Konu
:
Bu Cennet Kokusudur !
Yalnız Mesajı Göster
Bu Cennet Kokusudur !
11-15-2009
#
1
b@ron
Bu Cennet Kokusudur !
Eski zamanların birinde saf mı saf temiz mi temiz
her şeye ve herkese kanan bir adam yaşarmış
Tüm muradı insanlara hizmet edip Rabbinin rızasını kazanmakmış
Fakat bazı kendini bilmez insanlar
onun bu saflığından yararlanıp
ona kötü şakalar yaparlar
üzerlermiş
Gelzaman git zaman
bu saf adamın köyünden bir grup insan umre ziyareti yapmaya karar verirler
Giderlerken bu adamcağızı da yanlarında götürmeye karar verirler
"Yolda biraz takılırız
zaman geçiririz
"diye
<Nihayet uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra yüce
'ın evi Beytullah tüm heybetiyle görünmüş
Müslümanlar ve bizim iyilik timsali saf adamımız
heyecan ve sevinçle ona koşmuş ve umre vazifelerini yerine getirmişler
Yaklaşık on gün burada ibadet ve taatla meşgul olan kafile artık toparlanıyormuş
Şimdi Resûlullah'a varma zamanı gelmişti
Nur şehir Medine'ye gitmek için yola koyulmuşlardı
Mekke'den bir mil mesafe ayrılmışlardı ki
içlerinden biri çantasından birtakım kâğıtlar çıkarmış
acele ile arkadaşlarına dağıtmaya başlamış
"Bu nedir?" diyenlere:
<"Susun
sessiz olun
Bizim saf adam duymasın
ona müthiş bir oyun hazırladım
" demiş
<Kafilede olan herkese dağıtmış
O kâğıtlardan sadece saf adama vermemiş
Arkadaşları dayanamamış
"Çabuk anlat
oyunun nedir?"demişler
Adam:
< "Bakın
birazdan saf adam gelecek
Bizlere ellerimizdeki kâğıtların ne olduğunu soracak
"
"Eee
biz ne diyeceğiz?" diye atılmış arkadaşları
"Diyeceğiz ki
bu kâğıtlar bize cennetten gelmiştir
Umre ziyaretimizi kabul eden
bizlere beraatlarımızı gönderdi
" diyeceğiz
Arkadaşlarından bazıları:
"Fakat bu çok ağır bir şaka
" dedilerse de bu işi yapmaya karar verdiler
Biraz sonra saf adam yanlarına gelmişti
Birde ne görsün
herkesin elinde birtakım kağıtlar
onu öpüp kokluyorlar
Dayanamadı:
"Ey benim arkadaşlarım! Nedir o elinizdeki öpüp kokladığınız kâğıtlar?" diye sordu
Hepsi birbirlerine kaş göz edip gülüşmüşlerdi
Bu oyunu hazırlayan zat ona:
"Aaa
senin bu kâğıtlardan haberin yok mu?"
"Hayır
yok
"
"Ama nasıl olur
bak
hepimize gönderildi bundan
"
"Fakat anlamıyorum
nedir onlar? Kim gönderdi?"
"Kim olacak
umremizi ve ibadetlerimizi beğenip kabul eden
gönderdi
"Saf adam âdeta beyninden vurulmuştu
Son baharda yaprakları dökülüp en ufak bir rüzgârda titreyen bir gül ağacı yaprağı gibiydi
Dudakları:
"Rabbim! Rabbim! diye kıpırdıyordu
Aniden yönünü Mekke'ye çevirdi
Kâbe karşısındaydı; birden olanca kuvvetiyle koşmaya başladı
Arkadaşlarının
"Dur
gitme! Şaka yaptık
"sözlerini duymuyordu bile
Onun gönlü yanmıştı
hem de nasıl biryangın? Belki Nil nehri oraya aksa
söndüremeyecekti
Düşüyor
kalkıyor
ağlıyordu
Sonunda kavuşmuştu Beytullah'a
Ona öyle birsarıldı ki
gözyaşlarını
Kâbe'nin örtüsü içine çekiyordu
Kalbini âlemlerin Rabbi olan
'a bağlamış haykırıyordu:
"Ey yüceler yücesi
'ım! Ey benim Rabbim! Niye benim beraatımı vermedin
ne kusur ettim?
'ım! Arkadaşlarım öyle mutlu ve sevinçli
ben böyle boynu bükük yetim kaldım
Rabbim! Sana yalvarıyorum! Benim de beratımı ver
Ne olur
'ım
beratımı ver!"
O
böyle yalvarırken
kafasına bir şeyin değip yere düştüğünü hissetti
Bir de ne görsün
arkadaşlarının ellerindeki kâğıtlardan çok daha güzel bir kâğıt
Hemen aldı
sevinçten ne yapacağını şaşırmıştı
Hemen kalktı kafilesine doğru koşmaya başladı
Bir yandan da bağırıyordu:
"Aldım! Aldım! Ben de beratımı aldım!?"
Arkadaşlarının hepsi şaşırmıştı
Adam yanlarına gelince
hemen elindeki kağıdı aldılar
O da neydi? Bu kâğıt nasıl da güzel kokuyordu! Hayatlarında hiç bu kadar güzel bir koku koklamamışlardı
Üstelik çok garip harika desenli bir kâğıttı
Şimdi hepsi telaşlanmışlardı
işin içinde bir iş vardı
Hiç vakit kaybetmeden hemen Mekke'ye döndüler ve o devrin büyük âlimi bir büyük zata gittiler
Kâğıdı ona verdiler
O âlim zat kâğıdı eline alır almaz
ayağa kalktı
"Sübhanallah! Bu cennet kokusudur
" dedi
Kâğıdı açınca hayret ve dehşeti arttı:
"Bu
" dedi
"Bu bir berattır
Falan adama yazılmıştır
Hem de nur mürekkeple yazılmıştır
"
Hepsi donmuşlardı
Kimileri hüngür hüngür ağlıyordu
Âlim o saf adamı kucaklamış sakallarından
yüzünden
ellerinden öpüyordu
"Ne olur bana dua et!" diye rica ediyordu
bu saf kuluna rahmet etmiş
ona nazar edip mükâfatlandırmış ve arkadaşlarına da bir ders vermişti
Alıntı
__________________
b@ron
Kullanıcının Profilini Göster
b@ron tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul