Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Abdulkadir-i Geylani Hz. (ks) Sohbetleri

Eski 11-21-2009   #2
b@ron
Varsayılan

Cevap : Abdulkadir-i Geylani Hz. (ks) Sohbetleri



ABDULKADİR-İ GEYLANİ HZ (KS) SOHBETLERİ (2bölüm)

Şeytanın ve nefsin durumlarını tes-bit eder ona göre onlara karşı durursan kurtulursun Aksi halde ikisi bir olur;seni helak ederlerAhireti düşün Maddî bazlarla meşgul olma Hiç bir şey yapamazsan günü belli bir zamanım 'ın zikrine tahsis et Böyle yapmak suretiyle kalb gözünü açmaya bak Böyle yap ve nelere ermiş olduğunu anlaKalbinde sırların letaifi rakamlar halinde zuhur etmeye başlar Kendini ittika sahibi kıl ki ermişlerin erdiğine sen de eresin Düşün ki -ü Teala:- "'a karşı ittika sahibi olunuz ki size bilmediğinizi öğretir" (2/ 282)Ayetiyle seni müjdeliyor Ve takva sahibi olduktan sonra nelere ereceğini! de sana anlatıyorBaşta sisli vasfı'nımı hatırlarsın Hep ezelde uçup gezdiği yerler göz önüne gelir; öbür alemi sevmeye başlarsın Bu alemin' ötesindeki varlık alemini anlarsın Yapacağın her ibadeti zevkle şevkle yapmaya başlarsın; çünkü gerçeği sezdin- "Rabbın yoluna itirazsız gir" (16/69)Ayetindeki gizli sır sana çözülür Bu sır içinde çözüldükten sonra sana iki kanat verilir; o kanadın biri aşk öbürü de şevk olur Ruhun onlarla uçarRuhun uçup gezdiği o yerlerden üns meyveleri sana gelir O üns meyvelerini tattıktan sonra bu alemin hiçliğini anlarsın Ve :- "Her meyveden ye" (16/69) Emrini alır hür olursun Artık bundan sonra; sana ne korku ne de hüzünNefsinde zulmet kirleri kalmaz artık Ama bu halini senden başkası bilemez îçinde yaşadığın alemi yalnız sen bilirsin Her halin açıktır; ama anlayan olmaz Bu duruma sen de şaşarsın îçinden :- "ım sen geceyi gündüze katarsın" (3/27)Demeye başlarsın Sır aynanda çeşitli tecelli nurları parıldamaya başlar Bu tecelli nurları sayesinde azönce hayretler içinde kalıp söylediğin cümledeki sırları çözersin Kalb bahçene rahmet yağmurları yağmaya başlar Çünkü orası; Hak Te-ala'nın her türlü rahmet tecellisine nail olmaya hak kazanmıştır Ve -ü Teala'nın mealen arz edeceğimiz şu Ayet-i Kerimedeki şeref madalyasını kazanmıştır:- "Biz semadan mübarek su indirdik Onunla bahçelerin çeşitli bîtkilerini meydana getirdik Ve harman edilen cinsten hububat bitirdik" (50/9)Böyle bir rahmete eren kalb bahçeleri n'olur bilir misin? Bilmem ki onu anlatabilmek için zahirde verilecek bir misal bulunur mu? Olsa olsa bir îrem Bağları olur Ama o da bu ilahî güzellik karşısında hiç kalır îrem Bağları da ne?Kalb bahçen ancak bu hali aldıktan sonradır ki:-- "Biz o rahmet suyuyla ölü bir beldeyi dirilttik" (50/11)Cümlesinin nelere işaret ettiğini çözersin- "Bugün senin için perdeler aralandı Biz açtık Gözlerin de keskin görür" (50/22)Cümlesi sana gelmiştir Kalbinde zulmet kalmadı Bu sebepler nur alemini rahatça görebilirsinArtık herşey'sana ayan beyan Ne gaflet kalmıştır; ne de cehalet Hepsi geçmişte cereyan eden birer hadise halini alır Şimdi onlar çok ötede Ve sen Evet sen vuslat alemindesin Orada tam bir müşahedeye dalar; nura gark olur gidersin Bazan müşahede denizinden çıkar; istiğna denizine dalarsın- "Çünkü bütün alemlere karşı bir istiğna sahibidir'" (3/97)Sen de onun bir kulusun Seni o istiğna alemine alır îşte o zaman zatından başkasına ihtiyaç duymaz olursunOrada halinden emin olan yoktur Bir yandan bakarsın ki vuslat olmuş- TamamDemeye getirirsin Ama hemen kar şına:- "'ın mekrinden emin mi oldular?" (7/99)Emri çıkar Susarsın Seni bir heybet hali sarar Bir ara ümidin kırılır gibi olur Meyus olursun Ama sen senin olmadığını bilmelisin Bu hal içinde şaşkın dururken ağzından kendiliğinden:- buna bir çare ım Cümlesi dökülür Ve o anda kalbine şu ilahi hitap gelir :- "'ın rahmetinden ümid kesmeyiniz" (12/87)Bu emir sonra latif bir rüzgar gibi çevrende esmeye başlar O estikçe seni bir şevk sarar Kendini Hakkın güzellik ve yücelik bahçesinde bulursun Oranın güzelliğine hayran olur bülbül gibi firakli firkli ötmeye başlarsın ilahî nağmeler terennüm ederek bir gül dalından öbürü n e konarsınVe sana öte alemlerden biri ilahî koku gelecek Etrafına bakınacak; acaba bu nereden geldi? diyeceksin Bazan dilin kayacak; tıpkı Yakup Peygamber gibi:-- "İhtiyarlığıma hamicdip bunadığımı demezseniz Yusuf'umun kokusunu alıyorum" (12/94)Dersin Ah bir içinde saklayabilsen Ama nasıl saklayabilirsin ki Sonra elinde mi?Sözünde haklısın Gerçekten aldığın koku ötelerden sana bir müjdeci gibi gelmektedir Fakat büyük bir ihtimalle çevresindekiler :- "Sen hala eski şaskınlığındasın" (12/95)Diyecekler Çünkü aynı sözleri çok söyledin Onlar sadece dinledi Hiçbir tad alamadıkları için seni ayıpladılarSen hiç üzülme Zaten üzülmen de mümkün değil Çünkü hakikaten bulacağını bulmuş sayılırsın' Eğer nasipleri varsa gün gelecek; hakikati onlar da anlayacak- "Onu yüzüne sürünce gözleri açıldı" (12/96)Cümlesindeki hakikati elbet istidatları varsa anlayacaklar O zaman onlar sana yalvaracaklar ve şöyle diyecekler:- "Biz hata ettik Sözümüzde yanıldık Bizim için 'tan bağış dile" (12/91)Çevrendeki şaşkınların sözüne aldırış etme Onlar mutlaka önünde baş eğecektir Yeter ki sen özüne ilahî varlıktan bir kırıntı olsun yerleştirmesin! hilesin îşte o zaman elbette sana şöyle diyecekler :- "'a kasem ederiz ki seni bizden üstün kıldı" (12/91)O rahmet denizine daldıktan sonra elde ettiğin herşey; teker teker birer hazinedir Anlattıklarımız o daldığın denizin bir damlası dahi sayılmazRüya tabiri ilmi dahil bütün bilgilerin hazine anahtarı sana teslim edilir O zaman kim ne derse desin sen kendini bilirsin Artık haline aşinasın Beka makamına erdiğin için halinden memnun insanların tavrını takınırsın Artık başka isteyeceğin bir şey de olmadığı için şu duayı yapmaya başlarsın :- "Rabbim bana mülk verdin Bana rüyaların tabirim de bellettin Yerin ve semaların yaratacısı sensin Dünya ve ahirette benîm de sahibim sensin Beni müslüman olarak öldür Ve beni salihlere kat" (12/101)


__________________
Alıntı Yaparak Cevapla