Konu
:
Malavi Cumhûriyeti
Yalnız Mesajı Göster
Malawi Gölü
11-06-2009
#
2
Şengül Şirin
Malawi Gölü
Malawi Gölü;
Malawi Mozambik ve Tanzanya arasında yerleşik Afrika’nın üçüncü büyük gölüdür
Boyu yaklaşık 600 km ve genişliği de bazı yerlerde 80 km olup alanı 31
000 km2’dir
Bazı yerlerinin derinliği 700 metreye kadar ulaşır ve dünyanın da yedinci büyük ve dördüncü derin gölüdür
Aynı zamanda gezegenin en eski göllerinden biri olarak düşünülmektedir
Uzmanlar tam bir tarih verememekle birlikte gölün yaşını 3-20 milyon yıl arası tahmin etmektedirler
Göl varolduğundan beri suları değişik dönemlerde sürekli yükselmiş ve düşmüştür
Gölün 25
000 yıl önce bugünkünden 400 metre daha sığ olduğunu gösteren kanıtlar vardır
Bunun yanında o zamandan beri de 40 metrelik bir sedimentasyon oluşmuştur
Malawi gölünün dibindeki sedimentasyonun yaklaşık dört kilometre derinliğinde olduğuna inanılmaktadır
Bu sedimantasyon kalınlığı yüzünden araştırmacılar gölün yaşlı olduğunu düşünmektedirler
Göl en yüksek seviyesine 1980 yılında ulaşmıştır o zamandan beri gözle görülür şekilde seviyesi düşmüş olmakla beraber şu sıralar yükselme göstermektedir
Gölün en ilginç özelliği olan biyolojik çeşitliliğinde artış olmasının sebebi bu sürekli değişimdir
Malawi gölünün suları tek bir su kütlesinde bulunan en büyük çeşitliliğin doğmasına sebep olmuştur
Malawi gölü yaklaşık 1000 çeşit balık barındırmaktadır bu sayı Avrupa ve Kuzey Amerika’daki sayıdan fazladır
Bunların bazıları kedibalığı (catfish) golyan balığı (minnows) killifish gerçek bir deniz yılanbalığı cinsi omurgalı yılanbalıkları ve en heyecan verici olan çiklitler
Malawi Gölü'nün çiklit ailesi geçen 10 milyon yıl içinde aynı atadan gelme en az 1500 çeşit çiklit çeşidi görmüştür
Son 2 milyon yıl içinde göl 700’den fazla çiklit çeşidinin gelişimine şahit olmuştur
Ad Konings şu an gölde halihazırda bilinen 850 çeşitlerinin yanında daha keşfedilecek 250-300 çeşit olduğunu tahmin etmektedir
Bu muazzam sayı Malawi Gölü’ne “Darwin’in Oyunbahçesi” adını vermiştir
Malawi çiklitlerinin Sürekli besin arama hallerinden dolayı Malawi Gölü çiklitleri oldukça ilginç beslenme yolları geliştirmişlerdir
Özel gelişmiş dişlerden ve kamuflajdan cesur avcılık davranışları gösterimine kadar pek çok çeşitlilikleri vardır
Besin için içinde bulundukları yoğun rekabet Malawi Gölü çiklitlerini beslenme konusunda tam birer uzman haline getirmiştir
Kayalar arasında yaşayan bazı türleri Mbuna olarak bilinir
Geniş tarak benzeri dişler geliştirmişlerdir ve böylece kayalardaki algleri yiyebilmektedirler
Bu Mbunalar özellikle alg peşinde değillerdir
Aslında alglerin içindeki mikroorganizmaları tararlar
Labeotopheus adında bir tür bir adım daha ileri giderek nasırlaşmış bir çene yapısı geliştirerek koni şekline daha yakın bir diş geliştirerek ve bir su sütununda serbest yüzmekte olan planktonu yakalamak için kullanır
Mbunalardan geri kalmayarak daha büyük olan Haplochromines de kendilerini kalıcı tutmak için bazı özel şekiller geliştirmiştir
“Lastik” veya “kalın” dudaklı olarak bilinen bir çiklit türü etli ve nasırlı dudaklar geliştirmiştir
Bu çiklitler Chilotilapia Euchilus veya Protomelas sp “mbenji kalın dudak” ağızlarını kayalardaki çatlak ve yarıklara yapıştırır
İlgili bölüm tamamen kapanır ve balık ağzını vakum gibi kullanır ve içindeki canlıları emer
Chilotilapia Rhoadesii ve Trematocranus Placodon gibi başka balıklar salyangozlar ile beslenmeyi öğrenmişlerdir
Örneğin rhoadesii küçük kabukluları basitçe kırıyor veya büyük olanları da kabuğunun içinden emerek çıkarıyor
Başka bir balık olana Genyochromis Mento başka bir çiklit türü olan Oreochromis’i taklit eder
Oreochromis’i kandırarak ona yeterli kadar yaklaşır ve onu ısırır ve ağız dolusu pul alır ve kaçar
Malawi çiklitlerin hayatta kalmasının en önemli sebeplerinden biri bir kısım balıkların öğrendikleri bir özelliktir
Tüm Malawi çiklitleri annelerinden ağız yoluyla doğarlar
Yani dişi çiklit yavrularını yumurta halinde ve yumurtadan çıktıktan sonra ağzında tutar ve bunları tam olarak serbestçe yüzmeyi öğrenene kadar bırakmaz
Caprichromis Orthognathus türü balıklar ağzında yumurta bulunan bir dişiden avantaj sağlamayı öğrenmişlerdir
Bu “bebek-yiyenler” ağzı yavru dolu olan dişiye arkadan veya yandan sertçe çarpar ve ağzından bir kısım yavruyu çıkarmasına sebep olur
Savunmasız yavrular kolay bir yemek olur
En iyi kamuflajcılar ise balık avcısı çiklitleridir
Örneğin Dimidiochromis Compressiceps türü tam anlamıyla basık bir vücuda sahiptir ve sırtında koyu bir çizgisi vardır
Compressicep sazlıkta avlanırken başını aşağıda tutar ve kendisini de sazmış gibi göstererek avlanır
En ilginç kamuflajı kullanarak beslenen ise Nimbochromis Livingstonii (Yaşayan Kaya)dır
Kahverengi ve beyaz alacalı bir görüntüsü vardır
Kur yapan erkeklerde ise mavişil gözlenir
Beslenme zamanında kahverengi ve beyaz kısmını gösterir (Malawi çiklitleri renklerini bir dereceye kadar kontrol edebiliyorlar) ve komda yan yatarak hareketsiz kalır
Daha küçük balıklar Livingstonii'yi ölü sanır ve yanına kolay besin diye yaklaşırlar
Aslında Livingstonii için kolay bir yemek zamanıdır
Kamuflaj Malawi Gölünde başka şekillerde de bulunur
Orange-Blotch (Turuncu lekeli) veya O
B olarak bilinir
Bu renk özellikle Mbuna’da bulunur
O
B
nin lekeleri turuncu bedeninin üzerinde kahverengi veya siyah lekeler ile görülür
Dişilerde bu renk daha barizdir
Vahşi ortamda erkek O
B
bulma ihtimali oldukça zayıftır
Akvaryum hobicileri arasında “Reçel Kedileri” olarak bilinirler ve oldukça çekici çok aranan bir türdürler
Bir de lekesiz türü vardır
Sadece turuncu veya O
morph olarak bilinir
Bu renkleri kamuflaj olarak değerlendirmek zor gibi görünse de resifin alçak yerlerinde ışığın kırıldığı bölgelerde bu balıkların havadan görünmesi zorlaşır ve lezzetli balık avına çıkmış kuşların onları görmesi engellenmiş olur
Genetik izolasyonun resiftlerde Malawi çiklitleri morfolojisi üzerinde etkisi olduğu düşünülmektedir
Açık sular tarafından birbirinden ayrılmış bulunan resifler balıkların ordan oraya gezmelerini engellemektedir
Besin için girişilen kıyasıyla mücadele balıkların resiflerden çıkması ile kolay av olmaları anl***** gelir ve yayın balığına yem olmaları demektir (Bathyclarias ilesi) veya başka açık su çiklitleri -Rhamphchromis gibi- tarafından yenmelerine yol açar
Gerçekte çoğu çiklit riflerinden pek uzağa gitmez ve yavruları izole şekilde gelişir gen havuzları karışmaz ve gelecek kuşaklara az değişik ile genetik kodları aktarılır
Türün gelişimi ve davranışları balık bilimcilerini son birkaç yüzyıldır meşgul etmiştir
Malawi çiklitleri gezegenin en renkli tatlı su balıkları arasında sayılır
Bu üç özelliğinin yanına bir de üremesindeki kolaylığı eklerseniz neden akvaryumculuğun en önemli ticari merkezi olduğunu anlarsınız
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Şengül Şirin
Kullanıcının Profilini Göster
Şengül Şirin tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul