11-28-2009
|
#4
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Sa’dilik ve Sa’diyye Kültürünün Bursa’daki Temsilcileri
1 Mustafa b Ahmed el-Halebî (ö 1212/1797)
Mustafa el-Halebî'nin tarikat silsilesi, Sa'dî şeyhlerinden Ebü'l-Vefâ eş-Şâmî'nin (ö 1170/1756) halifelerinden İstanbul Etyemez (Mirza Baba) Dergâhı kurucusu Şeyh Ali Hulûsî Efendi'ye (ö 1197/1783) dayanmaktadır Ebü'l-Vefâ'nın yanında 1161/1748
tarihinde seyr ü sülûkunu ikmâl edip Sa'dî icâzeti aldıktan sonra Bursa Mahkeme Mahallesi'nde bulunan Hâce Muslihüddin Mektebi'nde Sa'dî âyini icrâsına başlayan Şeyh Mustafa Efendi, Zincirî Ali Efendi Tekkesi şeyhliğine getirilmesiyle âyine burada devam etmiştir Âyin günü Perşembe olarak belirlenen tekkede
Mustafa Efendi'nin vefatından sonra oğlu Şeyh Mehmed Said Efendi ile Şeyh Ali Efendi postnişîn olmuştur
Sahafhânede kitap alım satımı ve istinsahı ile geçimini temin
eden Mustafa Efendi'nin kaynaklarda, yılan, akrep gibi zehirli
hayvanlar üzerinde tasarrufundan bahseden bir çok "
kerameti zikredilmektedir Ayrıca haksız yere idam Bfe^-i^
edilmek üzere olan bir genci, darağacından '^StKHK~: dondurup idamdan sonra ayılttığı şeklindeki kerameti sebebiyle tekkesine, "Dondurma Tekkesi" denmiş ve bu tarihten sonra halk arasında o isimle de anılmıştır Vefatından sonra dergâhın WBSa^^Slß4, hazîresine defnedilen Mustafa Efendi'nin mezar taşında şu ibareler yer almaktadır:
Yâ Hû
Ehlullâh-ı 'izamdan eş-Şeyh Mustafa Efendi Hazretleri'nin Kabr-i şerifleridir Sene 1212
2 Mehmed Said Hüsnî (ö 1245/1829) ve Şeyh Ali Efendi
Şeyh Mustafa el-Halebî'nin vefatının ardından dergâhtaki irşâd faaliyetleri, farklı meşreblere sahip olan oğullarından Şeyh Mehmed ve Şeyh Ali tarafından sürdürülmüştür Cezbe ehli olduğu rivâyet edilen Şeyh Ali Efendi, 1230/1814 tarihinden sonra vefat etmiş ve Deveciler Mezarlığı'na defnolunmuştur
Şeyh Ali'nin vefatından sonra tekkede müstakil olarak irşâd görevini sürdüren Mehmed Said Efendi, önce babası Mustafa b Ahmed el-Halebî'ye intisap etmiş, fakat tasavvufî terbiyesini tamamlamadan babasının vefat etmesi üzerine İstanbul Abdüsselam Dergâhı şeyhi İbrahim Efendi'ye (ö 1221/1806) bağlanarak icâzet almıştır Bursa'ya dönerek bir taraftan tekkedeki irşâd görevini yürüten Mehmed Said Efendi, diğer taraftan Serrâçlar Çarşısı'ndaki dükkanında maîşetini temin etmeye çalışmıştır Kerâmet sahibi bir zât olduğu kaydedilen şeyhin tekkeye tezyîf amacıyla gelen tarîkat düşmanı iki kişiyi Sa'dî dervişi yapması, tekkenin kilerine giren fâreleri dondurup ertesi gün bahçede bir nefesle uyandırarak salması gibi bir çok kerâmeti zikredilmiştir Otuz üç sene gibi uzun bir süre meşîhat makâmında kalan Mehmed Said Efendi, 1245/1829 tarihinde vefat etmiş ve dergâhın hazîresine defnolunmuştur Vefâtına Göğüşzâde Rifat Efendi "Dürr-i eşkim gibi çıkdı bir zamîr tarih içün / Şeyh Sa'îd Hüsnî Efendi eyledi azm-i cinân" beytini tarih düşmüştür Şeyhin kabir taşında şu ifadeler yazmaktadır:
Yâ Hû
Mürşid-i râh-ı Hak Eş-Şeyh Mehmed Sa'îd Efendi Hazretleri'nin Kabr-i pür-nûrlarıdır Sene 1245
3 Abdüsselâm Efendi (ö 1283/1866)
Şeyh Mehmed Efendi'nin oğlu olan Abdüsselam Efendi, babasının vefatından sonra tekkeye şeyh olmuştur Ancak sürekli seyahate çıktığı için tekkede düzenli bir şekilde dervişlerin terbiye¬siyle meşgul olamadığı belirtilen Abdüsselam Efendi, İstanbul gezi¬sinde iken 26 Rebîulâhir 1283 (7 Eylül 1866) tarihinde vefat etmiş, Merkez Efendi Dergâhı şeyhi Nureddin Efendi tarafından cenâzesi kılınarak mezkur dergâhın hazîresine defnolunmuştur Kendisinden sonra yerine kardeşi Mustafa Haydar Efendi geçmiştir
4 Mustafa Haydar Efendi (ö 1292/1875)
1236/1820 tarihinde Bursa'da doğan Mustafa Efendi, babası Mehmed Said Efendi'nin vefatında küçük olduğu için dergâhın işleri eniştesi Tâhir Efendi tarafından yürütülmüş ve âyin icrâsına devam edilmiştir Zahirî ilimleri tahsilin ardından tarîkat âdâb ve erkânını da öğrenen Mustafa Efendi, İstanbul Sancaktar Dergâhı şeyhi Hâfız Mehmed Tazı Efendi'den hilâfet almıştır Sesinin etkileyici ve güzel olduğu zikredilen Mustafa Haydar Efendi'nin bu yönüyle Dâmâd Halil Paşa ve Süleyman Paşa gibi devlet ricâlinin hürmetini kazandığı belirtilmiştir Hatta o tarihte Bursa Defterdârı Mustafa Ârif Efendi (ö 1275/1858) aracılığıyla dergâh, Abdülmecid Han tarafından yeni¬den inşâ edilmiş ve postnişînlerin oturacağı bir ev satın alınmıştır
Etyemez Dergâhı şeyhi Ferîd Efendi'nin "asrının ferîdi ve Bursa'nın pîr-i sânîsi" dediği Mustafa Haydar Efendi, 1266/1849 tarihinde hac için yolculuğa çıkmış ve bu yolculuğunda Sadeddin el-Cebâvî'nin türbesini ziyaret etmiştir 1290/1873 senesinde o sırada asker olan oğlu Nureddin Efendi'nin askerlik bedelini vermek için İstanbul'a gitmiş ancak bazı kişilerin araya girmesiyle her hangi bir bedel ödemeksizin oğlu askerlikten muaf tutulmuştur Biriktirdiği bu parayla tekrar hacca giden Mustafa Haydar Efendi, dönüşünde İzmir'e uğramış ve Milas kasabasında on beş gün kadar kalmıştır 3
Zilhicce 1292 (31 Aralık 1875) tarihinde vefat eden şeyh, Ulucami'de Cuma namazının ardından kılınan cenâze namazından sonra dergâhın hazîresine defnolunmuştur Kırk yıl sonra vefâtına torunla¬rından Mehmed Şemseddin Efendi "Kırk sene sonra hafîdi Şemsî bir tarih didi / Mustafa Haydar Efendi kıldı frdevs-makâm" beytini tarih düşmüştür Günümüze ulaşan kabir taşında şunlar yazılıdır:
Yâ Hû
Mürşid-i âgâh ârif-i Billâhi Te'âlâ Hazret-i Şeyh Seyyid Mustafa el-Hâc Haydar Efendi'nin kabr-i şerifleri Sene 3 Zilhicce 1292
Mustafa Haydar Efendi'nin meşîhatı süresince, âyin günlerinde ve mübarek gecelerde tekkede zikir esnasında def çalmak, dervişleri imtihan esnasında tunçtan imal edilmiş bir tâc giymek gibi âdetler ile, "gül" adı verilen ateşte kızmış demirleri yalamak ve ağızdan ateş çıkarmak gibi burhânların olduğu kaydedilmektedir Halifeleri arasında Yunus Emrem Dergâhı şeyhlerinden Esad Efendi ve oğlu Hâfız Nazif Efendi bulunmaktadır Şeyh Mustafa Haydar Efendi'nin vefatından sonra şeyhlik makâmına oğlu Nureddin Efendi geçmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|