Birgün bu rüya bitecek demişti derinliğinde boğulduğum yalancı gözlerin
rengi solmuş dünyanda ben olmayacağım artık diye fısıldıyordu yüreğin
uyandığında sarıldığın bir ben kalmayacak der gibi tutuyordu titrek ellerin
Sen her şeyi söylemiştin aslında bana

sensizliğin en noktasız halini yaşayacağımı anlatmıştı ardına sığındığım gözyaşlarım
durmadı bu yürek
delice sevmeye hasret ettiğim deli yüreğim susmadı
senin sonu olmayan bir yalan olduguna inanmadı
beklide inanmak istemedi
inkar etti tüm hırçınlığıyla

Çünkü ölesiye
çünkü delicesine bağlıydı sana

Gelişin gibi gidişinde bir anda olmuştu ya zaten
İnanmak en kolay olanıydı
Ve Ben kolay olanı seçtim…
Daha kötüsü
şimdi sonu belirsiz o yolda yürüyorum
yıkık bitik halde
Bekli de sona yaklaşıyorum
Kimbilir

Kalbime dönemiyorum
Onuda aldın gittin giderken
Kimsesiz kaldım
Yalanda olsa o sevgine ihtiyacım varken
Dört elimle sana bu denli sarılmışken
Teslim ettin beni bitmeyecek kabuslara
Şimdi gülüyormusun eserine bakıp
Övünüyor musun kendi acizliğine sarılıp
Madem gidecektin bir sabah renklerimi çalıp
Madem bitecektik yaşamayadıklarımıza bir bir iç çekip
Neden geldin söylesene
Sonu olmayan bir yoldu madem
Neden ellerimi tuttun sımsıkıca
Neden aşkınla nefes verdin yeniden
Ardından şuursuzca koşarken
şer…siz aşkının uçurumundan düştüğümde
kanamış dizlerimi binlerce kez hiçe saydın
neden

Şimdi mutlu olabiliyor musun
Kurduğun yalan hayallere inandırırken beni
İçinden gülebiliyor musun

Gidiyorum artık
Yalan aşkın
yalan hayallerin
yalan denilebilecek neyin varsa senin olsun
şimdi aşkımı alıp çekip gidiyorum virane ettiğin bu bedenden
Bana aşkın ‘’bomboş kırık dökük bir çerçevede asılı kalmak oldugunu’’öğrettin
Bana ‘’ çizdiğimiz o gökkuşağında ki tüm renklerin sadece siyah olduğunu’’ öğrettin
Teşekkürler ey yalan sevgili !
Beni o kırık dökük çerçevede
siyaha bulanmış bir resim yaptığın için
Teşekkürler…