Bakirenin Aşığı
Kraliçe Soruyor: Aşk mı, Taht mı?
İngiltere’nin yeni kraliçesi olmuş Elizabeth’i bekleyen iki büyük tehlike vardı: Fransızlar’ın, İskoçya’yı istila edip İskoçya Kraliçesi Mary’yi tahta geçirme tehdidi ve Elizabeth’in, vatan hainliğinden hüküm giyip zindanda kalmış Robert Dudley’ye olan tutkulu aşkı

Ancak Dudley zaten evliydi ve kendini ona adamış karısı Amy, Robert’tan asla umudunu kesmeyecekti, özellikle de görevine yeni atanmış Protestan bir kraliçe için

Sevgili kocasından ayrılıp onu özgür bırakmamakta kararlıydı ancak kocasının gözdesi olmayı da başaramıyor, kocasını sarayın zevk ve sefasından uzak tutamıyordu

Bu evliliğe karşı olan başkaları da vardı ancak onlar da farklı sebepten karşı çıkıyorlardı Elizabeth’e

Kraliçenin en bilge danışmanı William Cecil, Elizabeth’in siyasi ilişkiler adına faydalı bir adayla evlenmesi gerektiğini biliyordu; amcası Dudley’den nefret ediyordu ve Elizabeth’le evlenmesi için önce ölüsünü çiğnemesi gerek diye yeminler ediyordu

Âşıklar üçgeninin arkasındaysa başka nifaklar yaşanıyordu: Protestanlar, papazlar, suikastçılar, diplomatlar ve para peşindekiler

Elizabeth iflasın eşiğindeki ülkesinin başına geçer geçmez, ülkeyi bir de asla kazanılma ümidi olmayan bir savaşa sürükleyince İngiliz parasının değeri de iyice yok oluyordu
Ancak bu arada birisi gizli bir eylemin peşine düşecekti ve işte o andan itibaren Elizabeth, Dudley ve yeni yükselen imparatorluk için hiçbir şey planlandığı gibi olmayacaktı
Tarihi gerçekleri çağımızda devam eden söylentilerle birleştirip karıştıran Philippa Gregory, Tudor günlerini anlatan karanlık ve gerilim dolu bir roman ortaya çıkarıyor ve büyük kraliçe I

Elizabeth’i daha önce hiç kimsenin göstermediği bir şekilde resmediyor

Tutkulu, korku dolu ve duygusal ihtiyaçları bitmeyen bu kraliçeyi hiçbir şey durduramıyor
