Konu
:
Apdesli Süt Emziren Annelerin Tarih Yazan çocukları
Yalnız Mesajı Göster
Apdesli Süt Emziren Annelerin Tarih Yazan çocukları
03-23-2010
#
1
Cloud
Apdesli Süt Emziren Annelerin Tarih Yazan çocukları
ABDESTLİ SÜT EMZİREN ANNELERİN TARİH YAZAN ÇOCUKLARI
Bir defaya mahsus olsa bile abdestsiz süt emmiş kardeşin hiçbir zaman abdestsiz süt emmemiş kardeşe oranla manevi eksikliğine değinen bir kıssa abdestli süt emzirmenin ne kadar mühim olduğunu anlatır
Kıssaya göre Muhammediye kitabının yazarı olarak da bilinen Yazıcıoğlu Muhammed Efendi kardeşi Ahmed-i Bican’ın camideki vaazını dinlemeye gider fakat sohbeti dinleyemeden gülümseyerek camiden çıkar
Vaazı bitirip eve gelen Ahmed-i Bican Hazretleri annesinden abisinin neden camiden çıktığını sormasını ister
Büyük oğluna “Kardeşin bir hata mı işledim? diye soruyor” diyen anne duydukları karşısında gizemli bir konuyla karşı karşıya kalır
Büyük oğlu “Kardeşimin sohbetini dinlemeye o kadar çok melek gelmişti ki oturacak yer bulamıyor ve birbirlerinin üzerine oturuyorlardı
Çok hoşuma gitti de ona tebessüm ettim
Meleklerden oturacak yer kalmadığı için çıkmak zorunda kaldım” der
Annesi duyduklarını küçük oğluna anlattığında Ahmed-i Bican çok müteessir olur
“Ağabeyim melekleri görebiliyor da ben niye göremiyorum? Ona bir sorar mısın?” der
Anne oğluna bunu da sorar ancak cevabı kendisinin bulması gerekecektir
Çocuklarının bebeklik zamanlarından itibaren yaşanan olayları iyice gözden geçiren anne olayın nedenini çok geçmeden tahmin eder
Oğullarını daima namaz abdestiyle emzirmiştir fakat küçük oğlu sadece bir defa komşu kadın tarafından anne namazdayken bilmeden abdestsiz emzirilmiştir
Anne çabucak selam verse de duruma müdahale etmekte geç kalır
İki oğlu arasındaki bu maneviyat farklılığını bir kereye mahsus olsa da abdestsiz süt emzirilmeye bağlar…
SOFİ MİRZA EFENDİ VE NURİYE HANIM’IN ÇOCUKLARI SAİD NURSİ’YE GÖSTERDİĞİ ÖZEN
Bediüzzaman Said Nursi henüz 10 yaşındadır
Hizan Şeyhi Seyyit Nur Mehmet Efendi’nin medresesinde tahsil görmektedir
Hafızası doğru sözlülüğü ve birçok özelliği hocası Şeyh Seyyit Nur Mehmet Efendi’nin ilgisini çeker
Böyle mükemmel yetişmiş bir çocuğun anne ve babasını merak ederek köyleri Nurs’a doğru yola koyulur
Ailenin evine vardığında evde olmayan baba Sofi Mirza Efendi’nin tarladan gelmesini bekler
Mirza Efendi iki öküz ve iki inekle çıkagelir
Hayvanların ağızlarının bağlanmış oluşuna hayret eden hoca Mirza Efendi’ye nedenini sorar
Sofi Mirza Efendi “Bizim tarlalarımız bir hayli uzakta
Hayvanların ağızlarını bağlamasam yolda başkalarının tarlalarındaki ekinleri yiyebilirler
Hem komşumu rahatsız etmiş hem de haram yiyen öküzle tarlamı sürmüş haram yiyen ineğin sütünü içmiş oluruz
Bunun için hayvanların ağzını bağlı tutuyorum” der
Babanın haram ve helal noktasındaki hassasiyetini gören hoca bu kez anne Nuriye Hanım’ın hassasiyetlerini öğrenmek ister
“Said’i büyütürken siz nelere dikkat ettiniz?” der
Nuriye Hanım “Said’e anne olacağımı anladığımdan itibaren abdestsiz yere basmadım
Dünyaya geldikten sonra da ona abdestsiz süt vermedim” diye anlatırken hayrette kalan Seyyid Nur Mehmet Efendi “Elbette böyle anne babadan böyle çocuk dünyaya gelir” diyerek tekrar medresenin yolunu tutar
SEYİD ONBAŞI’NIN ANNESİ DE ONU YASİNLERLE VE ABDESTLİ OLARAK EMZİRMİŞTİ
Her evlat müspet veya menfi ilk etkileşimini anneyle gerçekleştirir
İmanlı ve bilinçli annelerin ilk adımlarıyla bir milletin tarihi değişebilir ve cennet asıl bu annelerin ayağı altındadır
Çanakkale zaferinin ünlü Seyid Onbaşısının annesi de böyle bir bilince sahipti
Çocuğunu Yasinlerle ve abdestli olarak emzirmişti
Seyid’in sırtlandığı top güllesi zaferin simgesi oldu
Bu iman gücünün arkasındaki sır perdesi annesiyle ilk etkileşimi ve süt emdiği bebeklik yıllarına kadar uzanıyordu
Seyid Onbaşı’nın iman gücü milletimize zafer kazandırarak bir dönüm noktası yaşatmıştı fakat savaştan sonra unutulmuş yoksul bir hayat sürmüş halinden şikayetçi olmamıştı
“BEN SENİN BEŞİĞİNİ ABDESTLE VE TEVHİTLE SALLIYORUM SEN DE BİZANS’I SALLAYASIN”
Takvimler 1432’yi gösteriyordu
Edirne Sarayı’nda yeni doğan şehzadenin beşiğinin başında baba II
Murat Han manevi izini sürüdüğü Hacı Bayramı Veli’den fetih için dua istiyordu
Veli “Sultanım İstanbul’un fethini siz de ben de göremeyeceğim ama bu beşikteki şehzade ve bir de bizim Köse görecek” diyordu
“Bizim Köse” dediği İstanbul’un manevi fatihi Akşemseddin Hazretleri idi
Bu manevi müjdeyi alan Hüma Hatun vereceği eğitimin evladının ilerideki adımlarını şekillendireceğinin farkındaydı
Fatih Sultan’ı emzirmeye başlarken Yasin suresini okur beşiğini tekbir ve kelime-i tevhitlerle sallar “Ben senin beşiğini kelime-i tevhitle sallıyorum sen de Bizans’ı sallayasın” diyerek bebeğiyle konuşurdu…
HEP ABDESTLİ EMZİRMEK KOLAY DEĞİL AMA
Günümüz şartlarında çocuğu daima abdestli emzirmek hayli zor bir ideal
Ancak bunu başaran anneler de mevcut
İstanbul’da yaşayan iki kız annesi Havva Hanım kızlarını daima abdestli ve Yasin okuyarak emzirdiği gibi abdestli yedirmeye gayret etmiş
Büyüğü ilkokula gidiyor ve başarıları şimdiden öğretmenlerinin ilgisini çekiyor
Terbiye ve edepleriyle ise çevrelerindeki herkesin ilgi odağı oluyorlar
Böyle çocuk yetiştirmek zor olsa da “Zahmette rahmet vardır” sözü ebeveynler için hoş bir motivasyon aracı olabilir
Bu zahmete katlanıp sadece kendilerine değil vatana dine din büyüklerine insanlığa faydalı çocuklar yetiştirebilmeyi hedefleyebilirler
Bu mutluluğa ulaşmanın ilk basamağı ise tarih yazan çocukların annelerinin bizlere aktardığı ip uçlarını takip etmek abdestili olup Kur’an’ı elden bırakmamak olacaktır
__________________
Cloud
Kullanıcının Profilini Göster
Cloud tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul