Şengül Şirin
|
Hindistan Cumhûriyeti
Hindistan Cumhûriyeti

DEVLETİN ADI: Hindistan Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Yeni Delhi
YÜZÖLÇÜMÜ: 3 287 590 km2
NÜFUSU: 889 700 000
RESMİ DİLİ: Hindu dili ve İngilizce
DİNİ: Hinduizm ve İslâm
PARA BİRİMİ: Rupee
Asya'da bulunan ve yüzölçümü bakımından dünyâda yedinci, nüfus bakımından ikinci sırada yer alan devlet Kuzeyinde Keşmir ve Çin, kuzeydoğusunda Nepal ve Bhutan, doğusunda Bangladeş ve Birmanya, güneydoğusunda Seylan, güneyinde Hint Okyanusu, kuzeybatısında Pakistan bulunur Üçgene benzeyen Hindistan yarımadası, ülkenin en büyük kısmını kaplar Ülkenin kapladığı alan 3 287 590 km2 olup, kuzey-güney uzunluğu 3200 km, batı-doğu uzunluğu ise 2400 kilometredir
Târihi

Hindistan'ın târihi hakkında bilgiler, Aryalardan başlamaktadır Bundan önceki dönemler içindeki olaylar hakkında çok çeşitli ve kesin olmayan bilgiler mevcuttur
Dravitleri yenerek Hindistan'a yerleşen Aryalar, Yunan istilâları, İskender'in saldırıları, Asoka dönemi, Mouryo İmparatorluğu, Gupta Devri, Hunlar, Harşalar, Kuzey ve Güney Sülâleler Dönemi, Türk-Moğol Hâkimiyeti, Arapların, Gaznelilerin, Bâbür Devletinin fetihleri, Avrupalıların yerleşmeleri ve bugünkü Hindistan'ın kurulması safhaları tâkib eder
M Ö 2000 yıllarında Himalayaları aşarak gelen Aryalılar, Hindistan'da asırlarca sürecek bir hayat tarzının temelini attılar Daha sonraları Maurya İmparatorluğu Hindistan'a hâkim oldu Bu imparatorluğun yıkılmasından sonra hâkim olan Guptaların ülkedeki hâkimiyetine Hun saldırıları son verdi Bundan sonrası, ülkede kurulan prenslikler dönemi ve aralarında yaptıkları savaşlarla geçti
Müslümanlar, Hindistan'a ilk olarak sekizinci asırda geldiler 712 yılında Muhammed bin Kasım'ın ordusu Hindistan'a girdi Bunu müteâkiben ülkede Müslüman Arap ordularının ve Gaznelilerin fetihleri görüldü Gaznelilerin Sultan Mahmûd zamânında başlattıkları seferleri, Muhammed Guri Han zamânında Hindistan'ın tamâmının fethedilmesiyle sonuçlandı Bundan sonra 1206-1290 yıllarında Memlûkler, 1290-1320 yıllarında Halaciler, 1320-1413 yıllarında Tuğluklar ve 1526 yılına kadar da Ludîler Hindistan yönetimini ellerinde tuttular
On beşinci asır başlarında bir ara Timur Han ordusuyla Hindistan'ın büyük bir kısmını topraklarına kattı Böylece Hindistan'da Türk-Hind İmparatorluğu başladı Timur Hanın soyundan Bâbür Şah, bütün Hindistan'ı fethederek Gürganiye (Bâbür İmparatorluğu) Devletini kurdu (Bkz Bâbür İmparatorluğu) Bu devlet, İngilizlerin Hindistan'ı işgâline kadar bölgede 342 sene hükümranlığını sürdürdü Bâbür İmparatorluğu zamânında Hindistan'da yüzlerce büyük İslâm âlimi yetişip insanlara doğru yolu gösterdiler, ilim öğrettiler İslâm dînine sokulmak istenen bid'atleri yok ettiler Bu büyük âlimler arasında en meşhurlarından bâzıları, İmâm-ı Rabbânî, Muhammed Ma'sûm Fârûkî, Ubeydullah-ı Ahrar, Muhammed Zâhid, Derviş Muhammed, Muhammed Bâkî-billah, Nur Muhammed Bedevânî, Mazhar-ı Cân-ı Cânân, Senâullah-ı Dehlevî, Abdullah-ı Dehlevî, Abdülhak Dehlevî, Abdülazîz Dehlevî, Muînüddîn Çeştî'dir
Avrupalıların Ümit Burnunu dolaşarak Hindistan'a ulaşmaları, 16 yüzyılda burada ilk ticâret merkezinin kurulmasına yol açtı İngilizler, Hindistan'ı işgâl ettikten sonra, Müslüman halka çok eziyet ettiler 1906 yılında Svaraç (kendi kendini yönetme) sloganı ile bağımsızlık savaşı başlatıldı Bu arada Hindistan Müslüman Birliği kurulmuştu 1919 yılında Gandhi ile birlikte Hindistan'da pasif direnme ve protesto hareketlerine başlandı 1935'te ilk anayasa kabûl edilerek parlamenter düzen kuruldu 18 Temmuz 1947'de tam bağımsızlığını kazanarak, dünyâ devletleri tarafından tanındı (Bkz Gandhi, Mahatma) 26 Ocak 1950'de Hindistan Birliği olan devletin ismi Hindistan Cumhûriyeti olarak değiştirildi Bugün de bu isimle anılmaktadır
Ülke yönetim yönünden eyâletlere bölündü Ekonominin büyük ölçüde bozulduğu bir dönemde yapılan seçimleri İndra Gandhi'nin başkanlığındaki Kongre Partisi kazandı Radikal tedbirleri başarıyla alan İndra Gandhi, 1971'de erken seçime giderek büyük bir zafer kazandı Aynı sene Hindistan ile Pakistan arasında savaş çıktı Bu savaş netîcesinde Doğu Pakistan yâni Bangladeş bağımsızlığını îlân etti Baskı rejimi uygulayan İndra Gandhi, 1974'den îtibâren halk desteğini kaybetti 1977'de yapılan seçimleri Canata Partisi kazandı
Canata Partisi yönetimde başarılı olamayınca, 1980'de yapılan seçimleri tekrar Kongre Partisi kazandı Aynı sene özerklik için mücâdele eden Sihler, büyük bir mücâdeleye başladılar 1984 Ekimde iki Sih muhâfızı İndra Gandhi'yi bir suikast netîcesinde öldürdü Bunun üzerine başbakanlığa Raciv Gandhi getirildi İç çatışmalar hâlâ devâm etmekte olup, Hindûlarla-Müslümanlar arasında çatışmalar büyük hız kazandı Başbakan Raciv Gandhi 22 Mayıs 1991'de uğradığı bombalı suikast sonucunda öldü
Fizikî Yapı

Hindistan Fizikî yapı bakımından üç ayrı bölüme ayrılır Bunlar Dekkan Platosu, Ganj Ovası ve Himalayalar bölgesidir
1 Dekkan Platosu: Hindistan Yarımadasının güneyinde, doğu ve batısı Gat Dağları ile çevrili 600-800 m yükseklikte bir platodur Gat Dağlarından dolayı denizin tesirinden uzaktır Dekkan Platosu, ülkeyi ikiye ayıran Vindiya Dağları ile Ganj Ovasından ayrılır
2 Ganj Ovası: Himalaya Dağlarından doğan Ganj Nehrinin ve kollarının suladığı çok verimli bir ovadır Alüvyonlarla örtülü olup, Brahmaputra Nehri ve Ganj Nehrinin deltası da bu ovaya âittir Bu ovanın genişliği yaklaşık olarak 320 kilometredir

3 Himalayalar Bölgesi: Kuzeyde 2400 km uzunluğunda, Hindistan'ı Tibet Yaylasından ayıran ve târih boyunca istilâlara engel teşkil eden tabiî bir duvardır En yüksek yeri Everest Tepesidir (8882 m) Himalaya Dağları Hindistan'ın kuzey sınırını çizer Çok yüksek olan bu dağlar ancak, Muztag, Karakurum ve Hayber gibi yerlerden geçit verir
Dağları: Kuzeyde Himalayalar, doğuda Doğu Gatlar, batıda Batı Gatlar ve ortada Vindiya Dağları bulunur Himalayaların Hindistan sınırları içindeki en yüksek noktası 7817 m ile Nanda Devi Dağlarıdır
Akarsuları: En önemli nehirleri Ganj, Brahmaputra, Narbada, Godavari, Krişna ve İndus'un bir kısmıdır Ganj ve Brahmaputra en büyük nehirleridir Brahmaputra 2900 km uzunluğundadır Bu iki nehrin suları bâzı bölgelerde ulaşıma elverişlidir Ganj Nehri, Hindularca kutsal sayılır
Gölleri: Sonbahar ve Kuç Yarımadasındaki küçük göllerden başka birkaç göl vardır Bunlar da önemsizdir
İklim
Bütünüyle Ekvator'un kuzeyinde kalan Hindistan, sıcak bölge içerisindedir Ovalık bölgeler yıl boyunca nemli ve sıcak olur Hindistan ikliminin başlıca özellikleri musonlar, alize rüzgârları, sıcaklık ve düzensiz yağışlardır Hindistan'da yazlar yağışlı, kışlar ise kurak geçer Aylık sıcaklık ortalaması 25-35°C arasında değişir 4500-5000 m yüksekliklerde karlarla örtülü bölgeler bulunur
Muson rüzgârlarının getirdiği yağmurlar bölgelere göre değişmektedir Dağlık bölgelerde yağış ortalaması 508 milimetreyi bulur Bu ortalama Tar Çölünde 254 mm, Assam'da 10 000 mm, Dekkan'da 254 mm, Batı Gatlarda ise 5000 milimetreyi bulur
Tabiî Kaynaklar

Bitki örtüsü ve hayvanlar: Tabiî kaynaklar bakımından dünyânın en zengin ülkelerinden biridir Ülke topraklarının % 22'si ormanlıktır Özellikle Himalaya etekleri sık ormanlıktır Himalaya eteklerindeki ormanlar yapraklarını dökmezler Bunlar palmiyeler, liyanlar, meşe, bambu ve defne ağaçlarından meydana gelmiştir Dekkan'ın kuzeydoğusu ile Ganj Ovasında büyük ormanlar bulunmaktadır Bu ormanların ağaçları kurak mevsimde yapraklarını dökerler
Hindistan'ın dağlık bölgeleri ve balta girmemiş ormanları, her çeşit vahşî hayvanlar, nesli tükenmek üzere olan kuşlar ve dünyâda pek nâdir görülen hayvan çeşitlerine sâhiptir Kaplan, pars, arslan gibi yırtıcı hayvanlar bulunmaktadır Kurt, ayı, yaban kedisi ve tilki gibi vahşî hayvanlara bolca rastlanmaktadır Fil, misk geyiği, maymun, timsah, kertenkele, akrep, çeşit çeşit yılan cinsleri ve her nevi kuş cinsleri mevcuttur
Mâdenler: Hindistan mâdenler bakımından bir hammadde deposu olup, târih boyunca milletleri kendisinin üzerine çekmiştir Dünyâ demir rezervlerinin% 25'ine, mika rezervlerinin % 80'ine sâhiptir Boksit rezervi bakımından dünyânın ikinci ve manganez rezervi bakımından da üçüncü ülkesidir
Hindistan'da çıkarılan diğer yeraltı mâdenleri krom, kurşun, kömür, altın, gümüş, bakır, uranyum, titanyum ve petroldür Ayrıca kireçtaşı ve amonyum sülfatlı gübre ile betonarme ve sıvı alçı için lüzumlu alçıtaşı, Rayasthan ve Gucerat bölgelerinde çıkarılır Hindistan, elmas ve zümrüt bakımından da dünyânın sayılı ülkelerinden biridir
Nüfus ve Sosyal Hayat
Dünyâ nüfûsunun % 15'ine sâhiptir Nüfûsu 889 700 000'dir Nüfûsun % 20'si şehirlerde, % 80'i köy ve kırlarda yaşar Halk, beş ayrı etnik gruptan meydana gelmiştir Bunlar Dravitler, Aryalar, Hindular, Tibet-Çin ve Moğollar ve Müslümanlardır

Resmî dili Hintçe olmasına rağmen, 850 çeşit dil vardır Yazışmalarda İngilizce kullanılır Hindistan 27 eyâletten meydana gelmiş olup, her eyâletin kendi resmî dili vardır Hindistan anayasasında kabûl edilen resmî dillerden bâzıları şunlardır: Hindu, Urdu, Pecabi, Marathi, Bengali, Gucerat, Oriya, Assamese, Keşmir dili, Sindhi, Sanskritçe, Telugu Tamil, Kannada, Malayam dilleri Bu dilleri kullanan insanlar arasında anlaşmak için ya Hindu dili veya İngilizce kullanılır

Nüfus sayısı bakımından dünyâda Çin'den sonra ikinci sırayı alır Nüfus fazlalığı sebebiyle Hindistan'da hayat seviyesi çok düşüktür Halkın büyük çoğunluğu açlıkla karşı karşıyadır Bunun yanında Hinduların ineği kutsal sayması, ineklerin kesilmesine engel teşkil etmekte, bu da besin yetersizliğine sebeb olmaktadır İnek kesimi Hindularla Müslümanlar arasında birçok kavgalara sebebiyet vermektedir Elde edilen tarım ürünleri artan nüfûsa cevap verememektedir

Nüfûsu meydana getiren etnik gruplar arasında devamlı sokak kavgaları olmaktadır Bu kavgalar özellikle Müslümanlarla Hindular arasında cereyân etmektedir Müslümanların bu ülkedeki varlıklarını târih boyunca bir türlü içlerine sindirememiş olan Hindular, her fırsatta bir bahâne ile Müslümanlara saldırmakta ve kanlı çatışmalara sebeb olmaktadırlar Müslümanların kurban bayramında inek kurban etmeleri, bu bahânelerin en çok öne sürülenidir

Hindistan hükûmetleri de tâkib ettikleri politikaların, etnik ve kültürel yapılarının îcâbı olarak bu sataşmalara çok defâ ya seyirci kalmakta veya Müslümanların aleyhine uygulamalar yapmaktadır Böylece târih boyunca Hindistan'a hâkim olan Müslüman devletlerinin, bıraktıkları İslâm ilimleri ve kültürünün gün geçtikçe unutulup yok edilmesine sebeb olunmakta, târihî İslâm memleketlerinden olan Hindistan'ın bu vasfının ortadan kaldırılmasına çalışılmaktadır

Aryalar zamânından beri uygulanan kast sistemi, ancak 1975'te çıkarılan bir kânunla kaldırılmış, fakat köylüler yine iyi bir hayat seviyesine ulaştırılamamıştır Kast sistemi aslında bir dayanışma birliği olarak düşünüldüğü hâlde tatbikatta birçok insanın köle gibi çalışmasına sebeb olmuştur
Din: Nüfûsun % 83'ü Hindu, % 11'i Müslüman, % 2'si Hıristiyan, % 2'si Sih, % 2'si de diğer dinlere mensuptur
Eğitim: Eğitim ve öğretim son yıllarda önem kazanmaya başlamıştır Ülkede 100'den fazla üniversite, 400 000 civârında ilkokul ve 55 000 civârında ortaokul bulunmaktadır İlk ve orta öğretimde bugün için yaklaşık 90 000 000 civârında öğrenci okumaktadır Okuma-yazma oranı % 30'dur Bunların % 61,2'sini erkekler, % 28,8'ini kadınlar teşkil etmektedir
Önemli şehirleri: Yeni Delhi, Bombay, Kalküta, Mandras, Haydarabat, Ağra, Benares'tir

Siyâsî Hayat
1950'de kabul edilen anayasa ile parlamenter sisteme geçildi Hindistan 9 tânesi merkezî hükûmetçe, 18'i eyâlet merkezince yönetilen 27 eyâletten meydana gelmiştir Hindistan Parlamentosu iki meclisten ibâret olup, 250 üyeli Eyâlet Meclisi ve 508 üyeli Millet Meclisi vardır Millet Meclisi üyeleri halk tarafından doğrudan doğruya, Cumhurbaşkanı merkez ve eyâlet meclisleri tarafından 5 yıl için seçilir Eyâlet hükûmetleri, Devlet Başkanı tarafından 5 yıllığına tâyin edilen vâliler tarafından idâre edilir
Ekonomi

1945'te bağımsızlığa kavuştuktan sonra ekonomik yönden plânlı ve hızlı bir şeklide gelişmiştir Fakat çok artan nüfus, refah seviyesinin yükselmemesine ve kişi başına düşen millî gelirin düşük olmasına sebebiyet vermektedir Hindistan'ın iş gücünü meydana getiren nüfûsun % 80'i tarımla, % 10'u endüstri ile uğraşır
Sanâyii: Millî gelirin 1/5'ini îmâlâtçılık ve mâdencilik teşkil eder Petrol ve kimyâ ürünleri kısmen kendi tüketimi için kâfidir Ortalama çelik üretimi 9,5 milyon, demir filizi üretimi ise 40 milyon tondur Hindistan'da bugün Damador Vâdisinde 5 milyar ton kömür rezervi, Madras'da 2 milyar ton linyit rezervi, Assam bölgesi civârında ise 5 milyon ton petrol rezervi bulunmaktadır Ortalama yıllık kömür üretimi 123 milyon, petrol üretimi 19 milyon ton, boksit üretimi 1 740 000 ton civârındadır Manganez üretiminde dünyâda üçüncü sırayı almaktadır Mâden kaynakları bakımından oldukça zengin olan Hindistan'da alüminyum, krom, petrol, mika, kalay, çinko, kurşun, bakır ve altın çıkarılır
Kalküta ve Bombay bölgesi pamuklu tekstil, jüt, gıdâ maddeleri ve kimyâ endüstrisi alanları ile gelişmiştir Hindistan'da sanâyi iki kolda ilerlemiştir Bunlar pamuklu ve jütlü dokumacılık ve mâden çıkarmadır Makina endüstrisi alanında, vagon, lokomotif, gemi tezgahları ve otomobil fabrikaları vardır
Hindistan'ın elektrik üretimi yaklaşık 112 milyar kws'dır Nükleler enerji husûsunda dünyânın en büyük uranyum ve toryum rezervlerine sâhib olduğu için nükleer santralleri bulunmaktadır Hindistan'ın büyük sanâyi merkezleri, Bombay, Kalküta, Ahmedâbâd, Madras, Bangalore, Delhi, Jodhpur, Bhopol, Manharpur, Nagpur, İndore ve Srinagar bölgeleridir
Tarım: Hindistan halkının 3/4'ü tarımla uğraşmaktadır ve gelirlerin yarısı tarımdan sağlanır Hindistan topraklarının yarısında ekim yapılmaktadır Tarım topraklarının % 80'ine tahıl ekilmektedir Malabar ve Kromandel kıyılarında pirinç, şekerkamışı yetiştirilmektedir Kuzeyindeki Ganj Ovası ve Bengal Körfezi kıyıları çok verimli topraklar olup, her nevi ürün alınmaktadır Hindistan çay, susam, mercimek, yerfıstığı ve nohut üretiminde dünyâda birinci sırayı, pirinç, şekerkamışı, soğan, keneotu ve hindkeneviri üretiminde ikinci sırayı almaktadır
Bunların yanında buğday, arpa, keten, tütün, portakal, mısır, patates ve elma yetiştirilmektedir Ayrıca her cins baharat, pamuk, kahve ve haşhaş üretilir
Balıkçılık: Hindistan, 4800 kilometrelik sâhil şeridi, iç sularla birlikte sığ bölge olarak yaklaşık 260 000 km2lik alanda balıkçılık potansiyeline sâhiptir Fakat yılda ortalama iki milyon ton gibi cüz'î mikdarda balık avlanmaktadır
Hayvancılık: Hindistan hayvancılık bakımından oldukça zengindir Dînî inanışlarından dolayı sağda solda serbestçe gezinen inek, öküz ve mandalardan yeterli şekilde faydalanılamaz Sâdece güçlerinden ve sütlerinden sınırlı ölçüde fayda sağlanabilmektedir Sığır, tavuk, koyun, eşek, keçi, manda beslenmektedir
Ormancılık: Ülke topraklarının % 22'si ormanlıktır Ormanlardan kerestenin yanında ağaç zamkı, reçine, ilaç hammaddesi de elde edilmektedir
Ticâret: Ticâretinin büyük kısmını, ABD, AET ülkeleri, İngiltere, Japonya ve Almanya ile yapmaktadır Tekstil ürünleri, mâdenler, çay, bâzı tarım ürünleri, pamuklu ve jütlü dokuma ve hindkeneviri başlıca ihraç ürünleridir Besin maddeleri, makina ve âletler, sanâyi hammaddeleri, motorlu araçlar ve buğday ithâl etmektedir Dış yardımlar sâyesinde ekonomisini geliştirmektedir İhrâcatının % 17'sini ABD'ye yapmakta ve ithâlâtının % 23'ünü ABD'den karşılamaktadır
Ulaşım: Deniz ulaşımı iyi durumdadır 8 büyük, 150 küçük liman vardır Demiryolu ulaşımı bakımından dünyânın dördüncü ülkesidir Toplam demiryolları 61 810 km, karayolları 1 772 000 km kadardır İç su yolları ise 16 810 kilometredir Ülkede 95 kadar havaalanı vardır Hindistan Hava Yollarına âit uçaklar beş kıtaya uçuş yapmaktadır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|