04-28-2010
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Thorndike Öğrenme Kuramı
Thorndike Öğrenme Kuramı
Thorndike çağrışım yoluyla öğrenme üzerinde çalışanve bulgularını sınıfa uygulayan,aynı zamanda eğitim psikolojisinin babası sayılan psikologlardandır Gerçek anlamda bir uyarıcı-tepki psikologu olan Thorndikeöğrenmeyi “ Yakınlık “ ve “ Etki “ ilkeleriyle açıklamaktadır Thorndike’ye göre öğrenmenin özünü, duyusal izlenimler ile harekete geçme motifleri arasında kurulan “Bağlar” oluşturur
Metodoloji, bağlar oluşturacak durumların düzenlenmesidir Genel prosedürler, tepkiler ve durumlar arasındaki bağlar oluşturma hizmetinde bulunan benzerlikve zıtlıkları ortaya koymak için düzenlenir Bu bağlamda beyinde ne kadar fazla bağ kurulursa kişinin anlama kapasitesi o kadar artar
THORNDİKE’NİN ÖĞRENME KURAMININ TEMEL KANUNLARI
Thorndike öğrenmeyi bir problem çözmeye benzetmiş ve bu problem çözmede sınama-yanılma davranışından faydalanmıştır Sonradan seçme ve birleştirme diye adlandırdığı bu öğrenme şeklinde bir problem durumuyla karşılaşan birey amaca ulaşmada çeşitli tepkileri mümkün olanlar arasından seçer, sınar ve sonuçlarına göre bazı U-T bağlarını yerleştirirken bazılarını repertuvarından çıkarır Thorndike bu tür öğrenmenin üç kanuna bağlı olduğunu öne sürmüştür
1 Hazıroluş Kanunu
Thorndike öğrenenin, bir öğrenme durumunun sonucundaki doyumun veya rahatsızlığın, öğrenenin durumu kabul ediş veya reddediş eğilimlerini bu kanunun temelleri olarak önermiş ve şöyle ifade etmiştir:
- Eğer bir iletme ünitesi iletime hazır ise yönü değişmeden de bu üniteden iletim doyurucudur
- İletime hazır bir üniteden iletme olmaması rahatsız edici ve bu rahatsızlığa ilişkinher türlü tepkiyi harekete geçiricidir
- İletime hazır olmayan bir ünite iletime zorlanırsa böyle bir iletim rahatsız edicidir
Thorndike’nin“ iletme ünitesi “ terimi fizyolojik olmayıp, tamamen psikolojiktir ve davranış eğilimi anlamını taşımaktadır
2 Egzersiz veya Tekrar Kanunu
Ödülle birleştiren tekrarlar sayesinde baglar kuvvetlenir
3 Sonuç-Etki Kanunu
Bir davranımın sonucunda meydana gelen doyurucu bir etki o davranımın yapılma sıklığını artırır, rahatsız edici bir etki ise o davranımın yapılma sıklığını azaltır
Thorndike bu üç ana kanuna ek olarak bazı ikinci dereceden ilkeleri insan ve hayvan davranışlarının açıklamaları olarak önermiştir Bunlar:
a- Çeşitli Tepki Ilkesi: Bir problemle karşilaşan suje çeşitli tepkilerde bulunur
b- Set veya Tutum İlkesi: Tutumlar ve setler bir kimsenin sadece ne yapacağını değil aynı zamanda ne ile tatmin olacağını veya onu neyin rahatsız edeceğini belirler
c- Elemanların öngücü İlkesi: Bireyin bir problem karşısında daha güçlü olan elemanları seçerek onlara tepki yapacağını ifade eder
d- Anoloji(Benzetme) Yoluyla Tepki İlkesi: Bireyin tepkileri daima kendi repertuarından çıkan tepkilerdir ve birey geçmişle şimdiki arasında analoji yaparak tepki yapar
e- Bağlantı Kurarak Geçiş İlkesi: Uyarıcı durumuna önce yeni uyarıcılar eklenir, sonra bazı uyarıcılar bu durumdan çıkarılır ve böylece ilk durumdaki uyarıcılardan hiç biri kalmayabilir
f- Ait Olma İlkesi: Eğer tepki duruma uygunsa, uyarıcı ile arasında bir bağ kurulması daha kolay olur
Thorndike’nin ölçme ve ferdi farklılıklar üzerindeki katkıları inkar edilmez “Biz tabi olguları gözlediğimizve deney yaptığımız zaman onları kazanıyoruz, ölçtüğümüz zamanı ise onları bize hizmet ettiriyoruz “ demektedir
BAĞ KURMA TEORİSİNDE MOTİVASYON
Thorndike öğrenme sürecini kontrol etmede ve öğrenmenin verimini artırmada şu beş özelliğin önemine eğitimcilerin dikkatini çekmiştir:
- İşe karşı ilgi,
- Gelişme istegi
- İşi kişi için önemi
- Problem tutumu
- Dikkatine verme
BAĞ KURMA TEORİSİNDE TRANSFER
Thorndike’nin transfer teorisi, “ Özdeş Elemanlar Teorisi “ dir Bu teoriye göre, bir fonksiyondaki degişme digerinde, ancak iki fonksiyondaki degişme ortak elemanlara sahip oldugu ölçüde degişiklik meydana getirir Örnegin, toplama işleminin ögrenilmesi kişinin çarpmadaki gücünü degiştirecektir Çünkü toplama çarpmanin bölümlerinden biriyle tamamen özdeştir
THORNDİKE’NİN BAĞ KURMA İLKELERİNİN SINIF ORTAMINA UYGULAMASI
1 Egzersiz Kanunu ve Sınıf Uygulamaları
Sınavlar okul ortamının baş hedefi olarak görülmeli, bu sayede öğrencilere öğrendiklerini kullanma fırsatı verilmelidir Sınıf ortamında öğrencilere katılma şansı tanınması,demokratik bir ortam yaratacağından öğrenciler arasında etkileşim artar Bu katılım sayesinde öğrencinin öğrenme derecesi artar ve öğrenci pasif bir dinleyici olmaktan kurtulur
Öğrenme teorik bir (stagnant) durgun değil pratik bir (gesture) dinamiktir Bu yüzden öğrencilerin kazandığı bilgileri kendilerine mal etmeleri açısından pratik yapmaları şarttır Örnek olarak suyun damıtılması ile ilgili konu işlenirken çocuklara gerekli materyaller verilerek eğitimde aktivite sağlanabilir
2 Hazıroluş Kanunu ve Sınıf Uygulamaları
Öğrenmek, ancak doğuştan gelen öğrenme kapasitesinin bir işi yapabilecek bir olgunluğa erişmesiyle mümkün olur Örneğin, altı yaşına basan bir çocuk okumayı öğrenmek için yeterli zihinsel olgunluğa sahiptir Ancak, bu yaşa kadar ön şart olan, okumayı öğrenme olgunluğuna erişmemişse hayal kırıklığı ve hüsrana uğrayacaktır
Günümüzde yapılan araştırmalarda da hazırbulunuşluk için olgunlaşmanın önemli olduğu, ancak bununla birlikte hazır olmanın pasif bir bekleme olmadığı belirtilmiştir Hazırlayıcı bir yaşantının sağlanması hazır bulunuşluluğun artmasını sağlayacaktır Bir sınıfta buluna öğrenciler arasındaki farkın büyük bir kısmı, zeka farkından değil hazırlayıcı yaşantıların farklı olmasından gelmektedir Öğretmen bunu iyi anlamalı ve öğrenemeyen çocukların o konuyla ilgili önbilgilerle öğrenciyi diğerlerinin seviyesine çıkarmalıdır
3 Sonuç-Etki Kanunu ve Sınıf Uygulamaları
Thorndike, bir U-T bağının sonucundaki etkiye göre kuvvetleneceğini veya zayıflayacağını ileri sürmüştür Thorndike’ye göre doyurucu bir etki bağı kuvvetlendirir, rahatsız edici bir etki ise aynı tepkinin tekrar edilme ihtimalini azaltır
Öğrencinin bir alanda önemli bir başarı getirmesi isteniyorsa, onun küçük yaşlarda, o alanda başarılı olabileceğini, kendisinin kabullenmesi ve bir akademik tutum geliştirmesi gerekir Ayrıca öğrencinin sınıfta yaptığı olumlu davranışları pekiştirilmelidir Bu sayede öğrenceninyapma sıklığı artacaktır Buna ek olarak olumsuz davranışlar rahatsız edici bir sonuç getirirse o davranış kendiliğinden azalma eğilimine girer
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|