KRDNZ
|
Meyan Kökü Mucizesi

TÜRK MİLLETİ 300 YILDIR MEYAN KÖKÜ ŞERBETİ TÜKETİYOR  
Suruç ovasında 70 li yıllara kadar meyan kökü toplama merkezleri olduğu, burada kökü alan tüccarın, kökleri o zamanın İzmir’ine, yani meyan kökü fabrikasına götürdüğü bilinmektedir Son üç kuşaktır, Suriye den G Antep e göç eden bir şahsın da, bu fabrikalardan birini kurduğunu hatırlatmakta yarar var
70 li yıllarından itibaren traktörün tam anlamıyla Suruç Ovası’na girmesiyle hemen hemen ovanın tüm arazilerinin ekime hazırlanması, neredeyse bu bitkinin sonunu getirdi Bu arada ovanın giderek yok olmasına neden olan suların çekilmesini de unutmamak gerekir Bu bitkinin yaygın olduğu dönemde, herhangi bir tarlada, süs bitkisinden başka bir şey görülmezdi! Süs’ün her yeri kaplamasından dolayı ova sakinleri tarafından Suruç Ovası’na ‘Pirsus’ adı verilmiştir
Günlük tüketimine göz attığımızda, çok nadide bir içecek olup ve halk arasında da epeyce sevildiğine şahit oluyoruz Sulak yerlerin bitkisi olan meyan kökünden elde edilen meyan balı ve eklenen suyla oluşturulan meyan şerbeti… Suni meşrubatlar gelmeden önce; halkın sıhhatli bir şekilde serinlediği ayrandan sonra ikinci içecekti Hiçbir katkı maddesinin yer almadığı bu içecek, gerek tadı ve gerek verdiği sıhhat ile binlerce yıldır yöre insanının, en saf ve temiz içeceklerinin başında geliyordu Günümüzde her şeyin doğallığını yitirdiği bu zaman da, her şeyin suni olanı mevcutken; bu içeceğin (aşırıya kaçılmadıkça), bilinen hiçbir zararı da bulunmamaktadır
Binlerce yıldır çeşitli hastalıkların tedavisinde insanlara hizmet eden bitkiler, günümüzde dahi yaygın kullanımı sürdürmektedir Halk ilaçlarının kökeni olarak kabul edilen bu yaklaşım, bugünkü bitkilerin kullanımı binlerce yıllık deneyimin sonucu olduğunu gösterir i ö 450 yıllarında yaşayan Herodot dan elde edilen bilgilere göre, eski mısırlılar bugünkü bitkilerin en az üçte birini tanıyıp, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıyorlardı Precelsus’un binlerce yıl önce “Tüm dağlar tepeler ve otlaklar birer eczanedir” sözünü söylemesi, var olan zenginliğe bir göndermedir sadece…
19 yy Mezopotamya’sında yapılan kazılarda elde edilen i ö 3000 yıllarında yazılmış belgelerde ‘meyan kökü’ gibi bitkilerin varlığına rastlanmaktadır Bu bitkinin en önemli özelliği olan şifalı yanına değinirsek, neredeyse bal kadar faydalı diyebileceğimiz yararları mevcuttur Mide ve bağırsak hastalıklarına karşı yıllarca yerli halk fayda görmüş, aynı zamanda; balgam söktürücü, mukoza koruyucu, kramp çözücü, ağız yaraları iyileştirici, karaciğeri arındırıcı, yorgunluk giderici gibi daha bir sürü sayamadığımız faydası bulunmaktadır Sadece tıp alanında değil, kozmetik ve metal endüstrisinde yaygın kullanım alanları bulunmaktadır
Yılların yorgunluğu gözlerinde okunan eski kuşak temsilcileri, şifa niyetiyle gezmedik yer bırakmayıp ve üstelik şifa bulamayınca, meyan şerbetiyle bulduğu sıhhat hakkında, yüzlerce hikaye sıralamaktadır Biraz abartı da içeren hikayeler, bu bitkinin halk arasındaki mevcut şifai gücünü, neredeyse iki katına çıkartmıştır Kökü derinlerde olan kadim halkların, tarihi bilincinde mutlaka bir bitkinin efsanesi vardır Nasıl Kızılderililerde ‘tütün’, Çinlilerde ‘çay’, İnkalarda ‘koka’ ise Suruç ovasının miti de ‘meyan’ bitkisidir

MUCİZE BİTKİ MEYAN VE KÖKÜNÜN BOTANİK VE TIBBİ ÖZELLİKLERİ:
Soyu : Fabaceae
Yöresel isimleri:Biyam, Boyam, Piyam, beyam, Tatlıkök, aşlama, meyan şerbeti, kök şerbeti
Cinsi :Glycyrrhiza
Türü :Glabra
Ortak isimler : Licorice, Gan Cao, Iriqsus , Kan T’sao, Kan Ts’Ao, Liquirita, liquorice,
Madhuka, Meyan kökü, Mi Ts’Ao, Sus Maikik
Tarihte Yunanlılar, Mısırlılar, Çinliler ve Hintliler gibi birçok toplum tarafından da kullanılmış
olan meyan kökü, Güney ve Orta Avrupa'da doğada kendiliğinden yetişiyor; Rusya, İspanya,
İran ve Hindistan'da ise özel olarak yetiştiriliyor Türkiye'nin iç anadolu
bölgesinde, güneyinde,doğusunda ve güneydoğusunda doğal olarak bolca yetişir
Meyan kökü geleneksel Çin doktorluğunda sıkça kullanılan bir bitkidir Çinliler diğer bitkilerle karıştırarak meyan kökünün canlılık vermesini sağlıyorlar Bu nedenle Çin tıbbının vazgeçilmez
bir ilacıdır meyan kökü
Haziran-Temmuz ayları arasında sarı-mavi eflatun veya kahverengimsi çiçekler açan, 0,4-2 m yüksekliğinde, dikensiz çalımsı bitkilere "meyan" denir Yaprakları parçalıdır, yaprakçıklar 4-7
çiftlidir Çiçekleri başak şeklindedir Taç ve çanak yaprakları iki dudaklıdır, üst dudak iki kısa
dişli, alttaki üçü uzun dişlidir Meyan bitkisinin 6 türü Türkiye'de yetişmektedir Daha çok
Güney, Orta ve Doğu Anadolu'da yaygınlık göstermektedir Bir kısmının kökleri tatlı, bir
kısmının ise acıdır
Bu bitkinin oluşumunun Doğu’da başladığına inanılırdı, ancak eski zamanlardan beri Çin, Afrika, Avrupa, Hindistan ve Orta Doğu’da da yetiştiriliyordu Meyan, kışın yapraklarını döker
Yıl boyunca 1 metre veya daha uzun hale gelir Ana kökünün, yaradılış düzeninden kaynaklanan güçlü bir kök yapısı vardır ve 1 metre yada daha fazla olarak çok sayıda saçaklı kökleri bulunur Kökleri 1-5 cm kalınlığındadır, görünüşü kahverengi bir oduna benzer, sarı renkteki dokusuyla
ve birbirinden ayrı olan kordonlarıyla uzun bir ipe benzetilebilir Toprağın üst kısmındaki görünüşünde dikey biçimde olan ince dallarında yaprakları bulunur Sapının iki yanında da 4-8
çift koyu yeşil yaprakları vardır 2-3cm uzunluğunda, oval, eğrelti otuna benzer küçük
yaprakları vKüçük yapraklara dokunulduğunda hafif yapışkanlık hissi verir Mavi lavanta
çiçeklerinin salkımı gibi uzunluğu 1cm kadardır ve geriye kalan düz kısmı 2-3cm uzunluğundadır Kahverengi kısımlarında, böbreğe benzeyen 1-7 arası toplu iğne başı büyüklüğünde kahverengi tohumlar içermektedir Meyan bitkisi; kireç, mecra, serbest bir alan, toprağın derinleri; tercihen de güneş gören bir
yere konulabilir Eğer killi toprakta bakılacaksa, bitki saksı yada tümsek bir yerde yetiştirilir
Toprak, gübreyle zenginleştirilir ve hayvan gübresi bitkinin çürümesine karşın faydalıdır
Meyan’ın yayılması için en az 1-3 metrekarelik bir yer sağlanmalıdır Bitkinin filiz
vermeye başlaması iyiye işarettir ve yeni filizlerin oluşumunu sağlar Köklerin y
etişimindeki bu belirtiler ilerde biçilebileceğini gösterir Bu kök tat, lezzet vermek için
ve teavi edici olarak kullanılır
Az yetişen senelik şifalı otlar veya bitkiler 1-2 yıl civarında bir sürede yetiştirilebilir 
Meyan; ılıman, sıcak ve astropikal iklimlerde iyi olacaktır ve aynı zamanda; tropikal
alanlarda olduğu takdirde kuruyan toprağı nemli ve havanın yağışlı olmasını sağlayacaktır
Meyan, kışın don olduğu zamanlarda hareketsizdir Yani soğuk dönemlerde yeri
değiştirilmezse yeraltına sağladığı faydalı özellikleri faaliyet göstermez Eğer bitkilerin kuru
yaprak örtüsü sık ise; toprağın nemi açısından yabani otların ayıklanması unutulmamalıdır
Kökler, bellenir, yıkanır ve güneşte, gölgede yada suni bir şekilde kurutulur Taze kökler,
kolayca kesilir ve katlanabilir Bir kez kurutulan kökler, ısı,ışık ve nemden saklanıp
biriktirilmelidir Kökler, müddetsiz olarak tatlılığını ve özelliklerini muhafaza edecektir
Meyan’a bir kurtuluş besini de denilebilir Yalnızca bu da değil iyi de bereketi, bolluğu vardır Sayesinde şeker niyetine de meyanı kullanabiliyoruz Serinletici bir şerbet olarak kullanılır ve susuzluğu giderir, açlığı bastırır ve direnme, dayanıklılık gücü verme gibi faydaları vardır
Meyan’nın 15’in üzerinde çeşidi vardır Fakat bunların hepsi tatlı olarak tıp alanında genel
kabul görmüş değildir yada ticari anlamda uygun değildir
Birleşimleri: uçucu yağlar, birleşik yağlar, linolenik ve linolenik asit, ağaç
sakızları, coumarinler, alkaloidler, mazı oyu (tanenler), tryptamine, indolo,
pyrazine, pyrrolidine, fenoller, salicylic asit, asparagine, betaine, chelite,
glycyrrhizin, acılık, isoflavonlar, östrojen benzeri steroitler, bitkilerden elde edilen
zamk, lecithin, protein
Vitaminler : A, B1, B2, B5, B6, B9, E
Mineraller : kalsiyum, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum, sodyum,
krom, kobalt, selenyum, silisyum, çinko dur
Bitkinin kökleri, meyan kökü olarak tanınmakta ve işlenmemiş olarak da kullanılmaktadır Köklerinin kabuğu özel dinklerde soyulduktan sonra veya soyulmadan önce güneşte kurutularak doğal halı ile piyasaya sürülür Bileşiminde nişasta, şekerler, zamk, rezin, glisirrizin vardır Glisirrizin şekerden daha tatlı bir bileşiktir Köklerdeki miktarı, bölgeden bölgeye değişir ve
köklerin de etkili maddesidir Meyan kökünün fabrikalarda işlenmesi ile elde edilen pekmez kıvamındaki meyan ekstrası,ilaç ve gıda sanayinde çok çeşitli meyan ürünlerinin yapımında kullanılır Meyan kökü Türkiye'nin önemli bir ihraç maddesidir Türkiye'de meyan kökü ve
ürünlerinin kullanımı,şifa değeri henüz bilinmediği için yaygın değildir Meyan ekstresi,
pastilleri ve diğer meyan özleri ABD ve AB ülkelerinde uzun yıllardan bu yana eczanelerde ve
büyük marketlerde satılmaktadır Bilinçli bir kesim, hastalıklardan korunmak ve hastalıklarının
tedavilerine yardımcı olmak amacı ile meyan ürünlerini bol miktarda tüketmektedirler
Türkiye'de ise ilk defa ünlü Herbalist Atabay Güveloğlu modern fabrikasında üreterek
çeşitli meyan ürünleri olarak halkın kullanımına sunmaktadır Mutlaka faydalanmalısınız
Lütfen aşağıdaki tabloyu iyi inceleyiniz
Böyle bir terkip meyan kökünden başka hiç bir şifalı bitkide yoktur
Hangi ilaç fabrikası veya laboratuar, renkleri, kokuları, tatları, yoğunlukları, molekül
yapıları ve kullanım alanları ayrı ayrı olan bu 195 çeşit eşsiz maddeleri en ideal
oranlarda hazırlayarak ve böyle çok amaçlı bir ilaç olarak yapay halde nasıl bir
araya getirebilir? Bu elbette mümkün değildir ve böyle bir ilaç yapılamamıştır Üstelik
bu öyle bir ilaçtır ki, halkımız besin olarak kullanmaktadır Yani aslında ilaç değil bir
besindir meyan kökü, meyan balı ve şurubu Bin bir şifa da veren besleyici bir maddedir
Hangi eczane ilaçlarını besin olarak da kullanabilirsiniz? En harika ilaçlar olan kortizonlar,
antibiyotikler ve aspirin türevleri bile biraz fazla kullanılırsa ya karaciğeri öldürür
ya da midenizi delerler  Bu nedenle son yıllardaki yeni ilaçların çoğunluğu bitkiseldir
Bitkiler biz insanlara sunulmuş birer yaratılış mucizesidir Yüce bir ustanın eseridirler  
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|