dehşet
|
Estetik Kişi
Sanat psikolojisi çerçevesinde yapılan çalışmalarda ortaya atılan estetik kişi kavramı, sanatsal etkinliklere doğrudan veya dolaylı olarak katılan ve belirli bir estetik duyarlılığa sahip kişilere göndermektedir Bu tür kişiler, uzun yıllardan beri merak konusu olmuştur Nitekim Spranger'in insan tiplerinden hareketle geliştirilen Allport, Vernon ve Lindzey'in değer tiplerinden biri de (Estetik Değer) bu tür kişilerin değerlerini kapsamıştır
Daha somut bir deyişle, seyirci, dinleyici, aktif amatör olarak, doğal veya insani çevre dahil (örneğin mimarlık) çeşitli sanat biçimlerinden tat alan, uzman olmadan bu sanatları incelemeye, onlar hakkında bilgi sahibi olmaya çalışan kişiler söz konusudur Araştırmacılar (Berlyne, Lindauer), bu kişilerin bir takım yaşantısal, bilişsel, kişisel ve davranışsal özelliklerle karakterize edilebileceğini öne sürmektedirler
Etnopsikiyatri
Etnopsikiyatri, ruhsal hastalıkları, kişilerin ait oldukları kültürel ve etnik gruplara göre ele alan bir yaklaşımdır Etnopsikiyatri, hem bireysel bozuklukları, hastanın grubunu dikkate alarak tedavi etme çabalarını, hem de etnik gruplara veya kültürel çevrelere özgü zihinsel, davranışsal veya duygusal rahatsızlık ve bozuklukları saptama ve gözleme çabalarını içermektedir
Etnosantrizm
Etnosantrizm, bir kişinin diğerlerini, kendi etnik grubunu veya kültürünü merkeze alarak değerlendirme tutumu şeklinde tanımlanabilir Pek çok önyargı ve stereotipin kaynağını oluşturan bu değerlendirme, genellikle, diğerlerinin olumsuz bir tarzda nitelendirilmesiyle sonuçlanmaktadır
Etnosantrik kişi, başka gruptan olanları, kendi grubunun kültürel kabullerinden ve değerlerinden hareketle, dolayısıyla tarafgir bir şekilde yargılar Bunun altında kendi doğrularının herkes için geçerli olduğu fikri vardır ve bununla tutarlı olarak, bu doğrulara sahip olmayanların ya da uymayanların geri veya aşağı olduğu oldukları sonucuna varır Nitekim Adorno'nun otoriter kişiliği belirlemek için geliştirdiği F-ölçeğinin ana boyutlarından biri, etnosantrizm boyutudur
Etnosantrik tutum, kişilerin günlük yaşam etkinliklerinde ve davranışlarında görülebildiği gibi, diğer toplumları inceleyen bilim adamlarının ya da araştırmacıların (sosyal antropologlar, karşılaştırmalı kültür araştırmacıları, vb ) yaklaşımlarında da söz konusu olabilir
Eşyanın Etki Alanı
Eşyanın etki alanı kavramı, algı alanımızda yer alan eşyaların yakın çevreleri üzerindeki 'psikolojik hale etkisi'ni ifade etmektedir Reklam ve pazarlama alanında eşyalara ilişkin psikolojik incelemeler (Moles, Bilgin, vb ), her eşyanın potansiyel olarak, psikolojik etkide bulunduğu, anlamlandırdığı ve temel öğesi olduğu bir alana sahip olduğunu ortaya koymaktadır
Modern pazarlama yöntemleriyle birlikte önem kazanan bu olgu, aslında insanlık tarihinin çok uzun dönemlerinden itibaren sezgisel olarak bilinmektedir; zira zenginliklerin gösterilmesi ve sergilenmesinde, zenginliği oluşturan öğelerin hale etkisinin genişlemesine dikkat edildiğini gösteren pek çok örnek bulunmaktadır: Ev dekorasyonları, çeyizler, tören ritüelleri, vb
Eşyanın etki alanı, günümüzde en somut ifadesini, müzelerde, sergilerde, vitrinlerde, büyük mağazaların reyonlarında ve evlerdeki salon düzenlemelerinde bulmaktadır Bu tür mekânlarda, sanat eserleri, mobilya veya eşyalar, üstüste yığılmayıp aralarında olabildiğince boşluklar bırakılmaktadır (yer darlığı durumunda ise mimari öğeler vasıtasıyla eşya grupları birbirinden ayrılıp kontrast yaratılmakta ve az çok benzeri bir sonuca ulaşılmaktadır )
Eşyanın psikolojik etki alanı kavramı, küçük gruplarda her bireyin potansiyel bir etki payına sahip olduğunu ifade eden sosyal etki alanı kavramıyla benzerlik taşımaktadır
|