Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Urartu Uygarlığı (M.Ö. 860-580)

Eski 02-06-2010   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Urartu Uygarlığı (M.Ö. 860-580)



Urartular-Urartu Krallığı

Büyük Hitit İmparatorluğu' nun İÖ 1200'lerde yıkılmasını izleyen dönemde Güney ve Güneydoğu Anadolu'da Geç Hitit Devletleri; doğuda, Van Gölü çevresinin dağlık bölgelerinde de Urartular tarih sahnesine çıktılar Urartu Krallığı, Van Gölü çevresinde yaşayan birbirlerine komşu ve akraba çeşitli Hurri boylarının birleşmesiyle doğdu İÖ 900-590 arasında egemenliklerini sürdüren bu krallığın yayıldığı bölge doğuda Hazar Denizi'nden ve Kafkasya'nın güneyinden başlayarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu, Urmiye Gölü'nü, Mezopotamya'nın kuzeydoj ğu kesimini içine alıyordu

İÖ 13 yüzyılda küçük beylikler halinde yaşayan Urartular iki ayn siyasal birlik olan Uruatri ve Nairi konfederasyonlarına ayrılmışlardı Bu iki konfederasyon Asur saldırıları karşısında birleşiyor, ama tehlike uzaklaşınca ayrılarak yeniden kendi aralannda çekişmeye başlıyordu Hayvan yetiştirmek için gerekli verimli yaylakları, maden yataklarını ve üretim bölgelerini ele geçirme uğraşı, aralannda sürekli bir çatışmanın çıkmasına yol açıyordu İÖ 9 yüzyılın başında tahta çıkan ilk Urartu kralı olarak bilinen Aramu' ya kadar geçen bu süreye Beylikler Konfederasyonu dönemi denir iÖ 9 yüzyılın ortalarına kadar uzanan süre ise Urartu Devleti'nin kuruluş evresini oluşturur

İÖ 9 yüzyılın ortalarında Urartular'ın üzerinde Asur baskısı yoğunlaşmıştı Asurlular ele geçirdikleri yerlerde denetimi kanlı bir şiddetle sağlıyor, egemenliklerini kabul etmeyenlere karşı acımasız bir savaş sürdürüyorlardı Ama Urartular, Asurlular'ın saldırısına uğrayan ülkelerini giderek artan bir direnişle savunmaktaydılar Küçük boylar aralannda birleşerek yeni ve büyük birlikler oluşturuyorlardı Bu birlikler devletleşmenin en önemli adımlan oldu Urartular'ın kuruluş evresini tamamlayıp bir devlet olarak belirmeleri Lutipri'nin oğlu I Sardur dönemine (İÖ 840-830) rastlar

I Sardur, Urartu başkentini Van Gölü' nün doğu kıyısındaki Tuşpa'da (Van Kalesi) kurdu Kalenin kuzeybatı eteklerinde halkın Madır Burcu adını verdiği Sardur Burcu'na kendisiyle ilgili yazıtlar yazdırdı Van Gölü çevresindeki savunma yönünden elverişli konumu nedeniyle burası siyasal yönden birleşmiş bir devletin başkenti oldu Urartular I Sardur döneminde, Asur saldınlanna, bazen başanlı sonuçlar aldı klan, şiddetli bir direnişle karşı koymaktaydılar

I Sardur'un oğlu İşpuini döneminde (İÖ 830-810) Urartular'ın gücü, Batı Asya'daki egemenliklerini Asurlular'a kabul ettirecek kadar arttı Önemli askeri harekâtlar gerçekleştiren İşpuini ülkesinin sınırlarım batıya ve güneye doğru genişletti Urartu Devleti'nin 200 yıl boyunca Batı Asya'nın ve Doğu Anadolu'nun yüksek yaylalarının korkulu ve en büyük gücü olacağı siyasal ve kültürel yükselişi başlıyordu Aynı dönemde Asur askeri gücündeki zayıflama Asur ordularının Kuzeybatı İran'daki Urmiye Gölü kıyılarına kadar gerilemesine, Patnos yöresinin ve Ağrı Ovası'nın Urartu egemenliğine girmesine yol açtı Bayındırlığa önem veren İşpuini, başkent Tuşpa'nın çevresinde birçok tapınak ve kale yaptırdı


İÖ 810-786 yıllan arasında hükümdarlık eden İşpuini'nin oğlu Menua döneminde Urartu güçlü, iyi örgütlenmiş, geniş ve gelişmiş bir devlet durumuna geldi Doğu Anadolu yüksek yaylasını egemenliği altına alan Urartular Asurlular ile yapılan savaşlarda da yavaş yavaş üstün gelmeye başladılar Menua Urartu topraklarının güneydoğusunda bulunan Urmiye Gölü yöresini egemenliği altına aldı Ama Urartular asıl batı ve kuzeydoğuya doğru genişlemek istiyorlardı Batıda Fırat Irmağı ile Karasu'ya kadar sınırlarını genişleten Menua, Asurlular'a vergi veren Milidya'yı (bak Malatya) kendine bağladı Bir Geç Hitit Devleti olan Milidya, Suriye ile Anadolu arasında ticaret yönünden önemli geçiş yeriydi

Gene bu dönemde Araş vadisi Urartular'ın egemenliği altına girdi
Menua döneminde askeri başarılarla yeni toprakların kazanılması yönetsel örgütlenmeyi gerektirmiş ve böylece illere bölünen ülke valilerce yönetilmeye başlanmıştı Askeri, ekonomik ve ulaşım yönünden önemli yerlere kaleler yaptınlarak askeri güven sağlandığı gibi, yol ağlannı birbirine bağlayan bu kaleler önemli birer kültür ve ticaret merkezleri durumuna geldi Aynca toprağın sulanması için kanallar açıldı, bunlann korunup bakım-lannın yapılması için memurlar görevlendirildi Bunlardan 51 km uzunluğundaki Menua Kanalı (bugün Şamran Kanalı) günümüzde Van Ovası'na yaşam vermektedir


Menua'dan sonra kral olan oğlu I Argişti (İÖ 786-764) zamanında da Urartu Krallığı' nın genişlemesi sürdü Hükümdarlığının ilk yıllarında Akdeniz'e ulaşmak, böylece Asur-lular'ın elinde tuttuklan ticaret yollannı ele geçirmek amacıyla batıya yöneldi Birçok Asur yerleşim yerini ele geçirerek Asur ordusunu bozguna uğrattı Daha sonra doğu ve güneydoğuya yönelen I Argişti, Urmiye Gölü yöresine sürekli seferler düzenledi Araş vadisinin kuzeyine geçip Transkafkasya'ya kadar ilerleyerek bu topraklan ele geçirdi Araş vadisinde ticaret merkezi olması için yeni bir yerleşim yeri kurdurarak Argiştihinili adım verdi Böylece Urartu Devleti ileride Tfans-kafkasya'da yapacağı fetihler için sağlam askeri üsler de elde etmiş oluyordu

İÖ 8 yüzyılın ortalannda I Argişti'nin yönetiminin son yıllannda Urartu Krallığı yükselişinin en üst noktasına erişmişti Trans-kafkasya'da ve Van Gölü çevresindeki egemenliği kabul edilmişti Batıda Geç Hitit Devletleri üzerine başanlı seferler düzenlenmiş, Kuzey Suriye Urartular'a bağlanmış ve Anadolu'nun önemli ticaret yollan denetim altına alınmıştı I Argişti'nin yerine tahta geçen oğlu Kral II Sardur (İÖ 764-735) babasının izlediği politikayı sürdürdü Krallığın merkezinde canlı bir bayındırlık programı uygularken, elindeki yönetsel ve ekonomik merkezlerin güçlenmesine çalıştı

II Sardur döneminde Urartu Devleti en geniş sınırlarına ulaştı Halep alınarak Asurlular'ın Akdeniz'le ilişkisinin kesilmesi, Anadolu ve Suriye' de ona bağlı olan yerlerle bağının koparılması sağlandı Urartular Suriye ve Anadolu'daki Asur'a bağlı devletleri kendi yanına çekerek bir siyasal birlik oluşturdu Ama İÖ 745'te Asur tahtına III Tiglat-pileser'in geçmesiyle Anadolu'daki durum yavaş yavaş değişti (bak Babİl ve ASUR Uygarliklari) Ordusunu yeniden düzenleyerek güçlendiren yeni Asur kralı yitirdiği topraklarını geri almaya ve eski sınırlarına ulaşmaya başladı

Asur'un hedefi Urartu'nun gücünü kırmaktı II Sardur ve bağlaşıkları ile Tiglat-pileser arasındaki savaş İÖ 743'te Urfa yakınlarındaki Arpad yöresinde gerçekleşti Savaşta Urartu ordusu ağır bir yenilgiye uğradı Asurlular Van Gölü yöresine, anayurtlanna çekilen Urartular'ı bu zaferden sonra izlemediler Ama daha sonra Urartu'nun başkenti Tuşpa'ya kadar ilerleyen Tiglat-pileser kaleyi ele geçiremediyse de aşağıda düzlükte yer alan yerleşme merkezini yakıp yağmaladı Bu gelişmeler Urartu egemenliğine önemli bir darbe vurdu Asurlular Güneydoğu Anadolu ve Yukarı Suriye prensliklerini ele geçirerek Orta Anadolu ve Akdeniz'le bağlantıyı yeniden kurdular

Urartu Krallığı'nın büyük iç çalkantılar içinde bulunduğu bir dönemde tahta geçen I Rusa (İÖ 735-714) bir yandan yitirilen toprakları geri almak için uğraşırken, öte yandan aynlmak için fırsat kollayan valilerle uğraşmak zorunda kaldı Aynca durmaksızın yinelenen Asur saldırılarına karşı da önlemler almaya çalıştı Transkafkasya'da ve güneydoğuda topraklar kazanan I Rusa, yönetsel bazı değişiklikler de yaparak yerli valilerin yerine yalnız kendisine karşı sorumlu olan kralları geçirdi Ayrıca Tabal Kralı Ambaris ve Muşki Kralı Mita ile ittifaklar kurdu Ne var ki, Asur Kralı II Sargon'un İÖ 714'te düzenlediği seferde yenilgiden kurtulamayan I Rusa kendini öldürdü Yerine geçen oğlu II Argişti (İÖ 714-685) döneminde Urartular doğu ve batıda eski smırİannı koruyarak güçlü ve egemen bir devlet olmayı sürdürdüler

Kral II Argişti tüm gücünü savaşın ve yenilginin izlerini silmeye verdi H Sargon'un ölümünü izleyen dönemde Asur'da iç karışıklıkların çıkması Urartular'ın oldukça rahatlamalarını sağladı Ama bu kez de Transkafkasya'dan gelen ve Anadolu'nun içlerine kadar ilerleyen Kimmerler, Urartular için büyük bir tehlike oluşturmaya başladılar Kimmer akınlarının yoğunlaştığı bu dönemde II Argişti uzak sınır bölgelerinin korunma gücünü artırarak buralara yeni ve güçlü kaleler yaptırdı

İÖ 685-645 yılları arasında hükümdarlık eden II Rusa döneminde Urartu Devleti geniş çaplı bayındırlık etkinlikleri, ekonomik ve yönetsel yeni atılımlar gerçekleştirdi Asur savaşları ve bu savaşlann ardından gelen Kimmer saldırıları Urartular'ın büyük ölçüde toprak ve insan yitirmesine yol açmıştı Urartular II Rusa döneminde yaralannı sarma uğraşı içine girdiler Ekonomik atılımlar için gerekli boş topraklan işlemeye ve buna bağlı olarak yeni kentler, askeri ve ticari merkezler kurmaya giriştiler Kuzey sınırlarını İskitler'le kurduğu dostlukla güvence altına alan II Rusa, batıda Akdeniz'e ulaşan yolları yeniden denetim altına almak için yoğun bir çaba içine girdi Tuşpa kenti yakınlarında Toprak-kale yöresinde kurdurduğu yeni kente Rusa-hinili adını veren II Rusa burayı yeni başkent yaptı Bu sırada Urartular artan Med baskılarına karşı eski can düşmanı Asurlular'la ya-kınlaştılar

II Rusa'nın ölümünden sonra Urartu Krallığı bir süre daha yaşadıysa da eski Önemini büyük ölçüde yitirdi Asur Devleti'nin Med-ler'ce yıkılmasının ardından Ön Asya'da İskitler, Medler ve B abuliler birer siyasal güç olarak belirdiler Bunlardan İskitler'in istilasına ve talanına uğrayan Urartular, İÖ 590'da Medler tarafından tarih sahnesinden silindiler

Toplumsal Yaş


Urartular da öbür Anadolu uygarlıkları gibi dinsel bir devlet kurmuşlardı Kral ülkenin hükümdarı ve dinsel önderiydi Menua dönemine kadar Urartu Krallığı belirli oranlarda vergi veren, içişlerinde serbest beyliklerden oluşuyordu Menua döneminde gerçekleştirilen yönetsel değişikliklerle merkezi devlete geçildi Bölgeleri kralın görevlendirdiği valiler yönetmekteydi Böylece merkezden ata-
nan güçlü bir memur kadrosu oluştu Valiler gerek yönetim ve askerlik, gerek din işlerinde kralın adına hareket ederlerdi Urartular'da krallık babadan oğula geçmekteydi Krallar orduya komuta eder, ülkenin siyasal ve yönetsel işlerine bakar, kaleler, kentler kurdurur, kanallar, suyolları yaptırır, başrahip olarak tapınaklar kurar, genel ayinleri yönetirdi

Urartu halkının temel ekonomik uğraşı tarım, hayvancılık ve madencilikti Tarımsal üretim yönünden yaşamsal önemi olan baraj ve sulama sistemleri geliştirilmişti Kaynakların ya da yükseklerdeki göllerin sularının tarıma elverişli topraklara götürülmesi için kanallar ve sukemerleri yapıyorlardı Krallığın sınırlan içindeki zengin otlaklar koyun, keçi, sığır ve at yetiştiriciliğinin gelişmesine yol açmıştı Özellikle Urmiye Gölü çevresi at yetiştiriciliği için çok elverişliydi Kuyumculuk ve maden işçiliği ise Urartular'ın en gelişmiş sanat dalıydı Altından demire kadar her tür madenin işlendiği bu ülkede değerli takı yapımı ve fildişi işleme sanatı ile ağaç oymacılığında çok ileri gidilmişti

Urartular savunma kolaylıklan sağladığı için sarp kayalıklan, yüksek tepeleri seçerek buralara güçlü surlarla çevrilmiş kaleler yapmışlardı Sıkı bir korumaya aldıklan yerleşim bölgelerine saray, tapınak ve yönetim yapılan kurmuşlardı Urartu tapınaklanysa, tann konutu olarak düşünülerek yapılmış görkemli yapılardı Değerli eşyalarla bezenmiş olan tapınaklarda tanrılann heykelleri bulunuyordu Urartular'ın dini, Anadolu ve komşu ülkelerin dinleriyle ilişkiliydi

Çoktannlı olan bu dinde yerli Urartu tannlannın yanı sıra Anadolu, Mezopotamya ve Eski İran tanrılarına da rastlanmaktaydı Ülkenin 100'e yakın tanrısı içinde en büyük tann Haldi'ydi Teşeba ve Şivini öbür iki büyük tannydı
İÖ 9 yüzyılın ikinci yansına kadar resimyazısı kullanan Urartular hızlı bir gelişme gösterince bu yazı yetersiz kaldı Bunun üzerine İÖ 9 yüzyılın sonlanna doğru Urartular Asur çiviyazısını benimsediler Ama bu yazıda birtakım değişiklikler yaptılar Basitleştirerek kendi dillerine uyarladılar Yerli Urartu re-simyazısı ise hesap işlerinde ve din ile ilgili alanlarda sınırlı olarak kullanıldı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla