Konu
:
Fatıma Binti Esed (r.a)
Yalnız Mesajı Göster
Fatıma Binti Esed (r.a)
01-04-2010
#
1
b@ron
Fatıma Binti Esed (r.a)
Fâtıma binti Esed radıyallahu anhâ Hazreti Ali radıyallahu anh’in annesi
Sevgili Peygamberimize çocukluk döneminde candan hizmet eden
onu her türlü tehlikelere karşı korumaya çalışan
kendi öz çocuklarından önce onun karnını doyuran
üstünü başını temizleyen
saçlarını tarayan hizmetli
şefkatli bir anne
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin
“annemden sonra annem”
diye iltifatına mazhar olmuş bir hanım sahâbî
O Mekke’de Hâşimoğulları kabilesine mensuptur
Amcasının oğlu Ebû Tâlib ile evlendi
Bu evlilikten
Tâlib
Akîl
Câfer
ve
Ali
adında dört oğlu
Ümmü Hâni
Cümâne
Rayta
ve
Esmâ
adında da dört kızı dünyaya geldi
O
Sevgili Peygamberimize sekiz yaşından itibaren annelik yapma şerefini elde eden bahtiyar bir hanımdır
Dedesi Abdülmuttalib’in vefatından sonra amcası Ebû Tâlib’in himayesine verilen varlık nûru Efendimiz
Fâtıma binti Esed’in ellerinde onun sıcak
yakın alâkasıyla
şefkat ve sevgi dolu nazarlarıyla büyümüşdü
Fâtıma binti Esed varlık nuru
inci tanesi bu yetime annesini aratmayacak tarzda candan hizmet etmiş
şefkat ve merhamet nazarlarını üzerinden eksik etmemiştir
Ona karşı davranışlarında ve hizmetlerinde özel ihtimam göstererek evini sımsıcak bir yuva haline getirmeye gayret etmiştir
Bu titizlik ve hizmetteki özel îtinâsı onu Resûl-i Ekrem (s
a) Efendimizin hususî iltifatlarına nâil kılmıştır
Efendimiz (s
a
)O’nun hakkında:
“O benim annemdi
Kendi çocukları aç dururken önce benim karnımı doyururdu
Saçımı başımı tarar bir anne şefkati sıcaklığını benden esirgemezdi
”
buyurmuştur
Sevgili Peygamberimiz gençlik devresini kendi yuvasını kuruncaya kadar bu sıcak aile ortamında amcasının ve yengesinin himayesinde geçirdi
Yirmibeş yaşına ulaşınca Kureyş kadınlarının hanımefendisi Hz
Hatice ile evlendi
Huzur ve seâdet dolu mutlu bir yuva kurdu
Kırk yaşına geldiğinde
Teâlâ Hazretleri O’nu kendine elçi olarak seçti
Cebrâil aleyhisselâm’ı ona göndererek yeni dinin esaslarını bildirdi
Putlara tapılmamasını
şirke düşülmemesini emretti
Beklenen yeni din ve son peygamberin geldiği haberleri Mekke sokaklarında yayılmaya başlayınca müşrikler O’nu himâyesiz bırakmağa
hatta öldürmeye yeltendiler
Ama amcası Ebû Tâlib ve hanımı
Fâtıma binti Esed sevgili yeğenlerine arka çıktılar; Onu himayeleri altına aldılar
Kendileri hemen İslâm’a koşamadılar
Fakat onu davâsında serbest bıraktılar
İstediği gibi hareket etmesini sağladılar
İslâm birer birer gönülleri fethedip Müslümanlar çoğaldıkça azgın müşrikler bu gidişâta engel olmak için her türlü zâlimliklerini ortaya koymaya başladılar
İşi iyice ileri götürüp İki Cihan Güneşi Efendimize eziyet etmeye kadar vardırdılar
Kimsesiz müslümanlara akıl almaz işkenceler yaparak onları İslâm’dan döndürmeye çalıştılar
Fakat iman nuruyla kalbi aydınlanmış hiçbir müslümanı kendi taraflarına çeviremediler
Himayesinde bulunduğu amcası Ebû Tâlib dünyadan göçünce İki Cihan Güneşi Efendimizin işi daha da zorlaştı
İşkenceye varacak tarzda ezâ ve cefâlara maruz kaldı
Bütün bu hâdiseler Fâtıma binti Esed’i çok üzüyordu
Sevgili Peygamberimizi çok seviyor ve O’na inanıyordu
Fakat kocasından dolayı İslâm’ını açığa vuramamıştı
Artık zamanı gelmişti
Onun dâvasına gönül verdiğini îlân ederek O sevgiliye destek olmak istiyordu
Kelime-i şehâdet getirerek İslâm’la şereflendi
Fahr-i Kâinat (s
a) Efendimiz annesi kadar sevdiği yengesinin müslüman olmasına çok sevindi ve acılarını birazcık olsun unuttu
Hz
Fâtıma binti Esed (r
anhâ) artık Mekke’de yaşanamayacağına karar verdi ve diğer Müslümanlar gibi Medine’ye hicret etti
yolunda muhâcir olma seâdetini elde etti
Orada oğlu Hz
Ali (r
a) ile Resûl-i Ekrem (s
a) Efendimizin kerîmeleri Hz
Fâtıma (r
anhâ)’nın düğünlerini yaptı
Aynı evde gelin kaynana birlikte mesud bir hayat yaşadılar
O
Resûl-i Ekrem (s
a) Efendimizin
“Fâtıma benden bir parçadır
”
dediği sevgili kızı Hz
Fâtıma’ya kayınvâlide olmuştu
Bunu kendisi için büyük bir bahtiyarlık sayıyordu
Gelinini üzmemek için son derece titiz davranışlar sergiliyordu
Evde iş bölümü yapmışlardı
Herkes kendine düşen vazifeyi yaptıktan sonra birbirine yardıma koşuyordu
Bir muhabbet yuvası teşekkül etmişti
Neşe ve sürûr dolu bu evde gelin kaynana arasındaki muhabbetin en canlı örnekleri görülmekteydi
Onların sevgi ve saygı içerisinde geçinmeleri hem Resûl-i Ekrem (s
a)’i
hem de Hz
Ali (r
a)’ı çok sevindiriyordu
Hânelerine rahmet ve bereket yağıyordu
İki Cihan Güneşi Efendimiz yengesi Hz
Fâtıma binti Esed (r
anhâ)’nın iyiliklerini hiç unutmamıştı
Ona karşı vefa borcunu
ona olan kadirbilirliğini her fırsatta göstermeğe çalışdı
Medine’deki evinde devamlı ziyaretine gitti
Hâlini
hatırını sordu; çeşitli yardımlarda bulunarak onu gözetti
Bir evlâdın annesine yapması gereken hizmetin daha fazlasını yapmağa gayret etti
Ona “anne” diye hitap etti ve hep o şekilde yâd etti
Zaman zaman öğle üzeri ziyaret eder
yanında kaylûle (öğle istirahati) yapardı
Sevgili Peygamberimizin Medine’ye yerleşmesinin üzerinden dört sene geçmişti
Mübarek yüzlerinde hiç neşe
sevinç eksik olmazdı
Sîmâlarında her gün seâdet çiçekleri açardı
Bir gün Efendimiz yengesi Hz
Fâtıma’nın vefat haberini aldı
O gün o kadar üzüldü ki
“İşte bugün annem vefat etti
”
buyurdu
Damadı Hz
Ali (r
a)’ın annesine karşı beslediği derin sevgi ve hürmetini bu şekilde ifade etti
İki Cihan Güneşi Efendimiz bir vefakârlık örneği olarak o gün sırtından gömleğini çıkarıp Hz
Ali (r
a)’a verdi
Annesine kefen yapılmasını istedi
Cenaze namazını da kendisi kıldırdı
Son bir sevgi işareti ve iltifat olarak kabrine indi ve yanı üzerine biraz uzandı
Gözyaşları içerisinde kabirden çıktı
Yaşlar kabri ıslatmıştı
Sonra Hz
Fâtıma binti Esed (r
anhâ)’nın na’şı kabre kondu
Ashâb-ı kiram o güne kadar böyle bir şey görmemişlerdi
Merakla Efendimize: “Ya Rasûlallah! Sizin bu kadına yaptığınızı başka hiç bir kimseye yapar iken görmedik” dediler
Fahr-i Kâinat (s
a) Efendimiz ashâbının merakını gidermek üzere şöyle cevap verdi:
“O benim annemden sonra annemdi
Amcam Ebû Tâlib’ten sonra
bu kadıncağız kadar bana iyiliği dokunan bir kimse olmamıştır
Ona Cennet elbiselerinden giydirilsin diye gömleğimi kefen olarak giydirdim
Kabir hayatı kendisine kolay ve rahat gelsin diye de bir müddet kabrinde uzandım
”
buyurdu
Hz
Fâtıma binti Esed (r
anhâ)’nın kabri üzerine toprak atıldıktan sonra Resûl-i Ekrem (s
a) Efendimiz sevgili annesi için şu duâyı yaptı:
“
sana merhamet etsin ve seni hayırla mükâfatlandırsın
Anneciğim!
sana rahmet etsin
Annemden sonra bana annelik yaptın
Kendin aç kalır beni doyururdun
Kendin giymez beni giydirirdin
En iyi nimetleri kendin yemez bana tattırırdın
Bunu da ancak
rızası için ve âhiret yurdunu umarak yapardın
ki
dirilten ve öldürendir
O hiç ölmeyendir
Devamlı diri olandır O
Ey
ım! Annem Fâtıma binti Esed’i affet
Kabrini genişlet
Ben Resûlünün ve benden önceki peygamberlerinin hakkı için duâmı kabul buyur
ey merhametlilerin en merhametlisi olan yüce Rabbim!”
Sevgili Peygamberimiz annem dediği Hz
Fâtıma binti Esed (r
anhâ)’ya son vazifelerini yaptıktan sonra tebessüm etmeğe başladı
Orada bulunanlara şu müjdeyi verdi:
“Cebrâil aleyhisselâm geldi ve “Bu kadın Cennetliklerdendir
” diye bana haber getirdi
Ayrıca Yüce
meleklerinden yetmiş binine bu kadının cenaze namazına katılmalarını emretti
Melekler de onun cenaze namazını kıldılar
”
Elhamdûlillâh!
Elhamdûlillâh!
Ne seâdet!
Ne mutluluk!
Ne vefâkârlık ve ne kadirbilirlik!
Ne candan hizmet ve ne güzel mükâfat!
ım bizlere de öylesi seâdetler nasîb et!
Hz
Fâtıma binti Esed (r
anhâ)
Hâşimoğulları soyundan ilk erkek çocuğu dünyaya getiren sâliha bir hanımdır
Ayrıca yine bu soydan gelen ilk halifenin annesi olma şerefine sahiptir
Diğer halifelerin anneleri ise; sevgili Peygamberimizin kızı Hz
Hasan’ın annesi
Hz
Fâtimatü’z-Zehrâ
(r
anhâ) ile Harun Reşîd’in hanımı ve halife Emin’in annesi
Zübeyde’
dir
hepsinden râzı olsun
Cenâb-ı Hak bizleri Hz
Fâtıma binti Esed (r
anhâ) annemizle beraber Cennetinde cem eylesin
Amin
Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi
__________________
b@ron
Kullanıcının Profilini Göster
b@ron tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul