Şengül Şirin
|
Yedi Uyurlar
Yedi Uyurlar Efes kazılannı dolaşıp da Yedi Uyurlar mağarasına uğramamak günahtır Hiçbir yer insanın ruhuna bu kadar derinden seslenınez Efes'te Kızgın güneşin altında balla kabaran incir ağaçları bile masal anlatır insana
Çok eski zamanlarda İsa'ya âşık yedi genç bir mağaraya kapanınışlar Efes'te: Yemliha, Mislina, Mürselina, Mernuş, Tebernuş, Sazenuş, Kefeştatayuş'muş adları, bir de köpekçikleri varmış: Kıtmir Ne yapsınlar ki barınamamışlardı koca şehirde; yıllar geçmiş, bir zamanlar Paulus'un vaazlarına kulak asmayan Efesliler, güçlü hatibin şehre ikinci gelişinde bu Isa dininde bir şeyler var diye düşünıneye başlamışlar Hem yalnız Paulus değil, Yuhanna da gelmemiş miydi, İsa'nın anası dediği bir kadıncağızı getirip yerleştirmemiş miydi Lysimakhos surlarının ötesinde pınarların yemyeşil çağladığı bir yamaca? Oldum olası tanrı anaları görmüştür Efesliler, şehrin kurucusu Amazon tanrıçaydı, ulu Artemis'ten doğmuştu yeryüzüne ne kadar canlı, ne ka dar bitki varsa Ama Artemis papazları para babası olmuşlar, habire yığıyorlardı altınları tanrıçanın sütundan bir ormanla çevrili tapınağına, fakir fukarayı hiç sokmuyorlardı içeriye; banka olmuştu orası
Yoksulların koruyucusu İsa'dan yanaydı bu yedi genç, ama Hıristiyan olduklarını söyleyemiyorlardı açık açık, çünkü devlet denizaşırı göçmüş, Roma denilen şehre yerleşmişti Roma'nn zorbası Decius puta tapmayan kim varsa kafasını uçurtuyordu Efes'te İsa'ya tapan bu yedi genç de Panayır dağının dibine dek inen bir mağara bulmuşlar, oraya sığınınışlardı Mağara kapısına Kıtmir'i bekçi dikmişlerdi Bir gece derin derin uyuyorlarmış ki, Decius'un polisleri gelip mağarayı koca kayalarla örtmüşler Yedi genç aldırmamışlar karanlığa, uyuyorlarmış nasıl olsa Aylar, yıllar, yüzyıllar geçmiş, yedi genç uyuyor, Kıtmir de uyuyormuş Bir sabah incir ağaçlarının altında keçi lerini otlatan bir çoban mağaranın önündeki kayanın biraz kaydığını görmüş, var gücüyle yaslanınış kayaya, onu biraz oynatmış, derken mağaranın içine bir güneş ışını sızmış Kıtmir uyanınış, havlamış, Yedi Uyurlar da uyanınışlar ve bakmışlar ki yiyecek bir şey yok Git, demişler Mernuş'a, fırından bir ekmek al

Eline bir bakır para da vermişler Mernuş çıkmış, Panayır dağını kıvrılıp Mermer caddeye iniyormuş ki, kaldırımların üstünde haçlar görmüş Uyku sersemi olduğundan pek aldırmamış, başı öne eğik yürümeye de alışıkmış öteden beri Pazar yerine gelip dükkâna girince, parayı uzatmış, bir ekmek almış Fırıncı parayı elinde evirmiş, çevirmiş, Mernuş'un yüzüne bakmış ve "Hırsız!" diye basmış çığlığı! Koşuşmuşlar, sımsıkı yakalamışlar Mernuş'u: "Kalpazan!", "Nerede basmış bunu?", "Mağaradan geldi", "Hırsız yatağı orası!" Mernuş şaşkına dönınüştü Neyse ki uyanık bir polis paraya daha yakından bakacak olmuş: "Decius Ha bildim, devletlu imparatorumuzun dedeslydi, "Yok canım, Theodosius'un dedesi de Theodosius'tu" Bir tartışmadır gitmiş, kavgaya son vermek için almışlar Mernuş'u Yuhanna kilisesine götürmüşler Oradan başpapazla birlikte mağaraya İş anlaşılmış, başpapaz da fetvayı vermiş: Bu bir mucizeydi, ama Ruhülkudüs'ü'n yapamayacağı mucize yoktu O arada İmparator İkinici Theodosius nasıl haber almışsa almış, Bizans'tan Efes'e koşagelmiş, takdis etmiş Yemliha'yı, Mislina'yı, Mürselina'yı, Mernuş'u, Tebernuş'u, Sazenuş'u ve Kefeştatayuş'u, Kıtmir'i de okşamış Sonra Efesli yedi gençle sadık köpekleri yine uykuya dalmışlar ve o gün bugün bir daha uyanınamışlar
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|