Şengül Şirin
|
Cevap : Avustralya
AVUSTRALYA,
ing Commonwealth of Australia, Okyanusya'da devlet, Büyük Britanya Commonwealth'inin bir üyesidir; kendi de, asıl Avustralya ile Tasman-ya'yı kapsayan bir "commonwealth" oluşturur; 7 700 000 km2; 15 749 000 nüf Başkenti Canberra Resmi dil ingilizce Avustralya hem dünyanın eri küçük kıtası, hem de dünyanın en büyük adası olarak nitelendirilebilir Altı eyalet (Yeni Güney Galler, Victoria, Queensland, Güney Avustralya, Batı Avustralya, Tasmanya) ile Başkent federal arazisi ve Kuzey arazisi'nden (eskiden federal hükümet tarafından yönetilirken, 1978 temmuzundan bu yana kendi hükümeti vardır) oluşan bir federasyondur Ayrıca, Hint okyanusu'ndaki Christmas ve Cocos adaları, Mercan de-nizi'nde bazı adalar (Norfolk), Güney Buz denizi'ndeki bazı ıssız adalar (Macquarie, Heard) ve Antarktika kıtasının üzerinde üç araştırma istasyonu kurulmuş büyük bir parçası (6 100 000 km2) Avustralya'nındır
COĞRAFYA
doğal çevre
•Yüzey şekilleri Avustralya, bütünüyle ele alındığında, çok yüksek olmayan bir ülkedir: ortalama yükseltisi 210 m'dir ve en yüksek noktası Kosciusko dağında ancak 2 228 m'yi bulur Büyük dağ bütünleri K 'den G 'e doğru uzanır York yarımadasından Tasmanya'ya kadar uzanan Avustralya sıradağları, genişliği yer yer değişen bir kıyı ovasının kenarında büyük diklikler biçiminde yükselir Üzerlerinde, derin vadilerle yarılmış platolar ya da oldukça geniş vadileri ayıran sırtlar (Avustralya Alpleri, Snowy dağları) yer alır Büyük Dördüncü Zaman buzullarının aşındırması sonucu, Tasmanya'da yüzey şekilleri daha belirgindir Carpentaria körfezi ile Adelaide' in G 'indeki bölge arasında yer alan orta çukur iki havzaya bölünür: K 'de, tabanı deniz düzeyinin altına inen (Eyre gölü), Kretase devri arazisiyle örtülü bir çanak olan "büyük artezyen havzası"; G 'de, Üçüncü Zaman oluşuklarıyla dolmuş olan, Murray ırmağı ile kollarının (Darling ırmağı) akaçladığı havza
Bu iki havzayı, yalnızca K 'de yükseltisi belli bir düzeye çıkan (Broken Hills), ama B 'da çevre yüzey şekillerinden kolayca ayırt edilebilen (Flinders dağları) bir tepeler eşiği birbirinden ayırır Ortalama yükseltisi 200-600 m olan batı platosu, latent, kumtaşı ve kumlarla örtülü uçsuz bucaksız bir alandır Birkaç kütlenin (Musgrave ve Macdonnell dağları) yükseltisi 1 000 m'yi aşar G 'de kireç-taşlı Nullarbor platosu, G -B'da dar Swanland ovası uzanır; Avustralya'nın bu batı kesimi, eski Gondvana kıtasının bir parçası ve yerkabuğunun en eski topraklarından biridir Bu eski temel yeniden genç-leşirken, toptan bir yükselme göstermiş ve kırık diklikleri oluşturan bazı kırılmalar geçirmiştir
• İklim, bitki örtüsü, fauna Bütünüyle ele alındığında, Oğlak dönencesinin her iki yanında bulunan Avustralya'nın, karasal özellikleri (ülkenin kütlesel biçimi bu özelliği daha da belirginleştirir) sıcak ve kurak bir iklimi vardır Bol yağış alan bölgeler doğuda ve güney-batı'da en geniş yeri birkaç km'yi geçmeyen bir şerit oluşturur Ülkede birçok iklim kuşağına rastlanır: en geniş kuşak, iç kesimdeki kurak kuşaktır; sıcaklıklar yüksek (Alice Sprigs'te ortalama 23,3°C), yağışlar çok düşüktür (çok geniş alanlarda, 150 mm'nin altında) Hava son derece kuru, sağanak yağışlar ender ve kısa süreli, günlük sıcaklık değişik-' likleri arasındaki fark yüksektir: gündüzün bunaltıcı sıcağının ardından gece don olayı görülebilir K ve K-D'daki (Queensland) tropikal kuşakta, sıcaklıklar yüksektir (Darwin'de ortalama 27°C), sıcak mevsimdeki (aralık) çok bol yağışları, en soğuk mevsimde uzun bir kuraklık dönemi izler
G -D 'daki (Tasmanya, Victoria) ılıman kuşakta sıcaklıklar orta derecededir (Melbourne 14,6°C; Hobart 12,4°C); yağışlar bütün yıl sürer, ama en çok kış mevsiminde görülür Doğu kıyısı boyunca ilerlen-dikçe, yavaş yavaş ılıman iklimden yarı tropikal, Queensland'da da gerçek tropikal iklime geçilir K 'e doğru sıcaklıklar yükselir ve en çok yağış yoğunluğu kıştan yaza kayar G -B'da (Perth bölgesi) ve G 'de (Ade-laide'e doğru) Akdeniz tipi iklim egemendir: sıcak ve kurak yaz (aralık-mart arası), yumuşak ve yağışlı kış iklim koşulları nedeniyle ülkenin bitki örtüsü genellikle cılızdır Ge rçek ormana, yalnızca doğuda ve güney-batı'dakı bol yağış alan bölgelerde rastlanır: K 'de, dalları birbirine geçmiş ağaçlar, asalaklar ve sarmaşıklardan oluşan gerçek tropikal orman; daha G 'de görkemli okaliptüs ormanı
Çoğunlukla orman, son derece seyrektir (open forest) ve okaliptüs ile akasya kümelerinden oluşur; ormandan savana (grassland ya da toprak tuzlu olduğu zaman saltbush) ya da akasya ağaççıklarından (mülga scrub) ve bodurlaşmış okaliptüslerden oluşan (mallee scrub) bitki topluluklarına geçilir Sonunda , belirsiz bir geçişle tehlikeli dikenli otların (spinifex) ve yer yer dikenli çalılıkların yer aldığı taş ya da kum çöllerine varılır Akasya ve okaliptüs türlerinin ağır bastığı bütün bu bitki örtüsünü, Avrupalılar'ın yerleşmesi değiştirmiştir; tarım bitkilerinin tümü, denizaşırı ülkelerden gelir
Fauna, ülkenin öbür kıtalara uzaklığı sayesinde bozulmadan korunmuş ve zamanla doğal çevre koşullarına uymuş ilkel türleriyle son derece özgündür: bu nedenle Avustralya'ya canlı fosiller ülkesi denilebilir Dingo (ülkede insanlar tarafından getirilip sonradan yeniden vahşileştiği sanılan bir köpek türü), birkaç kemirici türü ve yarasalar dışında, Avustralya'da memelilerin üstün yapılı üyeler içeren sınıflarına rastlanmaz Yalnızca alt yapılı memeliler, tekdelikliler (karıncayiyen, gagalı-memeli), keseliler (kanguru, valabi) vardır Kuş türleri çeşitlidir: papağan, tepeli devekuşu, yılanlar (çok sayıda ve genellikle zehirli) Bu fauna, günümüzde, insanların isteyerek (koyun, sığır) ya da farkına varmadan (fare, tavşan) getirdikleri hayvanlara karşı yaşama savaşı vermektedir ve bazı türler yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır
• Akarsular Avustralya'nın toplam yüzölçümünün °/o 64'ünün denize akışı yoktur İç kesimdeki ve batı kesimindeki uçsuz bucaksız bölgeler, yalnızca büyük sağanaklar sırasında akan geçici akarsular (creek1 ler) tarafından akaçlanır Öbür bölgelerde düzenli bir su ağı vardır, ama ırmaklar, Eyre gölü gibi iç çanaklara dökülür Doğu kıyısındaki ırmaklar dışında, tek önemli ırmak Murray'dır; bu ırmağın yukarı kesimi (Avustralya sıradağları) iyi beslenirse de, okyanusa doğru akışı yavaş yavaş cılızlaşır
nüfus
Avustralya'nın nüfusu azdır: ortalama yoğunluk km2'ye 2 kişiyi bulmaz Ülkenin ilk halkı olan Avustralya yerlilerinin sayısı hiçbir zaman çok olmamış (Avrupalılar'ın yerleşmesinden önce 200 000-400 000), sonra da savaşlar (Tasmanya) ya da beyazların getirdiği hastalıklar sonucu büyük ölçüde azalmıştır; ama son yirmi-otuz yıldır yerlilerin nüfusu yeniden artmaktadır (1978'de 140 000) Avustralya yerlilerinin bir bölümü, kendilerine ayrılmış uçsuz bucaksız "rezerv"lerde avcılık-toplayıcılık yaparak gezgin bir yaşam sürer, bir bölümü "misyonlar"ın yakınında ya da hayvancılık merkezlerinde çobanlık yapar; geri kalanlarsa, kentlerin banliyölerinde toplanarak, yararlarına çıkarılmış bazı yasalara rağmen toplumla kaynaşmakta güçlük çeken bir proletarya durumundadır
Ülke nüfusunun aşağı yukarı tümü beyaz ırktan ve Avrupa kökenlidir Yerleşmenin çekirdeğini, ülkeye sürgün gönderilip cezaları bitince geri dönmeyenlerle, özellikle 1851 deki "altına hücum" sırasında ve XIX yy sonunda gelen birçok göçmen oluşturmuş, 1801'de 5 945 kişi olan Avrupa kökenli nüfus, 1851 'de 438 000'i, 1881'de 2 250 000'i, 1901'de 3 774 000'i bulmuştur, iki dünya savaşı sırasında oldukça azalan göç dalgası, 1945'ten sonra yeniden başlamış ve o tarihten günümüze kadar Avustralya'ya 3,5 milyonu aşkın göçmen gelmiştir Göçmenlerin büyük bölümü Büyük Britanya kökenlidir ama, ikinci Dünya savaşı'ndan sonra gelen "yeni Avustralyalıların çoğu Orta Avrupa ("yersiz yurtsuzlar") ve Akdeniz ülkeleri (italya, Yunanistan ve son yıllarda Türkiye) kökenlidir Asyalılar' ın sayısı çok olmamakla birlikte, Avustralya, Çinhindi'nden kaçan 20 000 mülteci yi kabul etmiştir
Günümüzde nüfus artışının önemli bir bölümü, doğumların ölümlerden çok olmasının sonucudur Doğum oranı düşmüştür (1960'ta o/oo 22,5'tan 1980 de %o 15,4'e), ama ölüm oranı da son derece düşüktür (%o 8) ve doğumların ölümlere fazlası yılda 110 000 kişiyi bulmaktadır "Yaş piramidi" hâlâ olumludur ve ortalama ömür yüksektir (erkekler için 68, kadınlar için 75)
Ülkenin az olan nüfusu, üstelik eşitsiz biçimde dağılmıştır Orta batı kesimlerinde uçsuz bucaksız alanlar, tam anlamıyla ıssızdır Aşağı yukarı tüm nüfus, yeterince yağışlı iklimin tarıma elverişli olduğu doğu, güney-batı ve güney-doğu bölgelerinde toplanmıştır; bunlar genellikle en kalabalık, dolayısıyla nüfusun en çabuk arttığı bölgelerdir, üstelik bu nüfusun büyük bölümü kentlidir: toplam nüfusun °/o 85'i kentlerde, yarısından çoğu da altı eyalet merkezinde (toplam nüfusun % 40'ı Sidney ve Melbourne'da) yaşar Avustralyalıların çoğu, konforlu, iyi donatılmış, bağımsız evlerde (ama ölçüsüz biçimde genişlemiş banliyölerde) yaşamayı yeğler; bununla birlikte, toplu konutların sayısı çoğalmaya başlamıştır
Günümüzde nüfusun büyük bölümü hı-ristiyandır (özellikle de anglikan ve kato-lik) Yaşama düzeyi, ABD ile Fransa'nın yaşama düzeyi arasında yer alacak kadar yüksektir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|