Konu: Bellek
Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Bellek

Eski 05-05-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Bellek



BELLEK İnsanın, yaşamı boyunca karşılaştığı bildirimleri zihnine yerleştirmesi ve daha sonra yeniden edimleştirip yararlanması olanağını sağlayan genel işlev: iyi ya da kötü bir belleği olmak Belleğini geliştirmek, zenginleştirmek Belleğini zorlamak Belleğini yitirmek Bellek bozuklukları (Bk ansikl böl Ruhbil) -Bağışıkbil

Bağışıklık belleği, ikincil bağışıklık yanıtında, yani daha önce karşılaşılan bir antijenle ikinci kez karşılaşıldığında, bağışıklıkta etkili bazı hücrelerin daha çabuk, daha yoğun ve daha etkili yanıt vermesini belirleyen mekanizm

-Elektron, ve Bilş verileri kaydedebilen, saklayabilen ve geri verebilen düzenek (Bk ansikl böl Bilş) [Eşanl HAFIZA]

--Değiştirilemez bellek, bilgiler bir kez depolandıktan sonra değiştirme olanağı vermeyen ve içeriğine yalnızca okuma sırasında erişilebilen bellek (Bu tip bellek, çoğu kez ingilizce ROM kısaltmasjyla belirtilir)

--Dış bellek, bir bilgisayarın merkezi biriminde yer almayan ve giriş-çıkış kanallarını kullanarak yalnızca merkezi bellekle veri öbekleri değişimi yapan bellek

--Dinamik bellek, işletim sırasında, veri ortamı okuma-yazma organlarına göre devingen olan bellek -verileri korumak için dönemsel yenilenme gerektiren tüm-devreli bellek

--İç bellek, bir bilgisayarın merkezi biriminde yer alan ve bu birimce kumanda edilen bellek (Bu bellek ile komut yorum ve uygulama organları arasında veri ve komutların değişimi doğrudan gerçekleşir)

--Kinematik bellek, yazım ve okuma işlemlerinde mekanik parçaların devinimini zorunlu kılan bellek türü --Merkezi ya da ana bellek, bilgisayarın işletim organlarına dolaysız aktarılabilen komutları ya da verileri alabilen ya da bunun tersi bir işleme olanak veren, programla adreslenebilir bellek (Karşt ani YARDIMCI" BELLEK) --Rasgele erişimli bellek, içeriği okunabilen, isteğe göre değiştirilebilen ya da silinebilen bellek (Bu tip bellek çoğu kez ingilizce RAM kısaltmasıyla belirtilir) --Statik bellek, devingen mekanik öğelere başvurmadan temel bilgilerin yerleştirilmesine ve çağrılmasına olanak veren bellek

-Bilş Otomatik bilgi işleme sistemlerinin, temelde bilgi işleme, aktarma, yüklenme ve depolama yetileri taşıması gerekir Dolayısıyla, belleğe aktarma işlevi, her bilişim sistemi ve her bilgisayar için kaçınılmaz bir olgudur Teknolojik gelişmeler, çok büyük sığalı, uygun maliyetli ve çok kısa zaman aralıklarında birçok kez yüklenebilen ve okunabilen belleklerin elde edilmesini sağladı Bu bellekler genellikle elektronik ya da manyetiktir Doğrudan erişimli bellekler, bilgisayarların merkezi (ya da ana) belleklerini oluşturur Bunların ayırtedici niteliği, erişim hızlarıdır (birkaç mikrosaniyelik ya da daha kısa süreler) Sığaları, maliyetlerine bağlıdır ve çoğu kez birkaç yüzbin sözcükle sınırlanır; ama bu sığa mikrobilgisayarlarda daha da küçülebilir Bilgisayarın merkezi belleği işletim sisteminin bir bölümünü, işlenen programı ve program için gerekli verileri içerir; bu içerik büyük bir sığa gerektirirse, bilgilerden bir bölümü yardımcı bellekte bırakılır Bu ana bellekler bazen manyetik çekirdeklerden oluşturulur, ama genellikle yarıiletken elektronik devrelerden yararlanılır Yardımcı bellekler, yürütülen işlem için gerekli olmayan bilgileri depolamaya yarar Bunlar, genellikle dinamik bir ortam (disk ya da şerit) kullanan manyetik belleklerdir

-Ruhbil Deneysel bellek incelemesi, özellikle hatipler için "bellek eğitim araçları" hazırlamak amacıyla, daha ilk-çağ'da başlamıştı Ama gerçek bilimsel inceleme, Ebbinghaus'un çalışmalarıyla, özellikle Almanya'da, ancak XIX yy'da başladı Ebbinghaus, ilkin kendi üzerinde olmak üzere, belleğe sistemli deneylemeler uyguladı Anlama bağlı olan ve karmaşıklıklarını çok iyi gördüğü bütün etkenleri, yalnızca nesnel özellikleri bakımından göz önüne alman "gereç"e bağlı etkenlerden ayırt etmeyi düşündü Onyıl-lar boyunca deneysel ruhbilimin bütün çabaları, bundan dolayı özellikle belleğin ya da ezberleyerek öğrenmenin incelenmesi üzerinde yoğunlaştı Anlamsal bellek üzerindeki bilimsel inceleme akımı, uzun süre önemsenmedi Yine de bu konuda Binet ve Henri'nin (1894) adları ile Bartletfin (1932) adı anılabilir Ama bu sırada bir başka akım, anlamsal belleğe, genellikle pek açık olmamakla ya da başka kavramlar ardında saklı kalmakla birlikte, önemli bir yer veriyordu Bu akım, psikanalizdi Freud ile yandaşlarının çalışmalarında, bellek ve onu örgütleyen çeşitli sistemlerin ("topik") ve hatıralar arasında gerçekleşen "ruhsal enerji" dolaşımının tuttuğu yer, basit bir görüşe dayanmıyordu Bununla birlikte psikanaliz, bir (ya da birkaç) bellek kuramı içeriyordu ve temel ilkelerinden biri olan "bastırım" kavramı da bildiğimiz büyük önemini kazanmış ve ağır basmıştı

Kuramsal ve deneysel bellek incelemesi, "bildirim" kavramının ortaya çıkıp benimsenmesi ve uyartı-cevap behaviorcu-luğunun yerini alan "bilişçi" kavramlarının gelişmesi ile 50'li yılların ortasına doğru tepeden tırnağa yenilendi Böylece, şu üç noktayı birbirinden ayırt eden görüş ağır bastı: a) bellekte daha önce var olan bildirime zorunlu olarak başvuran, ama kendileri de yeni bir bellekleştirmeye ya da önceki bellek içeriklerinde değişikliklere yol açan etkinlikler olan kavrama (algı) ve bildirim işlenmesi etkinlikleri; b) bellekte bulunan ve bir azalmaya, değişmeye ya da yeniden yapılanmaya uğrayan bildirimin korunması; c) salt yeniden edimleştirme (çağrı),algısal olarak varolan bir başka bildirim kaynağıyla karşılaştırma (tanıma) ya da yararlanma (sorunların çözümü, kavrama, söz üretimi, vb) ereğiyle, belleksel bildirimin ortaya çıkması Gerçekte, daha büyük ruhbilimsel araştırmanın aydınlığa kavuşturduğu üç evre olan edinim, koruma ve edimleştirme, daha gelişmiş bir biçimde, yeniden söz konusuydu, ama iç süreçlerin etkin niteliği artık daha belirginleşmişti

Ayrıca birçok önemli ayrım daha ortaya atıldı Bunların birincisi uzun vadeli bellek ile, bir süre kısa vadeli bellek olarak adlandırılan bir ya da birçok öteki bellek biçimlen arasında yapılan ayrımdı Ruhbilimcilerin çoğu bugün, bu öteki bellek biçimlerini, duyusal (görsel, işitsel, kasdu-yusal, vb) bir kipliğe bağlı, kısa süreli (genellikle saniyenin altında) "kayıtlar" ve iş belleği (ya da "işlemsel bellek") olmak üzere iki bölüme ayırdılar İşlemsel bellekte, birkaç saniye süren bildirim koruma işlevinin, bu bildirimin işlenip dönüştürülme işlevine iyice bağımlı olduğunu ileri sürdüler Uzun vadeli bellek konusunda ortaya çıkan sorunlar, özellikle bu belleğin yapısına ilişkindi; öteki bellek (ya da bellekler) konusunda karşılaşılan sorunlarsa, bu belleğin (ya da belleklerin) işleyişinden (işleyişlerinden) kaynaklanıyordu Bu konuda temel bir özellik aydınlığa kavuşturuldu Bu özellik, uzun vadeli belleğin, kuramsal olarak sınırsız kapsama gücüne karşıt olarak, her türlü geçici belleğin, bazen "belleksel karış" olarak adlandırılan, sınırlı kapsama gücü'ne sahip olmasıydı

Bir başka özellik de, eskiden "edimleş-me" olarak adlandırılırken bugün "ortaya çıkma" denilen alanda saptandı Bu özellik, sözkonusu alandaki süreçlerin etkin bir nitelik taşımasıydı Gerçekten de birçok durumda ve belki de bütün durumlarda, bildirim, kendiliğinden ya da kimi zaman istençli (iradi) olarak bellekte aranıyor ve bulunuyor ya da bulunmuyordu Bir hatıranın, "uzun vadeli bellek"te var olmasına karşın ya bellekte bulunan şeyin örgütlenmesine ya da ortaya çıkma sürecinin işleyişine bağlı olabilen nedenlerden ötürü, öznenin ona erişememesi, kural dışı (istisnai) bir durum değildi; tam tersine, sık sık gerçekleşiyordu ve sıkıcı, şaşırtıcı ya da patolojik durumların bu açıdan yorumlanması gerekiyordu

Yeni çalışmalar, belleğe yerleştirme olayında, yinelemenin (geniş anlamda), bildirimlerin aralıklarla sunulmasının ve olayların duygulanımsal şiddet ve yeniliklerinin de etkili olduklarını gösterdi Saklama konusundaysa, zamanın etkisinin yeniden incelenmesine yol açtı Bazı öğelerin kaydında, bir kez algılama yeterli olabildiği gibi, unutulmasında da zaman etkili olabiliyor ya da olamıyordu Ezberleme konusundaki incelemeler, şunu da saptamıştı: belleğe yerleştirme ve ortaya çıkarma arasında geçen sürenin içeriği ve çeşitli etkileri, korumayı ve unutmayı belirleyen temel etkendi

Her ne olursa olsun, belleğin bütün düşünce etkinliklerinde^ ya da daha doğrusu bilişsel etkinliklerdeki işlevi, bugün, kesin bir biçimde saptanmıştır Çağrının -ya da tersi olan unutmanın -bellek etkinliğinin ancak belli bir yanı olduğu ve bellek olmasa, nesneleri algılayamayacı-ğımız, bir metni okuyamayacağımız, akıl-yürütemeyeceğimiz ve bir şey kavraya-mayacağımız, üzerinde önemle durulması gereken bir gerçektir Günümüzde, bilişsel bellek ruhbilimi, bu karmaşık etkileşimleri inceliyor
-Bellek bozuklukları -BELLEKYıTİMİ, HiPERMNEZİ

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla