Şengül Şirin
|
Cevap : Homeopati ve Veteriner Hekimliğinde Kullanımı-Homeopathy and Its Use in Veterinary Medicine
Homeopati milattan önce 468-377 yıllarında Hipokrat'a kadar uygulanmıştır ama asıl olarak kullanılabilir bir şekilde çalışılması Samuel Hahnemann'a (1755-1843) kadar olmamıştır Hahnemann deneylerinde çeşitli dozlarda bazı maddeleri hem kendinde hem de gönüllülerde kullanmıştır ve bu maddelerin gösterdiği etkileri detaylı olarak kaydetmiştir Daha sonra bu maddelerin yan etkilerini azaltmak için bunları seyrelterek kullanmıştır
Homeopatik ilaçlar ve etki güçleri
Homeopatik maddelerin etki mekanizması hakkında çok açık bir görüş olmamasına rağmen home¬opatik maddelerin etkileri ''benzer benzeri tedavi eder'' ilkesine bağlıdır Örneğin; kahve sinir sistemini uyarır ve idrar atılımını arttırır Kahve, homeopatik dozlarda verildiğinde aşırı idrar atılımı ile beraber sinirsel aktivite ve uykusuzluk problemi olan bir kişide tedavi edici olabilir
Homeopatik tedaviyi destekleyen araştırmacılara göre homeopatik maddelerin etkinliği sulandırıl¬mada bulundurdukları molekül sayısıyla ilgili değildir Bu araştırmacılara göre homeopatiklerin hazır¬lanması sırasındaki özellik ve oluşan enerjiyle bağlantılı olduğu ve bir enerjinin başka bir enerji tarafından etkilenebileceği görüşü savunulmaktadır
Homeopatik tedavinin etkili olabilmesi için seçilecek homeopatik maddenin hastadaki belirtilere tamamen uygun olmasının gerektiği özellikle vurgulanmaktadır Hayvanın o anda ki durumuna ve başka bir semptomun bulunup bulunmamasına bağlı olarak seçilecek homeopatik madde değişebilmektedir Bu yüzden, homeopatiklerin oluşturdukları semptomları iyi bilmek gereklidir Her homeopatik maddenin etki spektrumunun ve sınırının farklı olduğu bildirilmektedir
Homeopatik ilaçların büyük bir çoğunluğu bitkisel, hayvansal ve kimyasal kaynakların sulandırılma-sıyla elde edilirler Etken madde ne kadar sulandırılırsa etkinliği de o kadar artar
Homeopatinin etkinliği sulandırılma derecesi ile ifade edilir Etken maddenin homeopatik ilaç içindeki sulandırılma oranı ''potens'' olarak tanımlanmaktadır Sulandırma sistemi büyük bir harfle ve sulandırma derecesi sayısıyla belirtilmektedir, Sulandırmada etanol, etanol su karışımı veya tuzlu su kullanılmaktadır Tablet ve minik kürecikler şeklinde olan globuller ise süt şekeri ile karıştırılarak hazırlanmaktadırlar
Homeopatik maddenin ilk olarak hazırlanışında asıl materyalden elde edilen etken maddenin sulandırılmış alkolle özü çıkarıldıktan sonra su veya alkolde eritilerek veya katı bir madde ise süt şekerinde ezilerek farklı türevleri elde edilir Desimal (onluk) potensler 1:9 oranında ve sentizemal (yüzlük) potensler 1:99 oranında sulandırılırlar Desimal sulandırmada 1 kısım ana maddeden alınıp 9 kısım sulandırma sıvısına eklenirse D1 kuvveti elde edilmiş olur Sentizemal sulandırmada 9 kısım yerine 99 kısım alınan sulandırma sıvısına, 1 kısım ana maddeden eklenir
Bunlardan başka bazı araştırmacılar LM ve XM potenslerinden de söz etmektedirler Araştırmacılara göre D1'den D6'ya kadar olanlar ile LM1-LM2 düşük potensler, D7'den D30'a kadar olanlar ve C6-C12 ile LM3-LM5 orta potensler, D30-D200, C13 ve LM6 ve takip eden dereceler ise yüksek potensler olarak değerlendirilirler
Homeopatiklerin sıvı (ampul, damla) veya katı halde (merhem, tablet, globul-minik kürecikler) pre-paratları bulunur Bunlar derialtı, kas içi, lokal veya oral yolla uygulanabilmektedirler
Homeopatiklerin avantajları ve dezavantajları
Hekimliğin güvenilir, sade ve bilimsel bir şekli olan homeopati uzun sürelerden beri kullanılmakta olup tüm dünyada artan bir popülariteye sahip olmaktadır Homeopatikler, dünyada en yaygın olarak kullanılan ikinci tıbbi metottur Geçmiş yıllara göre Amerika Birleşik Devletleri'nde popülaritesi her yıl % 25-50 oranında artmaktadır (1) Buna ilaveten son yıllarda Veteriner Hekimliği alanında da homeo¬patik tedavi büyük ölçüde kullanılmaya başlanmıştır
Homeopatinin bu başarısında aşağıdaki faktörlerin önemli olduğuna değinilmektedir
- Homeopatiklerin etkili olması Doğru homeopatik alındığı zaman sonuç hızlı, tam ve kalıcı olmaktadır
- Homeopatikler tamamıyla güvenilirdirler Uygun homeopatikler gebelerde ve çocuklarda her¬hangi bir yan etkisi olmadan kullanılabilir Buna ilaveten diğer tedavi yöntemleri ile kullanıldığı zaman istenmeyen bir etki göstermezler
- Homeopatikler doğaldır Homeopatik ilaçlar normalde doğal içeriklere bağlı olarak elde edilirler
- Homeopati immun sistem ve vücudun doğası ile uyum içinde çalışır Genel tıp tedavisindeki gibi bazı durumlarda vücudun doğal sistemini baskılamaz Vücudun, beynin ve kalbin rolünü de göz önüne alır Sadece hastalığa yönelik değildir, vücudu bir bütün olarak değerlendirir
- Homeopatik ilaçlar bağımlılık yapmaz
- Homeopatikler, tüm semptomları tedavi ederken semptomlara göre değil asıl sebebe etki ederek çözüm üretirler
- Homeopatik ilaçlar, bedenin kendi iyileştirici gücünü uyaracak en küçük dozlarda verilir
Homeopatik ilaçların bu avantajlarının yanında yan etkileri üzerine farklı görüşler vardır Homeopa¬tikler çok düşük dozlarda yani yüksek potenslerde kullanıldığı zaman nadiren yan etkiye yol açabilir
Homeopatikler bazı sebeplerden dolayı sakıncalı olabilmektedirler: Hastalıklar yerine semptomlar dikkate alındığında esas tedavi uygulanmamış olmaktadır Yanlış homeopati uygulamalarında isten¬meyen etkiler oluşabilmektedir Buna ilaveten, ilaçların farklı canlı türlerinde farklı etkiler gösterebile¬ceği düşünülerek, insanlarda denenmiş homeopatiklerin hayvanlara uygulanması da sakıncalı olabil¬mektedir
Veteriner Hekimliği alanında homeopati kullanımı
Löscher ve Richter (14)'e göre homeopatikler Avrupa'da özellikle de Almanya'da profilaktik amaçla kullanılmaktadır Almanya'da beşeri alanda kullanılan yaklaşık 57 000 tür ilacın % 27'sinin homeo-patiklere ait olduğu bunun yanında 150 farklı maddeden hazırlanan 100 kadar veteriner homeopatik ilacın olduğu bildirilmiştir
İnsanlarda yapılan çalışmalara ilaveten homeopatikler ile hayvanlarda da bazı araştırmalar yapıl¬mıştır Veteriner Hekimliği alanında homeopatik ilaçlar ile birçok çalışma bulunmaktadır Agnus castus (ayıt, hayıt), Apis mellifica (bal arısı), Belladona (güzelavrat otu), Pulsatilla (rüzgârgülü), Sepia (mürek¬kep balığı), Caulophyllum (aslan kulağı), Bufo rana (kuyruksuz kurbağa), Urtica urens (küçük ısırgan otu) ve Thuja occidentalis (mazı, hayat ağacı) gibi homeopatik ilaç kaynakları veteriner hekimliğinde kullanılmaktadırlar
Alman araştırmacılar, Sepia C200 verilen sütçü ineklerde, plasebo verilenlere göre doğum kompli-kasyonlarının önemli oranda azaldığını görmüşlerdir Başka bir çalışmada, hafif etkili bazı homeopatik ilaç kombinasyonlarının domuzlara verilmesi ile solunum yolu ve uterus enfeksiyonlarının önlendiği ve tedavi edildiği belirtilmiştir
Aslan ve ark 'nın, ineklerde yapmış olduğu çalışmada homeopatik Pulsatilla miniplex'in postpartum fertiliteye etkisi araştırılmıştır Bu çalışmada pulsatilla miniplex ile doğum sonrası uterus regresyon sürecinin kısaldığı ve fertilite oranının arttığı sonucuna varılmıştır Buna ilaveten, Aslan ve ark 'nın ve Özyurtlu ve Alaçam'ın yalancı gebelik tedavisi için homeopatik ilaçlar kullanarak yaptıkları çalışmada, herhangi bir yan etki görülmeden yalancı gebeliklerin başarılı bir biçimde sağaltıldığı sonucu da elde edilmiştir
Gültiken'in yaptığı çalışmada da homeopatik bir ilaç olan Theranekron'un (Tarantula cubensis) meme tümörlerinde primer ikincil tümör oluşumları üzerine etkinliği araştırılmıştır Bu çalışma sonucunda yeni tümörlerin oluşumunun engellenmesinde homeopatik bir ilaç olan Theranekron'un belirli ölçüde etkili olduğu gözlenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|