Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Karıncalar - Karıncanın Biyolojik Yapısı,çene Yapısı, Göz Yapısı, Baş Yapısı

Eski 12-18-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Karıncalar - Karıncanın Biyolojik Yapısı,çene Yapısı, Göz Yapısı, Baş Yapısı



Karıncanın biyolojik yapısı, (karıncanın çene yapısı, göz yapısı, baş yapısı)


Karıncaların çeşitli türleri, toplumsal örgütleri, çalışma düzenleri, günlük hayatları bazı bilim adamlarının sürekli araştırma ve gözlemlerine konu olmaktadır


Zoolojinin, Mirmekoloji (Yunanca, mirmen = karınca, logos = bilim, söz) adı verilen bir dalı özellikle karıncaların hayatlarını inceler
Karıncalar, Böcekler (İnsecta) sınıfının Zarkanatlılar (Hymenoptera) takımındandırlar Aynı takımın diğer üyelerini de Arılar meydana getirirler

Karıncalardan söz edildiği zaman hemen hemen hepimizin aklına kendinden büyük işler görebilecek nitelikte ve ince, ufak yapılışta bir yaratık gelir Ama bu küçücük böceklerin 7000'den fazla türü olduğunu bilenimiz azdır
Bundan ötürü bizim topluca karınca diye adlandırdığımız bu küçücük böceklere zoologlar, özellikle mirmekologlar çeşitli isimler vermişlerdir Nasıl sarı ırktan bir insanın siyah ya da beyaz ırktan olan insanlara göre farklı özellikleri bulunuyorsa karıncaların da dahil oldukları türlere göre değişik özellikleri vardır
Karıncalar dünyası, Hayvanlar Alemi'nin en ilgi çekici bölümlerinden biridir Gelin, birlikte bu dünyayı gözleyelim ve karıncaların çeşitli türlerini ve onların tipik özelliklerini bulup çıkartmaya çalışalım

Karıncaların vücut yapıları oldukça küçüktür En küçük karınca türünün boyu 2 milimetre, en büyüğününki ise 1,5 santimetredir Renkleri de sarıdan esmere, kırmızıdan kahverengine, griden siyaha kadar değişir
Bir karıncanın dış yapısını incelediğimiz zaman vücudunun öteki bütün böceklerde olduğu gibi baş, göğüs ve karın olmak üzere birbirinden farklı üç bölümden meydana geldiğini görürüz

Birbirinden farklı olan bu vücut parçaları incecik kitinli deri eklemlerle birleşmişlerdir Bunlardan göğüsle karnı birleştiren kitinli eklem, karnın değişikliğe uğramış bir parçası olan ve pedonkül adı verilen uzantılı bir bağlantıdır Bazı karınca türlerinde pedonkül ile karnın birinci bölütü üzerinde ince birer kabuksu uz antı bulunur Bu uzantılar birbirlerine sürtündüğü zaman kendine has bir ses verirler

Karıncaların bütün vücudu kitinli kalınca bir katmanla örtülüdür Bu katmana kutikula adı verilir Kutikula bir sıra gözeden yapılmış olan üst - derinin dış yöne salmış olduğu gözesiz koruyucu bir kattır İşte kitin denilen özel azotlu karbonhidrat bu koruyucu kat yani kutikula içinde bulunur

Karıncaların ağız yapıları öteki bütün böcekler gibi üst ve alt dudaklarla birer çift alt - çene (mandibula) ve üst - çene (maksila)'den meydana gelmiştir
Alt - çeneler (mandibula) oldukça gelişmiştir Karınca bunlarla hemen hemen her işini yapar:
Avını yakalar, toprakta ya da çürümüş ağaç gövdelerinde delikler açar, testere gibi keser, kemirir, yiyeceğini taşır

Karıncalarda alt çeneler yapacakları işlere göre çeşitli biçim ve nitelikdedir Buna örnek olarak tane toplayan karıncaları örnek gösterebiliriz Bu görevi yapanların alt çeneleri kısa ve güçlüdür

Tahta kemirenlerde alt - çene çok keskindir Düşmanlarına karşı yuvayı koruyan savaşçı karıncaların alt - çeneleri ise sivridir ve düşmanının başını delecek güçtedir Karıncalar alt - çeneleriyle yemek yeme dışında bütün işlerini yaparlar Besinleri öğütmek için ağızlarının öteki parçalarını kullanırlar
Karıncaların bu özellikte bir ağız yapısına sahip olmaları onları tarım yönünden zararlı böcekler sınıfına sokmamıza yol açar
Bunlar güçlü alt - çeneleriyle bitki filizlerini kemirirler, çiçekIeri doğrayıp yok ederler, uzun tüneller açarak ağaç gövdelerini tahrip ederler, yaprakları ya sapından keserek ya da kenarlarını kemirerek ağaçlara zarar verirler
Güney Amerika'da alt - çenelerini birer makas gibi kullanarak ağaç yapraklarını saplarından kesip bir günde koskoca bir koruluğu mahveden karınca türlerine rastlanmıştır

Hatta bu bölgede oturan çiftçiler bunlara karşı açtıkları savaşı kazanamayınca yerlerini yurtlarını bırakıp başka bölgelere göç etmek zorunda kalmışlardır
Bundan ayrı olarak karıncalar, bitki özsuyunu çok sevdikleri için çiçek saplarına, dolayısıyla çiçeklere de büyük zarar verirler Alt - çeneleriyle sap üzerinde açtıkları küçük deliklerden bitki özsuyunu doya doya emerler
Bazı ilkel kabilelerde karıncaların alt - çenelerinden yara dikmek için yararlanılır İnanılması güç bu cerrahi usulde iri karıncalardan birkaçı yaraya yaklaştırılır Karıncalar alt - çeneleriyle yaranın iki kenarından ısırır ısırmaz başları koparılır
Böylece yara dikilmiş (!) kanamanın önü alınmış olur Günümüzde de bazı yaraları, özellikle yüz ve baştakileri dikmek için karıncaların alt - çenelerine benzeyen pensler kullanılmaktadır

Oval bir biçimde olan karıncanın başında «sade «Osel göz
Sade gözler birer çomak taşıyan «görme gözeleri
Başın iki yanında ise «bileşik göz Petek gözlerden birini bir büyüteçle inceleyecek olursak yüzeyinin birbirine yapışık sayısız altıgenlerden meydana geldiğini görürüz

Petek gözü meydana getiren ve basit birer çomağı andıran ommatidyumların her birinde görme duygusu alan «görme gözeleri __________________

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla