Konu
:
Hazret-i Fatime Bint-i Kays (r.a.)
Yalnız Mesajı Göster
Hazret-i Fatime Bint-i Kays (r.a.)
01-01-2010
#
1
b@ron
Hazret-i Fatime Bint-i Kays (r.a.)
Evinde Şûra Meclisi Toplanan
Hazret-i Fatime Bint-i Kays (r
a
)[/b]
Fâtıma binti Kays radıyallahu anhâ Medine’ye hicret eden ilk muhacir hanım sahâbîlerden!
Keskin zekâsı
görüş ve kanaatlerinde isabeti ile çevresinde tanınmış
olgun bilgili ve anlayışlı bir hanım!
Hz
Ömer (r
a)’ın şehâdetinden sonra İslâm Şûrasının evinde toplanıp müzakereler yaptığı görüşünün alındığı bahtiyar bir hanım!
Kûfe emirlerinden Dahhak İbni Kays’ın ablası
O
Mekkeli olup Fihreoğulları kabîlesine mensuptur
Hicretten önce İslâm’la şereflenmiştir
Babası
Kays İbni Hâlid el-Kureşiy’
dir
Annesi
Kinane oğulları kabilesinden
Ümeyye binti Rebia’
dır
O ilk evliliğini Ebû Amr Hafs İbni Muğîre ile yapmıştı
İslâm’la şereflendikten sonra
ve Resûlüne tam teslim oldu
Fahr-i Kâinat sallallahu aleyhi vesellem efendimiz Medine’ye hicret edince doğup büyüdüğü Mekke şehri kendisine dar geldi
Rasûlullah (s
a)’e olan muhabbet onu da İslâm uğrunda Mekke’den Medine’ye hicret ettirdi
Fâtıma binti Kays (r
anhâ) boşanması fıkhi hükümlere konu olan bir hanım sahâbîdir
Kocası Ebû Amr İbni Hafs Muğîre onu boşadı
Bu kararını Ayyaş İbni Ebi Rebîa vasıtasıyla hanımına bildirdi
Ayyaş ile bir miktar da yiyecek gönderdi
Fâtıma binti Kays (r
anhâ) zekî bir hanımefendiydi
Onun gönderdiği yiyeceği kabul etmedi
Evinde oturmak istediğini ve kendisine nafaka bağlanmasını taleb etti
Fakat kocasının ailesi buna karşı çıktı
Nafaka bağlanmasını reddetti
Bunun üzerine Fâtıma (r
anhâ) her zaman olduğu gibi meselelerini çözme konusunda hemen Rasûlullah (s
a) efendimize müracaat etti
Onun vereceği karara gönül rahatlığı ile teslim olacağını bildirerek durumunu arz etti
Efendimiz ona şu açıklamada bulundu:
Boşanmış bir kadının kocasından nafaka almaya ve onun evinde oturmaya hakkı olmadığını bildirdi
Ona iddetini geçirmesi için önce Ümmü Şerik (r
anhâ)’nın evinde kalmasını tavsiye etti
Sonra daha rahat edebileceğini düşündüğü amcazâdesi âmâ sahâbî Abdullah İbni Ümmü Mektûm (r
a)’ın evinde iddetini tamamlamasına işaret buyurdu
İddet sûresi dolunca kendisine haber vermesini ve onu evlendireceğini söyledi
Fâtıma (r
anhâ) zekî
bilgili
anlayışlı ve olgun bir hanımdı
İddet müddeti bitince kendisiyle evlenme teklifleri gelmeye başladı
Muâviye İbni Ebû Süfyan ve Ebû Cehm Âmir İbni Huzeyfe onunla evlenmek istediler
O
Rasûlullah (s
a) efendimizden habersiz ayrı bir iş yapmayı hiç düşünmezdi
Zâten kendisine iddet süresi dolunca gelmesini söylemişti
’a ve Resûlüne teslimiyet ve muhabbet de böyle davranmayı gerektirirdi
O bu konuda da Efendimizin fikrine ve tavsiyesine uyma kararında idi
Ona göre hayatta en önemli şey Efendimizin gösterdiği çizgide yürüyebilmekti
Onun sözlerine
işaretlerine dikkat edip
emir ve tavsiyelerini yerine getirmekti
Fâtıma (r
anhâ) durumu İki Cihan Güneşi efendimize nakletti
Kendisiyle evlenme talebinde bulunan kişiler hakkında görüşlerini sordu
Onun bu soruları kıyamete kadar gelecek ümmetin dünürlük konusunda gösterilmesi gereken edebe
âdaba ve istişarelerdeki dürüstlüğe rehberlik etti
Bilgilenme konusundaki samimi davranışların nasıl olması gerektiğine açıklık getirdi
Evlilik öncesi adaylar hakkında bilgi edinilmesinin tarafların hakkı olduğunu ve adaylar hakkında bilinenlerin net söylenmesi gerektiğini bu konuda söylenen şeylerin gıybet olmayacağını duyurdu
Fâtıma binti Kays (r
anhâ)’nın bizzat kendisinin rivayet ettiği hadis-i şerifte bu konu şöyle nakledilmektedir:
Fâtıma binti Kays radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi vesellem’e geldim ve:
– Ebû Cehm ve Muâviye İbni Ebû Süfyan beni istiyorlar (ne dersiniz?) dedim
Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem bana:
“ – Muâviye malı olmayan fakirin biridir
Ebû Süfyan Cehm ise
sopasını omuzundan indirmez
”
buyurdu
(Riyazussalihin Terceme ve Şerhi
c
6
s
475-477 Müslim
Talak 36
Tirmizi
Nikah 38)
Fahr-i Kâinat (s
a) efendimiz Fâtıma (r
anhâ)’nın sorusuna çok açık bir şekilde cevap vermiş oldu
Birinci teklif eden hakkında:
“Malı olmayan fakirin biri”
diğeri için de
“omuzundan sopasını eksik etmeyen yani kadınları çokca döven biri”
olarak onu bilgilendirdi
Resûl-i Ekrem (s
a) efendimiz bu sözleriyle ümmete büyük dersler vermiştir
Bu hassas konuya mü’minlerin dikkatini çekmiştir
Kurulacak bir yuva öncesinde fikri sorulan kişinin adaylar hakkında bildiklerini herhangi bir karalama gayesi gütmeksizin söylemesi gerektiğine işaret etmişlerdir
Bu şekildeki bir davranışın gıybet sayılmayacağını ilân etmişlerdir
İki Cihan Güneşi efendimiz görüşlerini bu şekilde açıkladıktan sonra Fâtıma (r
anhâ)’ya Üsâme İbni Zeyd (r
a) ile evlenmesini tavsiye etti
Fâtıma (r
anhâ)’nın teslimiyeti tamdı
Ama Üsâme’nin gençliği onun gönlüne takılır gibi olmuştu
Efendimiz onun bu hâlini anladı ve tekrar Üsame ile evlenmesine işaret buyurdu
O da kabul etti
Fâtıma (r
anhâ) açık fikirli
gönlü şefkat ve merhamet dolu bir hanım idi
Bu evlilikten çok memnun olduğunu ve Üsâme (r
a)’ın olgunluğuna hayran kaldığını sonradan itiraf etmiştir
İslâm ne güzel din!
İman ne güzel nimet!
Mü’minlik ne büyük şeref!
Ashâb-ı Kiram bu güzel ahlâk ile yetişti!
Gösterdikleri teslimiyet
muhabbet ve olgunluklarıyla yeryüzü yıdızları haline geldiler!
İmanın meyvesi güzel ahlâklarıyla ümmete örnek teşkil ettiler
ım bizlere de o güzellikler içinde ömür sürmeyi nasib et!
Fâtıma (r
anhâ)’nın naklettiği bu hadis-i şerifte dikkatimizi çekecek bir husus da şudur: Efendimiz
Muâviye için
“malı olmayan fakirin biri”
derken onun durumunu ortaya koymuştur
Yoksa fakirlik evliliğe mâni değildir
Ancak erkeğin
yöre şartlarına göre hanımını geçindirecek bir gelire sahip olması ailenin huzuru bakımından önemlidir
Ebu Cehm’in kadınları çok dövmesi de aile seâdeti noktasından önemli bir kusurdur
Erkek için bir eksikliktir
Efendimiz erkek ve kadını bu hususta da uyarmaktadır
Fâtıma binti Kays (r
anhâ) Resûl-i Ekrem (s
a) efendimizden otuz dört hadis-i şerif nakletmiştir
Kendisinden
Şa’bî başta olmak üzere Tâbiûn neslinin büyüklerinden bazıları hadis rivayet etmiştir
Fâtıma binti Kays (r
anhâ) Hz
Ömer (r
a)’in şehadetinden sonra halifelik müzâkelerinin evinde yapıldığı bahtiyar bir hanımdır
Onun İslâmî konulardaki hassasiyeti
bilgisi ve Rasûlullah (s
a) efendimize olan bağlılığı evini meclis-i şûra yapmıştır
Sır saklayan bir hanımdı
Hanesinde görüşülenler dışarıya sızmazdı
Halife seçimi konusu da çok hassas ve müslümanların en önemli konusu idi
Bu yüzden Şûra Meclisi onun evinde toplanmıştı
Fâtıma (r
anhâ) hayatının son dönemlerini
Kûfe vâlisi kardeşi Dahhak İbni Kays’ın yanında geçirdi
Orada iken 674 miladi senede vefat etti
ondan razı olsun
Rabbimiz bizleri şefaatlerine nâil eylesin
Amin
Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi
__________________
b@ron
Kullanıcının Profilini Göster
b@ron tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul