Yalnız Mesajı Göster

Genel Afrika Tarihi

Eski 05-28-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Genel Afrika Tarihi



Genel Afrika Tarihi



Afrika
Afrika; Yunanca (A-Frigi) kökünden gelmekte olup, sıcak memleket anlamına gelmektedir Dünya nufusunun %10’u burada yaşamaktadır Dünya üretiminin ancak %2’si burada üretilmektedir Dünya’da nufus yoğunluğu 24 iken, Afrika’da 10’dur (yani tenha bir
kıtadır) Nufus artış hızı yüksektir Ulusal gelirin %70’i tarımdan elde edilmektedir Okur – Yazar bilmeyenler çoğunlukta olup %90’dır Nufusun %53’u animist, %26’sı Müslüman %20’si hristiyandır

Afrika’daki Toplumsal Yapı

1919’da La Pansee dergisinde yayınlanan bir makalede Catherine Asya tipi üretim tarzı ile Afrika tipi bir üretim tarzına benzer ve farklı yönlerini belirtmektedir Benzer yönleri şunlardır:
Her iki üretim biçimi de köy topluluklarının kolektif üretimine dayanır Her ikisinde de devlet vardır ve devlet bir takım insanları sömürür Her ikisinde de toprakta özel mülkiyet yoktur Her ikisinde de izlenen gelişme yolu Batı’da izlenen yol değildir Farkları ise
Asya’daki rejim biçimlerinde devlet genellikle bir despotluk biçimidir Afrika’da ise devlet çok zayıf bir örgüttür Asya’daki devlet, büyük bayındırlık işlerine girişmiştir Kanallar, surlar, kuleler yapmıştır Afrikadaki devletin yaptığı işler çok sınırlıdır Devlet hiç böyle büyük işlere girişmemiştir Asyadaki devlet doğrudan doğruya üretimden pay almıştır Afrika’daki
devlet ise üretimi hiç kontrol etmemiş, yalnız ticaretten kendinden pay çıkarmıştır
Koca Afrikada bugün iki sistem çekişme halindedir

Batı Emperyalizmi (Avrupa – ABD ve Hristiyanlık)
İslam
Afrikadaki toplumsal dualizmi de şunlardan oluşmaktadır


Köy – şehir dualizmi
Kabile - Millet dualizmi
Kapalı – açık (gelenek – modern) toplum dualizmi

Çağdaş Afrika toplumlarının ortak özellikleri şunlardır


Millet ile toplum farklıdır
Davranış ve idealler farklıdır
Toplum kendini yabancı hissetmektedir
Toplum kendini yapay ve zorlanmış hissetmektedir
İç ve dıştan gelen çeşitli devletlerden sonra uluslar arası
kuruluşlardan büyük firma ve çok uluslu şirketlerden gelmektedir
Afrikada kölecilik, sömürgecilik, yani sömürgecilik ve kapitalizm
devlet üzerinde büyük baskılar oluşturmuştur Afrika’da devlet
üzerinde oluşturulan doğrudan veya dolaylı baskı çeşitleri
şunlardır
Askeri baskı
Siyasi baskı
Kültürel baskı
ü Beyin Göçü
ü Siyasi Propaganda
ü İhtiyaçların reklamların belirlenmesi
ü Genç seçkinlerin burslar kanalıyla dejenere edilmesi
ü Kültürel merkezlerin ele geçirilmesi
ü Okul programları
ü Okul kitapları
ü Aşırı yabancı salgını ve asimile
İktisadi (Ekonomik) baskı
Afrika’da hükümet darbeleri oldukça çok olmaktadır Bazı dönemlerde
dört yılda 16 tane
Afrika’daki Sosyal ve siyasal sorunlar da şunlardır
ü Çok sayıda küçük devletlerin varlığı
ü Birbirine rakip milletler
ü Gümrüklerde yetersiz koruma tetbirleri
ü Farklı para sistemi (Frank, dolar, liret, eskodo, peseto,
sterlin gibi) Bu kadar çok para sistemi bağımlılığı artırdığı gibi
kıta içi ticareti de engellemektedir
ü Üretimde yetersizlik ve dalgalanmalar
ü Arka arkaya gelen hükümet darbeleri
ü Paradaki istikrarsızlık
ü Afrika içi ticaretin az ve önceden parsellenmiş olması
ü Dillerin çokluğu (800 diyalektik, 4 dil ailesi, 20 dil grubu)
ü Aşırı büyümeye uğrayan şehirler
ü Parazit bir üçüncü sektörün gelişmesi
ü Aşırı işsizlik
ü Burjuva mahalleleriyle, fakir insan arasındaki aşırı tezat[1]

Afrika Tarihi

Afrikayla ilglii ilk bilgileri Hredot tarihinden öğreniyoruz O, Mısır’a gelmiş, Libya’yı gezmişti Mısır için; Mısır’da görülecek öğrenilecek şeyler, diğer bütün ülkelerden daha
çoktur diyordu İslam bilginlerinden Afrika ile ilgili ilk bilgi aldığımız kişi de, Mesudi, İdrisi, İbn-i Batuta ve Evliya Çelebi’dir 1964’de bir Afrika tarihini yazan UNESCO bu tarihi beş bölüme ayırmıştır

Bu bölümler;

İslamiyetten önce
Vllyy’dan xvlyy’a kadar
l6yy’dan 19yy’a kadar
Sömürgecilik dönemi
ll Dünya savaşından sonra Afrika

Afrikadaki Bazı Tarihi Devletler


İslamiyetten öncede Afrika’da bazı büyük devletler vardı

ü Habeşistan’daki Aksum Krallığı MS:4yy’da hristiyan oluyor
Afraka’daki hristiyanlığın yerleştiği ilk ülke burasıdır
ü Sudan’da Kuş krallığı bulunmaktadır
ü MS:790-1070 Gana İmparatorluğu
ü 1235’de Mali Devleti
ü Xlyy’da Sudan’da Songoy imparatorluğu
ü Xllyy’da Kongo krallığı


16 Yüzyıla Kadar Kuzey Afrika


Müslümanların Afrikayla ilk temasları 647 yılında halife hz Ömer döneminde oldu Halife hz Osman ise Abdullah b Sad’ı Afrika seferi için gönderdi Kuzey Afrika’nın ilk gerçek Müslüman fatihi Ukbe b Nafi el-Fihri’dir(1667-1664) merkezi askeri
karargahı olan Keyravanı kurmuşturEmeviler, Afrika’ya Musa b Numan’ı gönderdiler (710)
Musa b Nusayr, bu bölgeleri İslamlaştırdı 800 yılında bir Arap devleti olan Aglebiler kuruldu Daha sonra İranlı bir göçmen tarafından bir harici devlet olan Rüstemiler kuruldu Fasta’da İdris Şerifi İdrisiler devletini kurdu 1045 yılında Murabitun hareketi meydana geldi Batı sahradan Fas’a göç ettiler Dini bir hareket oluşturdular Abdullah b Yasin adındaki bir alim bu hareketin başına geçti Fas’ı ele geçirip, islami mücadele yaptılar Merakeş şehrini kurdular 1118-1119 yılında Muvahidun hareketi ortaya çıktı
Muhammed b Abdullah b Tümert tarafından (islami tebliğ ve yayma amacıyla) ortaya çıktı 1145 yılında Murabıt ordusunu yendi 1152-53’de orta Mağribi ve 1160 yılında Kuzey Afrika’yı ele geçirdi

İslamiyet’in Afrika’da Yayılışı

İslamiyetin Afrikada yayılışı sufilerin ve tüccarların yardımıyla olmuştur Bunların samimiyetini gören zenciler, kısa zamanda Müslüman oluyorlardı Onlar, insanları seven, hoşgörme,
kardeşlik, yardımseverlik gibi ilkeleri vurguluyorlardı İslam davetçilerinin yaptığı ilk iş, mescid yapmak, okul açmak, zencilerle evlenmek ve köle satın alıp azat etmektir
Araplar, zencileri hor görmüyor, onları da kendileri gibi görüyor ve evleniyorlardı Fakat Avrupalılar, zencileri hor gördüklerinden, onlarla kesinlikle evlenmiyorlardı Müslüman
davetçiler, adalet, özgürlük, eşitlik, kardeşlik, ırkların eşitliği gibi temalarını vurguluyorlardı İslamiyetin kendilerini kucakladığını gören ve ırk ayırımı da yapmadığını anlayan zenciler,
Müslümanlığı benimsiyorlardı Onlar, zenci ırkını hakir görmedikelri için, islamiyeti bir zenci dini ve hristiyanlığı da beyaz dini olarak telaki ediyorlardı İslamiyet, fetih ve gaza ile değil,
ticaret yoluyla Habeş, Somali ve Sundan’da kısa zamanda yayıldı İslamiyet, Afrikada iki kolda yayılmıştır Senegalden de geçip, sahil boyu giden fetih kolu diğeri ise; Afrika’nın kuzeyinden başlayıp, vaha ve sahralardan Güney’e, Sudan’a kadar ulaşan ticaret
yoludur

George Carpenter Günümüz Afrikası adlı eserinde, İslamiyetin Afrikalılara getirdiği ve üstünlüklerini şöylece sıralamaktadır İslamiyet, birlik bilincini güçlendirmekte, toplumdaki bireylerin gönüllerini birbirleriyle ısındırmakta, renk ve ırk ayırımını hiç taşımamakta, herkese kardeşlik ruhunu vermektedir İslamiyet, Allah’ın varlığına, birliğine, kuvvetçe kurret sahi olduğuna ilişkin bilinci güçlendirmektedir Sabır, nefse hakimiyet, izzet-i nefs, şeref ve haysiyet bilincin sahip olmayı teşvik etmektedir İslamiyet, Arapçayı Kur’an dili olarak tüm Müslümanlar arasında evrensel bir dil haline getirerek artık bir kültür oluşturmaya
çalışmaktadır

Müslümanların Afrikayla ilk temazları 647 yılında Hz Ömer zamanında oldu Kuzey Afrika’nın ilk gerçek Müslüman fatihi Ukbe b Nafi’dir Burada Keyrevan’ı kurmuştur Emeviler buraya daha sonra Musa b Nusayr’i göndiler Busa b Nusayr, buraları İslamlaştırdı
800 yılında Arap sülalesi olan Aglebi’ler devleti kuruldu İranlı bir göçmen tarafından Taherti’nin bitişiğindeki topraklarda Rustemilere ait bir Harici devlet kuruldu Fas’ta da İdrisiler devleti kuruldu 1045 yılında Murabitun hareketi oldu Batı Sahra’dan göç ederek
Fas’a kadar geldiler Dini bir hareket oluşturdular Abdullah b Yasin adındaki bir alim bunları eğitip Fas’ı ele geçirip, İslami mücadele yaptılar

Afrika’nın Avrupalılarca Tanınması


Portekizlerden denizci Henry adıyla bildiğimiz Dom Henrique, beş aşamada Afrika içlerine hareket etmişlerdir Maderia adalarını, Bojador Burnu, Gine Körfezi, Porto Santo, Beyaz Burun, Yeşil Burun, Senegal ve Gambia’ya ulaşmıştır 1487 yılında Lizbon’dan yola çıkan Bertalmi Diyaz’da Afrika’nın güney batı ucuna ulaşmış ve aşırı fırtına nedeniyle buraya
fırtınalar burnu adını vermiştir Fakat Portekiz kralı bu adı Ümit Burnu olarak değiştirmiştir Vasco do Gama’da 1497 yılında yola çıkmış ve Mozambike ulaşmıştır Mozambikte kendisen sıcak ilgi gösteren kralın Hindistan yolunu bilen üç klavuz vermesiyle 15 Ekim
1498 yılında Hindistan’a ulaşarak, deniz yoluyla Hindistan yolunu keşfederek, Hindistanın sömürülmesinin yolunu açmıştır

Böylece Afrika’nın çevresini dolaşan ilk kişi olmuştur 1749 yılında Michel Adanson, Seneagal ve Gambia’da 5 yıl süren araştırmalar sonucu, Batı dünyasına biyoloji ve zooloji konusunda Afrikaya özgü ürünler sunmuştur Afrika’yı tanıma adına batılılarca
19 yüzyılın sonuna kadar yüzlerce gezgin, gazeteci, bilim adamı ve denizci gönderildi Bu çalışmalar sonucunda Avrupa’ya binlerce yazı, harita, kroki ve araştırma gönderilmeye başlandı Bunların çabaları sonucu Afrika artık batılılar için bilinmez bir yer değildi Artık
sıra Afrika’yı istila etmek ve sömürgeleştirmeye gelmişti

Afrikada Kölecilik ve Sömürgecilik


Afrika’nın sömürgeleştirilmesi gayet kısa bir sürede oluştur O kadar ki; 1870’de Afrika’nın ancak biri sömürge iken 1890’da ise sömürge olmamış bölüm ancak onda biri kadar kalmıştır 15yy’dan itibaren Portekizler; Angola ve Mozambik kıyılarını el geçirirken, Hondalılar da Güney Afrika kıyılarına yerleşmeye başlamışlardı Fransıtlar ise 16yy’dan itibaren batı Afrika kıyılarına Senegal’den itibaren Afrika’ya girmeye
başlamışlardır İngilizler ise Gine Körfezi kıyılarına yerleşmişlerdir
Avrupa devletleri, Afrika içlerine iklim ve coğrafi koşullar nedenleriyle girmeye cesaret edemiyorlardı Fakad daha sonra coğrafi keşiflerin, Afrika’nın içlerine kadar girip sözde
bilimsel keşifler yapması üzerine, devletler, kendilerinden daha bir emir olarak içlere nufuz etmeye başladılar Afrika kıyılarından herhangi bir yeri işgal eden Avrupa devletleri, iç kısımlarında kendisine ait olduğunu ilan ediyordu Bu da çeşitli anlaşmazlıklara
neden oluyordu Bunun üzerine 1885’de Berlin’de toplanarak “Berlin Senedi” adlı bir belgeyi imzaladılar Bu sened sömürgecilikte “fiili işgal” perensibini kabul ediyordu Yani Afrika’da bir toprak işgal edilmedikçe, orasına sahip olunamıyacaktı “Fiili İşgal” pensibi
Afrika’ya hucumu daha da arttırdı

Avrupa’lıların Afrika’daki çıkarları ise şunlardır


Altın Madenleri
Baharat
Köle Ticareti
Amerika’nın keşfinden sonra burada çalıştırılmak üzere önce Portekizliler, sonra Hollandalılar, İngilizler ve Fransızlar Afrika’dan insanları esir alıp, köle olarak Amerika’ya
götürüyorlardı İlk sömürgeleştirilen ülkeler ise XVlyy’da Mozambik ve Angola Portekiz sömürgesi oluyor Köle ticareti Afrika’yı çökertmiş, şehirlerin boşalmasına devletlerin yıkılmasına neden olmuştur 1873 Avrupa Ekonomi krizinden sonra burası bir Pazar oluyor 1884’de Avrupalı devletler bu durumu birbirlerine kabul ettiriyorlar Afrika topraklarının Avrupalılar tarafından hoyratça kullanılması üzerine toprak çoraklaşıp, verimsizleşiyor
Misyonerler ve emperyalistler tarafından sürekli olarak köleliğin Müslüman Araplardan kaynaklanan bir düzen olduğunu vurgulamaktadırlar Birçok resmi binalarda dev resimlerde
birbirlerine bağlı zenci köleleri götüren bir arap tasvir edilmektedir Diğer resimlerde ise bu zinciri çözen bir Avrupalı çizilmiştir

Avrupalıların köle ticaretiyle Afrikadan genç nüfusun azalmasına neden oldu Aynı zamanda buraların işgalini kolaylaştırdığı gibi, fakirleşmelerini de sağladı İkinci dünya savaşından sonra Avrupa Afrika kıtasını tek tip tarıma zorladı Örneğin; Nijerya Pamuğa ayrılırken, Uganda Kahve, Senegal yer fıstığı üretmeye zorlandı Bu da, Afrika’nın kendi kendine
yetmemesine neden oldu


Afrika’nın Paylaşılması

4 Ağustos 1890 yılında Londra’da İngiltere ile Fransa arasında Batı Afrika’nın bölüşülmesini öngören bir anlaşma yapıldı Böylece Almanya’nın bölgeye sokulması bu iki devleti bir anlaşmaya götürdü 8 Nisan 1904 yılında İngiltere ile Fransa arasında Etente
Cardiale (dostluk ve ittifak) adı verilen bir antlaşma yapıldı Böylece Fransa, İngiltere’nin Mısır üzerindeki, İngiltere’de Fransa’nın Fas üzerindeki haklarını tanıyıp aralarındaki
anlaşmazlıklara son verdiler

a)İngiltere’nin Afrika’daki Sömürgecilik Politikası 1815 yılında Cope Colonge, 1882’de Mısır’ı 1889 yılında Rodezya, 1890’da Kenya, 1891 yılında Nyasalan, 1894 yılında
Uganda’yı işgal eden İngiltere, Nil nehrinin bütünlüğünü korumak bahanesiyle, güney’e inip Sudan’ı ele geçirmek istedi Fakat buradaki Müslüman halkın silahlı savunmasıyla karşılaşıp iki defa yenilgiye uğradı Bir süre Sudan sorununa ara verdikten sonra
1895-96’da daha güçlü bir saldırıyla, Sudan’ı işgal etti Böylece Mısır’dan Cape Town’a kadar olan bölümü işgal etti

b)Fransa’nın Sömürgecilik FaaliyetleriFransa, Afrika’daki sömürgecilik faaliyetlerine
Batı-Doğu istikametinden hareket etmiş ve 1880 yılında Senegal’i işgal ederek, buradan Afrika’nın içlerine girmeye başlamıştır 1870 yılında Fransa’nın elinden Alsace Lorian’ı alan Bismark, Fransa’nın herhangi bir intikam saldırısına meydan vermemek için, onu Tunus’u alması için teşvik etmiştir 1878 yılında Kıbrıs’a yerleşen İngiltere’de, Kıbrıs karşılığında Tunus konusunda Fransa’ya onay vermişti Bunun üzerine 1881 yılında Tunus’u alan Fransa, Almanya ile tekbaşına savaşamayacağını anladığından sömürgeciliğe
hız verdi Zaten 1830 yılında Cezayir’i almıştı Bu sırada 1877-78 Osmanlı-Rus savaşının sarsıntısını taşıyan Osmanlı devleti, Fransayı protesto etmekten başka yapacak başka bir şey bulamadı

4 Ağustos 1890’da Londra’da İngiltere ile Fransa arasında batı Afrika’nın bölüşülmesini öngören bir anlaşma yapıldı Böylece Almanya’nın bölgeye sokulması, bu iki devlti bir anlaşmaya götürmüş oldu Sömürgeler üzerindeki çatışma dünyayı bloklara ve bir
dünya savaşına doğru hızla sürüklüyordu Fransa Sudan’a 1896 yılında girdi İngiltere Almanya ile arasındaki gerginlik yüzünden Fransa ile arasındaki bu çatışmayı 14
Haziran 1898 de ki anlaşmayla son verdi Böylece İngiltere, Fransa’nın Senegalden Sudan’a kadar olan sömürgelerin kabul etti Fakat İngiltere Yukarı Nil havzasını da ele geçirmek isteyince tekrar araları açıldı Bunun üzerine Fransa’nın istediğiyle de 21
Mart 1899’da yeni bir sözleşme yapıldı Bununla da İngiltere ve
Fransa Kuzey Afrika’daki nüfuz alanlarını saptadılar ve aralarındaki
anlaşmazlığa son verdiler

8 Nisan 1904 yılında İngiltere ile Fransa arasında Etente Cordiale (Dostane İttifak) adı verilen bir anlaşma yapıldı Böylece Fransa, İngiltere’nin Mısır üzerindeki İngiltere’de
Fransa’nın Fas üzerindeki haklarını tanıyıp aralarındaki anlaşmazlıklara son verdiler

c)Almanya’nın Sömürgecilik Faaliyetleri

Almanya; Togo, Kamerun, Güney-Batı ve Doğu Afrika toprakları ile Yeni Gine’yi ele geçirdi 1885 yılında İngiltere’de bu durumu kabul etti

d) İtalya’nın Sömürgecilik Faaliyetleri

İtalya’da sömürge elde etmek istiyordu Onunu gözüde Tunus’ta idi Fakat Tunus’u Fransızlara kaptırınca, sömürgeçilik için kendisine büyük Avrupa devletlerinden destek aramaya başladı Bunun için de Almanya ile anlaştı Bu anlaşmaya İtalya, Fransa’nın
saldırısın uğrarsa Almanya, İtalya’nın yanında yer alacaktıİtalya’da Eritre ve Somali’yi almıştı 1896 yılında Habeşistan’ı da almak istediyse’de başarılı olamadı Fakat daha
sonra 1911 yılında Libya’yı işgal edecek ve 1912 Uşi antlaşmasıyla burayı Osmanlı Devletinden alacaktır

Afrika’da Sömürgeciliğin Sonu

1945 yılına gelindiğinde birçok sömürge ülkeleri bağımsızlıklarını kazanmışlardı Bunun nedeni de, ikinci dünya savaşında çeşitli Avrupa devletleri arasındaki savaşlar ve ulusların
özgürlüğü düşüncesiyle tanışarak ülkelerine dönmeleri veya Avrupa’da eğitim görmüş kişilerin ülkelerine dönerek özgürlük bilincini geliştirmeleridir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla