11-20-2009
|
#2
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Oktay Rifat

Çağdaş Türk şiirinin önde gelen temsilcilerinden biri olan Oktay Rifat(1914-1988), şair ve dilci Sartıih Rifat'ın oğludur Trabzon'da doğdu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi Paris'teki doktora çalışmasını II Dünya Savaşı nedeniyle tamamlayamadı
1940'ta Türkiye'ye döndü, memurluk, avukatlık yaptı İstanbul'da öldü
Oktay Rifat şiir dünyasında adını, şair arkadaşları Orhan Veli Kanık ve Melih Cevdet Anday ile birlikte duyurdu "Garip" adıyla anılan şiir akımının üç temsilcisinden biriydi
(bak GARİP) Bu akıma bağlı olarak yazdığı ve sıradan insanların beğenisine seslenmeyi amaçlayan yerleşik şiir anlayışına aykırı şiirlerinin ilk örneklerini, bu arkadaşlarıyla birlikte çıkardığı Garip (1941) adlı kitapta topladı Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avarelik Üstüne Şiirler (1945) adlı kitabında bir yandan Garip çizgisini sürdürürken, bir yandan da geleneksel biçimlerle bir dengeye ulaşmaya çalıştı Şiirin yapısına verdiği önemle dikkati çekti Güzelleme (1945) adlı kitabında halk şiirinin anlatım özelliklerinden geniş ölçüde yararlandı II Dünya Savaşı'nın ertesinden 1950'lerin ortalarına kadar toplumsal içeriği ağır basan bir şiire yöneldi

Aşağı Yukarı (1952) ve 1955'te Yeditepe Şiir Armağını'nı alan Karga ile Tilki (1954) adlı kitaplarında topladığı alay ve yergi öğeleri ağır basan bu şiirlerde yerel söyleyişlerden, tekerlemelerden yararlandı 1956'da yayımladığı Perçemli Sokak'ta ise, sözcükler arasındaki düzeni ve ilintiyi bozan, kapalı, yadırgatıcı şiirler yer aldı Bu kitaptaki şiirler sözcüklerin dünyasına çekilmiş gibiydi Âşık Merdiveninde (1958) de benzer bir çizgiyi sürdürdü Sekiz yıllık bir susuştan sonra 1966'da yayınladığı Elleri Var Özgürlüğün adlı kitabının ilk bölümünde Yunan mitolojisinden esinlenen, uzun dizelerle kurulmuş, yoğun şiirler yer alıyordu Bunlann ardından da, çok yönlü arayışlarının ve şiir birikiminin bireşimi olarak nitelenebilecek yetkin ürünler verme dönemi geldi

Oktay Rifat bu dönemde, her biri büyük bir ustalığı sergileyen Şiirler (1969), Yeni Şiirler (1973), Çobanıl Şiirler (1976), Bir Cıgara İçimi (1979), Elifti (1980), Denize Doğru Konuşma (1982), Dilsiz ve Çıplak (1984), Koca Bir Yaz (1987) kitaplarında daha çok doğaya, kırsal kesime ilişkin görüntüler çizdi Türkiye insanını, özellikle kırsal kesim insanını, ayrıntılara inen gözlem gücüyle başarıyla yansıttı Oyun İçinde Oyun (1948), Birtakım İnsanlar (1961), Kadınlar Arasında (1966), Ankara Sanatseverler Der-neği'nce yılın en iyi oyunu seçilen Yağmur Sıkıntısı (1969) gibi oyunlarında Türk toplumunun değişik yönlerini gerçekçi bir bakış açısıyla yansıtmaya çalıştı Oktay Rifat'ın Bir Kadının Penceresinden (1976), Danaburnu (1980), Bay Lear (1982) adlı romanları da vardır
Şiirler ile 1970'te Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü, Bir Cıgara İçimi ile 1980'de Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü, Danaburnu ile 1981'de Madaralı Roman Ödülü'nü, Dilsiz ve Çıplak ile de 1984'te Behçet Necatigil Şiir Ödülü'nü kazanmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|