Bir canlının gen diziliminin değiştirilmesi ya da ona kendi doğasında bulunmayan bambaşka bir karakter kazandırılması yoluyla elde edilen canlı organizmalara "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar", kısaca GDO adı veriliyor
Bir canlıdan diğerine gen aktarımı, bir çeşit kesme,yapıştırma ve çoğaltma işlemi olup, genetik mühendisleri tarafından uygulanıyor
Aktarılacak gen önce bulunduğu canlının DNA sından kesilerek çıkarılıyor
Sonra vektör adı verilen taşıyıcı virüs ile bu gen DNA molekülüne yapıştırılıyor
Frankeştayn Gıda olarak da nitelenen GDO'lar bugün kolera bakterisi geni taşıyan yonca, akrep geni taşıyan pamuk, tavuk genli patates,balık genli domates gibi gıdalar şeklinde karşımıza çıkıyor
İnsanlık bugün doğal çeşitliliğe zarar vererek tür zenginliğinin yok olmasına yol açan GDO ların çeşitli yollardan yayılarak yeni Frankeştaynlar yaratma tehlikesiyle karşı karşıya
Canlılar üzerinde yapılan bu değişiklikler; canlı sağlığı,biyolojik çeşitlilik,ekolojik dengenin bozulması,ekonomik bağımlılık,canlıların yaşam hakkının elinden alınması ve canlılar üzerinde mülkiyet hakkı tanınması açısından önemli tehdit ve riskler taşımaktadır
Yaşam bütündür ve canlı organizmalar (maikroorganizmalar,bitkiler,hayvanlar ve insanlar), milyonlarca yıl boyunca bu güne geldiler
İnsanlığın da yaşamsal ihtiyaçlarının kaynağı olan bu zenginlik, dengeli bir alış-veriş ve ekolojik bütünün her bir unsuru (tüm canlılar, toprak,su,güneş,ay,hava vs

) ile etkileşim içinde gelişerek çeşitlendi

Bu değişim, doğal olmayan yollarla ,sadece belli noktalarda hızlandırılsa ne olur?
GDOların Tehdit ve Riskleri
1

Biyolojik Çeşitlilik, Tarımsal Biyoçeşitlilik ve Doğal Dengeye Etkileri
Yerel türler tehdit altında

Yaşam bir bütündür ve gen halkalarındaki en küçük bir değişiklik beslenme zinciri yoluyla bütündeki diğer parçaları da etkiler
Sonuçta insan, hayvan,bitki,mikroorganizmalarda yapılan herbir değişiklik bütünün bir diğer parçası olan tarımsal biyoçeşitliliği, yani sağlıklı beslenmenin temeli olan gıda çeşitliliğine etkileyecektir

Hastalık ve diğer zararlılara karşı dayanıklı olması için genleriyle oynanmış bir buğday türünün belki verimi yüksektir ama, bir hastalık ya da zararlı sayesinde o türün yok olması ve dünyada artık başka bir buğday yetiştirilmediği için buğday ırkının tamamen ortadan kalkması gibi bir felaketi beraberinde getirebilir
Modern tarım yüzünden zaten çeşitliler çok azlmış durumdadır

Asya'da mevcut 140 bin çeşitten sadece 6 sı ekili toprakların %70 ini kaplıyor

Azalan çeşitler ise tamamen GDO tehdidi altındadır

Çünkü GDO ların aktarılmış genleri çevresinde geleneksel yöntemle üretilmiş ürünlere geçebilmektedir

Arılar, kuşlar, böceklerve rüzgar gibi tozlaşmayı sağlayan etkenler GDO lu polenleri komşu tarlaya taşıyor ve oradaki üründe de genetik değişikliğe yol açıyor

"GEN KAÇIŞI" adı verilen bu bulaşma sonucu yaşamın sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyan bitkiler tek tipleşmekte ve doğal çeşitlilik azalmaktadır

Milyonlarca yılda oluşan türler 5-10 senede yok olmaktadır
Birkez gen aktarımı başlatılınca genetiği değişmiş ürünün, genetiği değişmemiş
ürünlere bulaşması -ileriki nesillere de aktarılacağından- önlenemez hale gelmektedir
Yararlı böcekler yok oluyor

Zararlı böceklere karşı dayanıklı olmalarını sağlamak için bazı bitkilere aktarılan toksin (zehir ) karakterli genler o böcekleri yiyen yararlı böcek türlerinin de yok olmasına neden oluyor
Ayrıca yabani ot ilacına dayanıklı genler aktarılmış bir ürünün yetiştiği tarlaya ertesi yıl farklı bir ürün ekildiğinde, tarlada kalan geçen yılın GDO lu ürünü yeni ürün için yabancı ottur

Ancak eski GDO lu yabani otlara dayanıklı olduğundan çiftçi için büyük sorun yaratıyor ve yeni ürüne şans tanımıyor, onunla mücadele etmek imkansızlaşıyor
(Yabancı otlara doğru gen kaçışı nın kolza ve pancarda belirginleşmesi Fransa Tarımsal Araştırmalar Ulusal Enstitüsü'nün (INRA) yabani otlara dayanıklı tüm kolza varyetelerini stoktan çıkarmasına neden oldu

)
İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ
GDO lu bitkiler yüksek allerji riski taşıyor

Allerjenler, genetik mühendisliği yoluyla bireylerin güvenli olduğunu düşündükleri için tüketmekte sakınca görmedikleri besinlere de aktarılabiliyor

Bu durumda birey allerjeni taşıdığını bilmediği besini tüketerek kendini riske atabiliyor
(11 Aralık 2003'te Rusya'da bir gurup bilim adamı son üç yıl içerisinde allerji belirtisi gösteren hastaların sayısında 3 kat artış olduğunu ve bunun altında yatan nedenin Genetiği Değişmiş Ürünler'in (GDÜ) tüketimi olabileceğini açıkladılar

-Traavik ve Smith, 2004)
Toksik (zehirleyici ) Etkiler
Araştırmalar GDO lu patateslerin fareler için toksik etki yaptığını, bağışıklık sisteminde bozukluklar,viral enfeksiyonlar gibi birçok etkileri olduğunu ortaya koyuyor
(1980 lerin sonunda bir Japon firması triptofan adlı bir aminoasidi bir bakteriye ürettirerek bbesin takviyesi olarak ABD de satışa sundu

Aylar içinde ürünü kullanan kişilerde sinir sistemini etkileyen, kas ağrıları ve kandaki bazı hücrelerin sayısında artış ile seyreden eozinofili-miyalji sendromu ortaya çıktı

Bu sorunları yaşayan 155 kişşide kalıcı hasar meydana geldi,37 hasta yaşamını yitirdi

Mayeno ve Gleich,1994

Yapılan incelemne sonucu genetiği değiştirilmiş bakterideki artmış triptofan üretiminin toksik bir yan ürün oluşumuna yol açtığı ve sendromun toksik madde nedeniyle ortaya çıktığı anlaşıldı

)
Sağlıksız Hayvanlar ve Hayvansal Ürünler
Örneğin süt verimini arttırmak için ineklere GDÜ lü ürünler veriliyor

Bu hayvanların sağlıkları bozuluyor

Meme enfeksiyonları, rahim, sindirim sistemi bozuklukları, yumurtalık kistleri görülüyor

Gebelik oranı düşüyor

Antibiyotik kullanma sıklığı artıyor
Bilim insanları ayrıca iki tür potansiyel tehlikeye dikkati çekiyor; durgun virüsleri yeniden harekete geçmesi ve virüsler arasında yeni bulaşıcı diziler oluşturabilecek kombinasyonlar!


Sağlıksız Beslenme ve Yol Açtığı Sorunlar
Sadece verimli ve dayanıklı birkaç ürün yetştirilmesine yol açan GDO ların yarattığı en büüyk tehlikelerden biri de gen çeşitliliğinin yok olmasıyla birlikte insanları tek tip gıda almak zorunda bırakıyor olması
Tek tip gıdalar insanların sağlıklı ve dengeli beslenmesini engelleyecek

Bu durumda tek tip beslenmeye mecbur kalacak olan yoksullar sağlığını yitriyor, maddi imkanı iyi olanların da gıda takviyeleri, tedavi yöntem ve ilaçlarına büyük miktarda para harcaması gerekiyor
Ekonomiye ve Üretime Katkısı
Yaşam patentlenemez ! GDO lar ekonomik bağımlılık ve canlıların yaşam hakkının ellerinden alınması ve canlılar üzerinde mülkiyet hakkı tanınması açısından önemli tehdit ve riskler taşıyor
GDÜ lerin ekonomik olarak getirdiği en büyük sakıncalardan biri bu ürünlerin patent hakkının tüm dünyada birkaç çok uluslu şirketin elinde olması

Bu çalışmaları yapan şirketler en büyük kazançlarını patent bedeli tahsil ederek sağlıyorlar

Çiftçi terminatör genlerle kısırlaştırılan tohumları heryıl yeniden almak zorunda kalıyor

Bu da çiftçiyi çok uluslu tohum üreticisi şirketlere bağımlı kılıyor
Dünyanın önde gelen GDO üreticisi firmalardan tohum alan çiftçilerin ürünlerinin verdiği yeni tohumları tarlalarına ekme hakları yok

Üretici firmalar bu tohumların korsanlığını yapanların önüne geçmek için komşu ispiyonu gibi en basit yollardan dedektif tutmaya kadar her yola başvuruyorlar

Bu güne kadar 100 çiftçi mahkeme sürecinden kurtulmak için ürünlerini yaktı, üretici firmaya tazminat ödedi ve banka hesapları incelemeye alındı
HANGİ ÜRÜNLER GDO LU OLABİLİR?
Pek çok GDO lu ürün var;
Mısır, patates, domates, pirinç, soya, buğday, kabak, balkabağı, ayçiçeği, yer fıstığı, bazı balık türleri, kolza, kasava, papaya
Bunların dışında çalışmala,rın devam ettiği ürünler var;
Muz, ahududu, çilke, kiraz,ananas, biber, kavun, karpuz, kanola
Üretimi sırasında GDO kullanılmış pek çok ürün var,
Mısır ve soya genleri ile oynanan ürünlerde ilk sırayı aldıklarında bu bitkilerden üretilen yan ürünlerin de GDO lu olma riski var
*Mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta,glikoz şurubu, sakkaroz, fruktoz içeren gıdalar günlük tüketim maddeleri arasında yer alıyor

Örneğin,;
Bisküvi, kraker, kaplamalı çerezler,pudingler, bitkisel yağlar,bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofretler,hazır çorbalar,mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvansal gıdalar ile pamuk GDO lu olma riski taşıyor
* Sadece mısırdan üretilen ve çeşitli gıdalarda bileşen veya katkı maddesi olarak kullanılan yan ürün sayısı 700'ü, soyadan üretilen türevlerinin sayısı ise 900'ü buluyor

Yani bu yan ürünleri içeriğinde kullanan her bir işlenmiş ürünün GDO'lu olma riski bulunuyor
Türkiye'de Denetim Yok!
GDO lu tohum yasaklanmış olsa da bu tip ürünlerin ithalatının kontrolü yok ve girişler sadece beyana dayalı


Gen aktarılmış ürün yetştiriciliği yasak, Bakanlık kontrollü olarak bazı sahalarda GDO lu bitki yetiştiriciliği yapıyor
GDO içeren ürünlerin Türkiye'ye ithali serbest
Türkiye'de GDO içeren ürünleri satılma riski çok yüksek

Çünkü bu konuda yasal düzenleme yok

Riski en yüksek olan ürünler içeriğinde mısır ve soyadan elde edilen yan ürünleri içerenler

Çünkü Türkiye mısır ve soya ithalatının büyük bölümünü, en büyük GDO lu mısır ve soya üreticileri olan ABD ve Arjantin'den alıyor
GIDA SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT ETMELİ?
Ürünleri dış görünüşünden anlamaya imkan yok

Bu nedenle riski azaltmak gerek

Yukarıdaki "Hangi ürün GDO lu olabilir ?" bölümünü iyi okuyun

Böylece risk gruplarını tespit edersiniz
Organik ürünler yemeye dikkat edin

Bu ürünlerin üretiminde ekolojik sertifikalı tohumluk kullanılır

Her organik veya ekolojik denen üğrüne itibar etmeyin

Mutlaka sertifikasını görmek isteyin

Alışveriş yaptığınız marketlerde organik ürün talep edin

Gıdaları mevsiminde tüketin

Mevsimi dışında yetiştirilen sebze ve meyveler için doğal olmayan zorlama yöntemler kullanılmaktadır

Doğal yöntemlerin kullanılmadığı seralarda çok fazla tarım ilacı kullanıldığını da unutmayın
Gıdalarınızı yerel olanlardan seçin

ABD veya Arjantin gibi dünyada en çok GDo üreten ülkelerden gelen ürünlerin GDO lu olma riski yüksek

Ülkemizde üretilee ve kaynağını bildiğimiz ürünler tüketerek yerel çeşitlerin korunmasına da katkıdabulunun

Ayrıca dünyanın farklı bölgelerinden gelen ürünlerin ulaştırılması için harcanan yakıtın yarattığı kirliliği unutmayın