Türkiye'nin Domuz Gribi Raporu

İNSANOĞLUNUN kuş gribi korkusuyla canından ettiği binlerce kümes hayvanı, öteki tarafta laboratuvar kurarak H1N1 virüsü üretip dünyaya gönderdi

Önceki yıllarda “mevsimsel grip” nedeniyle hayatını kaybeden binlerce kişinin, “Bizim neyimiz eksikti, tek satırla bile haber olamadık” diye kemikleri sızladı!

İspiyoncular bu defa birbirlerini domuz gribi diye gammazlamaya başladı

Misafirliklerde kolonya yerine çamaşır suyu; şeker yerine C vitamini tableti ikram edilmeye başlandı

“Bir Türk, bin ağaçlık portakal bahçesine bedel” hale geldi

Üniversiteler, peçeye benziyor diye öğrencilerin maskeyle okula girmesini yasakladı

Polise, hapşıranı “şüpheli şahıs” olarak tutup götürmesi için talimat verildi

Dakikada 23 defa cinsellik düşünen Türk erkeği, dakikada 32 defa domuz gribini düşünmek suretiyle bir devri kapatıp ötekini açmış oldu

Aşı yüzünden çıkan kavgalarda yaralananların sayısı, domuz gribinden tedavi görenlerin sayısını aştı

Yemek yemeyen çocuğunu, “Bak kedi de mamasını yiyo” diye kandırmaya çalışan anne misali halkı aşıya davet eden Recep Akdağ’ı, Erdoğan “Uydurukçu, ben aşı olmıycam işte” demek suretiyle morarttı

Ateşle geleceği duyurulan virüs, karın ağrısı ve şişkinlikle gelmek suretiyle sağ gösterip sol vurmuş oldu

Domuz gribine karşı ayakkabı, gözlük, ped, düğme, kalem, yelpaze falan “geliştirilip” piyasaya sürüldü

Dindar kesim, domuzun haram olması gerekçesiyle virüsü reddetti, “Koyun ol gel canımı ye” dedi

Virüsün, sınırlardan elini kolunu sallaya sallaya girmesi bir kesimi rahatsız edince, hükümet virüs girişini durdurdu

Ellerin sık sık yıkanmasının icap ettiğini öğrenen bir kesimse, “Yok artık, devenin pabucu!” diyerek rahatsızlığını dile getirdi

Kadere inananlar virüse de inandılar

Kadın kısmı “Başım ağrıyor” yerine “Galiba domuz gribi oldum” demek suretiyle erkekten gelen teklifi püskürtme konusunda kendini yeniledi

Kaytarmayı seven memur, işçi ve öğrenciler arasından bir ayda dört defa domuz gribi olarak literatüre girmeyi başaranlar oldu
PAKİZE SUDA