Yalnız Mesajı Göster

Abdulkadir-i Geylani Hz. (ks) Sohbetleri

Eski 11-21-2009   #1
b@ron
Varsayılan

Abdulkadir-i Geylani Hz. (ks) Sohbetleri



ABDULKADİR-İ GEYLANİ HZ (KS) SOHBETLERİ


Ey Aziz
Geleceği yakındır o günün îzzetini korumak bir bakıma sana bağlı Hatalarını hatırla düşün ve tedbirli ol Hazırlığım şimdiden yap Burayı bırakıp öte aleme gidince fayda temin edeceğin kimseleri düşünüp kendini yersiz teselliyle avutma Çünkü orada:- "O günkü dehşet içinde; kişi karısından anasından babasından ve çocuklarından kaçar" (80/34)Ayet-i Kerimesinin verdiği hüküm geçer Herkes kendi derdine düşer
- Hani sen bize dünyada iken sahib olurdun Korurdun Burada da yardım etsene
Gibi yarı alaylı yan ciddî sözlere muhatap olmamak için herkes bir yere saklanmak ister Kimi elini yüzüne kapatır Kimi de kaçar Kaçacak yer de yok O da başka
Sen insanı orada kaçmakla kurtulur mu sanırsın? Hayır kurtulamaz Hesap verecek Hakirden kıtmire kadar ipek telinden urganına kadar inceden ince-ye hesap verecek Gizlisi ve aşikaresi sorulacak
O ne muazzam hesap günüdür Düşün o günü Hatta o günün dehşetinden titre Çünkü -ü Teaala o günkü hesabı şöyle anlatır:
- "İster içinizde gizlediğiniz olsun; isterse açığa vurduğunuz hepsiyle sîzi hesaba çekecek" (2/284)
Bu Ayet-i Kerimedeki derin manayı anlamaya çalış
Bu hesaptan ancak burada imtihanını iyi verenler kurtulacak însanlığına yaraşır bir şekilde hayatını idame ettirenler kurtulur Onun için sen boş şeylerle meşgul olma Öz varlığım koruyacak yollardan yürü
- "Şunlar var ya hayvanlar gibidir" (7/179)
Ayet-i Kerimesiyle anlatılan zümreye dahil olmayasın; sakın Bunların avunduğu geçici zevklere dalmaktan kendini koru Geçici vehimî hislerini tatmin için özünü kirletme insanlığını yitirme
-ü Teala'yı daima kendine yakın bil Daima onun yüce varlığına kendini yakın bilmeye bak Ve murakabe halini hiç elden bırakma Huzura var ve başını onun kuvveti ve kudreti önünde eğ Düşün ki -ü Teala:
- "Beni anınız ki ben de sizi anayım" (2/152)
Buyurur Bu ne şereftir Daima Hak Taala'yı an ki bu şerefe nail olabi-lesin Böyle yaptığın takdirde -ü Taala'nın:
- "O günde birtakım yüzler vardır ki parlak ve aydınlıktır Rablarına nazar ederler" (75/22)
Çeklinde anlattığı kimselerden ola-sın
Kalbini parlatırsan onu bu alemde de görebilirsin Hakkın zikriyle kalbine cila çekmeye bak Ve onun kıymetini! bil Her türlü fenalıktan onu esirge Çünkü onun hakkında şöyle bir kudsi hadîs vardır:- "Ben ne yere ne de göğe sığdım; ama mü'min kulunum kalbi beni aldı"Sen böyle bir kalbe sahip olursan daha ne istersin Ve böyle bir kalbe sahip olmak için ne yapsan azdır Hem de hiç gibi bir az
Bu hali bulduktan sonra ereceğin nimetlerin sayışı yoktur Onlara sayı yetmez Rakamlar kafi gelmez
Bu kadar kıymetli şeyler nasıl bedava elde edilir Elbette bir şeyi elde etmek için o şeyin sanma yakışır bir şekilde gayret sarfetmek gerekir Bu hakikat icabıdır ki; sana Hakkın sanma yakışır bir şekilde kulluk düşer Hiç olmazsa yapmaya çalış
Bu alemde hazırlığım tam yaparsan öteki alemde her arzun yerine getirilir Çünkü bu alem ekim yeridir Orada bi-çilecek şeylerin tohumunu burada ekmek gerekir Burada ekmeyen orada birşey biçemez Burada ekim işini bitir tamamla: -
- "Orada her arzu ettiğiniz verilir "Her arzu ettiğiniz önünüze gelir" (14/31)
Müjdesini! al Bu müjdeyi burada alan kullar çok Sen de onlardan biri olmaya bak
Kalbin de kendine göre kulağı var Ama onunla duyup işitmek bu alemin maddi ve fani şeyleri değildir O ötelerden gelen yüce ve ulvî kudretten gelen sesleri dinlemeye aşıktır
Ona o sesleri duyurmadan bir hayır iş tutacağım sanmayasın Onun için ona arız olan kirleri temizlemeye bak Onun kirlerini giderdiğin an bil ki yücelerden
gelen sesleri duyacaktır Ve çağrılara uyacaktır :
- "Bana dua ediniz; kabul ederim" (40/60)
Mealinde buyurulan ilahî emir gereğince yalvarmaya başla Çünkü onun her türlü kirini giderdin Günah pasından temizledin
Artık yalvarmaya başlar Haliyle Hak Teala onun yalvarmasını yakarma-sını duyar; boş bırakmaz
- " selam evine davet eder"(10/25)
Emri gereğince zatına davet eder Bir gaflet uykusundasın Hem de tamamen Gafletin dünya yüzünden mı oldu O halde dinle Bak Hak Teala anlatıyor :
- "Dünya hayatı; ancak bir oyundan ve oyalanmadan ibarettir" (47/36)
Bu Ayet-i Kerime dünyanın ne olduğunu anlatırken; sen hala ona dalıp gitmektesin Ve ona sıkı sıkıya sarılmaktasın Kendine göre mazursun; çünkü gafilsin
Niçin böylesin? seni burası için mi yarattı? Yoksa öbür alem için mi yaratıldın?
Şunu kafi bil ki sen öbür alemin malısın Bu alem fanidir Uyanık zatlar nazarında hiçtir
Buranın sıkıntısı ve meşakkati çoktur Böyle sıkıntılı ve meşakkatli alemi neylersin? Öteleri iste Yüceleri arzula
Adımlarını atarken Hak katında yüceleri arzu ederek at Oradaki yüksek makamları istiyerek gez Bu fani varlığı aşıp öteye varanlardan ol Onlar ne büyük insanlardır; dinle Onların tarifini Hak'tan dinle:
- "Onlar SABİKUN'dur Bilir misin SABÎKUN kime derler?" (56/10)
- "îşte onlar; serapa nimetlerle dolu NAÎM CENNET'inde yerleşmiş ve Hak yakınlığını bulmuş kimselerdir" (56/11)
Himmetim yüce tut Kişinin kıymeti; himmeti ve gayreti kadar olur Bu düsturu unutma
îçten gayretin! tahrik et Himmetin! tembel alıştırma Yola girmemekte direnirse onu kamçıla îlahî emirlerin kırbacıyla onu döv Belki bu sayede kurtulursun Ve yoluna ilahî lütuflar çıkar Düşün ki Cenab-ı Hak yolunda olan kul-larına lütfunu esirgemez Kim onun yo-lunu tutsa kat kat lütuf ihsan yağdırır
Sen de onun yoluna girersen sonra devam edersen mutlaka sana da Hakkın ihsanı gelir Ahirette elde edeceğin nimetlerin müjdesini! daha burada iken alırsın Çünkü -ü Teala:
- "Kullarına lütfedendir" (42/19) Bu sebeple :
- "Onlara dünya hayatında iken müjdeler gelir" (10/64)
Buyurur Bu müjdeyi alan kullara katılmak senin için ne büyük bir şeref
Sana düşen emirlerin gereğini yerine getirmektir Hiç olmazsa böyle birniyeti kalbde beslemek ve istikbal için geliştirmektir
îlahî emirleri eda etmeye omuzlarına yüklenen vazifeleri tamamen yerine getirmeye niyetlen ve kendini o yola koy Muvaffak olman için de 'a yalvar maya başla
îlk fırsatta kalb düşmanına karşı bir
savaş aç Sakın bu yolda nefsinden emir alma Zaten savaşacağın şeylerden biri de nefistir O da kalbin en büyük düşmanı olduğuna göre ondan ne gibi bir emir alabilirsin kiOna karşı harb açtıktan sonra elin tetikte olsun Ondan hiç emin olma Zayıf anını yakaladığı dakikada boynunu sıkar Silahını çevirdiği an seni kalbinden can evinden vurur; öldürür
Seni mahvedecek kalb düşmanlarından biri de şeytandır
- "Muhakkak şeytan insan için açıktan bir düşmandır" (12/5)
Buyrulurken elbette o şeytanın düşmanlığını kabul etmen gerekir Onun hilesi çoktur Onunla baş edilmesi de hayli güçtür Ama sakın azmin kırılmasın
Hiç korkma -ü Taala bir şeyin zararını haber verdikten sonra ondan kurtuluş yollarını da haber verir Çünkü o hem alim; hem de kullarına şefkatlidir İlmi ve şefkati olan Rabbimizin gücü ve kuvveti de vardır Sen onun yolunda olursan; nasıl sana savaşacağın düşmanın için başarı yollarını öğretmez Sen ki en şerefli mahluksun; nasıl emrine asker vermez Onun askeri mi yok dersin? Halbuki :
- "Yerin ve semaların askerleri onun emrindedir" (48/4)
Durum bu olunca şeytandan nasıl korkarsın? Onunla savaşmaktan niçin kaçarsın?
Şu andan itibaren sana düşen vazife Hakka sığınmak Ve Ondan gelecek yardıma hak kazanmaktır Onun yardımı sana geldikten sonra şeytanın sana zararı dokunmaz Sonra nefsin (uzağına düşmekten kurtulursun Sakın nefsin şerrini az bilir O da şeytan gibi daima sana kötü yolları gösterir Bunu da şu Ayet-i Kerime bize haber vermektedir:
- "Muhakkak nefis bütün gücüyle kötülüğü emreder ve benimsetmeye çalışır" (12/53)

tekyolislam sitesinden alıntıdır


__________________
Alıntı Yaparak Cevapla