Şengül Şirin
|
Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimler Sözlüğü
Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimler Sözlüğü
A
Agnostisizm : Tanrı’nın var olup – olmadığının bilinemeyeceğini savunan görüş Agnostisizm’dir (Bilinemezcilik) Örneğin sofist düşünürlerden Protagoras “Tanrılar üzerine bilgi edinmekte çaresizim; ne var oldukları ne de olmadıkları, ne de ne şekilde oldukları üzerine …” Agnostisizm adını ilk kullanan Thomas Huxley’e göre duyularımızla kavrayamadığımız şeyler konusunda kesin bir şey söyleyemeyiz Tanrı da duyularla kavranamadığı için var olup-olmadığını söyleyemeyiz
Ahlak kuralları : Toplum tarafından oluşturulan iyi – kötü kavramlarından; iyinin yapılması, kötünün yapılmamasını emreden davranış kurallarına ahlak kuralları denir
Aile : Aralarında gerçek ya da varsayımlı kanbağı bulunan, karşılıklı hak ve ödevleri üstlenen insanların oluşturduğu toplumun en küçük birimine aile denir
Akıl Yürütme : Kişiler, geçmiş yaşantıları, gözlemleri ve öğrenmeleri sonucunda oluşturdukları somut ve soyut tasarımlar arasında mantık ilkelerine uygun bağlantılar kurarak yeni yargılara varırlar Buna akıl yürütme denir
Alt Eşik : Duyu organlarının bir uyarıcıyı belli belirsiz almaya başladığı en düşük şiddettir
Algı: Nesne ya da olayların beyinde işlenerek, anlamlı bütünler olarak kavranmasına algı denir
Algıda Değişmezlik : Nesne ya da olayların farklı ortamlarda hep aynıymış gibi algılanmasına algıda değişmezlik denir
Algıda Örgütleme (Organizasyon) : Duyumları oluşturan nesne ya da olayların, zihin tarafından bir düzene konulup biçimlendirilmesine algıda örgütleme denir
Algıda Seçicilik : Organizmanın, çevresinde bulunan çok sayıda uyarıcı nesne, ya da olaydan, bir ya da bir kaçına dikkatini yöneltmesine algıda seçicilik denir
Anaerkil (Matriyarkal) Aile : İlkel toplumlarda görülen anaerkil ailede, ailenin sorumluluğu birinci derecede kadının üzerindedir Doğal işbölümü nedeniyle kadınlar toplayıcılık, erkekler avcılık işini üstlendiler Doğurgan olan ve çocuklara doğal yapısı gereği daha yakın bulunmak zorunda olan kadın, ailenin yaşamını sürdürmesinde daha önemli idi Sonuç olarak ailenin beslenme, barınma, soğuktan, sıcaktan korunma görevi kadının sorumluluğundaydı Klanlarda görülen bu aile biçiminde akrabalık bağı kandaşlığa değil, totemdaşlığa dayalıdır Erkek ve kadın aynı klanda yaşamadıklarından ve çocuklar annenin klanında yaşadığından yalnızca ana akrabalığı vardı
Analitik felsefe : Felsefeye bilimlerin dilini analiz etmek işlevi yükler Böylece felsefe, düşünsel bir etkinlik alanı olmaktan çıkarılır, yalnızca dil analizleri yapan bir alan haline getirilir Felsefe, bilimlerin dilini çözümleyecek, onların kavram yapılarını araştıracaktır Bunu yaparken de sembolik mantığı kullanacaktır Neo pozitivizm (yeni pozitivizm) ya da mantıkçı empirizm adıyla da anılan analitik felsefe, felsefeyi modern (sembolik) mantık alanı olarak görür
Anarşizm : Toplumsal yaşamı düzenleyen tüm kurum ve kuralları reddeden anarşizm, doğal olarak ahlak kurallarının egemenliğini de reddeder Bireysel iradenin her şeyin üstünde olduğunu savunan anarşizmin kurucusu Proudhon ve diğer temsilcileri Bakunin, Kropotkin ve Stirner, ahlak yasalarının diğer yasalar gibi insanları kolay yönetmek için uydurulduğunu savunurlar
Anayasa : Devletin temel yapısını, biçimini, örgütünü, bu örgütün işleyiş kurallarını, milli egemenliğin nasıl kullanılacağını kişilerin hak ve özgürlüklerini belirleyen en temel kanundur
Anayasa Mahkemesi : Parlamentonun yaptığı yasaların anayasaya uygun olup olmadığını denetler Anayasalar yasalardan üstündür ve yasalar anayasaya uygun olmak zorundadır Çünkü anayasalar halk oyuyla kabul edilir ve halkın doğrudan yaptığı anayasalar, temsilcilerinin yaptığı yasalardan üstün sayılır
Anket : Önceden hazırlanmış soruların yazılı olarak üzerinde inceleme yapılan insanlara doğrudan yöneltilmesi ve sonuçlarının değerlendirilmesidir
Anksiyete Nevrozu :Kaygı düzeyinin yükselmesi sonucu bedensel gerginliğin ve ruhsal tedirginliğin artmasıyla yaşanan panik durumudur Bu durum, hasta tarafından ölüm korkusu, sıkıntı, sıkışma olarak anlatılır
Anoloji : İki benzer olay arasında karşılaştırma yaparak sonuca ulaşmaktır Arjantin’de enflasyon oranı yüksek olduğundan toplumsal muhalefet fazladır Yunanistan’da da enflasyon oranı yüksektir O halde, Yunanistan’da da toplumsal muhalefet fazladır
Anoloji (Andırma) : İki olaydaki benzerliklerden yararlanarak, birinde var olan özelliği diğerinde de var saymaktır Örnek : “Güney Afrika Cumhuriyeti’nde altın madeni çıkar ve Güney Afrika Cumhuriyeti zengin bir ülkedir ” “Türkiye’de altın madeni çıkar ” “O halde Türkiye de zengindir ” Anoloji, zihnin özelden özele sonuç çıkarmasıdır ve doğruluk değeri olasılıklıdır
Anormal davranış : Belirli doğal ve toplumsal ortamlarda dıştan ve içten gelen belirli şiddet ve süredeki uyaranlara, insanın alışagelenin dışında hatalı, kurala uymayan, uygunsuz cevap vermesi tepki göstermesidir
Antropoloji (insanbilim) : Evrim sürecinde, insanın değişen biyolojik yapısını, bedensel özelliklerini, ırklara ayrılıp ayrılmayacağını, ilkel toplulukları ve bunların kültürlerini inceleyen bir bilimdir
Aralıklı ya da Toplu Öğrenme : Öğrenme sürecini zaman içine yayarak, kısa çalışma süreleriyle yapmaya aralıklı öğrenme denir Bunun tersi olarak, öğrenme sürecini uzun çalışma süresi içinde ara vermeden yapmaya toplu öğrenme denir
Ara mal : Üretim mallarının tüketim malı haline dönüştürülürken aldığı yeni biçim ara maldır Örneğin, un, buğdaydan ekmek elde etme sürecinde ara maldır Ara mallar da üretim malı sayılır
Arz (Sunu) : Piyasaya sunulan mal miktarıdır
Aşırı Uyarılma : Organizmanın alıştığı düzeyin üzerinde uyarıcı ile karşılaşması sonucu fizyolojik ve psikolojik anlamda çevreye uyum gücünün azalmasıdır
Ataerkil (Patriyarkal) Aile : Toplumda tarımsal üretimin kökleşmesi ve ticari yaşamın yaygınlaşması sonucu ekonomik gücü, devletin doğuşu ve köleciliğin yaygınlaşması ile siyasi gücü eline geçiren erkek, aile içinde de mutlak güç olmaya başladı ve ataerkil aile doğdu Ataerkil ailede söz ve miras hakkı erkeklerin elindedir Erkek ekonomik gücü elveriyorsa birden çok kadınla evlenir Bu aile biçimi ağırlıklı olarak İlk Çağ köleci toplumlarında görülür
Ateizm : Tanrı’nın varlığını reddeden görüş ateizmdir (Tanrı tanımazlık) Ateizm tanrı’nın varlığını reddederek evreni, evrene dayanarak açıklamaya çalışır Bu nedenle ateizmi savunan düşünürler genelde materyalisttir
Ayet : Kur’an-ı Kerim’de sureleri meydana getiren uzun veya kısa vahiy ifadelerine ayet adı verilir
Azlık : Mal ya da hizmetin ihtiyaca göre doğada az bulunması ya da az üretilmesi değeri yükseltir Örneğin, altın, elmas, uranyum az bulunduğu için değerlidir
B
Bellek (Hafıza) : Yaşam boyunca öğrenilen bilgilerin, davranış kalıplarının, deneyimlerin, anıların depolanıp saklanması ve hatırlanmasıdır
Bencillik (Egoizm) : İnsan eylemlerinin kökeninde “ben sevgisi” vardır Ahlak ise insanın kendini koruma güdüsünün dışa vurulmasından başka bir şey değildir Bu görüşü savunan Thomas Hobbes’a göre, insanda, hayvanlarda olduğu gibi “kendini sevme” ve ”kendini koruma” içgüdüleri vardır Dolayısı ile insan doğası gereği “bencil” dir Bencil olan insan her şeyden önce kendi “çıkar” ını düşüneceğinden evrensel bir ahlak yasası yoktur
Benlik : İnsanın, kendi kişiliğine ilişkin kanıları, kendini tanıma ve değerlendirme biçimidir Kişiliğin iki yönü vardır Birinci yönü, dışa yansıyan, daha çok başkaları tarafından değerlendirilen ve davranışlarına yansıması ile de ölçülebilen yandır İnsanın bu yönü nesneldir Kişiliğin ikinci yönü ise dışarıya pek yansımayan yani bireyin kendini tanımladığı biçimidir İşte kişiliğin, bu öznel yönü benliktir ve benlik ölçülerek değil, yorumlanarak anlaşılabilir
Berdel : Farklı akraba gruplarından insanların karşılıklı olarak birbirlerinden kız alıp vermek üzere anlaşarak evlenmeleridir Bir gruptan bir erkek, başka bir gruptan bir kadınla evlenirken, karşı gruptan bir erkekle o gruptan bir kadını alır Bu evlilik biçimine ise başlık parasından kurtulmak için başvurulur
Bilgi Kuramı (teorisi) : Sübje (bilen) ile obje (bilinen) arasındaki ilişkiyi inceleyen bilgi felsefesi alanına bilgi kuramı denir Sübjenin, objeyi incelerken ulaşacağı sonuçlar felsefe açısından tartışmalıdır
Bilginin kaynağı : “İnsan bilgiye hangi araçlarla ulaşır?” sorusuna yanıt arar Bu soruya verilen yanıtlar farklı felsefi sistemlerin doğmasına yol açar Bilginin kaynağı akıldır, çünkü duyu organlarının bilgisi zorunlu ve kesin değildir diyen rasyonalizme karşı empirizm, bilginin kaynağı deneydir, doğru ve kesin bilgiye duyu organları aracılığı ile yapılan deney ve gözlem ulaştırır görüşünü savunur Entüisyonizm (sezicilik) ise bilginin kaynağının sezgi olduğunu ileri sürer
Bilimsel Bilgi : Özne (sübje) ile nesne (obje) arasındaki ilişkinin sınırlı bir konuda ve belli bir yöntemle her zaman geçerli sonuçlara ulaşmak için amaçlı ve sistemli olarak kurulması sonucu bilimsel bilgi elde edilir
Bilinç : Belirli bir zaman sınırı içinde insanın kendisinden ve çevresinden haberdar olması haline bilinç denir Bilinç olmadan algılama dikkat, düşünme, hatırlama vb zihinsel işlevlerden söz edilemez
Boşanma : Evlilik sonucu oluşan ailede karşı cinslerin, toplumca veya hukukça evlilik bağlarının sona erdirip ayrılmalarına boşanma denir
Bürokrasi : Yasaların uygulamalarını üstlenen memurların idari işleyişidir
C
Cins : Cins, “altında türlerin sıralandığı şeydir” diye tanımlanabildiği gibi, “gerçekleri farklı olan şeylere, bunlar denir diye sorulduğunda verilen yanıttır” biçiminde de tanımlanabilir Örneğin, “domates, biber, patlıcan nedir?” diye sorulduğunda, “sebze” yanıtı cinsi gösterir İçlem açısından bakıldığında “cins, özellikler yığınıdır ”
Ç
Çatışma : Aynı anda ulaşılması imkansız iki güdüden bir tanesini seçememenin verdiği kararsızlık halidir İki güdü çatıştığında birinin doyumu diğerinin engellenmesine yol açar Bu nedenle çatışma engellenmeye neden olan bir etken olarak da görülebilir
Çekirdek (Modern) Aile : Sanayi toplumları ile birlikte üretimde iş gücüne talep duyulması kadını aile içinde çalışan birey olmanın dışında, dışarıda da çalışıp para kazanan birey durumuna getirir Öte yandan felsefede etkinleşen kişi hak ve özgürlükleri, devlette demokratikleşme, dinde laikleşme kadını etkiler ve onları da erkekle eşit bir birey olma mücadelesine zorlar Böylece anne-baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşan, kadınla erkeğin hukuksal eşitliğine dayanan çekirdek aile yerini alır
Çevre : Canlı davranışlarını etkileyen ve kalıtımsal olmayan bütün etkenleri, uyarıcıları (uyaranları) içerir
Çıkarım : Verilen önermelerden zihnin sonuç çıkarmasına çıkarım denir Çıkarımda verilen önermelere öncül, öncüllerden zihnin zorunlu olarak çıkardığı önermeye ise sonuç önermesi denir
D
Danıştay : Hükümetle yurttaş arasındaki sorunları inceleyen Bölge İdare Mahkemeleri’ni denetler Hükümetin gücünü kötüye kullanmasını ve yurttaşına haksızlık yapmasını önler
Deflasyon : Ulusal paranın değerinin yükselmesi sonucu mal ve hizmetlerin fiyatlarının düşmesidir Deflasyon üretimin tüketimden, dış satımın dış alımdan çok olması durumunda görülür
Değer : İnsanların bir mala ya da hizmete yükledikleri öneme değer denir
Deizm : Tanrı’nın evreni kendi yasalarına göre işleyen bir düzen olarak yarattığını savunur Ancak yaratan ve düzeni kuran Tanrı’nın, evreni kendi başına bıraktığını kabul eder Bu yüzden deizm, dinsel dogma ve ilkelerin varlığını kabul etmez Deizm’e göre Tanrı’nın vahiy, mucize gibi kanıtlara gereksinimi yoktur
Demokrasi : Halkın doğrudan ya da seçtiği temsilcileri aracılığı ile kendini yönettiği yönetim biçimine demokrasi denir
Demokratik Devlet : Yasama, yürütme, yargı güçlerini kullanan kurumların temsilcileri yetkilerini halktan alırlar ve seçimle belirlenirler Ayrıca bu güçler birbirlerinden bağımsız organlar tarafından kullanılır
Deney :Varsayımı kanıtlamak üzere sonucu etkileyen değişkenlerle sonuç arasındaki ilişkiyi saptamak üzere pratik uygulamalar yapmaktır
Deneysel Psikoloji : Deneysel psikoloji bir davranışı etkileyen çevre koşullarını ve uyarıcıları tanımlayıp ölçerek hangi davranışı, nasıl ve ne derecede etkilediğini bulmayı amaçlar Bunu yaparken hayvanlar üzerinde laboratuar deneyleri yapar, bunları insan davranışları ile karşılaştırır
Deneysel Yöntem : İncelenen olayla ilgili neden sonuç ilişkilerini saptamak üzere araştırmacının uygun laboratuar koşullarında hazırladığı ve incelediği kişi ya da nesneyi yönlendirebildiği yöntem, deneysel yöntemdir Deneysel yöntem sırasında incelenen insana denek, hayvana kobay adı verilir
Determinizm : İnsanın, “ahlaki eylemleri ile ilgili kararları, içten ve dıştan belirlenen koşulların etkisiyle oluşur” görüşüne dayanarak ahlaki eylemlerinde özgür olmadığını savunan filozoflar vardır Bunlar ahlak felsefesi alanında deterministtir 
Devalüasyon : Bir devletin ulusal parasının yabancı paralar ve altın karşısında değerinin düşürülmesidir Yüksek enflasyon yaşayan devletlerin dış borçlarının artması sonucu, ulusal paranın değeri resmi olarak düşürülür Bu değer düşürme işleminde IMF, Dünya Bankası gibi uluslar arası finans kuruluşlarının zorlamasının etkisi büyüktür
Devlet : Sınırları belirli bir toprak parçası ile bu topraklarda yaşayan insanlar üzerinde egemenlik hakkı kullanan siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik örgütlenmelere devlet denir
Dil : Duygu ve düşünceleri yapay işaretlerle anlatmaya yarayan bir dizgedir (sistemdir)
Dini kurallar : Allah (c c ) tarafından insanların dünya ve ahirette kurtuluşa ermeleri, mutlu ve huzurlu olmaları için gönderilmiş ilahi kanun ve kurallardır
Dinsel Bilgi : Özne (sübje) ile nesne (obje) arasındaki ilişkinin inanç, Tanrı, kutsal kitap ve din çerçevesinde kurulduğu bilgi, dinsel bilgidir
Doğal Gözlem : İncelenen olayların kendi doğal ortamında, müdahalede bulunulmaksızın gözlemlenmesidir
Doğruluk (Hakikat) : Bilginin bilgi konusu ile tam uygunluk içinde bulunmasıdır Bir bilginin doğruluğu, onun kanıtlanabilmesi ile mümkündür Çünkü doğruluk düşünce ile nesne (obje) nin uygunluğudur
Duyarsızlaşma : Duygusal yaşamda tekrar tekrar karşılaşılan uyarıcıyı organizmanın belli bir süre sonra kanıksamamasıdır Örneğin: Annesi tarafından sık sık azarlanan bir çocuk, bir süre sonra annesinin azarlamasına karşı duyarsızlaşabilir
Duyum : Organizmanın iç ve dış çevreden gelen uyarıcıları duyu organı aracılığı ile alıp sinirsel enerji haline dönüştürmesi sürecine duyum denir
Duyumun Eşiği : Duyu organlarının bir uyarıcıyı almaya başladığı sınırdır
Duyusal Uyum : Duyu organlarının çevredeki uyarıcılara alışkanlık göstererek, onlara tepki vermemesidir
Düalizm (ikicilik) : Materyalizmle idealizm arasında bir uzlaşma çabasıdır Descartes’a göre varlık madde ve ruh olmak üzere iki cevherden oluşur Ruhun işlevi düşünmek, maddenin işlevi uzayda yer kaplamaktır Evrendeki nesne dünyasındaki varlıklar salt madde, Tanrı ise salt ruhtur İnsanda madde ve ruh bir aradadır
Dürtü : Organizmadaki eksikliği gidermek için doğan güçtür
Düşünme : Olay ve nesneler yerine onların simgelerini (işaretlerini) kullanarak yapılan zihinsel bir işlem ve sorunlara çözüm arama yoludur Düşünme yeteneği en fazla olan canlı insandır Fare, maymun gibi üst düzey canlılarda da düşünme yeteneği vardır Fareler eski deneyimlerinden yararlanarak karşılaştıkları problemleri çözebilirler
E
Eğitim : İnsanın toplum yaşamına uyum sağlayabilmesi ve yeteneklerinin geliştirilmesi için uygulanan yöntemlere eğitim denir
Eğitim Psikolojisi : Psikolojinin bulgularının eğitim ve öğretime uygulanarak kolaylıklar ve ilerlemeler sağlanması eğitim psikolojisinin konusuna girer
Ekonomi : İnsanların ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin nasıl üretildiğini, bölüşüldüğünü ve tüketildiğini inceleyen bir bilimdir
Ekzogami (dışarıdan evlilik) : Seçilen eşin akraba grubu dışından olması durumudur
Embesil (Budala) : Yaklaşık 20 – 49 zeka bölümüne sahiptirler Belirli oranlarda da olsa gereksinimlerini karşılayabilirler Yeme, içme, giyinme, soyunma gibi becerileri kazanabilirler İleriki yaşlarda da 5 – 6 grubundaki çocukların davranışlarını gösterirler
Emek : Doğal kaynakları işleyen, biçimini ve yerini değiştiren, adedini çoğaltan kas gücü yani iş gücüdür Bir mal ya da hizmetin üretiminde verilen emek değerin belirlenmesinde etkili olur Örneğin el dokuması halı çok emek verilerek üretildiği için fabrikasyon halıdan daha değerlidir
Empirizm (Deneycilik) : Doğru bilgiye duyu verileri ve deneyle ulaşılabileceğini savunan akımdır İnsan aklında doğuştan bilgi olmadığını ve bilgiye dış dünyadan gelen deney verileri ile ulaşılabileceğini ileri sürer Bilginin kaynağı deneydir Empirizm deneye dayanan fiziği temel alır Empirizmin ilk örnekleri ilkçağda Epiküros’ta görülür Ona gör bütün bilgilerin ilk kaynağı duyudur
Endogami (içerden evlilik) : Seçilen eşin akraba grubu içinden olması durumudur
Endüstri (Sanayi) Psikolojisi : Üretimde verimi artırmak amacıyla, insan emeğinin daha üretken hale getirilmesi endüstri psikolojisinin konusuna girer
Enflasyon : Mal ve hizmetlerin fiyatlarının yükselmesi sonucu paranın satın alma gücünün düşmesidir Enflasyonun nedeni, dış satımın (ihracatın) az, dış alımın (ithalatın) çok, üretimin az, tüketimin çok olması yani bütçe açığıdır Bir devlet ürettiğinden çok tüketiyorsa, sattığından çok alıyorsa enflasyon yaşar
Engellenme : Elde etmek istediğimiz bir nesneye, ulaşmak istediğimiz belirli bir amaca varmamız engellendiğinde ya da bir gereksinmemizin giderilmesi önlendiğinde, duyduğumuz olumsuz duyguya engellenme denir
Entüisyonizm (Sezgicilik) : Kesin ve değişmez bilgilere sezgi aracılığı ile ulaşılabileceğini savunan akım enstüisyonizmdir
F
Farklılaşma Eşiği : Bir uyarıcıda fark edilebilen, en küçük şiddet değişmesidir Yani, aynı türden iki uyarıcıda şiddet farkının ayırt edildiği ilk noktadır Örneğin : İki kırmızı ışığın birbirinden ayıt edilebilmesi için, dalga boylarında belirli bir miktar fark olmalıdır
Fayda : Mal ve hizmetin değerini kullanana sağladığı fayda belirleyebilir Örneğin, araba, ev insanların yaşamlarını kolaylaştırdığı için değerlidir
Felsefe Açısından Ahlak : İnsan davranışlarını iyi ya da kötü olarak nitelendiren yaptırım gücünü ağırlıklı olarak bireyin vicdanından alan kurallara ahlak denir Ahlak felsefesi (etik) ise ahlak alanını yöneten değerlerin neler olduğunu, özünü ve temellerini araştıran ahlaki eylemlerin ölçütlerini koyan özel bir felsefe alanıdır
Felsefe Bilgisi : Özne (sübje) nin, evreni, insanı, evrende insanın yeri ve kaderini salt düşünce temelinde sistemli olarak açıklama ve yorumlama çabasına felsefi bilgi denir
Fenomenoloji (Görüngübilim) : Fenomenoloji, pozitivizmin duyusal verileri yani olguları ön plana çıkaran anlayışına karşı “genel objeler” in ruhsal (tinsel) olarak kavranabileceği anlayışını ortaya koyar Görünenler (fenomenler) içinde bulunan “öz” doğru bilgidir ve bu “öz” ancak bilinçle kavranır
Fiyat (Eder) : Mal ve hizmetlerin birim para insinden değerine fiyat denir Mal ve hizmetlerin değeri fiyata göre belirlenir Mal ve hizmetlerin fiyatları piyasalarda oluşur Piyasalar alıcı ve satıcıların karşı karşıya geldiği yerlerdir
Fizik Antropoloji : İnsanın biyolojik yapısında meydana gelen değişmeleri, ırkların kökenini inceler
Fiziksel (nesnel) Engeller : Bireyin amacına ulaşmasını engelleyen yağmur, kar, uzaklık, yangın gibi fiziksel nesne ve olaylara fiziksel (nesnel) engeller denir
Fiziksel İllüzyon : Ortamdaki uyarıcının fiziksel ya da fizyolojik nedenlerden dolayı her insan tarafından aynı şekilde yanlış algılanmasıdır
Fizyolojik Güdüler : Organizmanın yaşamı sürdürebilmek için gidermek zorunda olduğu temel gereksinimlerden kaynaklanan güdülere fizyolojik güdüler denir
Fobik Nevroz : Gerçekte hiçbir tehlike olmadığı halde mantık dışı duyulan korkulardır Örneğin, yükseklikten, kapalı yerlerde kalmaktan, asansörden, kalabalıktan, karşı cinsten korkmak fobik nevroz örnekleridir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|