Konu
:
Afra Hatun (r.a)
Yalnız Mesajı Göster
Afra Hatun (r.a)
01-11-2010
#
1
b@ron
Afra Hatun (r.a)
Afra Hatun (r
a)
Afrâ Hâtun iman âbidesi çocuklar yetiştiren bir anne
Genç yavrularının
ve Rasûlü yolunda şehadetlerine sabreden bir hanım sahâbi
Üç çocuğunu Bedir savaşına katılması için teşvik eden kahraman bir İslâm hanımı
Genç şehitler annesi
O Medineli olup Neccar oğullarına mensuptur
Babası
Ubeyd İbni Sâlebe'dir
Annesi
Ruat binti Adiyye'dir
Afrâ Hâtun İslâmiyeti Medine'de tanımış ve hiç tereddüt etmeden Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize biat etmiştir
O
hicret ederek Medine'ye gelen Mekke'li muhâcir kardeşlerine hizmeti şeref bilen bahtiyar bir hanımdı
Rabbisinin rızasını kazanmak için muhacir kardeşlerinin yardımına koştu
Elinden gelen hizmeti esirgemedi
Onlara şefkat dolu bir anne oldu
Afrâ (r
anhâ) ilk evliliğini Neccar oğullarından Hâris İbni Rıfâa ile yapmıştı
Bu evlilikten üç çocuğu dünyaya geldi
Onlara; Muâz
Muavviz ve Avf isimleri verildi
Her bir oğlunu birer iman fedâisi olarak yetiştirdi
Afrâ Hatun şecaat ve cesaret sahibi kahraman bir hanımdı
Güçlü ve kuvvetliydi
Hayatın elem ve kederine
tahammüllüydü
Acılara karşı sabırlıydı
ve Rasûlü yolunda sebat eder
dünyevî sıkıntı ve çilelere aldırmazdı
Bedir harbi olunca oğullarının hepsini savaşa göndermişti
Onların gösterdiği îmânî heyecandan son derece mutluluk duymuştu
Savaşta sergiledikleri kahramanlıklara çok sevinmişti
Hatta iki oğlunun şehadetine sevindiği kadar diğer oğlunun şehid olamadığına üzülmüştü
Abdurrahman İbni Avf (r
a) bu genç kardeşlerin Bedir’de gösterdikleri kahramanlıkları şöyle nakleder:
Bedir günü Ebû Cehil kahramanlık şiirleri söyleyerek müşrik ordusu içinde dolaşıp dururdu
Anam beni bugün için doğurdu diyerek övünürdü
Askerine bu sözlerle cesaret vermek isterdi
Kendi kabilesi Beni Mahzum gençleri etrafını sarmış yanına kimseleri yaklaştırmazdı
Böyle bir ortamda ben sağıma soluma baktım
Ensar'lı iki genç arasında kaldığımı gördüm
Onlardan biri bana doğru yaklaştı ve:
“– Ey amca! Sen Ebû Cehil'i tanır mısın!” diye sordu
Ben de:
“– Evet! Tanırım ey kardeşimin oğlu
Ebû Cehil'i ne yapacaksın?” dedim
Genç delikanlı bana:
“– Haber aldım ki o
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize sövermiş!? Varlığım kudret elinde olan
'a yemin ederim ki
onu bir görecek olursam
ikimizden eceli gelen ölmedikçe
şahsım ondan ayrılmayacaktır
'a ahd ettim
Onu gördüğüm gibi üzerine saldıracağım
Ya onu öldüreceğim veyahud bu uğurda öleceğim” dedi
Gencin kahramanca söylediği bu sözlere ve ondaki imânî heyecana hayret ettim
Öbür genç de diğeri gibi ahdetmişti
Çok geçmeden
Ebû Cehil'i askerin içerisinde öteye beriye telaşla giderken gördüm
Gençlere hitaben: “– Görüyor musunuz? İşte
sorduğunuz adam!” dedim
Gençler hemen kılıçlarını sıyırdılar
Süratle hareket edip ikisi birden fırlayarak o tarafa doğru yöneldiler
Çifte şahin gibi süzülüp Ebû Cehil'e doğru koşmaya başladılar
Anî bir hareketle seyirtip onun üzerine hücum ettiler
Hamle üstüne hamle yaptılar
Bu iki genç meğer Afrâ Hâtun'un oğlu Muâz ile Muavviz adında iki fedâî kardeşler imiş
Afrâ Hâtun'un bu kahraman oğulları çok genç olmalarına rağmen kükremiş aslanlar gibi
ve Rasûlünün düşmanı bulunan Ebû Cehil'in üzerine çullandılar
Bu din düşmanı neye uğradığını bilemedi
Kılıç darbeleriyle derin yaralar aldı
Bu sırada Ensardan Muaz İbni Amr İbni Cemuh adında bir başka yiğit Ebû Cehil'i gözetirmiş
O da koşup geldi ve birlikte canını cehenneme gönderdiler
Muaz ve Muavviz (r
anhüm) kardeşler Ebû Cehil'in işini bitirdikten sonra yine kahramanca çarpışmaya devam ettiler
Bu İslâm cengâverleri
Bedir'in bu çifte arslanları
nihayet arzuladıkları şehitlik mertebesine kavuştular
Afrâ Hatun (r
anhâ) iki oğlunun şehid olduğunu haber alınca
'a hamd etti
Diğer oğlu Avf'ın onlarla birlikte şehid olamayışına üzüldü
İstiyordu ki
o da
yolunda cânını fedâ eylesin
Bu üzüntüsünü Fahr-i Kâinat sallallahu aleyhi vesellem efendimize gelerek şöyle dile getirdi:
“– Ya Rasûlallah!” İki çocuğum şehid oldu
Keşke Avf da aynı mertebeye ulaşsaydı
Acaba Avf onlardan daha mı geridedir:” dedi
Resûl-i Ekrem (s
a) efendimiz iman dolu ve şehidlik özlemiyle dolu bir kalbe sâhib bu anneye şu cevâbı verdi:
“– Hayır! Muaz ve Muavviz hayattan tam lezzet alamadan genç yaşta şehid oldular
Fakat Avf da onlardan geride değildir
”
buyurdu
Avf (r
a) da kardeşlerinin şehadetinden sonra büyük bir cesaretle düşman safları içine atıldı
Kahramanca çarpıştı
Birçok düşmanı tepeledikten sonra şehâdet şerbetini içti
Cennette kardeşlerine kavuştu
Ne gıptaya lâyık bir hareket!
Ne kahramanlık!
Ne fedakârlık!
Ne candan bir gayret!
Ne yüce bir imânî heyecan!
Ne şerefli bir mertebe!
Ne samimi bir muhabbet!
’ım bizlere de böylesi yücelikler nasîb et!
İmânî heyecan ve gayretimizi müzdâd et!
Bu şerefle yaşamayı ve ölmeyi lutfet!
Afrâ Hâtun (r
anhâ) böylesine kahraman yiğitler yetiştiren bir anne
Çocuklarını birer iman âbidesi olarak yetiştiren ve onların
ve Rasûlü yolunda şehid olmalarına sevinen bahtiyar bir anne
Bu genç şehid kardeşler “Afrâ'nın oğulları” lakabıyla anılır olmuşlardır
onlardan razı olsun
Rabbımız bizleri şefaatlerine nâil eylesin
Amin
Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi
__________________
b@ron
Kullanıcının Profilini Göster
b@ron tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul