Konu: Endonezya
Yalnız Mesajı Göster

Endonezya Çağdaş Edebiyatı

Eski 05-24-2010   #9
Şengül Şirin
Varsayılan

Endonezya Çağdaş Edebiyatı



ÇAĞDAŞ EDEBİYAT

Endonezya dili, eskiden malayca denilen dilin bugünkü (1928'den başlayarak) adıdır Ama çağdaş Endonezya edebiyatı, yerini aldığı klasik malezya edebiyatından tümüyle farklıdır; bu da, geçmişin türlerinden ve üslubundan tamamen koparak (-> MALEZYA edebiyatı) Batiyi örnek almasından kaynaklanır Edebiyat tarihindeki bu ani kopuşa, düşünce ve yaşam tarzlarının köklü bir biçimde değişmesi neden olmuştur Matbaanın ve malayca bir basının ortaya çıkması, edebiyatın yayılmasını, hatta malzemesini başka bir biçime sokarak bu değişikliği kolaylaştırdı Böylece, elyazmaları ve profesyonel masalcıların belleği yerini kitaba bıraktı; biçim içeriği belirlemeye başladı

Genç endonezyalı yazarlar roman, öykü, tiyatro oyunu ve kısa şiir gibi Avrupa edebiyat türlerini benimsediler Çinli azınlığın ortaya koyduğu bir edebiyat (1880 -1940 arasında birkaç bin cilt) ile yüzyılın başında ulusçu gazetecilerin (Semaoen, Mas Marco Kartodlkromo [1890-1932]) yayımladıkları, siyasal bakımdan angaje birkaç roman bir yana bırakılacak olursa bu çağdaş edebiyat, devlet yayınevi Balai Pustaka sayesinde 20'li yıllarda kendini gösterdi


İlk romancılar Sumatra'nın batısından çıkmıştır Üzerinde en fazla durdukları temalar, genç yurttaşlarının sorunlarıdır: zorla evlendirmeler, kuşaklar arası çatışma, batılı eğitim, vb Müslümanlık, Hamka'nın yapıtlarında görüldüğü gibi çok önemli ruhsal ve toplumsal bir kaynaktır

1933'te, Sutan Takdir Aliscahbana (doğm 1908), Emir Hamza (1911-1946) ve Armicn Pane (1908-1970) gibi şairler tarafından Poecangga Baroe (Yeni Yazarlar) dergisi kurulunca yeni bir dönem başladı Dergiyi yönetenler, sorunları temelden tartışmak için Hollanda'nın etkisinden kurtulmaya çalıştılar: Endonezya, Batı toplumunu mu örnek almalıydı, yoksa tam tersi olarak gelecekteki evriminin temelini geleneklerinde mi araması gerekiyordu?

Dönemin romanları, duygusal, öğretici ve ahlakçıdır; bir kuşağın kafasını kurcalayan sorunları dile getirir Bununla birlikte edebiyat, Avrupa damgası taşımaktadır Suvarsih Cocopuspito (1912-1977) gibi yazarlar, yapıtlarını hollandaca kaleme almıştır

Endonezya edebiyatı, ancak savaş ve sonra da bağımsızlıkla özgün bir yapıya kavuştu

Ortam, edebiyat etkinlikleri için pek elverişli değildir; şiir Şairil Enver (1922 -1949), düzyazı da idrus (1921-1979) ile kısa, özlü, sert ve bireyci niteliğe büründü Serbest nazımlı şiir ve kısa öykü (cerpen), ana çizgileriyle çağı belirlemeye yöneldi: şiddet, boğuntu ve geleceğini saptama isteği Savaş, Endonezya'nın belleğine köklü bir biçimde damgasını vurmuş ve daha sonraki kuşağın,yani "45'liler kuşağı" nın başlıca konularından biri durumuna gelmiştir

Bu dönemin belgeleri, eleştirmen H B Jassin'in (doğm 1917) yorulmak bilmez çalışmalarıyla günümüze aktarılmıştır Bağımsızlığın gerçekleşmesi üzerine, "sanat sanat içindir" görüşünde olanlarla "sanat halk içindir" görüşünü savunanlar arasında bir uçurum oluştu Halk için sanat anlayışından yana Olanlar, 1950'de komünist partinin desteğiyle kurulan Lekra (Lembaga Kebudayaan Hakyat) "Halk kültürü enstitüsü" bünyesinde toplandı Yazarlar bir yanı tutmak zorunda kaldılar Ama komünist Pramudya Ananta Tur (doğm 1925) siyasal görüş bakımından liberal Muhtar Lubis'e (doğm 1922) ters düşmekle birlikte, her iki yazar da romanlarında bağımsızlık savaşının acı hatıralarını ve ülkenin karşı karşıya bulunduğu ekonomik ve toplumsal güçlükleri işledi

Düzyazıda ivan Simatupang (1928 -1971) ve şiirde Sitor Situmorang (doğm 1924) ile varoluşçuluğu^ ve gerçeküstücülüğün keşfi, üslupta bir arılaşmaya yol açtı Ama yazarların hepsi Batı'yı örnek almadı Örneğin oyun yazarı Utuy Tatang Sontani (doğm 1920) ve şair Subagio Sastrovardoco (doğm 1924), geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kaldılar

En başarılı yazarının Motinggo Boesce (doğm 1937) olduğu gözlenen bir halk edebiyatı gelişmesine rağmen, edebiyat az sayıda aydının tekelinde kaldı ve basım zorlukları nedeniyle küçük edebiyat dergilerinin dışına çıkamadı; bunun sonucu olarak da seçkinlere özgü ve kalıcılıktan yoksun bir duruma geldi

1960'larda, aralarında öykücü Acip Rosidi (doğm 1938), romancı Nh Dini (doğm 1936) ve şair WS Rendra'nın (doğm 1935) bulunduğu bir yeni yazarlar kuşağı ortaya çıktı Bunlar, 1965-66 yıllarının siyasal çalkantısıyla trajik bir biçimde başlayan sonraki dönemin, önemli edebiyatçıları oldular


Yeni düzenin kurulmasıyla, komünist yazarlar tutuklandı ve sürgüne gönderildi Onların rakipleriyse, siyasallaştırmanın boyunduruğundan kurtuldukları ya da yeni rejimin yapacağı ilk işleri bekleyerek sustukları için angaje olmayan bir sanata dönmüş gibi davrandılar Böylece biçimsel deneyler moda halini aldı Putu Vicaya, Danarto, Sutarci Calzum Başri gibi yeni adlar dikkati çekmekteyse de bunların edebiyat tarihinde ne gibi bir yere ulaşacaklarını kestirmek için henüz çok erkendir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla