dehşet
|
MEDRESETÜ'L-KUDÂT
Kadi yetistirmek maksadiyla 1270 (1854)'te Seyhülislâm Mesreb Efendi hafidi Mehmed Arif Efendi zamaninda açilmistir Ilk açilisinda "Muallimhane-i Nuvvab" adini tasiyan medrese, 1302 (1884)'ten sonra "Mekteb-i Nuvvab", 1329 (1910) ise Mekteb-i Kudât adi ile anilmistir Iki yil tahsil müddeti olan medrese ilk mezunlarini 1272 (1856) tarihinde vermistir Ilk sene bir tek mezun veren bu medreseden çikanlar, hukuk mektebi talebe yetistirinceye kadar mahkemelere tayin ediliyorlardi
MEDRESETÜ'L-VÂIZÎN
Bu medrese, 6 Subat 1912 tarihli bir nizamnâmeye göre "Ahkâm-i âliye-i Kur'aniyye ve Sünnet-i seniyye-i Nebeviyye dairesinde mevâizi, hasene-i ictimaiyye icrasiyla din-i mübin-i Islâm'in, müessis-i medeniyet ve fazilet oldugunu cihan-i insaniyete nesr edebilecek erbâb-i kemâl-iyetistirmek maksadiyla" açilmisti
Kurulus gayesinden de anlasilacagi gibi medrese, adeta Islâm tebligcilerini (misyoner) yetistirmek için kurulmustur Üç siniftan meydana gelen medresenin her sinifinda okutulacak olan dersler, ögrencilerin hem dinî hem de kültürel seviyelerinin yüksek olmasina yardimci olacak derslerdi Önemine binaen, siniflara göre ders dagitim cetvelini buraya aliyoruz
Birinci Sinif: Hadis, Kelâm, Fikih, Siyer-i Nebi, Târih-i Islâm, Hitabet ve Mev'iza, Edebiyat-i Osmaniye, Edebiyat-i Farisiyye, Edebiyat-i Arabiyye, Tarih-i Umumi, Tarih-i Osmanî, Cografya-yi Osmanî ve Islâmî, Cografya-yi Umumi, Hesap, Hendese, Terbiye-i Bedeniyye (Beden Egitimi)
Ikinci Sinif: Tefsir, Hadis, Kelâm, Fikih, Usûl-i Fikih, Hitabet ve Mev'iza, Edebiyat-i Arabiyye, Edebiyat-i Farisiyye, Edebiyat-i Osmaniyye, Tarih-i Umumi, Tarih-i Osmaniyye, Siyer-i Nebi ve Tarih-i Islâm, Cebir, Hikmet-i Tabiiyye, Malumat-i Hukukiyye, Terbiye-i Bedeniyye
Üçüncü Sinif: Tefsir, Hadis, Kelâm, Fikih, Usûl-i Fikih, Felsefe, Hitabet ve Mev'iza, Edebiyat-i Arabiyye, Edebiyat-i Farisiyye, Edebiyat-i Osmaniyye, Tarih-i Edyan (Dinler Tarihi), Hey'et (Astronomi), Hifzissihha (Saglik bilgisi), Kimya, Hikmet-i Tabiiyye, Terbiye-i Bedeniyye
MEDRESETÜ'L-EIMME VE'L-HUTEBÂ
Günümüzde, vazifesi hemen hemen mihrab ile minber arasina sikisip kalan mahalle imamlarinin selâhiyetleri, baslangiçta bu kadar kisitli degildi Osmanlilar'da imamlik, sorumluluk alani genis ve önemli bir vazife idi Bunun için, bu göreve atanacaklarin belli seviyede bir bilgi ve kültür birikimine sahip olmalari gerekiyordu Vazifeye tayinleri, Padisah berâti ile olan imamlar, 1245 (1829) senesinde muhtarlik teskilâti kurulana kadar mahallenin yöneticisi durumunda idiler Onlar, kadilarin temsilcileri olduklarindan, mahallenin düzeninden, halk arasindaki ahenk ve baristan sorumlu idiler Tabir caizse belirtilen dönemde mahalleyi onlar yönetiyor diyebiliriz Bu sebeple olacak ki bir arsiv belgesine göre resmen imamlik vazifesi ile görevlendirilmeyen kimselere imam degil, "Namazci" adi verilmektedir
Baslangiçta daha ziyade dâru'l-kurra mezunlari arasindan seçilen imamlar için sonralari yeni bir medrese açilir Iste bu medrese Imam ve Hatip yetistirmek için 1329 (1913) yilinda açilmisti Medrese iki bölümden olusmaktaydi Bunlardan biri Imam ve Hatip'lik bölümü, digeri de Ezan ve Ilâhî bölümü idi ki bir mânada müezzinlik bölümü diye isimlendirebiliriz
MEDRESETÜ'L-IRSÂD
Medresetü'l-Vâizîn ile Medresetü'l-Eimme ve'l-Hutebânin birlestirilmesi ile meydana gelmis bir medresedir Bu medrese talebesinin yedirilip içirilmesi isi, Dâru'l-Hilâfe talebesininki gibidir Bu medreseyi bitirenler, zeyil mesihatlarina, kara ve deniz askerî kitalari imamliklarina, vilayet, liva ve kaza merkezlerindeki vaizliklere tayin olunurlardi Bundan böyle imam ve hatiplik sadece bu medrese mezunlarina verilirdi Bu medrese, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun nesrine kadar devam etti Adi geçen kanunla medreseler kapatildigi zaman bu medrese Imam-Hatip Okulu'na çevrildi
|