05-13-2010
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Uykusuz Kadın
Uykusuz Kadın
Bilinmez yollara salındı çocuk yanı  
Hayatın sırlarına kostu kadın!
Bütün iklimlerini hayatın, içinde barındırdı ve acıya kızıl gül açtı dalları, yüreğindeki sancıların  
Dürüstlük ve temizlikle arınmalıydı ki temiz olmalıydı yarınları
Ki uzak durmalıydı kızıl gecelerden ve unutmamalıydı namusu arı  
Her rengini aşk´ın ve sevda´nın tanımalıydı, lakin tek olmalıydı yolu  
Çoktan öğrenmişti sadece pembe değildi rengi aşkın
Ve dahi bilmeliydi bütün gizlerini yaşamın ve sevdanın
Karar verdi ve kaprislerine yürüdü hayatın kadın! 
Gününde asla tutulmadı, ona verilen sözler  Hep bekledi  
Yarınlara verilen sözlere bağladı umutlarını 
Doymalıydı yanı-başındakı hayata, tüm hüzün salkımı gecelerine ragmen yaşamının
Aldırmadan satılmışlığına iblise kadınlığının! 
Yaşamalıydı tüm med-cezirlerini, al takke ver külah dünyanın 
Uğurlarında binlerce defa öldü sevdiklerinin  
Sevdikleri ise sadece yansımasıydı satıldığı hayatın  
Hiç acısını cekmediler, gerekli olduklarında yanında olmadıkları,
olamadıkları yalnızlığa doğan kadının ve söz de "var-oluşlarıyla" övündüler kaybolmuşluklarının  
Defteri ve kalemiydi en iyi dostları, azda olsa arada sırada, bir-seyler karalardı
Aylardır şarkılardan şiirlerden uzaktı
Haddinden fazla ağırlaşmıştı, o gün narin başı  
Cesaretsizlikten değildi, kaleminden kara kaplı, defterinden bu kaçışı 
Yazacakları yıllardır, yüreğinde sakladıklarıydı, onca ezayı bir çırpıda karalamak kolaymıydı?
öyle ya, can yangınlarını koyacaktı ortaya ve kayıp yıllarının hesabını soracaktı
__Ahh o ince yürek labirentlerinde yatan, can yangınlarım! Dedi halsiz, yorgun ve uykuya hasret sesiyle!
__Bu değme felek halimden bir çıkarsam, söylenmemiş nice figan kelamım yazarım,
feryad figan nafile, biliyorum ki çok canlar yakarım  
Aynadaki hali karartılaşmış ve tanınmıyordu artık, mum ışığıda yetmiyordu, simasını net görmeye 
Ayaga kalktı ve pencereyi açtı, sabahın ilk ışıklarıydı  
Tan yeli okşadı, kıvrım buklelerini, sokağı seyre daldı
Terk´i diyar bir şehr-i andırıyordu, yeni taşındığı, sokak ve caddeler  
Derin bir iç çekti  
__Incittiniz incindi can yanım,lakin kıyamam-ki size ben 
__Offff varsın sessiz geçsin bu Temmuz da, varsın size dokunmayan bu can bin yaşasın sizden uzakda  
Gülümsedi günlerdir çalmayan telefonuna bakıp 
__Nasılsa işiniz düsünce ararsınız, merhabadan önce neredesini sorarsınız!
__Mimozalarla bezemeli buraları ve birazda akasya bulmalı, bir yerlerden  
Dedi ve geceden beri hiç uğramadığı, yatağına sokuldu usuldan  
Elindeki o gece tek kelam yazamadığı, kalemini dahi bırakamadığına aldırmadan, derin uykuya daldı kadın  
!!!
alıntı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|