İnsan:
Rûh ve bedenden meydana gelen akıl sâhibi varlık
Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:
Biz insanı muhakkak ki çamurun özünden yarattık

Sonra Âdem'in neslini sağlam bir yerde (rahimde) döllenmiş yumurta yaptık

Sonra o nutfeyi kan pıhtısı hâline getirdik

Ondan sonra kan pıhtısını bir parça et yaptık; o et parçasını da kemikler hâline çevirdik

Sonra ona başka bir yaratılış (rûh) verdik

Bak ki, şekil verenlerin en güzeli olan Allahü teâlânın şânı ne kadar yücedir

(Mü'minûn sûresi: 12-14)
Cinleri ve insanları yalnız beni tanımaları, bana ibâdet etmeleri için yarattım

(Zâriyât sûresi: 56)
İnsanın hayırlısı haramlardan sakınan, akrabâyı ziyâret eden ve emr-i ma'rûf ve nehy-i münker edendir
(Allahü teâlânın emir ve yasaklarını yayandır
) (Hadîs-i şerif-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)
İnsanın sevmesi ve buğz etmesi, vermesi ve vermemesi Allah için olursa, îmânı kâmil (tam, olgun) olmuştur

(Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)
İnsanın yaratılmasından maksat, yağlı ve lezzetli yiyecekler, güzel ve nefis elbiseler, mal ve mülk toplamak, nîmetlenmek, oyun ve eğlence değildir

Onun yaratılmasından maksât, Allahü teâlâya kulluk etmek, O'na karşı gönlü kırık, boynu bükük olmak v e yalvarmak içindir

(İmâm-ı Rabbânî) Şu insan dedikleri el ayakla baş değil İnsan rûha denilir, surat ile kaş değil

(M

Sıddîk bin Saîd)