Konu: Hindistan
Yalnız Mesajı Göster

Hindistan'ın Sömürgeleştirilmesi

Eski 05-23-2010   #8
Şengül Şirin
Varsayılan

Hindistan'ın Sömürgeleştirilmesi



Hindistan'ın Sömürgeleştirilmesi

Tam bu sıralarda, 15 yüzyılın sonlarına doğru, baharatın çekiciliğine kapılan Avrupalı tüccarlar, Afrika'nın güneyinden dolaşarak Hindistan'a vardılar İlk gelenler Portekizliler ve Hollandalılar'dı 17 yüzyılın başlarında Hindistan pazarını kapmak için asıl mücadele ise Fransızlar ile İngilizler arasında oldu Her iki taraf da Hindistan'daki Müslümanlar ile Hindular arasındaki çatışmalardan yararlandı Hindistan siyasetine etkin biçimde katılan İngiliz Doğu Hindistan Kumpanyası sonunda gerek Fransız tüccarlarını, gerek Moğol İmparatorluğu'nu yenilgiye uğratmayı başardı
Fransızlar 1954'e kadar bazı limanları ellerinde tuttular Portekizliler ise işgal ettikleri yerlerden en son 1961'de çıktılar


17 yüzyıldan 19 yüzyıla kadar İngiliz Doğu Hindistan Kumpanyası Hindistan'da büyük güç kazandı Kumpanya Hindistan'ı İngiltere'deki fabrikalar için bir hammadde deposu durumuna getirdi Ayrıca Hindistan, İngiliz mallarının serbestçe satıldığı bir pazara dönüştü Kumpanya bu yoldan büyük paralar kazandı Ne var ki, Hintli zanaatkarlar için bu bir yıkım oldu Çiftçi ve köylülerin ürünü ise hiçbir zaman değerini bulamadı
1857'de Hint askerleri ve mihraceleri (feodal prensler) Hindistan'ın büyük bir bölümüne egemen olan İngiliz Doğu Hindistan Kumpanyasını devirmek için eyleme geçtiler Hindistan'da bu başkaldırı Bağımsızlık Savaşı olarak nitelendirilir Bu başkaldırının Hindistan'ın yoğun bir biçimde sömürülmesinin yanı sıra başka nedenleri de vardı: Hindistan'ı yönetmek üzere İngiltere'den atanan genel valiler halkın dinsel inançlarına saygı göstermiyor ve Hindular'ın tapınmalarını engelliyorlardı İngiliz misyonerlerinin Hıristiyanlık'ı yayma çabaları ise gerek Müslümanlar'ı, gerek Hin-dular'ı tedirgin ediyordu Ayrıca genel valilerin halkın geleneklerini değiştirme çabaları da hoşnutsuzluk yaratıyordu

İlk isyan 1857 Nisan'ında Hindistan'ın kuzeyinde, Mirut'ta başladı Delhi, Kanpur ve Luknov'a yayılarak Avrupalılar'ın yaşadığı yerlerin ateşe verilmesiyle tırmandı Karşılıklı kıyım aylarca sürdükten sonra, İngilizler'in Nepal'den getirdikleri Gurkha {bak Gurkhalar) ordusunun yardımıyla başkaldırı 1858 Mart'ında bastırıldı Bundan sonra egemenlik İngiliz Doğu Hindistan Kumpanyasından İngiliz kralına geçti

Hindistan İngiltere'nin en önemli ve en çok gelir getiren sömürgesiydi Hindistan'ı, İngiliz hükümetince beş yıllığına atanan bir genel vali yönetiyordu Ülke, valinin yönetimindeki bölgelere ve mihracelerin yönetimindeki eyaletlere ayrılmıştı Köylüler ağır vergiler altında ezilirken, bir taraftan da mihracelerce sömürülüyordu

Batı üniversitelerinde okuyan Hintli gençler, sömürü altındaki ülkelerine özgürlük ve demokrasi düşüncelerini getirdiler Bu aydınlar 1885'te bağımsızlık hareketini başlattı ve Hindistan Ulusal Kongresi'ni (Kongre Partisi) kurdular Bundan sonraki 50 yıl bağımsızlık mücadelesiyle geçti 1906'da Hindu egemenliğinden kaygılanan Müslümanlar, Müslüman Birliği'ni oluşturdu Amaçları Hindu-lar'dan ayrı, bağımsız bir devlet kurmaktı
I Dünya Savaşı sırasında Hindistan birlikleri İngiltere'ye bağlı olarak çarpıştı Bu savaşta Hindistan'ın insan gücü, hammadde ve yiyecek kaynaklan ingiliz ordusunun gereksinmelerini karşılamak üzere sonuna kadar kullanıldı Savaş sonrasında kıtlık ve salgın hastalıklar baş gösterdi


Hindistan geri bıraktırılmış bir tarım ülkesiydi Sömürgelere özgü çarpık sanayileşme yüzünden ağır sanayi kurulamıyordu Ülkede yoksulluk ve işsizlik artan bir huzursuzluk yaratmaktaydı

Bu sırada bağımsızlık hareketinin önderi olarak ortaya çıkan Gandhi'nin (bak GANDHİ, Mohandas Karamçand) düşünceleri ve yöntemleri Kongre Partisi'nce benimsendi Gandhi, İngiliz boyunduruğuna karşı pasif direniş yöntemiyle ülkenin bağımsızlığını kazanabileceğine inanıyordu Ulusal Kongre'nin tüm Hindistan'da uyguladığı pasif direniş kampanyası devlet dairelerinin, okulların ve mağazaların kapatılmasını öngörüyordu Kampanya milyonlarca insanı harekete geçirdi İngilizler ulusal kurtuluş hareketini benzeri görülmemiş bir acımasızlıkla bastırmaya kalkıştılar ve çok geçmeden direnişin önünü aldılar Ne var ki, artık Hint halkı bağımsızlığı için savaşmak üzere tümüyle uyanmıştı

Protestolar ve grevler artan bir hızla yayılıyordu 1930'da Lahor'da toplanan Kongre Partisi Cavaharlal Nehru'yu (bak Nehru, Ca-vaharlal) başkanlığa getirdi Kongre, amacının tam bağımsızlık olduğunu ilan etti Gandhi yönetimindeki pasif direniş eylemleriyle bağımsızlığa kavuşulacaktı 26 Ocak 1930 Bağımsızlık Günü ilan edildi
1935'te İngiltere ekonomi, savunma ve dışişlerini denetiminde tutma koşuluyla bir özerklik önerisi getirdi Hindistan Ulusal Kongresi bu Öneriyi reddetti

II Dünya Savaşı başladığında Kongre Partisi'nin, Hindular ve çeşitli dinsel toplulukların temsilcileri de içinde olmak üzere, çok sayıda üyesi vardı Hindistan II Dünya Savaşı'na resmen girmemişti Ne var ki, Müttefikler Hindistan'ı üs olarak kullandı 2 milyon Hintli asker İngilizler'le birlikte savaştı İngilizler, 1942'de Hindistan'a, savaş bitinceye kadar Hindistan ordusunun denetimini ellerinde tutmak koşuluyla, dominyon statüsü vermeyi önerdiler Kongre Partisi bunu da kabul etmedi Bunun üzerine İngilizler, Kongre Partisi'ni yasadışı ilan ederek önderlerini tutukladılar

1945'te savaş sona erince tutuklular özgürlüklerine kavuştu Hindu ve Müslüman önderler bir anayasa hazırlamak için bir araya geldiler Bu aşamada Müslümanlar ayrı bir devlet konusunda ısrar ederken, Hindu önderler Hindistan'ın parçalanmaması konusunda ısrarlıydılar Müslümanlar ile Hindular arasındaki uyuşmazlık bir kıyıma dönüşme eğilimi gösteriyordu

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla