11-14-2009
|
#1
|
b@ron
|
Suçu: Müslüman Olmak

Dumanlar içinde hasıra sarılmış gencecik bir beden 
Adı; Zübeyr bin Avvam (ra)
Suçu: Müslüman olmak
Yaşı: Henüz onbeş
İşkence yapan: Öz bir amca
Kesik kesik öksürükler içinde zulüm kokan bir ses yayılıyor etrafa
- Muhammed’in Rabbini inkar et! Seni bu işkenceden kurtarayım
Cevap bir meydan okumadır sanki:
- Hayır VALLAHi asla küfre dönmem
Bir şehâdettir bu ölümü hiçe sayan
Bu şehâdet, dumanla birlikte yükselirken semaya, ateş bir kez daha körüklenir zalimce
Bir zülümdür bu, amca merhametinin de üstünde olan
***
İdam sehpasında bir kahraman 
Adı: Hubeyb bin Adiy (ra)
Suçu: Müslüman olmak ALLAH(celle celalüh) Resûl’ü Kureyşle ilgili bilgi toplamak istiyor
Âsım bin Sâbit (ra) başkanlığında on kişi toplanıyor İçlerinde O da var
Hassan bin Sâbit (ra) şiirinde şöyle sesleniyor ona:“Ey ensarın ortasındaki şahin!Yumuşak huylulukta pırıl pırıl olan ”Asım bin Sabit ve sekiz arkadaşı yolda
yüz okçunun hedefi olup, şehit oluyorlar
Hubeyb bin Adiy ve arkadaşı Mekke de esir pazarında  İntikam ateşleri içinde yanan el Haris oğulları bu isme hiç de yabancı değiller
Karar: Ateşle işkence El Haris’in kızı telaş içinde Mekke sokaklarında bağırıyor -VALLAHi O’nu elinde büyük bir salkımdan üzüm yerken gördüm
Halbuki o zincirle bağlı hem Mekke’de bir üzüm tanesi bile yok
Her şeye rağmen gözleri önünde i’dam sehpaları hazırlanıyor Hubeyb binAdiyy’in
Mızraklar bilenmiş her şey hazır
Dilinde bir duâ:“ALLAH(celle celalüh)’ım, biz peygamberin risaletini tebliğ ettik Bize yapılanları O’na ulaştır ”   Ve mızraklar Hubeyb’in vücudunda
***
Müslüman olacağını rüyasında gören bir genç 
Adı: Hâlid bin Said (ra)
Suçu: Müslüman olmak
Ay ışığının aydınlattığı karanlık bir oda
Köşeye sinmiş, aç, susuz ve dövülerek işkence edilmiş bir beden
İşkenceyi yapan: Bir baba
Üzerine kapatılan kapılar O’nu Rabbiyle baş başa bırakıyor
Şimdi ne odanın karanlığı acıtıyor içini ne de yaralarından akan kanlar
İmanın teselli etmediği yer mi var?!
Fakat bu kadar işkence kafi değil bu baba için
Mekke’nin kızgın kumlarına yatırıyor oğlunu
Yetmiyor ağır taşlar koyduruyor üzerine 
***
Habeşli siyahi bir köle 
Adı: Bilal-i Habeşi (ra)
Suçu: Müslüman olmak
İşkenceyi yapan: Efendisi Umeyye bin Halef
Kölesinin Müslüman olması çileden çıkartıyor o’nu:
-andolsun sen ölmedikçe yahut Muhammed’i ve onun dinini inkar etmedikçe bu azabı üstünden eksik etmeyeceğim
Ücretle tutulmuş müşrik çocukları tarafından boynundaki iple aç, susuz Mekke sokaklarında gezdiriliyor Önce kızgın kumlara yatırılmış olacak ki, izleri hala
sırtında
ALLAH(celle celalüh) ve Rasulünün aşkıyla yanan bir kalbe sahip bedeni kızgın kumlar ne kadar yakabilir ki!?
***
Urganla direğe bağlanıp bayılana kadar dövülen edep ve haya timsalidir O…
Adı: Osman bin Affan (ra)
Suçu: Müslüman olmak
İşkenceyi yapan: Amcası Hakem bin Ebu-l As
Melekler bile haya ediyor O’dan
***
Yeryüzünde yürüyen bir şehit 
Adı: Talha bin Ubeydullah (ra)
Suçu: Müslüman olmak
İşkenceci: Nevfel bin Adviye
İple bağlanıp işkence edilen bir sahabi de O
Ama ALLAH(celle celalüh) Rasul’ü O’ndan bahsederken “Yeryüzünde yürüyen bir şehide bakmak isteyen Talha’ya baksın” buyuruyor
***
Ve Habbab bin Eret  (ra)
İşkencenin beklide en ağırı O’naydı
Efendisi Ümmü Ammar O’nu ateşe yatırır, vücudu ateşi söndürmeden kaldırmazdı
***
İşte 
Bir yanda cahiliye bataklığının tam ortasında bir devir ve kalplerindeki yaratanına sığınma arzusunu kendisine bile faydası olmayan taşlarda arayan zavallı bir
beşeriyet 
Diğer yanda hidayet güneşinin aydınlığında asr-ı saadet denilen ve içlerinde daha dünyadayken cennetle müjdelenen nice hidayet erlerinin çıktığı bir insanlık
Peki neydi onları karanlık kuyuların güzel Yusufları yapan?
Yusuf’un güzelliğine bir sebep kuyunun karanlığıydı belki de 
Ya neydi onları secdelerin sultanı yapan?
Sultanlığa sebep secdedeki zillet tacını giymekti belki de 
Atalarının dininden ayrılıp Hak’kı dolayısıyla işkenceyi zulmü kabul ve tasdik edenler
İşte onlar  işte biz  
Onların çektiklerini çekmeye hangimiz hazırız biz?!
Onlar neler çekti, biz, neler gördük?
Her birimiz cahiliye kuyularında boğulmayan Yusufların aksine ahir zaman kuyularında boğulmaya talip olmuş gibiyiz!
Düşünebildiği kadar insan olan insana Nebiy-yi Zişan’nın bu sözü kafi gelir herhalde:
“Sizden öncekiler âhiret işlerinden arta kalan vakitlerini dünyaya harcarlardı Sizler
ise dünya işlerinden artan vakitlerinizi âhirete sarf ediyorsunuz ”
İşkence edenler ve edilenler
Dünya lezzetlerini tercih edenler ve âhireti özleyenler
Büyük bir göç var, herkes gidiyor Zulmedenler de zulme uğrayanlar da zulme seyirci kalanlar da bu sevkiyata karşı koyamaz Göç muhakkak
Bu göçte secdedeki zilleti tercih eden sultanların önderliğiyle ahir zaman kuyularında boğulmayan Yusuf’lar olmak duâsıyla
|
|
|