Yalnız Mesajı Göster

Kömür ve Insanın Hikayesi

Eski 12-13-2009   #1
delishhhh
Varsayılan

Kömür ve Insanın Hikayesi



YUKARIDAN bakıldığında ormanlarımız, yırtıcılar tarafından parçalanmış bir geyiğin leşine benzer
Siz asfalt yoldan baktığınız için göremezsiniz
Her yırtıcı bir parçasını alıp götürmüştür; taş ocakları, mermer ocakları, kum ocakları, maden ocakları, kömür ocakları

*
Burada insan ile doğanın iç içe geçmiş hazin hikâyesi başlar
O güzel doğa parçasının tek bekçisi ve sahibi yoksul köylüler, yerin üstünde bulamadıkları ekmek parasını yerin derinlerinde bulma umuduyla tepkisiz-sessiz kalırlar ormanlarının yok edilmesine
Hatta düğün-bayram ederler
Bir gün dev makineler, dozerler, kepçeler gelir
Yırtıcı ilk pençesini atar canlı doğaya
Önce ormanın ağaçları kesilir, dev çamlar devrilir, çınarlar, kayınlar, meşeler ilk kurbanıdır bu hikâyenin

*
Doğasının elinden alınmasına razı olmuş yoksul insanlar, açılan tünellerden indirilir aşağıya, ekmek parasıdır
Bir gün bir çığlık kopar köy evlerinde
Madenden gelen kötü haber ile anneler, sevgililer, çocuklar çıplak ayak koşarlar madenin ağzına
Yoksulun cesedi, tıpkı onun gibi yere devrilmiş çam-çınar, meşe-kayın ağaçlarının cansız kütükleri arasından geçirilip, çığlıklar arasında o yoksul eve getirilir

*
Bu düzen böyle sürüp gider
Çünkü madenden çıkartılan o ucuz kömürle iradeleri satın alınmış insanlar, beş yüz kilo kömür karşılığında bu düzenin böyle sürüp gitmesini onaylarlar her seçim vakti
Dünyanın en kanlı (ocaklarda ölümlerin toplam sayısı 3 bin 414'tür) ve en kara kömürünün yandığı sobaların başında her zaman ısınan ise sadece yoksulluktur
Doğa ile insanın hikâyesidir bu
İnsanoğlu doğaya saygı duyup ona sahip çıkmadığı ve acımadığı zaman Hep böyle acı biter hikâyeler

BEKİR COŞKUN

Alıntı Yaparak Cevapla