11-09-2009
|
#1
|
GöKKuŞaĞı
|
Bilmezkişiler
2007 yılında bir anne, kızıyla beraber sokakta yürürken, küçük kız üzeri kartonla örtülmüş açık bir rögardan içeri düşmüş ve hayatını kaybetmişti
Büyük bir acıydı ve tabii büyük bir rezaletti
Olayın davası 2 yıl sürdü
Dün olayla ilgili bilirkişi raporu elimize ulaştı
Ben hayatımda böyle "rezil" bir bilirkişi görmedim
Rapora göre Dilara'nın annesi de suçlu
Niye mi?
Kızının bastığı yeri kontrol etmediği ve elini sıkı tutmadığı için
Rapor, bilirkişi olarak tayin edilen güruhun "medeniyetini" de gösteriyor
Onlara göre bu ülkede insanlar, bastıkları yeri kontrol edecekler ve çocuklarının elini kırarcasına sımsıkı tutacaklar
Acaba o bilirkişidekiler, sokakta çocuklarıyla dolaşırken çocuklarının elini öyle mi tutuyorlar?
Tabii ki değil
Ama raporu öyle yazıyorlar
Vardır elbet bir nedeni
Bilirkişi öyle kendini bilmez ki, bu çocuğun sokakta tek başına dolaşıyor olabileceğini, annesinin elinden tutmuyor olabileceğini bile düşünmüyor
Belediyenin ve halka açık inşaat yapan kişilerin gerekli güvenlik önlemlerini almakla sorumlu olmaları gerektiğini ve bu sorumluluğun halka aksettirilemeyeceğini düşünemiyorlar bile
Geçenlerde bir kızın kafasına cam düştü
Bu bilirkişiye göre o kız da hatalı
Yürürken havaya bakmalı ve kaçmalıydı
Tabii havaya bakarken önündeki çukura düşerse bilirkişimiz o zaman da bir suç bulurdu mağdura
Kime kızmak lazım bilmiyorum
Bilirkişiye mi?
Bunları bilirkişi zannedip görevlendiren mahkemeye mi?
Kendimize mi?
Kime?
***
Her "Taraf"ınız oynuyor
AHMET Altan'ın Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına karşı takındığı tavır üzerine bir yazı yazmıştım, hatırlarsınız
Taraf Gazetesi, bu yazımı alaya alan bir yazıyla yanıt verdi
Güçlükle yaşadıklarını, bir ikisi dışında çalışanlarına maaş veremediklerini biliyorum
Gerçi bu durumdayken bile Ahmet Altan'ın yemekleri için özel bir aşçı tuttuklarını gazetelerden okudum ve şaşırdım, ama yine de zor durumdaki bir gazeteye karşı yazı yazmak hoşuma gitmiyor
Fakat herkesin de haddini bilmesi gerek
Taraf Gazetesi, Cumhuriyet Bayramı'nı haber yapmıyor, kutlanmasına karşı olduğunu söylüyor ve bunun sadece "Kuzey Kore, Çin gibi ülkelerde kaldığını belirterek" kendini savunuyor
Ancak her ne hikmetse, Cumhuriyet Bayramı'na karşı olan bu gazete, ABD'nin ulusal bayramı olan 4 Temmuz'a karşı aynı kayıtsızlığı gösteremiyor
Taraf'ta kendi zekâsınca benimle kafa bulan arkadaş her kimse, bir zahmet gazetesinin arşivine gitsin ve oradan 5 Temmuz 2008 tarihli Taraf'ı bulsun
3 sayfasını açsın ve oradaki "ABD'nin doğum günü uzaklarda kutlandı" başlıklı haberi bir görüversin
ABD'nin doğum gününün kutlanması Taraf'a göre haber ama Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum gününün kutlanması haber değil, öyle mi?
Benimle dalga geçen haberi yazan arkadaşa tavsiyem, kendi gazetesinin bu haberini okusun, sonra da dönsün bir tarafıyla dalga geçsin
***
IMF fıkrası
DÜN işadamı konuklarım vardı Piyasanın durumundan şikâyet ettiler
Vatandaşta para olduğunu ama güvensizlik ortamında kimsenin parayı ortaya çıkarmadığını belirtip, bunun da sistemi kilitlediğinden yakındılar
Piyasada müthiş bir resesyon olduğunu, enflasyonun düşmesinin durgunluktan kaynaklandığını anlattılar
IMF ile yapılacak bir anlaşmanın piyasanın önünü açabileceğini söylediler
Ben de bir okurumdan gelen fıkrayı onlara aktardım
Size de anlatayım:
Çobanın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış Brioni gömlek, Prada ayakkabılar giyen, Ray-Ban gözlüklü ve Stefano Ricci kravatlı bir sürücü, aşağıya inip çobana sormuş
"Kaç tane koyunun olduğunu bilirsem, bana onlardan bir tanesini verir misin?"
Çoban, bir adama bir de koyunlarına bakmış, "Tamam" diye cevap vermiş
Genç adam arabasını park etmiş Telefonunu bilgisayarına bağlayıp bir NASA sitesine girmiş, GPS'sini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış Ardından çobana dönerek;
"Tam 983 adet koyunun var" demiş
Çoban da "Doğru" diye cevap vermiş, "Koyununu alabilirsin"
Genç adam koyunu almış ve cipinin arkasına koymuş Bu kez çoban, genç adama dönüp;
"Peki, senin nerede ve ne iş yaptığını bilirsem, koyunumu geri verir misin?" diye sormuş Adam da "Evet neden olmasın" diye yanıtlamış Bunun üzerine çoban;
"Sen IMF uzmanısın" demiş
Adam hayretle sormuş: "Nasıl oldu da bildin?" Çoban, "Çok basit" diye cevap vermiş "Buraya çağrılmadan geldin, bu bir İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin Üçüncüsüne gelince, bir b tan anlamıyorsun, çünkü köpeğimi aldın "
Fıkra bu
Ama bir eksiği var
IMF çalışanı genç adam, iddiayı kaybetmesine rağmen koyunu geri vermemiş
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Adaleti bilirkişilere havale etmediğimiz zaman
Fatih Altaylı
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|
|