|  12-02-2009 | #1 | 
	| 
KRDNZ  | 
				  Uzayda Yaşam Arayışı 
 
             Tarih boyunca evrende yalnızca tek bir dünya var diye biliniyordu  Ama pek yakında bir tane daha bulunabilir  Sonra bir tane daha  Ve hatta bir tane daha    İnsanoğlunun kendi gezegenini keşfetmesi binlerce yıl, komşu gezegenleri kavraması ise yüzyıllar aldı  Ancak bugünlerde her hafta yeni dünyalar keşfediliyor  Bugüne kadar gökbilimciler 400'den fazla dış gezegen, yani bizim yıldızımız olan Güneş haricinde, başka yıldızların çevresinde dolanan gezegen tanımlamış durumda  Ve çoğu da, biyolog J  B  S Haldane'in ünlü "Evren yalnızca tahmin ettiğimizden daha tuhaf değil, tahmin edebileceğimizden de daha tuhaf" sözünü doğrulayacak kadar acayip  Örnek mi? Dünyadan 260 ışıkyılı uzaklıkta, İkarus gibi "hararetli bir Satürn" var  Kendi yıldızının çevresinde o denli hızlı dolanıyor ki, bir yıl orada üç günde bitiyor  Ve bir başka örnek de, 150 ışıkyılı uzaklıktaki, üst atmosferinin patlayarak devasa bir kuyrukluyıldız gibi bir kuyruk oluşturduğu "sıcak bir Jüpiter"  Bu arada bir pulsarın -görkemli boyutlarda bir yıldızın küçülerek, kendi ekseni etrafında dönen bir atomik çekirdek haline dönüşen kalıntısı- çevresinde dolanan, karanlığa bürünmüş tam üç gezegen bulundu  Ve sayısız gezegenin de kendi güneşlerine düşerek yok olduklarına ya da sonsuz karanlıkta "başıboş" dolaştıklarına dair kanıtlar var  Bilim insanları bu tür egzotik gezegenler içinde tanıdıklara dair ipuçları arıyor: Bildiğimiz anlamda yaşamı barındırabilmesi için kendi yıldızlarından yerküremizin Güneş'e uzaklığıyla tam da aynı uzaklıkta -ve ne çok sıcak, ne de çok soğuk- olan Dünya benzeri gezegenler  Bizimkine tıpatıp benzeyen bir gezegen, büyük olasılıkla göze çarpmadığı için henüz bulunamadı  Aslında bizimkisi gibi küçük ve sönük bir gezegeni, yıldızının neden olduğu göz kamaştırıcı ışığının içinde görmek, havai fişek gösterisinde bir ateşböceğini görmeye çalışmaya benzer  Yıldızının üzerine uyguladığı kütleçekim etkisini saptamak ise olsa olsa kasırgada bir ağustosböceğinin sesini duymaya çalışmaktan öteye gitmez    Ancak teknolojinin sınırlarını zorlayan gökbilimciler başka bir Dünya bulabilecekleri ve onu, yaşam belirtileri için sorgulayabilecekleri güne hızla yaklaşıyor  Bugüne dek yalnızca 11 dış gezegenin görüntüsü alınabildi  Tümü büyük, parlak ve kendi yıldızlarından görüntülenebilecek uzaklıktaki gezegenlerdi  Diğerlerinin çoğu ise, yıldız ışığına bakılarak bir gezegenin yarattığı kütleçekiminin etkisiyle, yıldızın çok hafif de olsa salınmasına neden olup olmadığına dair kanıtların arandığı spektroskopik Doppler tekniğiyle saptandı  Son yıllarda gökbilimciler Doppler tekniğini öylesine duyarlı hale getirdiler ki, artık yıldızın konumundaki bir metre/saniyelik (insanın yürüyüş hızı) hareketleri bile saptayabiliyor  Bu, yıldızından uzak dev bir gezegeni ya da yıldızına çok yakın duran küçük bir gezegeni saptamak için yeterli olabilir  Ama yıldızından yerküremiz gibi 150 milyon kilometre uzaklıkta olan Dünya benzeri bir gezegen için yeterli değil  Dünya, Güneş'i yürüme hızının yalnızca onda biri bir hızla, diğer bir deyişle bir bebeğin emekleme hızında çekebiliyor  Ve gökbilimciler henüz böylesi zayıf bir sinyali yıldızın ışığından ayıramıyor  Bir başka yaklaşım ise, yıldızın önünden ya da arkasından geçen bir gezegenin yıldız ışığında yapacağı periyodik azalmayı gözlemek  Tüm gezegen sistemlerinin yaklaşık onda birinin Dünya'dan görülebilecek biçimde böyle, transit geçiş denilen minik tutulmaların gözleneceği biçimde sıralanmış olma olasılığı var  Bu da gökbilimcilerin bu tür birkaç transit geçişi yakalamak için sabırla çok sayıda yıldızı gözlemek zorunda kalmaları anlamına geliyor  Ana görevinin üçüncü ve son yılında Fransız COROT uydusu, geçiş yapan bu tür yedi gezegen saptadı  Ve bu gezegenlerin yalnızca biri Dünya'dan yaklaşık yüzde 70 oranında büyük idi  ABD'nin Kepler uydusu da COROT'tan daha iddialı bir halef olarak devrede  Martta fırlatılan Kepler, özünde 95 santimetre ayna açıklığı ve 95 milyon pikselli dedektörü ile büyük bir dijital fotoğraf makinesi  Her 30 dakikada bir geniş alan fotoğrafları çekerek, Deneb ve Vega adlı parlak yıldızların arasındaki gökyüzü parçasında 100 binden fazla yıldızın ışığını yakalıyor  Dünya'daki bilgisayarlar da tüm bu yıldızların parlaklıklarında zaman içindeki değişimleri izliyor ve bir yıldızın önünden geçen bir gezegene bağlı olarak ışığında hafif bir sönükleşme saptadıklarında uzmanları uyarıyor  Yazının devamı National Geographic Aralık sayısında  Dünyamız gibi değil mi? 20 ışıkyılı uzaklıkta, bizim Güneş'imizden daha sönük bir yıldızın çevresinde dolanan Gliese Sistemi'nde dört gezegen var  Bu karede önde yer alan "Gliese 581 e" de onlardan biri  Dünya'nın iki katı kütleye sahip, taşsı yapıda bir gezegen  Gliese Sistemi'ndeki bir diğer gezegen de sıvı halde su barındırabilecek olan "581 d  "  Fomalhaut b" gezegenini 40 milyar kilometre kalınlıkta bir toz halkası çevreliyor  Hubble Uzay Teleskopu, Güneş Sistemi dışında bir gezegenin ilk doğrudan görüntülerinden biri olan bu kareyi parlak yıldız ışığını (merkezde) engelleyerek elde etti  Bilim insanları, "Fomalhaut b"nin Hubble'ın elde ettiği ilk görüntüsü ile 2006 yılında alınan bu kare arasındaki uzaklığı ölçerek, gezegenin Fomalhaut yıldızının çevresindeki yörüngesini 872 yıl olarak hesapladı  Bir gaz devi olan bu gezegen, Jüpiter'in yalnızca üç katı kadar bir ağırlığa sahip    NASA'nın Kepler uzay aracının geçtiğimiz martta fırlatılması sırasında Cape Canaveral uzay üssünün güneyinde pek çok insan biraraya toplandı  Kepler'in görevi, 100 binden fazla aday yıldızın çevrelerinde Dünya benzeri gezegenler olup olmadığını incelemek   
				__________________ Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır | 
	|  |   |