Konu: Angola
Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Angola

Eski 05-27-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Angola





ANGOLA (Afrika'da devlet), Atlas okyanusu kıyısında, Zaire'nin G'inde; 1 246 700 km2; 7 080 000 nüf Başkenti Luan-da



COĞRAFYA


Doğal çevre 1 000 m'yi aşan yükseltide inselberglerle kaplı bir plato biçimini alan eski prekambriyen taban, B'da en yüksek noktası Moro Moco (2 620 m) olan dağlık bir kesim oluşturur Bu taban, K-D'ya (Kasai ırmağının havzası) ve G-D'ya (Zambezi ve Okavango ırmaklarının havzaları) doğru alçalarak, kumtaş-lı katmanlar altına gömülür B 'da, genişliği yer yer değişen (en çok 200 km) bir kıyı ovasına sarp yamaçlarla iner Ülkenin, haziran-eylül arasında dört aylık kurak bir mevsim (cacimbo) içeren tropikal bir iklimi vardır Ovada düşük (Luanda'-da 374 mm, G'de 50 mm) olan yağışlar, ortalama sıcaklıkların düştüğü (18°-19°C) yüksek topraklarda boldur (1-1,8 m)

Ülkede fazla yer kaplamayan sık orman örtüsüne yalnızca K'de rastlanır; iç platolarda seyrek orman yaygındır; öbür ke-simlerse, güneyde yerini verimsiz bozkırlara, hatta Namibya'ya doğru çölümsü bir bozkıra bırakan ağaçlı ya da otlu savanla örtülüdür



• Nüfus ve etkinlikler Beyazların topluca ülkeden ayrılmalarından bu yana, halkın aşağı yukarı tümünü (güneydeki 15 000 boşiman dışında) Bantular oluşturur Kon-golar, Lundalar, Çokveler, Mbundular ve Ovimbundular ise başlıca topluluklardır Huambo, Lobito ve Luanda bölgelerinde nispeten yoğun olan nüfus, D'ya ve G'e doğru seyrekleşir Savaş, kentleşmeyi hızlandırmıştır

Orman yakılarak açılan tarlalarda, geleneksel tarım ürünlerinden manyok, si-nirotu, yerfıstığı kuzeyde, mısır ve sorgum ise güneyde yetiştirilir Ticarete yönelik tarım, 1975'ten bu yana çok gerilemiştir Köylülerin tarım işletmelerinde kahve ve pamuk; kıyı ovasındaki sulama uygulanan büyük tarım işletmelerinde de şekerkamışı ve sisal yetiştirilir Angola'da ayrıca, palmiye yağı, hurma, pirinç, muz ve tütün üretilir 1975'ten önce, yaklaşık yarısı Huila ilinde toplanan 2 milyoı ı fcsş sığır ve 700 000 küçükbaş hayvan, savaşta aşağı yukarı tümüyle telef oldu Eskiden çok canlı olan kıyı balıkçılığı (300 000 t), 1977'de imzalanan bir antlaşma uyarınca bir sovyet balıkçı filosuna bırakıldı

Angola'da dört büyük yeraltı kaynağı vardır; SONANGOL ile ortak yabancı şirketlerin Cabinda'da ve Luanda çevresinde çıkardığı ve ülkenin başlıca gelir kay- 617 nağı haline gelen petrol (8 Mt'den çok); Kuzey-Doğu'da çıkarılan ve mücevhercilikte kullanılan elmas (700 000 kırat); güneyde üretilen demir; kıyıda buharlaştır-
ma yöntemiyle üretilen tuz Elektrik, özel- Hermenegildo likle akarsulardan elde edilir (Cambam- Anglada Camarasa be barajı) Besin (bira, un, konserve fab- Çingene rikaları) , kimya (petrol arıtma), dokuma l, parıs (iplik ve kumaş fabrikaları) ve yapı gereçleri (çimento) sanayilerinin hemen hemen tümü, 1975 öncesi düzeylerine oranla gerilemiştir Ulaşım ağı, 70 000 km'lik karayoluyla 3 000 km'lik demiryolu hattından oluşur Cabinda, Luanda ve Lobito ülkenin başlıca limanlarıdır

TARİH


1482'de portekizli denizci Diogo Câo, ANGOLA'NIN DOĞAL ORTAMI
Kongo ırmağının ağzına ulaştı ve buraları ele geçirdiğini belirtmek için bir padrâo (anı sütunu) dikti 1485-86'da Angola'nın bütün kıyılarını dolaştı ve burada birkaç misyoner bıraktıktan sonra yanına kongo-lu dört soylu alarak Portekiz'e döndü Kongo kralı vaftiz edildi ve Portekiz kralına bağımlılığı kabul etti Ama ilişkiler çok geçmeden bozuldu ( -
büyük bölümünü giderek Luanda'nın iç kesimine yönelttiler ve bu bölgeye yerel önder Ngola'nın adından esinlenerek Angola dediler

1630'a doğru Hollandalılar portekiz kalelerini ele geçirdiği sırada Ngola'nın kız kardeşi Jinga bir ayaklanma başlattı Portekiz, bu kaleleri geri alabilmek için, Bre-zilya'daki birliklerini getirmek zorunda kaldı Kıyıdaki birkaç limandan ibaret olan portekiz sömürgeleri daha çok Brezilya'ya zenci köle göndermekle uğraşıyorlardı; 1836'da yasaklanmasına karşın köle ticareti XIX yy'ın sonuna kadar sürdürüldü

1850'den sonra Portekiz hükümeti ülkenin iç kesimlerini ele geçirmeye karar verdi: 1855'te Ambriz, 1856'da Bembe alındı Sınırlar, öbür Avrupa devletleriyle yapılan çeşitli antlaşmalarla belirlendi (Fransa ve Almanya ile 1886'da, ingiltere ile 1891'de, Belçika Kongosu ile 1927'de, Kuzey Rodezya ile 1891'deki ingiliz-portekiz antlaşması ve italya kralının hakemliğiyle [1905]) Ama Angola tarihi 1920'lere kadar, birbirini izleyen savaşlara sahne oldu Lundalar'a 1894 -1926 arasında, Ovimbundu krallığı'na 1890-1904 arasında boyun eğdirildi; 1885-1915 arasında Angola'nın güneyi, Ambolar'ın ve Humbeler'in direnmesine karşın ele geçirildi; 1913-1915 arasında kuzeyde, Sâo Salvador çevresinde büyük bir ayaklanma patlak verdi Kuvaleler'in (Herero topluluğundan) son direnişleri ancak 1940-1941'de kırıldı Ama ülkede uzun bir süre, örgütlü bir toplu direnme gerçekleşmedi, her etni kendini tek başına savundu Portekiz egemenliği, afrikalı halkın eylemlerini ve çalışmasını denetim altında tutmayı sağlayan yerli yöneticilere dayanılarak güçlendirildi Yönetimin yetkileri artırıldı ve 1955'te Angola Portekiz'in bir "eyaleti" oldu

ilk ulusal hareket, 1954'te, Kuzey Angola halkları birliği'nin kurulmasıyla ortaya çıktı UPA, 1961 'de ülkenin kuzey kesiminde, luan-da'da kanlı bir ayaklanma başlattı 1956'da, Mario de Andrade ile Agostin-ho Neto'nun yönetiminde UPA'ya rakip olarak Angola halk kurtuluş hareketi (MPLA) kuruldu 1961 'deki kanlı olaylardan sonra, MPLA Kongo-Brazzaville'e çekilirken, Roberto Holden'ın yönettiği UPA Löopoldville'e (Kinşasa) yerleşti ve Angola ulusal kurtuluş cephesi'ne (FNLA) dönüştü 1965'te FNLA'dan bir kanat ayrılarak, Jonas Savimbi'nin yönetiminde Angola'nın tam bağımsızlığı için ulusal birlik'i (UNİTA) kurdu Sözkonusu birlik, 1958'de Angola Halkları birliği'ne (UPA) dönüştü

işçilerin, öğrencilerin, ülkenin orta-batı kesimindeki Mbundular'ın desteklediği, melezlerin güçlendirdiği ve SSCB'nin yardım ettiği marxçı eğilimli MPLA, Kongo-lar'dan ve UNİTA'dan destek görerek ülkenin özellikle kuzeyinde etkin olan FNLA'nın karşısında yer aldı Öte yandan Portekiz hükümeti hem ülkedeki askeri gücünü hem de yatırımları artırdı

Nisan 1974'te, Lizbon'da gerçekleştirilen hükümet darbesiyle, sömürge savaşına siyasal bir çözüm bulmak isteyen general Spinola iktidara geldi Generalin önerdiği federal çözümden hoşnut olmayan ulusçu hareketler çarpışmaları sürdürürken, aralarındaki rekabet de arttı Bununla birlikte, 14 ocak 1975'te, Portekiz hükümeti ile üç ulusçu hareket arasında, aynı yılın kasım ayında Angola'ya tam bağımsızlık tanınmasını öngören bir antlaşma imzalandı Temmuz ayında MPLA, Lizbon yetkililerinin bir bölümünün de desteğiyle, FNLA ve UNİTA'yı Luanda' dan sınır dışı etti Bu arada Portekiz hükümeti bağımsızlık tarihini onayladı

Bağımsızlıktan hemen sonra, birbirine rakip iki hükümet kuruldu Bunun üzerine MPLA kübalı birliklerin ve sovyet maddi yardımının desteğiyle saldırıya geçerken, ABD de Zaire aracılığıyla işe karıştı ve Afrika Birliği örgütü'nde izlenecek siyaset konusunda görüş ayrılıkları ortaya çıktı 1976 martında MPLA savaşı kazandı ve Agostinho Neto, Angola cumhurbaşkanı oldu 400 000'e yakın Portekizlinin birkaç ay içinde ülkelerine dönmeleri, ülkeyi iktisadi açıdan güç durumda bıraktı Gerillalar, özellikle de Güney Afrika Cumhuri-yeti'nin desteklediği UNİTA gerillaları, mücadeleyi sürdürdüler 1978 temmuzunda Zaire ile Angola arasında diplomatik ilişkiler yeniden kuruldu 1979'da Agostinho Neto ölünce yerine Jose Eduardo dos Santos geçti Ülkenin güneyinde, Namibya'nın SVVAPO'suna bağlı kuvvetler bulunması, özellikle 1981 ağustosunda, Güney Afrika Cumhuriyeti birliklerinin Angola'ya baskınlar düzenlemesine yol açtı Birleşmiş milletler güvenlik konseyi, Güney Afrika birliklerinin Angola'yı işgalini kınayan ve ülkeden çekilmelerini isteyen bir karar suretini kabul etti (20 aralık 1983) iki taraf yetkilileri, ABD'nin arabuluculuğunda, Lusaka'da (Zambiya) ateşkes kararı aldılar Güney Afrika Cumhuriyeti, birliklerini geri çekmeyi, UNİTA gerillalarını destek-lememeyi kabul etti (16 şubat 1984) Ancak Güney Afrika anlaşmaya uymadı Ca-binda'daki petrol tesislerine sabotaj girişiminde bulunan Güney Afrika askerleri yakalandı Güney Afrika devlet başkanı Pieter W Botha, UNİTA gerillalarına yardımı sürdüreceklerini açıkladı (20 eylül 1985) UNİTA gerillaları köprüler, elektrik santralları, maden ocakları gibi iktisadi hedeflere saldırılarını sürdürdüler UNİTA başkanı Jonas Savvimbi, Afganistan, Nikaragua ve Laos'ta devlete karşı çarpışan gerilla örgütlerinin katıldığı bir konferansta, "Sovyet kolonizasyonuna karşı demokratik enternasyonal "i önerdi (2 haziran 1985) Savvimbi, dört haftada Güney Afrika Cumhuriyeti, arap ülkeleri ve Avrupa'dan sağladıkları silahların, on yılda aldıklarından fazla olduğunu söylüyordu (ekim 1985) ABD Kongresi de UNİTA' ya silah yardımı yapılmasını engelleyen yasayı yürürlükten kaldırdı (13 temmuz 1985) Angola, bu karar nedeniyle, ABD ile ilişkilerini kesti Sovyetler'in uçak ve silah yardımı, Küba birliklerinin desteğiyle gerillalara karşı savaşı sürdürdü

EDEBİYAT

Angolalı belli başlı yazarların çoğu, 1940'larda doruğa ulaşan Portekiz yeni gerçekçiliğinin etkisinde kalmışlarsa da, Senghor'cu zencilik akımının önemi azım-sanamaz Bu akımın etkisi, 1950'lerde Lizbon'da toplanan "Casa dos estuden-tes do Emperio"lu (imparatorluk öğrenci yurdu) çok sayıda öğrenci üzerinde ve 1948'den başlayarak şair Viriato da Cruz'un çevresinde toplanan aydınlar arasında çok belirgindir Brezilya yenilikçiliği gibi bir hareketin daha sonraki an-golalı yazarlar üzerindeki katkısı da bunlara eklenir

Angola'da edebiyat, Batı modellerini sıkı sıkıya kopya etmeye dayanan bir biçimden, sözlü geleneğin kurallarına bağlı kalan bir biçime doğru gelişmiştir Çeşitli kurtuluş hareketleri arasında bağlantı kurmaya yönelik ayrı bir militan edebiyat da vardır Bütün olarak ele alındığında, Angola edebiyatının, birçok özellikleri bakımından, fransızca ya da ingilizce yazılmış Afrika yapıtlarıyla yakınlık taşıdığı gözlenir: Mario Antonio (Crónica de cidade estranha, 1964), Arnaldo Santos (Quina-xixe, 1965), Santos Lima (As sementes da Uberdade, 1965) gibi romancıların yapıtlarında, toplumsal gerçekliğin betimlenmesi ve sömürgeciliğe karşı çıkış teması ağır basar; öte yandan, gerçeküstücülük akımının etkisi altında bulunan Antonio Cardoso ya da Agostinho Neto (Colectâ-nea de poemas, 1961) gibi şairler, huzursuzluklarını, "beyaz etkisinden" arındığına inandıkları bir portekizceyle dile getirmeye çalışırlar

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla