01-18-2010
|
#6
|
Yar'e
|
Cevap : ~~Yar'e'me Özel~~
Bir yusufî sevdayla mühürlü kalbim 
Anlatmam kimseye 
Bugün bana sabır düştü  
Çözülür dilimde bağlar 
Bana o gün şükür düştü  
____________________
Misafirlik tuhaf şey 
Oradasın, ama oralı değilsin 
Önüne sofralar kuruluyor, izzet-ikram görüyorsun ama hiç bir şey sana ait değil 
Rahatın yerinde de olsa kalkıp gideceksin birgün, gitmek zorundasın 
Misafirlik dünya hayatına ne çok benziyor ve dünya hayatı misafirliğe  
____________________
haykıramadı çocuk!
diyemedi gözyaşlarının içimize işleyebileceğini
boğazımızdaki düğümünü kestiremedik
gül gözlü yavrucak;
yaş dolu gözlerin yüreğimdeki yaralarıma eş 
____________________
Bir buluttan bir damla yağmur düştü Bu damla denizin genişliğini görünce utandı:
” Şu deniz denilen yerde ben kim oluyorum? Eğer deniz buysa gerçekten ben hiçim ” dedi
Damla,kendisini hor görünce sedefin biri onu koynuna alıp seve seve besledi
Felek de onun işini öyle düzgün yürüttü ki, nihayet padişahlara yaraşan namlı bir inci oldu
Hasılı bu yüceliği kurumsuz olmakla buldu; Yokluk kapısını çaldığı için var oldu
(Şeyh Sadi-i Şirazi’nin Gülistan’ından)
Evet, kendini beğenen belâyı bulur, zahmete düşer;
kendini beğenmeyen safâyı bulur, rahmete gider
( Mektubat)
_______________________
Gönül ''Sır'' Zindanıdır 
Ama bir kere söyledinmi,
''sır''
Sa'di Şiraz  
_______________________
Duyguların dili;
Bazen yürekten dökülen kelimelerle
Bazen bir itirafla,
Bazen bir şiir,
Bazen bir anı,
Bazen sevgiliye bir mektup,
Bazen hüzünlendiren bir fotoğraf,
Bazen de yalnızca hepsine Mim koymakla olur
م
_____________________
Bu Bayramda Bayram Edemem  Sensiz  Sahurlar Bitti Belki, Lakin Bitmez Sahurlar Da Ki Bu Sebepsiz "Titremeler"  
____________________

Bir baktım ki aynaya;
 yarım yok! 
Anladım; yâr’ım yok
*****

Avucum öylesine  Sessizce  Ve açık durur yanımdaki koltuğun üstünde Karanlığın ortasında, ben filme dalmaya çalışır; ama sensizliğe batarım! 
_________________________
Sevgili' den gelen küçük bir söz incitirse seni, incindiğinle kal  kal ki bilipte "ağlamasın Sevgili"  
Hcn
*****
" Halim açık denizde düdük çalan bir gemi
Kim duyar ötelerden haber veren bestemi "
N-F-K
_________________________
Bir mumla olmaz deyip sakın kendini salma, Bir mumdu ilk mebdei o ışıktan zamanın; Zinhar, ye'se kapılıp da karanlıkta kalma, Mum yakıver nurlansın gelip geçen her anın  
__________________
Biliyor musun sonbahar gelince İstanbul susuyor bazen
Bu şehir sustuğunda en çok martılar hüzünlenir
Ben bir şarkıyı arıyorum
Ben bir şarkıyı arıyorum
Ben bir şarkıyı arıyorum
Ben seni arıyorum 
Tarık Tufan
___________________________
Bir uzak ağaç arıyorum 
Altında oturup sırtımı yaslamak, hayattan kopup hayatı düşünmek istiyorum
Uzak ki, her tesirden azade ve fakat gönlümün sahrası kadar yakın 
Ve miskince uyuklamak belki 
***
Ramazan yine şükür 
Ve fakat ne kadar çok eksik var
Olanla mutlu olmak, olanda hikmeti görmek, yetinmek ve huzur bulmak 
Yola çıkarken bağlanılan niyet, yolun sonunda aynı saadeti getirmiyor herkese 
Aynı yerden başlamıştık, aynı heyecan içreydik, aynı vs 
Aynı değil
Ben bir uzak ağaç arıyorsam kaybolmak için yokluğa razı 
Sen türkü söylüyorsan yola çıktığın günkü gibi 
Eksik var manzaramda
İçimi burkan
Belki senin umursamadığın 
Belki sende eksik saymadığın 
Belki eksik olmayan 
***
Bir uzak ağaç arıyorum 
Altında oturup sırtımı yaslamak, hayattan kopup, hayatı düşünmek istiyorum
O tarhana çorbası, yanında zeytin Besmeleyle konmuş ortaya  Var yine  Bilmem kaç sene önceki gibi Ezan birazdan okunacak
Ve fakat sofra yapayalnız 
***
Bilsem ki ben varım diye bu yalnızlık 
Bilsem ki, hâlâ bodrum katlarında padişah sofraları kuruluyor ve padişahlar hiçlikleriyle hazır 
Bilsem ki tarhananın üstünde bir muhabbet buğusu 
Vay bendendir bu yoksulluk deyip, mendil açardım çoktan 
***
Şimdi ne dinlesem olmuyor Ne düşünsem yaralıyor 
Yavuzselim’in şadırvanında iftar vakti 
Ahirete niyetliydik o zaman
***
Bir uzak ağaç arıyorum 
Altında oturup sırtımı yaslamak, hayattan kopup hayatı düşünmek istiyorum
Murat Başaran
|
|
|