaletin milis güçlerinin komutanlığını üstlendi; böylece ilk amerikan ordusu kurulmuş oldu 1776'da genel müfettişliğe atanan prusyalı general von Steubenin yardımıyla 26 000 kişilik sürekli bir askeri güç örgütlendi; milislerin kitle halinde silah altına alınmasıyla büyüyen bu güç, Bağımsızlık savaşı' nı zafere ulaştırdı (1781) Ama, Versailles barışı (1783) ile XIX yy boyunca sürüp gidecek bir gelenek başlatıldı ve kısa sürede ordunun tümü terhis edildi
1791 'de üç alaya indirilen ordu, ingiltere ile savaş sırasında (1812 -1815) 60 000 kişiye çıkarıldı; Meksika savaşı (1846 -1848) arifesinde ordunun asker sayısı 5 000'i geçmiyordu Çatışma, 20 000 kişinin silah altına alınmasına neden oldu; bunlar barış sağlanınca terhis edildiler, iç savaş ile (-amerikan iç savaşı) birlikte (1861 -1865) iki büyük ordu kuruldu: 2 milyon kişiyi seferber eden federaller ordusu ve 850 000 kişiyi bir araya getiren konfedereler ordusu
Bu savaştan sonra, 1866 kararıyla sürekli federal ordu 54 000 kişiye indiril-cfi Bu asker sayısı 1914'e kadar (1898'de ispanya ile savaş dönemi dışında) hemen hemen olduğu gibi korundu 1865'ten 1898'e kadar bu ordu Kaliforniya, Nevada ve Colorado'da yerlilere (Siouxlar Apa-çiler, Uteler, vb ) karşı uzun savaşlara girişti; bu dönemdeki çarpışmaların sayısı 900'ü geçti 1881'de, Fort Leavenworth askeri okulu kuruldu; burası 1902'de kurmay okulu oldu 1903'te ordunun kurmay heyeti oluşturuldu
1914'te Amerikan Kara kuvvetleri şu güçlerden oluşmaktaydı: Kongre'nin saptadığı sayıda gönüllülerden oluşan sürekli ordu; kura ile silah altına alınarak eyaletlerin emrine verilen ve gereksinimleri onlar tarafından karşılanan 250 000 kişilik ulusal muhafız gücü; son olarak milis gücü; Monroe doktrini uyarınca hazırlanan yasanın ulusal topraklar dışında görevlendirilmesini yasakladığı bu güç, ilkece eli silah tutan bütün erkeklerden oluşuyordu 18 mayıs 1917 tarihli Selective Service Act ile, general Pershing'in Avrupa'ya gönderilecek kuvvetlerini oluşturmak üzere, ulusal muhafız gücü federal hizmete çağrıldı 1918 ateşkesinde amerikan ordusunun cephede 30 tümeni vardı; çarpışmalarda 50 000 kişi yitirilmişti; seferber edilen asker sayısıysa 3 700 000 idi
Kendi kabuğuna çekilen ve artık avru-pa sorunlarına karışmaktan kaçınan ABD 1920'de yeniden geleneksel askeri sistemine döndü 1939'da, ABD ordusunun asker sayısı ancak 500 000 dolayındaydı; bu güç, her zamanki gibi, başkanın emrindeki sürekli ordu (170 000 kişi), eyaletlerin ulusal muhafız gücü (200 000 kişi) ve düzenli yedekler (100 000 kişi) biçiminde dağılmıştı Ülke, her biri, bir muvazzaf tümen, iki ulusal muhafız tümeni ve üç düzenli yedek tümenden oluşan dokuz bölgeye ayrılmıştı
Kamuoyunda güçlü biçimde beliren içe kapanma akımına ek olarak, kara kuvvetlerinin zayıf kalması 1940'ta ABD'nin Müt-teflkler'e etkili yardımda bulunmasını en-gellediyse de, Fransız bozgunu ABD'yi 1945 galipleri arasında baş sıraya getirecek olağanüstü bir askeri atılımın başlangıcı oldu 1802'den beri,West Point askeri okulu'ndan yetişmiş muvazzaf subaylarca titizlikle korunan yüksek komutanlık dışında, modern bir ordunun tüm öğelerini aynı anda yaratmak gerekiyordu 16 eylül 1940 tarihli zorunlu askerlik kararnamesiyle beslenen kara ordusu, aralık 1941 'de 1 400 000 kişiye, 1942'de 5 milyon, 1945'te 8 milyon kişiye ulaştı; böylece denizaşırı ülkelerde 90 tümen bulundurma olanağı yaratıldı
Subay sayısı 1939'da 15 000 iken, 1942'de 127 000'e 1945'te 880 000'e ulaştı Geçerliğini sanayi alanında tanıtlamış örgütlenme yöntemlerini bilinçli olarak benimseyen Amerikalılar, ikinci Dünya savaşı'nda, güçlerinin tükenmek bilmez zenginliklerini modern savaşa uyarladılar Bu nedenle, savaş gereçleri üretimi, kendi güçleri kadar, ingiliz ve sovyet müttefiklerinin yararını da gözeten kiralama ve ödünç verme sistemi* (1941) sayesinde en yüksek düzeye çıkarıldı Bu sistemle, özellikle 1943'te Afrika'daki fransız ordusunun yeniden donanımı sağlandı Savaş boyunca ABD fabrikaları 80 000 top, 130 000 zırhlı araç ve 1 300 000 kamyon üretti
Bu güçlerin bir anda ortaya çıkıverme-sini, sonra da denizaşırı ülkelerde kullanılmasını sağlayan koşullar, gereçlerinin ve özellikle hava desteklerinin zenginliği, 1945'ten 1950'ye kadar ABD tekelinde kalan atom bombasının oluşturduğu güç, yüksek komuta kurulunu deneysel olarak yeni bir savaş öğretisi geliştirmeye yöneltti Bu öğreti, manevradan çok güce, asker sayısından çok lojistiğin teknik değerine dayanıyordu Politikasına bağlı kalan ABD, 1945'ten başlayarak hızlı bir terhis işlemini gerçekleştirdi; böylece, 1948'de ABD'nin üç ordusunun toplam asker sayısı 1 500 000 kişiye indirildi Ne var ki, uluslararası durumun ciddiyeti, savunmanın yeniden örgütlenmesini gerektirdi; bu da 1947'deA/aî/ona/Secur7iy/4cf ile gerçekleştirildi
Bu temel metinle, gönüllülerin yeterli olmaması durumunda gerekli sayıda insanın askere çağrılması için yetki verildi National Security Council ve Kurmay başkanları komitesi (Joint Chiefs of Staff) kuruldu; bunlardan birincisi ülkenin askeri siyasetini tanımlayacak, ikincisi ise uygulamaya koyacaktı Son olarak oluşturulan Atomic Energy Commission'a nükleer silahlanmayı hazırlama ve gerçekleştirme görevi verildi ABD bu alanda, on yıl içinde batı dünyasında birinci sırayı aldı Öte yandan, kiralama ve ödünç verme yasasına egemen olan anlayışı yeniden benimseyen ABD, 1948 ve 1949'da, dost ya da müttefik uluslar yararına geniş bir "askeri yardım programı" uygulamaya karar verdi
1948'deki SSCB - ABD gerginliği, NATO*'nun askeri örgütlenmesi (1949), Kore savaşı patlak verdiği sırada (1950) amerikan ordusunun içinde bulunduğu kararsız durum, 1952'deki japon - amerikan anlaşmalarıyla ABD birliklerinin Japonya'da kalışının onaylanması, güçlü bir ordunun yeniden örgütlenmesi yolunda sürekli bir itici güç oluşturdu; böylece 1955'te asker sayısı 1 300 000 kişiye yükseldi
Bununla birlikte, ABD'nin savunma anlayışı köklü bir değişiklik geçirdi; 1955'te John Foster Dulles tarafından formülleş-tirilen kitlesel misilleme doktrininden sonra, 60iı yılların başlarında aşamalı karşılık verme doktrini ortaya çıktı; buna göre, savunmanın önemi saldırının önemiyle orantılı kılındı Savunma bakanı McNama-ra tarafından ortaya atılan bu politika, ABD askeri olanaklarının, klasik, İhtilalci ya da atoma dayalı, yerel ya da genel her tür saldırıya karşı koyacak yeterlikte, tüm özelliklere sahip bir güçler demeti halinde çeşitlendirllmesini hızlandırdı
1964'ten 1973'e kadar Vietnam savaşı, ABD'nin askeri tarihine damgasını bastı: ABD'nin Güney Vietnam'daki çabaları, 1968'de Kuzey Vietnam'ın Têt saldırısı sırasında en yüksek düzeye çıktı; savaş bölgesindeki asker sayısı, 1969'da 543 000 kişiyi buldu Ama ABD halkı bu savaştan usanmıştı; ordu içinde bile barış kampanyaları birbirini izledi, disiplinsizlik ve firar eylemleri çoğaldı, uyuşturucu kullanımı yıkımlara yol açtı Başkan Johnson 1968'de, tırmanmaya son verecek ilk adımı attı
Yerine geçen başkan Nixon, ocak 1969'da uzlaşmazlığa son verme eylemine girişti Paris görüşmelerini sürdürdü; ABD kuvvetlerinin aradan çekilmesini sağlamak için, savaşı iki Vietnam arasındaki bir çatışma biçimine sokmaya çalıştı ve haziranda ilk olarak 25 000 kişilik bir birliğin geri çekileceğini du-yurdu 1970'ten başlayarak ABD kuvvetlerinin yurtlarına geri dönüşü, ayda 12 500 kişilik kesintisiz ve düzenli topluluklar biçiminde gerçekleştirildi Sonuçta, 27 ocak 1973'te Vietnam'da, 21 şubatta da Laos'ta ateşkes antlaşmaları imzalandı ve çarpışmalar tümüyle kesilmemekle birlikte, son ABD birlikleri 29 martta Vietnam'ı terk etti ABD, ateşkesi güvence altına almak amacıyla, Güneydoğu Asya'da, özellikle Tayland'da ve VII filonun kol gezdiği Tonkin körfezinde askeri varlığını korudu Sonuç olarak Çlnhindi'ndeki çatışmanın, ABD ordusuna yaklaşık 56 000 ölü ve 300 000 yaralıya mal olduğu sanılmaktadır
Vietnam'daki yükümlülükten kurtulmasına paralel olarak ABD silahlı kuvvetlerinde toplu bir indirime girişildi; asker sayısı haziran 1968'de 3 547 000 İken, haziran 1970'te 3 milyona, haziran 1973'te 2 391 000'e düşürüldü Bu düşüş özellikle kara ordusunu etkiledi; 1969'da kara kuvvetlerinin asker sayısı 1 512 000 iken, 1974'te bu sayı 801 000 kişiye indi
1 temmuz 1973'ten başlayarak askerlik yoklaması terk edildi ve muvazzaf bir orduya dönüldü
Daha Vietnam savaşı sona ermeden, temmuz 1969'da, Guam'da, başkan Nixon tarafından yeni bir amerikan stratejisi tanımlanmıştı: ABD, müttefiklerine yardım etmeye hazırdı, ama Müttefikler artık kendi savunmalarının sorumluluğunu üstlenmek zorundaydılar Nixon doktrini ilk önce Asya'da uygulandı; Japonya, Güney Kore ve Filipinler'den önemli sayıda askeri birliğin geri çekilmesi gerçekleştirildi Avrupa'da ise bu uygulamaya kısmen gidildi; 1975'te Avrupa'da yaklaşık 241 000 amerikan askeri vardı Bununla birlikte amerikan yönetimi, NATO' da yer alan ortaklarının artan savunma giderlerinin bir bölümünü yüklenmeleri ar zusunu gizlemiyordu, çünkü bu uygulama sözkonusu ülkelere amerikan desteğini o oranda azaltacaktı Ama, Atlantik konseyi tarafından Ottawa'da hazırlanan ve 26 haziran 1974'te Brüksel'de İmzalanan bir bildiriyle ABD, ittifak üyeleri arasındaki dayanışmayı ve amerikan güçlerinin Avrupa'da kalması gereğini yeniden vurguladı
ABD, silahların sınırlandırılması anlaşmalarının tümüne katılarak SSCB'ye karşı bir yumuşama havası geliştirmeye çalıştı 26 mayıs 1972'de SSCB ile füzesa-var savunma sistemlerini ve stratejik füze sayılarını sınırlandıran birinci SALT antlaşmasını imzaladı Bu antlaşma, 1974'te füzesavar savunma sistemini bir tek hatla sınırlayan Moskova antlaşmaları, sonra da, stratejik silahların modernleştirilme hızını kısıtlayan Vladivostok antlaşmalarıyla sağlamlaştırırı Haziran 1979'da SSCB ile ikinci bir anlaşma (salt 2) imzalandı, ama Kongre'nin onayına sunulmadı
iran'daki devrimden kısa süre sonra Afganistan'daki sovyet müdahalesi ve Tahran'da ABD'II diplomatların rehin alınması (20 ocak 1981 'de serbest bırakıldılar) ABD'yi savunma giderlerinin artırılması gereğine gerçekten inandırdı SALT 2 antlaşmalarının onaylanmaması, başkan Carter'in bir "çevik müdahale gücü" oluşturulmasına ilişkin 1980 martında gerçekleşen kararı, 1980-81 askeri bütçesinde, bir önceki bütçeye göre sağlanan belirgin artış, bu yönelişin belirtileriydi Reagan'ın, 4 kasım 1980'de başkanlığa seçilmesiyle sonuçlanan seçim kampanyasında ABD'yi tekrar dünyanın liderliğine getirmek niyetinde olduğu yolunda yaptığı açıklamalar üzerine, zorunlu askerlik hizmetinin tekrar yürürlüğe konması düşünüldü
Kara ordusu Vietnam savaşı'nın doruk noktasında (1968), savaşa hazır amerikan seferi tümenlerinin sayısı (US Navy' ye bağlı 4 Marine Corps tümeni dışında) 17 idi; bunlardan ikisi hava İndirme tümeni ve biri zırhlı hava indirme tümeniydi Bu yeni büyük birlik tümüyle helikopterlerle taşınabllmekteydi; böylece önemli bir harekât yeteneği gösterebiliyordu: benzerleriyle karşılaştırıldığında amerikan zırhlı hava İndirme tümeninde klasik karatümenindekinin yarısı kadar kara taşıt aracı vardı, buna karşılık hava taşıtlarının sayısı dört kat fazlaydı (400 kadar uçak ve helikopter)
ABD'nin Vietnam'dan çekilmesinden ve kara ordusunda 1979-80'de gerçekleştirilen düzenlemeden sonra asker sayısı çok büyük ölçüde azaldı Buna karşılık, tümenlerin güçleri değilse de sayıları, aşağı yukarı aynı kaldı; ama bir hava indirme tümeni dağıtıldı Birliklerin ateş gücü daha da arttı: kara ordusunun kendi nükleer silahları ve hava filoları vardı Öte yandan askerlik yoklamasının terk edilmesi, nitelikli personelin silah altına alınması ve hizmette tutulması bakımından zorluklara yol açtı Bugün personel açığı ya da yetişmiş personel eksikliği, gerek kara, gerek hava ya da deniz kuvvetlerinde kimi birliklerin harekât yeteneğini olumsuz yönde etkilemektedir
Hava kuvvetleri Amerikan Hava kuvvetlerinin ilk askeri merkezi, 1914'te An-napolis'te kuruldu; buradaki pilotlar fran-sız okullarında yetiştirildi 1917'de, birçok gönüllü birliğiyle (La Fayette filosu) savaşa katılan ABD, ardından fransız uçaklarıyla donatılmış pek çok filoyu müttefikler safında savaşa soktu 1918'den 1939'a kadar "büyük genel karargâh"ın hava kuvvetlerinin tümü (bombardıman, avcı, keşif) Air Corps'un kapsamına alındı; ancak gözlem uçakları ve balonculuk, kara kuvvetlerinin komutasında kaldı
Ayrıca hem deniz kuvvetlerinin (Air Navy) hem de deniz ötesi birliklerin hava gücü vardı 1939'da, US Air Force 2 000 savaş uçağına sahipti ABD hava gereçleri, havacılık tekniği alanında en üst düzeydeydi Boeing Forteresses "uçankalele-ri"nin 1938'den başlayarak yaptıkları kıtalararası seferler Büyük Okyanus'taki üslerin ABD için ne kadar önemli olduğunu gösterdi Askeri savaş uçakları (B-17), çarpışma düzeni içinde, bu okyanusu bir hamlede aşabiliyorlardı Avcı uçakları (Curtiss P-37) saatte 650 km'yi aşan bir hıza ulaştılar; deniz kuvvetlerinin Catali-na'ları hiç iniş yapmaksızın 8 000 km'lik uçuşlar gerçekleştirdiler: ABD, havacılık alanında giderek en ön sıraya yerleşti
ABD, 1942'de savaşa, yalnızca kendi kuvvetlerini değil, müttefik kuvvetleri de besleyen bir sanayinin desteğindeki önemli bir hava gücüyle girdi 1943'te, 273 hava grubu savaşmaktaydı (B-29 ve B-17 tipi 100 ağır bombardıman grubu; 34 orta ve hafif bombardıman grubu; 87 avcı grubu, 27 nakliye grubu) Üstün bir bakım sistemiyle birliklerin işlerliği sağlandı Savaşın sonunda, US Air Force'da 2 300 000 asker ve 45 000 savaş uçağı vardı Üretim alanında birinci sırayı alan ABD (savaş boyunca 296 000 uçak yapılmıştı), hava kuvvetlerinin kullanımında stratejik bir öğreti geliştirerek hasımlarına karşı büyük bir üstünlük kurmayı başardı; bu hava kuvvetleri, Avrupa'da olduğu kadar Uzakdoğu'daki savaşta da, ABD'yi kesin sonuca götüren bir unsur haline geldi; ABD'nin zaferi, her şeyden önce bombardıman uçaklarının zaferiydi Savaş sonrasında, Air Force'a gereken İlgiyi göstermeyen (1946'da yapılan 37 000 uçaktan 35 000'i sivil kullanıma ayrıldı) ve Çin'in Kore'ye müdahalesi (1950) karşısında gafil avlanan ABD bir felaketten hava kuvvetleri sayesinde kurtuldu Bu tarihten sonra, hava kuvvetleri sürekli güçlendirildi: 1960'ta, uçak sayısı 20 000'i aştı; bunların % 70'i tepkiliydi ve çoğu nükleer silahla donatılabilecek durumdaydı
Air Force gerçekten de amerikan stratejisinin temel unsurudur: vurucu gücü Strategic Air Command'dtf, 1964'te kurulan bu güç sürekli alarm durumunda tutulan 1 000 bombardıman uçağı (B-52, B-58) ve 1 000 füzeden (İC8M) oluşur
1958'de Atlas'ın (ilk kıtalararası füze), daha sonra Minute man'in (1962'den beri kullanılabilecek duruma girdi) denemesini yapan Air Force oldu • Deniz kuvvetleri ABD'ye subay yetiştiren Annapolis deniz akademisi 1845'te kuruldu Monitor ile Merrimac'ın ünlü savaşı, amiral Farragut'un Mississippi'nln ağzında gerçekleştirdiği harekâtlar, Kuzey donanmasının uyguladığı abluka, bu ablukayı yarmak için güneyli korsanların giriştikleri harekât, deniz kuvvetlerinin en büyük başarılarıydı 1884'te bir deniz harp okulu kuruldu Burada okulun komutanı deniz albayı Mahan'ın stratejik öğretisi uygulandı; Mahan'ın, önce denizcilik bakanı, sonra da ABD başkanı olan, Theodore Roosevelt tarafından benimsenen görüşleri Birinci Dünya savaşı'na kadar amerikan deniz politikasına yön verdi
1898'de, İspanyol-Amerikan savaşı, genç amerikan donanması İçin kendini gösterme fırsatı oldu Küba'nın ablukasına katılmak üzere Büyük okyanus'tan Atlas okyanusu'na gönderilen bir zırhlının seferi ve Magellan boğazı'nı 66 günde geçebilmesi kamuoyuna Panamâ kıstağında bir kanal açılması gereğini gösterdi Küba, Filipinler, Porto Riko, şu ya da bu biçimde ABD'ye bağlı topraklar haline geldi Bu ülkelerin korunması ve ABD ile ilişkileri bir donanmayı gerekli kıldı Bu yeni sorumluluklar bir deniz gücünün doğmasını sağladı Bununla birlikte Birinci Dünya savaşı'nın arifesinde amerikan donanması, ingiliz donanmasının üçte birini ancak aşıyor ve 35 zırhlı (bunlardan 10'u dretnot), 32 kruvazör, 50 destroyer, 23 torpido gemisi ve 39 de-nizaltıdan oluşuyordu; yapım halinde olan yalnızca dört büyük tonajlı gemi vardı
Savaş sırasında amerikan donanması denizaltılara karşı mücadelede önemli rol oynadı; daha sonra 2 milyonu aşkın bir orduyu, önemli bir kayıp vermeden, Fransa'ya taşıdı Bu çabalar donanmaya denizcilik bakanı Franklin Delano Roosevelt sayesinde (Roosevelt, daha sonra ABD'nin başkanı olacaktır) gerçekleşen olağanüstü bir atılım kazandırdı Washington antlaşması (1922) İle ABD büyük savaş ve uçak gemileri bakımından İngiltere ile eşit duruma geldi
1939'da, amerikan donanmasında hizmet gören büyük gemilerin toplam tonilatosu 1 213 790'a, yapım halindekilerinki ise 205 545'e ulaştı; bu tonilato, örneğin ingiliz donanmasının yaklaşık °/o 80'iydi Oysa donanmaya bağlı hava kuvvetlerinde (Air Navy) 1 500 uçak bulunuyordu (Enterprise ya da Saratoga gibi bazı uçak gemilerinde 100'er uçak vardı) 1940'ta, Fransa'nın bozguna uğramasından sonra, ABD henüz savaşa girmemişken, Navy, amerikan sularında ingiliz donanmasına, yarı resmi bir biçimde yardımda bulundu, 7 aralık 1941 'de, Pearl Harbor' da Japonlar'ın baskınına uğrayan amerikan donanması, hemen kendini toparladı; alman denlzaltılarına karşı kazanılan zafere büyük ölçüde katkıda bulunduktan sonra, Kuzey Afrika'ya, Avrupa'ya ve amiral Nimitz'in komutasında Pasifik ada-ları'na yapılan çıkarmalarda büyük bir rol oynadı
1945'te, deniz kuvvetlerinin asker sayısı toplam 3 300 000 kişiydi Savaş boyunca tersaneler 8 milyon tonilatoluk savaş gemisi inşa ettiler 1950'den bu yana amerikan deniz kuvvetleri kurmay başkanlığı, suüstü gemilerinden (Terrier füzesi) ya da denizaltılardan (Polaris ve Regulus füzeleri) atılan özel füzelerde olduğu kadar, atom füzelerinde de (Nautilus, 1954'te sefere çıkan ilk atom denizaltısı) önemli modernleştirme çalışmaları başlattı 1981 'de donanma, özellikle VI filonun kol gezdiği Akdeniz'de, VII filosuyla Büyük okyanus'ta ve 2 carrier task force'un hareket halinde bulunduğu Hint okyanusu'nda amerikan stratejisinin en önemli parçası olmaya devam ediyordu
Bu deniz gücü, yine deniz kuvvetleri kurmay başkanlığına bağlı olan Marine Corps ile sıkı işbirliği içindedir 10 kasım 1775'te, gemilerin korunmasını sağlamak için 4 bölük olarak kurulan Marine Corps, daha sonra sürekli bir güç haline getirildi 1945'te asker sayısı 483 000 kişiye çıkarılan bu güç, ikinci Dünya savaşı'nın tüm harekât alanlarında büyük başarı gösterdi Uygun bir hava gücü (Marine Aviation Force), seçerek adam alma yöntemi, çok özel bir anlaşma deniz piyadesi birliklerin in ("the Old Corps") Amerikan silahlı kuvvetleri'nin en seçkin gücü olmasını sağladı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|