Konu
:
Esmâ Binti Umeys (r.a)
Yalnız Mesajı Göster
Esmâ Binti Umeys (r.a)
01-07-2010
#
1
b@ron
Esmâ Binti Umeys (r.a)
Esmâ binti Umeys (r
a)
Esmâ binti Umeys radıyallahu anhâ
kocası Hz
Ca’fer (r
a) ile birlikte Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin
“iki hicret sâhibi”
iltifâtına mazhar olmuş bir hanım sahâbî
Efendimizin baldızı
Meymûne annemizin kızkardeşi
Mekke’de dokuz kızkardeşiyle beraber
“imanlı kızkardeşler”
diye meşhur olan İslâm’ın ilk çilekeş hanımlarından
Maharetli
becerikli
sabır ve sebat ehli bir iman eri
O
Mekke’de doğup büyüdü
İslâm’ın ilk günlerinde
Rasûlüne teslim oldu
Henüz Dârülerkam’a geçmeden önce ona tâbî olup İslâm’la şereflendi
Babası Umeys İbni Sa’d olup annesi Hind binti Avf’dır
Dokuz kızkardeşi vardı
Hepsi de müslüman olmuştu
İki Cihan Güneşi Efendimiz onlara
“imanlı kızkardeşler”
diye iltifatta bulunurdu
Onların üçü meşhur sahâbîlerle evlidir
Ümmü’l-Fazl
Hz
Abbas ile
Selma
Hz
Hamza ile
Meymûne
annemiz de Sevgili Peygamberimizle evlenmiştir
Esmâ (r
anhâ) da Hazreti Ca’fer (r
a) ile nikâhlanmıştı
O Mekke’de huzur ve muhabbet dolu mutlu bir aile yuvası kurmuştu
İmanlarından taviz vermeden
baskılara aldırış etmeden hayatlarını sürdürmeğe çalışıyorlardı
Mekke’li müşriklerin inananlar üzerindeki zulmü artmağa başlayıp ezâ ve cefâlar dayanılmaz hal alınca
İki Cihan Güneş Efendimizin izniyle bu bahtiyar âile Habeşistan’a hicret etti
Orada
Muhammed
Abdullah
ve
Avn
adında üç çocukları oldu
Esmâ (r
anhâ) hayatın her türlü sıkıntı ve çilelerine katlanmasını bilen sabırlı bir hanımdı
Ahlâkî olgunluğa ermiş sebat ehli
iradesi kuvvetli tve metânet sahibiydi
Uzun yıllar kendi memleketinden uzakta
çileli bir hayat geçirmesine rağmen aslâ imanından tâviz vermedi
O yeni şeyler öğrenmeğe de meraklı idi
Bilgilenmeyi severdi
Etrafı ile ilgilenirdi
Habeşistan’da cenâzelerin tabuta konup taşındığını gördü
Merakını çekti ve nasıl yapıldığını öğrendi
Esmâ (r
anhâ) kocası Hz
Ca’fer (r
a) ile birlikte hicretin yedinci yılında Habeş diyarından Medine-i Münevvere’ye hicret ettiler
Orada öğrendikleri bilgilerle Hz
Fâtıma (r
anhâ) ve Zeynep binti Cahş (r
anhâ) annemizin vefatlarında tabutlarını yaptırdı
O maharetli
becerikli bir İslâm hanımefendisiydi
Dericilikle de uğraştığı bilinmektedir
Kocası Ca’fer (r
a)’ın Mûte savaşında şehid olması üzerine İki Cihan Güneşi Efendimiz evine geldiğinde kırk deri tabakladığını söylemiştir
O
zamanın kıymetini iyi bilirdi
Boş kaldığı vakitlerde deri tabaklardı
Çocuklarının geçimini deri işi yaparak
elinin emeği ile karşılamağa çalışırdı
İhtiyaçları için kimseden bir şey istemez ve kimseye el açmazdı
Hz
Esmâ (r
anhâ) Peygamberimiz’in (s
a
v
) hanımlarını sık sık ziyaret eder
onların sohbetinde bulunurdu
Birgün Hz
Hafsa (r
anhâ) annemizin yanında iken Hz
Ömer (r
a) geldi
Esmâ (r
anhâ) ya: “Biz sizi hicrette geçtik” diye latîfe yaptı
Esmâ (r
anhâ) da şu mukabelede bulundu:
“Hayır Yâ ömer
öyle değil
Çünkü siz Rasûlullah (s
a)’in yanında idiniz
O aç olanlarınızı doyuruyor
cahillerinize de nasîhat ediyordu
Fakat bizler
ve Resûlu uğrunda hicret edip ayrı kalmıştık
” diyerek karşılık verdi
Sonra İki Cihan Güneşi Efendimiz’e giderek bu hadiseyi anlattı
Esmâ (r
anhâ)’nın üzüldüğünü farkeden Efendimiz onu sevindirecek ve gönlünü alacak şu müjdeyi verdi:
“Ömer ve arkadaşlarının bir hicreti
sizin ise ey gemi yolcuları
iki hicretiniz vardır”
buyurdu
Esmâ (r
anhâ) dünyalara değer bu iltifat karşısında çok duygulandı
Sevincinden göz yaşlarını tutamadı
Böyle bir müjdeye nâil olmak
ne büyük seâdetti
Bundan sonra
“iki hicret sâhibi”
lakabıyla anıldı
Hz
Esmâ (r
anhâ) teslim ehli bir hanımdı
Efendimize sormadan bir şey yapmak istemezdi
Onun emir ve tavsiyesi üzere hareket ederdi
Birgün; “Ya Rasûlallah! Çocuklarıma nazar değiyor
Şifâ niyetiyle birisine okutayım mı?” diye sordu
İki Cihan Güneşi Efendimiz de:
“Evet
okut
Eğer kaderin önüne geçen bir şey olsaydı
göz değmesi olurdu”
buyurdu
Hz
Esmâ (r
anhâ) ile Ca’fer (r
a)’ın muhabbet dolu örnek bir âile hayatı vardı
Birlikte mesud bir ömür geçiriyorlardı
Hicretin 8
yılıydı
İki Cihan Güneşi Efendimiz Rumlarla savaşmak üzere bir ordu hazırladı
Zeyd İbni Hârise’yi kumandan tayin etti
O şehid edilirse Hz
Ca’fer geçecekti
O da şehid düşerse Abdullah ibni Revaha orduya kumanda edecekti
Ordu hazırlanıp yola çıktı
Ca’fer (r
a) hanımı Esmâ (r
anhâ) ile vedalaştı
Çocuklarını kucaklayıp öptü
onları okşadı
Ordu ile beraber Medine’den ayrıldı
İslâm ordusu ile Bizanslılar Mûte mevkiinde karşılaştı
Düşman
sayı ve silâhça çok üstündü
Fakat İslâm ordusunun da mâneviyât ve moral gücü çok yüksekti
Hepsi şehidlik özlemiyle yola çıkmışlardı
Savaş meydanında çok büyük kahramanlıklar sergilediler
Ca’fer (r
a)’ın iki kolu da kılıç darbeleriyle kesildi
Fakat İslâm sancağını yere düşürmedi
Üç komutanın şehid edildiği Mûte Savaşı müslümanların zaferiyle neticelendi
İki Cihan Güneşi efendimiz ashâbı ile Mescid’de oturur iken
Teâlâ
Habîbine savaş meydanını olduğu gibi göstermişti
Hz
Ca’fer (r
a)’ın şehid düştüğünü
kesilen iki koluna bedel olarak Cenâb-ı Hakk’ın iki kanat verdiğini ve onlarla Cennete uçtuğunu ashabına haber verdi
Bundan sonra Hz
Ca’fer (r
a) “
Tayyar
= uçan” ve “
Zülcenâheyn
= iki kanatlı” ünvanlarıyla anıldı
Hz
Esmâ ve çocukları Hz
Ca’fer (r
a)’ın yolunu gözlüyorlardı
Şehid olduğundan haberleri yoktu
Fahr-i Kâinat (s
a) efendimiz evlerine geldi
Çocukları sordu
Esmâ (r
anhâ) çocukları Efendimizin yanına getirdi
Şefkat ve Rahmet Peygamberi Efendimiz onları bağrına basıp öptü
Başlarını okşayıp kokladı
Yüzlerine bakarken kendini tutamadı ve mübarek gözlerinden inci tanesi yaşlar akmaya başladı
Onun bu halinden şüphelenen Esmâ (r
anhâ):
“Ya Rasûlallah! Yoksa Ca’fer hakkında sana bir haber mi geldi?” diye sordu
İçin için ağlayan Efendimiz yanık yüreğiyle:
“Evet! Ca’fer bugün şehid oldu”
buyurdu
Hz
Esmâ (r
anhâ) bu acı haber karşısında kendini tutamadı
Ağlamaya ve dövünmeye başladı
Rahmet Peygamberi efendimiz onun bu halini hoş karşılamadı ve şöyle buyurdu:
“Ey Esmâ! Artık hayat boş şey deme
Ağzından uygunsuz ve kaba söz kaçırma
Göğsünü de dövme”
tavsiyesinde bulundu
Hanımlar Hz
Esmâ’nın başına toplanmışlardı
Resûl-i Ekrem (s
a) Efendimiz oradan ayrılıp doğru evine geldi
Annelerimize yemek yapıp Ca’fer (r
a)’ın evine göndermelerini söyledi ve:
“Onlar için yemek hazırlayınız
Onlar yemek yapabilecek durumda değillerdir”
buyurdu
Hz
Ca’fer (r
a)’ın evine üç gün yemek yapılıp gönderildi
İslâm tarihinde cenaze evine gönderilen ilk yemeğin bu olduğu rivayet edilir
Rahmet Peygamberi Efendimiz üç gün geçtikten sonra tekrar Hz
Ca’fer (r
a)’ın evine uğradı
Yetim kalan yavruları için Hz
Esmâ (r
anhâ)’ya:
“Bugünden sonra artık kardeşime ağlama
Bu çocukların geçim ve bakımı hakkında da hiç endişelenme
Dünyada ve âhirette onların velîsi benim”
müjdesini verdi
Esmâ (r
anhâ) altı ay kadar dul kaldı
İslâm dâvâsı uğrunda çok çile çekmiş bu hanım sahâbîyi Hz
Ebû Bekir (r
a) himâyesine almak istedi
Ona evlenme teklifinde bulundu
O da bu teklifi kabul etti ve nikâhları kıyıldı
Böylece âile kendisine hayırlı bir hâmi bulmuş oldu
Hz
Esmâ (r
anhâ) Hz
Ebû Bekir (r
a) ile sevgi ve hürmet dolu mutlu bir aile hayatı geçirmişlerdir
“Hısımlık cihetinden
insanların en şereflisi”
iltifatına mazhar olan Esmâ (r
anhâ) Hz
Ali (r
a
)’ın âhirete irtihalinden kısa bir zaman sonra vefât eylemiştir
Rasûlullah (s
a)’in baldızı olarak arkaya hayırlı evlâd ve iyi bir ad bırakmıştır
Cenâb-ı Hak’tan şefaatlerini niyaz ederiz
Amin
[b]
Mustafa Eriş
__________________
b@ron
Kullanıcının Profilini Göster
b@ron tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul