Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Radyasyon, Radyasyon Birimleri ve Radyoaktivite

Eski 11-06-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Radyasyon, Radyasyon Birimleri ve Radyoaktivite



19yüzyılın sonlarında kimyacılar,akıllarından geçirmedikleri bir durumla karşı karşıya geldilerOlayların başlangıcı 1896 yılı,yeri ise Paris’tiEvinden bir yere gitmek için acele eden Henri Becquerel,ışık geçirmez kağıtlara sarılı bir fotoğraf levhası üzerine yanlışlıkla bir paket uranyum tuzu koyduOnları çekmecesine bırakıp evden çıktıBir süre sonra fotoğraf levhasını çekmeceden çıkarınca çok şaşırdı Uranyum tuzu levha üzerinde karartıya benzer bir iz bırakmıştıLevha sanki ışık altında kalmış gibiydiTuzların bir çeşit ışınım saldığını düşündü

Becquerel,çok önemli bir olaya şahit olmuştuTesadüflerin bilimsel buluşlarda yer aldığını bilecek seviyede bir bilim adamıydıAma konuyu kendisi araştırması gerekirken öyle yapmadı,onu bir mastır öğrencisine havale ettiSöz konusu öğrenci,Polonya’dan yeni göç etmiş olan Marie Curie idi
*
Pierre ve Marie Curie,bazı kaya türlerinin sürekli olarak ve olağanüstü miktarlarda enerji saçtığını görmüşlerdiÜstelik bunu hacim kaybetmeden ve fark edilebilecek hiçbir değişime uğramadan yapıyorlardıBu olay Curie’lerin bilemeyeceği bir özellikteydiHatta gelecek yüzyılda Einstein tarafından açıklanıncaya dek hiçkimse tarafından da anlaşılmayacaktıİşin gerçeği,sözü edilen kayaların etkili biçimde kütleyi enerjiye çevirmekte oluşuydu
Marie Curie bu etkiyi radyoaktiflik olarak adlandırdıSonraki çalışmalarında Curie’ler iki tane yeni element buldular:Polonyum ve radyum

*
O günlerde Yeni Zelanda doğumlu Ernest Rutherford,Montreal’deki McGill Üniversitesi’nde yeni keşfedilmiş olan radyoaktif maddelere ilgi duymaya başlamıştıFSoddy adındaki bir meslektaşı ile birlikte bu maddelerin küçük miktarlarında bile muazzam enerji rezervleri bulunduğunu keşfetmiştiBu rezervlerdeki radyoaktif bozunmanın,yani kararsız bir atom çekirdeğinin parçacık ve enerji salarak daha hafif ve kararlı başka bir çekirdeğe dönüşmesi olayından Yerküre’deki sıcaklığı sorumlu tuttularElbette kütle-enerji ilişkisini henüz bilmiyorlardıAma radyoaktif elementlerin bozunarak başka elementlere dönüştüğünü bulmuşlardıBir benzetme yapılacak olursa,bugün bir uranyum atomu varken yarın kurşun atomu oluyorduBu olay sanki simya gibi bir şeydiÜstelik doğada kendiliğinden oluyordu
*
Rutherford, radyoaktiflik olayının pratik hayatta kullanım yeri olacağını gören ilk kişi olduHer radyoaktif maddenin yarısının bozunması için gereken zaman miktarının, yani yarı-ömrün aynı olduğunu anladıÜstelik bu sabit ve güvenilir bozunma hızı bir çeşit saat görevi de görebilirdiBir maddenin şu anda ne kadar radyasyonu olduğu ve hangi hızla bozunmakta olduğu saptanınca,geriye doğru hesaplanırsa maddenin yaşı bulunurduBu düşüncesini bir parça uranyumlu maden cevheri üzerinde denedi ve cevherin yaşını 700 milyon yıl olarak hesapladıO günlerde bu rakam,Yerküre’nin yaşı olarak çoğu insanın kabullenmeye hazır olduğundan çok daha büyüktü
*
Rutherford,1904 yılında Kraliyet Enstitüsü’nde konferans vermek için Londra’ya gittiKonu yeni radyoaktif bozunma kuramı idiAmacı,bu kuramı anlattıktan sonra sözü uranyumlu maden cevherine getirmektiÜnlü bilim adamı Lord Kelvin de konferansı dinlemek için gelmiştiAma artık 80 yaşındaydı ve bu tip konferansları ancak uyuklayarak izleyebiliyorduÖzellikle fizik alanında yeni gelişmeleri takip etmeyi bırakmıştıHele yeni fikirleri hiç kabul etmiyordu


Bütün bunları bilen Rutherford,saygılı bir tavırla bir diğer ısı kaynağının keşfi halinde hesaplarının geçersiz olacağını Kelvin’in kendi ağzıyla söylemiş olduğuna değindiO diğer kaynağı kendisinin bulduğunu ilave etti Radyoaktiflik sayesinde,Yerküre yaşının Kelvin’in hesapladığı gibi 24 milyon yıldan çok daha fazla olduğunun anlaşıldığını özellikle vurguladı Lord Kelvin, Rutherford’un bu saygı çerçevesini aşmayan sunumunu dinlerken gülümsüyorduEn ufak şekilde bile etkilenmemiştiGüncellik kazanan rakamları kabul etmiyordu Yerküre’nin yaşı üzerinde kendisinin yaptığı çalışmaların doğru olduğunu iddia etmeye devam ettiBu tavrını ölene dek sürdürdü
*
Rutherford’un bulguları bilimsel bir devrimdiAma pekçok kişi bu kuramı kabul etmediBilim dünyasının tutucu beyinleri hızla gelişen yeni fikirleri benimsemekte zorlanıyorduÖyle ki Dublin Üniversitesi’nden John Joly Yerküre yaşının en fazla 89 milyon yıl olduğunu 1930 yılına kadar savunduÖldüğü gün bile aynı fikirdeydi Rutherford’un öngördüğü uzun zaman dilimi bazı kişilerin karşı çıkmasına rağmen yavaş yavaş kabul görmeye başlamıştıAma Yerküre’nin gerçek yaşının belirlenmesi için aradan daha çok yılların geçmesi gerekecekti
*
Radyasyon araştırmaları devam ediyorduAma bu araştırmalar hiç kimsenin hem bilmediği hem de beklemediği sonuçlar veriyordu1900’lü yılların başında Pierre Curie, radyasyon hastalığının belirtilerini göstermeye başlamıştı bileKemik ağrıları ve kronik kırıklık hissediyorduAncak ölümü bambaşka şekilde oldu1906 yılında bir at arabasının altında kalarak can verdi

O yıllarda radyoaktiflik,yararlı olan bir enerji gibi algılanmıştıUzun yıllar boyunca diş macunu ve müshil üreticileri ürünlerine radyoaktif toryum kattılar1920 yılında bile radyoaktif maden suyu kaynaklarının şifa verici olduğu sanılıyorduTüketim mallarında radyoaktif madde kullanımı ancak 1938 yılında yasaklandıAma Marie Curie 1934 yılında lösemiden ölmüştü


Radyasyon,hem zararlı hem de kalıcıdırBugün için bile Marie Curie’nin 1890 yıllarından kalma notlarına dokunmak çok tehlikelidirKendisine ait laboratuvar kitapları kurşun astarlı kutularda korunmaktadırOnları görmek isteyenlerin koruyucu giysiler giymeleri gerekir __________________
SEDAT SENCAN

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla