MOLEKÜL, herhangi bir maddenin, bütün kimyasal özellikleri değişmeksizin aynı kalacak biçimde bölünebileceği en küçük parçasıdır

Moleküller atomlardan oluşur

Herhangi bir elementin molekülü, bir ya da birden çok, ama hepsi aynı tür atomdan oluşur; oysa bir kimyasal bileşiğin molekülünde iki ya da daha çok değişik elementin atomları bulunur

Hidrojen elementinin molekülünde iki hidrojen atomu vardır; bir hidrojen ve oksijen bileşiği olan suyun molekülünde ise, iki hidrojen atomu ile bir oksijen atomu bulunur

Öte yandan daha karmaşık bir bileşik olan ve bitkilere yeşil rengini veren klorofil, beş değişik elementin 136 atomundan oluşan bir moleküle sahiptir (bak

ATOM, KİMYASAL ELEMENTLER)
Kimyasal formülü H2O olan bir su molekülü, ancak hidrojen ve oksijene ayrıştırılarak bölünebilir

Her ikisi de gaz olan hidrojen ve oksijen molekülleri, birbirlerinden olduğu kadar, birleştiklerinde oluşturdukları sudan da çok farklı özelliklere sahiptir

Herhangi bir maddenin katı, sıvı ya da gaz halinde bulunması, moleküllerinin davranışına bağlıdır

Katılarda moleküller birbirlerine çok yakın, sıkışık biçimde bir arada bulunurlar; bunun sonucunda ortaya çıkan sıkı ve kararlı yapı, katı maddenin biçimini korumasını sağlar

Bilim adamları, katı maddelerin moleküllerin-deki atomların yerleşim düzenini saptamışlar ve çok sayıda değişik yerleşim düzeninin bulunduğunu ortaya çıkarmışlardır
Sıvılarda ise moleküllerin konumu sabit değildir ve bunlar birbirlerinin üzerinden kayabilir

Bu nedenle sıvılar, hacimlerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın kolayca biçim değiştirebilir

Öte yandan gazlarda moleküller birbirlerinden o kadar uzaktır ki, kapladıkları hacimde serbestçe hareket edebilirler

Bu nedenle de gazlar genleşerek, yani yayılarak bulundukları kabı doldurur

Ayrıca katı ve sıvıların tersine gazlar iyice sıkıştırılarak küçük bir hacme sığdırılabilir

Oksijen molekülleri normal sıcaklıklarda, saniyede yaklaşık 450 metre hızla hareket eder; hidrojen molekülleri ise bunun neredeyse dört katı kadar bir hızla hareket eder

Ama moleküller birbirleriyle çarpıştıklarından fazla uzağa gidemezler (bak

Gaz;KATI; SIVI)
Bir maddedeki moleküllerin hareketi, o maddenin sıcaklığına bağlıdır

Herhangi bir cisimdeki moleküllerin tüm enerjisi çekilip alınabilseydi, cismin sıcaklığı "mutlak sıfır"a (yaklaşık —273°C) düşer ve moleküller tümüyle hareketsiz duruma gelirdi

Bir madde ne kadar ısıtılırsa molekülleri de o kadar hızlı hareket eder

Isı enerjisi, kinetik enerji denen hareket enerjisine dönüşür (bak

ENERJİ; Isı)
Katılarda ise moleküller yer değiştirmez ve yalnızca bulundukları yerde titreşebilir
Katıların sıcaklığı ne kadar yükselirse, moleküllerinin titreşimi de o kadar hızlanır
Kızgın bir demirde moleküller o kadar hızlı titreşir ki, demire dokunduğumuzda moleküllerin bu hareketini elimizi yakan bir sıcak biçiminde duyumsayabiliriz
Çaydanlıktaki su kaynadığı zaman, su molekülleri o kadar hızlı hareket etmeye başlar ki, artık sudaki gibi bir arada durmazlar ve birbirlerinden iyice uzaklaşarak gaz haline, yani buhara dönüşürler (bak
BUHARLAŞMA; MADDE: Sü)
Moleküller aslında çok ufak parçacıklardır; örneğin, ortalama büyüklükteki bir balonu dolduran bir gazda, bütünüyle balon hacmine saçılmış durumda bulunan yaklaşık 80

000

000

000

000

000

000

000 molekül vardır

Canlıların hücrelerinde bulunan pek çok madde, yüz binlerce atomdan yapılı dev moleküllerden oluşur

Bu tür moleküllere makromolekül denir (makro sözcüğü, "büyük" anlamına gelen Eski Yunanca bir sözcüktür)

Proteinler, selüloz ve kalıtım maddeleri olan DNA (deoksiribonükleik asit), mak-romoleküllü organik maddelerdir (bak

KALITIM VE GENETİK)

Makromoleküller, elektron mikroskopu altında görülebilir (bak

MİKROSKOP)
Günümüzde kimyacıların yapay olarak üretebildikleri maddelerin pek çoğu örneğin plastikler, yapay kauçuklar, silikonlar uzun atom zincirlerinden ya da katmanlarından oluşan ve polimer denen makromoleküller-dir
Böyle bir maddenin özellikleri ve davranışı, atomlarının birbirine bağlanma biçimine bağlıdır
Örneğin polietilen elde etmek için, etilen moleküllerinin zincir biçiminde birbirine bağlanması gerekir
Bilimsel çalışmalarda çoğu zaman moleküllerin kütlelerinin bilinmesi ve hesaba katılması gerekir; ama moleküller o kadar küçük parçacıklardır ki, bunların kütlesini gram cinsinden ölçmek olanaksızdır

Bu nedenle bilim adamları, bağıl molekül kütlesi denen bir ölçüden yararlanırlar
Eskiden molekül ağırlığı denen bağıl molekül kütlesi, o molekülün kütlesinin bir hidrojen atomunun kütlesinin kaç katı olduğunu gösterirdi

Gerçek bağıl molekül kütlesi değerleri, moleküllerin, bağıl atom kütlesi tam 12 olan karbon-12 izotopuyla (C12) karşılaştırılması yoluyla belirlenir

Buna göre, oksijenin bağıl atom kütlesi (eskiden atom ağırlığı denirdi) 16'dır

Amonyağın (NH3) bağıl molekül kütlesi ise 17'dir, çünkü amonyak molekülü bir azot atomu (bağıl atom kütlesi 14) ile üç hidrojen atomundan (her birinin bağıl atom kütlesi 1) oluşur

Maddenin moleküllerden oluştuğu düşüncesini ilk olarak İtalyan bilim adamı Amedeo Avogadro (1776-1856) ortaya atmıştır
Hidrojen depolama
yeni 1000 yılın yakıtı
Elementler - Hidrojen Sembol: H
Molekül nedir?elementin, kimyasal bileşiğin, suyun molekülü, moleküllerin hareketi
kimyasal bağlar
Kimyasal bağlar-moleküller arası bağlar,metalik bağlar,kovalent bağlar,iyonik bağlar
Bileşik-Atomlar rasgele birleşmez-Bir atomun başka bir atomla birleşebilme yeteneği
Hidrojen Bombası nedir