GöKKuŞaĞı
|
Dost
“Dost bi-vefa, felek bi-rahm, devran bi-sükun;
“Dert çok, hemdert yok, düşmen kavi, tali’ zebun ” (Lütfen sözlüğe bakın)
Şairimiz Fuzuli böyle yakınmakta çok haklı  
Çünkü gerçek dost mumla aranıyor
Dostlarımızın çoğu, onlara gösterdiğimiz dostluğun karşılığını veriyor sadece  
Oysa gerçek dost, dostluğu “Al gülüm-ver gülüm” açmazına tıkamayandır  
Siz küsseniz küsmeyen, kırsanız kırılmayan, darılsanız darılmayan, size rağmen sizi seven ve dostluğunu, şefkatini size verendir, dost
Düşünür müsünüz lütfen: Saatinize bakmaksızın, vaktin geç olduğunu dikkate almaksızın yüreğiniz her daraldığında, ruhunuz her sıkıldığında arayabileceğiniz, hatta haber vermeden kapısını çalabileceğiniz kaç dostunuz var?
“Vakit geç oldu” demeyen, “Bu saatte bunlar konuşulur mu?” diye sızlanmayan, “Saatin kaç olduğundan haberin var mı senin?” diye yargılamayan, derdinizin mahiyetini sorgulamayan kaç dostunuz var? 
Kötü bir rüya ile yataktan fırladığınızda bile dertleşebileceğiniz “Rüya işte, amma da ciddiye aldın” demeyeceğine inandığınız, dostlarınızın sayısı kaç? 
Böyle tek bir dostunuz varsa bile bahtiyarsınız  
Zira umutlarınızın enkazı altında kalan emelleriniz ezildiğinde, dertler tespih gibi yüreğinize dizildiğinde tereddütsüz sığınabileceğiniz tek bir insan, sizinle çıkar ilişkisi içinde olan bir ordu insandan daha hayırlıdır
Şu halde çevrenizin genişliğiyle değil, gerçek anlamda “dost”larınızın varlığıyla övünmelisiniz  
“Dost” kime mi derler?
Dost, dostun gözünden gönlünü okumasını bilendir  
Gönül dilini anlayabilendir  
Dostunun tüm dertlerini taşıyabilendir  
Soru sormadan dinleyen, söylenmeyen şeyleri bile kavrayabilendir  
Öyle bir dost ki, her an haşmetli ve sabırlı bir duruşla sizi beklediğine inanmalı ve güvenilebilirliğini test etmeye ihtiyaç duymadan kendinizi ona çözebilmelisiniz
Duygu sarmalına dolaştığınızda, hicran sağanağına tutulduğunuzda, acının her çeşidi dolu gibi yüreğinize yağdığında, ruhunuzun rüzgârı sert poyraza çevirip fırtınanın en acımasızı ile savrulduğunda sığınabileceğiniz bir sığınaktır, dost
Dost, yürek bahçenize kök salmış bir çınardır  
Her zaman orada olduğunu, her an sizi beklediğini hissedersiniz
Her ihtiyaç duyduğunuzda bu çınarın gölgesine sığınır, hayatın üzerinize yağdırdığı sağanak yağmurdan, yüreğinize savurttuğu korkunç tipiden kurtulursunuz
Hep söyleyecek sözü, verecek tesellisi, sizi yatıştıracak şefkati ve yeniden dirilişinizi gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğunuz derin sevgisi vardır
Dostunuz ille yanınıza gelerek değil, bulunduğu yerden de sarmalar sizi  
Bazen yumuşak bir ses, bazen sevecen bir nefes, bazen müşfik bir mesaj, bazen yatıştırıcı bir not, bazen de yapıcı bir eleştiri girer hayatınıza  
Her cümlesi yaralı kalbinize, incinmiş duygularınıza, kanayan yaranıza merhem olur  
En mahrem sırlarınızı alır, içinde saklı “sırküpü”nde muhafaza eder
Bazen de “dost acı söyler!” deyişine sığınıp, kimsenin söylemeye cesaret edemediklerini söyler size  
Ona kırılamazsınız; bilirsiniz ki söylediği her söz, yaptığı her eleştiri sizin hayrınızadır  
O aslında sizi düşünmekte, daima iyiliğinizi istemektedir
Şu dalkavuklar dünyasında ona rahatça güvenebileceğinizi bilmenin huzurunu yaşarsınız
Başarısız olduğunuzda sizi teselli eden sözleri, çok başarılı olup herkes tarafından alkışlanırken, başarının ve başarısızlığın aslında kahpe olduğunu, her ikisini de aynı soğukkanlılıkla karşılamak gerektiğini sadece ondan duyarsınız
Başarısız olmanız halinde, “dost” zannettikleriniz sırtlarını çevirirler; sadece o kalır geriye, sadece o verir zamanını size
Baş başa iken size kızsa da, kalabalık içinde övdüğünü, size yönelik tüm şimşekleri göğüslediğini bilirsiniz
Teklifsiz tekellüfsüz kefil olur hatalarınıza  
Sizi sizden bile iyi tanır  
Ne zaman gözleriniz bulutlansa o ağlar sizin yerinize  
Bu sorunu da “birlikte” aşacağınızı fısıldar, kulağınıza
Sizi rahatlatır, yeniden umutlanmanızı ve o umut içinde tekrar ayağa kalkmanızı sağlar
Ve yine sen denendiğinde  
Ve yine kalbin daraldığında  
Ve yine bütün kapılar yüzüne kapandığında  
Ve yine ne yapman gerektiğini bilmediğinde  
Sığınırsınız Ona, yalnız Onda teselli bulursunuz
Yüreğiniz avucundaymış gibi okur sırlarınızı
Eğer insanlar arasında yoksa böyle biri, siz yine de hüzünlenmeyin  
“Dost istersen, Allah yeter!” deyin
O dinler bütün sızlanışlarınızı  
Bütün dualarınıza cevap verir  
Bütün çözümsüzlüğünüzü çözer  
Tıkanmışlıklarınızı açar  
Yol gösterir size  
Ona dayanın, Ona sarılın  
O yılmaz ve yıkılmaz tek dosttur!
“Dünya gamından geçip, yokluğa kanat açıp,
“Şevk ile hemdem uçup, çağırayım Dost, Dost ”
Yavuz Bahadıroğlu
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|